medium - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
medium orta adj.
  • Do you have this jacket in size medium?
  • Bu ceketin orta boy olanı sizde var mı?
  • I like my steak medium-rare.
  • Ben bifteğimi orta pişmiş severim.
  • We also have to ensure that Basel II does not make it harder for medium-sized companies to invest.
  • Ayrıca Basel II'nin orta ölçekli şirketlerin yatırım yapmasını zorlaştırmamasını sağlamalıyız.
Show More (35)
medium orta n., adj.
  • That goes without saying, but it is something that will only work through in the medium and long term.
  • Bunu söylemeye gerek yok, ancak bu sadece orta ve uzun vadede işe yarayacak bir şey.
  • We also have small and medium sized enterprises very much in mind.
  • Küçük ve orta ölçekli işletmeleri de çok önemsiyoruz.
  • These must be measures that can be adopted and upheld in the short, medium and long term.
  • Bunlar kısa, orta ve uzun vadede benimsenebilecek ve sürdürülebilecek tedbirler olmalıdır.
Show More (7)
medium araç n.
  • Graffiti can be an excellent medium for making a statement.
  • Bir mesaj vermek için grafiti mükemmel bir araç olabilir.
  • The Internet, Minitel, the post are nothing more than the medium.
  • İnternet, Minitel, posta sadece birer araçtır.
  • Television is obsolete as a medium in any case.
  • Televizyon her halükarda bir araç olarak modası geçmiş durumda.
Show More (4)
medium ortam n.
  • Coconut husk chips are a great alternative growing medium for strawberries.
  • Hindistan cevizi kabuğu cipsleri, çilekler için harika bir alternatif yetiştirme ortamıdır.
  • Today's topic is Coulomb's law and effect of medium on electrostatic force.
  • Bugünün konusu Coulomb yasası ve ortamın elektrostatik kuvvet üzerindeki etkisi.
  • The freedom medium of the 1960's ended with the March 12,1971 memorandum.
  • 1960'lı yılların özgürlük ortamı 12 Mart 1971 muhtırası ile sona erdi.
Show More (4)
medium medyum n.
  • She's considering going to a medium to connect with her mom's spirit.
  • Annesinin ruhuyla bağlantı kurmak için bir medyuma gitmeyi düşünüyor.
Show More (-2)
medium mecra n.
  • The internet is now a significant medium for advertising.
  • İnternet artık reklamcılık açısından önemli bir mecra.
Show More (-2)
medium gereç n.
  • The air is a medium for sound.
  • Hava ses için bir gereçtir.
Show More (-2)