|
- They all concerned our constituents and exercised our legislative minds.
- Hepsi de seçmenlerimizi ilgilendiriyor ve yasama zihnimizi çalıştırıyor.
- I and many of my friends, neighbours and constituents lost our animals.
- Ben ve birçok arkadaşım, komşum ve seçmenim hayvanlarımızı kaybettik.
- Yesterday I received a letter from a constituent who had bought a property in another Member State.
- Dün başka bir Üye Devletten mülk satın almış olan bir seçmenimden bir mektup aldım.
- Too often the European Parliament becomes bogged down with regulations which do little to help our constituents.
- Avrupa Parlamentosu çoğu zaman seçmenlerimize çok az yardımcı olan düzenlemelerle boğuşmaktadır.
- My constituents expect no less.
- Seçmenlerim de daha azını beklemiyor.
- My constituents expect no less.
- Seçmenlerim daha azını beklemiyor.
- I am speaking particularly about my constituent Wayne Groves from Tamworth.
- Özellikle Tamworth'tan seçmenim Wayne Groves hakkında konuşuyorum.
- I am sure that my constituents will be very pleased that action can now be taken on coexistence.
- Eminim ki seçmenlerim artık bir arada yaşama konusunda harekete geçilebilecek olmasından büyük memnuniyet duyacaklardır.
- I and many of my friends, neighbours and constituents lost our animals.
- Ben ve birçok arkadaşım, komşum ve seçmenim, hayvanlarımızı kaybettik.
- Let me quote from a letter I received from a constituent in Cornwall.
- Cornwall'daki bir seçmenimden aldığım mektuptan bir alıntı yapmak istiyorum.
- One of my London constituents, Feroz Abbasi, is among them.
- Londra'daki seçmenlerimden biri olan Feroz Abbasi de bu mağdurlar arasında yer alıyor.
- It is this attitude that is widening the rift between those of us in this House and our constituents beyond it.
- İşte bu tutum, bu Meclisteki bizler ile Meclis dışındaki seçmenlerimiz arasındaki uçurumu derinleştirmektedir.
- This terrible event led to the murders of my constituents Christopher Loftus and Kevin Speight.
- Bu korkunç olay, seçmenlerim Christopher Loftus ve Kevin Speight'in öldürülmesine yol açtı.
- That is not a record to be proud of and not something I am prepared to stand before my constituents and say.
- Bu gurur duyulacak bir kayıt değil ve seçmenlerimin karşısına çıkıp söylemeye hazır olduğum bir şey de değil.
- I send my warm regards to your close friends and constituents.
- Yakın dostlarınıza ve seçmenlerinize en içten selamlarımı gönderiyorum.
- I congratulate the honourable Member for acting so vigorously on behalf of his constituents.
- Seçmenleri adına böylesine güçlü bir şekilde hareket ettiği için Sayın Üyeyi kutluyorum.
- Another point is that I feel I should be subject to the same taxation as my constituents.
- Bir diğer husus ise, benim de seçmenlerimle aynı vergilendirmeye tabi olmam gerektiğini düşünmemdir.
- Among the British subjects were two of my constituents, Paul and Lesley Coppin from Mildenhall in Suffolk.
- İngiliz tebaası arasında iki seçmenim, Suffolk'taki Mildenhall'dan Paul ve Lesley Coppin de vardı.
- I feel we have let down our constituents across the European Union.
- Avrupa Birliği genelindeki seçmenlerimizi hayal kırıklığına uğrattığımızı düşünüyorum.
- I and many of my friends, neighbours, and constituents lost our animals.
- Ben ve birçok arkadaşım, komşum ve seçmenim hayvanlarımızı kaybettik.
- Combating crime is crucial for my constituents in the North West.
- Suçla mücadele Kuzey Batı'daki seçmenlerim için hayati önem taşımaktadır.
- They all concerned our constituents and exercised our legislative minds.
- Hepsi de seçmenlerimizi ilgilendiriyor ve yasamaya ilişkin bizlerin zihnini çalıştırıyordu.
- How many of us have heard hapless tales like this from our constituents, despite the existence of a timeshare directive?
- Devre mülk yönetmeliğinin varlığına rağmen kaçımız seçmenlerimizden bunun gibi talihsiz hikâyeler dinledik?
Show More (20)
|
