in - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
in içinde prep.
  • The aim must also be a Palestinian state in secure borders.
  • Amaç aynı zamanda güvenli sınırlar içinde bir Filistin devleti olmalıdır.
  • I was glad that you indicated to us in committee that you would reconsider this over time.
  • Komitede bize bu konuyu zaman içinde yeniden değerlendireceğinizi belirtmenizden memnuniyet duydum.
  • In that time, we have seen 190.000 animals suffer and be destroyed.
  • Bu süre içinde 190.000 hayvanın acı çektiğini ve yok edildiğini gördük.
Show More (38)
in göre prep.
  • In the presidency's view, this forum could take either of two forms.
  • Başkanlığın görüşüne göre bu forum iki şekilde olabilir.
  • In my view, it is crucial for us to be well acquainted with this political commitment, this clear line.
  • Benim görüşüme göre, bu siyasi taahhüdü, bu net çizgiyi iyi bilmemiz çok önemlidir.
  • In my view, services of general interest serve social cohesion.
  • Benim görüşüme göre, genel menfaatlere yönelik hizmetler sosyal uyuma hizmet eder.
Show More (30)
in açısından adv.
  • Respect for fundamental principles is essential in consolidating the democratic process.
  • Temel ilkelere saygı, demokratik sürecin pekiştirilmesi açısından elzemdir.
  • That is important in order to prevent a lack of clarity where the matter of responsibility is concerned.
  • Bu, sorumluluk konusunda netlik eksikliğini önlemek açısından önemlidir.
  • It is essential in the interests of equity across the Union.
  • Bu, Birlik genelinde eşitliğin sağlanması açısından elzemdir.
Show More (11)
in içeride adv.
  • Today, after mature consideration and in complete accord with my conscience, I have voted 'no'.
  • Bugün, olgun bir değerlendirmenin ardından ve vicdanımla tam bir uyum içerisinde 'hayır' oyu kullandım.
  • This may be proclaimed in the course of this year, with or without Israel's support.
  • İsrail'in desteği olsun ya da olmasın bu yıl içerisinde ilan edilebilir.
  • Every state must have equal rights and possibilities in the Union.
  • Birlik içerisinde her devlet eşit hak ve imkânlara sahip olmalıdır.
Show More (5)
in içindeki prep.
  • Priority areas for action must, nevertheless, be identified according to trends in crime in the Union.
  • Bununla birlikte eylem için öncelikli alanlar Birlik içindeki suç eğilimlerine göre belirlenmelidir.
  • The ratio of debt in Greece is one of the highest in the Community.
  • Yunanistan'daki borç oranı Topluluk içindeki en yüksek oranlardan biridir.
Show More (-1)
in içine adv.
  • Literacy breaks the vicious poverty circle in which many families have been imprisoned for generations.
  • Okuryazarlık, pek çok ailenin nesiller boyu içine hapsolduğu kısır yoksulluk döngüsünü kırmaktadır.
  • It must grow, reform itself and engage in deeper cooperation.
  • Büyümeli, kendini yenilemeli ve daha derin bir işbirliği içine girmelidir.
Show More (-1)
Inglés Turco
den in n.
  • The lion came out of its den.
  • Aslan ininden çıktı.
Show More (-2)
lair in n.
  • Beowulf decided to follow the dragon to its lair.
  • Beowulf ejderhayı inine kadar takip etmeye karar verdi.
Show More (-2)