|
- My grandmother always carried a needle set with her.
- Büyükannem her zaman yanında bir iğne seti taşırdı.
- There are many different needles for different purposes.
- Farklı amaçlar için birçok farklı iğne vardır.
- Building a fire is very easy if you have dry pine needles around you.
- Etrafınızda kuru çam iğneleri varsa ateş yakmak çok kolaydır.
- The easiest method for changing the needle of a record player is to replace the stylus.
- Bir pikabın iğnesini değiştirmenin en kolay yöntemi iğnenin ucunu değiştirmektir.
- The nurse took out a needle and a syringe.
- Hemşire bir iğne ve bir şırınga çıkardı.
- I could feel the burn of the needle between my eyebrows.
- İğnenin yanığını kaşlarımın arasında hissedebiliyordum.
- Prisoners are highly exposed to illnesses through the use of common syringes and needles and sexual contact.
- Mahkumlar, ortak şırınga ve iğne kullanımı ve cinsel temas yoluyla hastalıklara büyük ölçüde maruz kalmaktadır.
- My dog is scared to death of needles.
- Benim köpeğim iğneden ölümüne korkar.
- Sami's needle contained poison.
- Sami'nin iğnesi zehir içeriyordu.
- My dog is scared to death of needles.
- Köpeğim iğnelerden ölesiye korkar.
- Do you know why cactus have needles?
- Kaktüslerin neden iğneleri olduğunu biliyor musun?
- Dan didn't even feel the needle.
- Dan iğneyi hissetmedi bile.
- Do you have any needles in your pockets.
- Ceplerinde hiç iğnen var mı?
- They will begin distributing free syringes and needles to drug users.
- Uyuşturucu kullanıcılarına bedava şırınga ve iğne dağıtmaya başlayacaklar.
- I don't like sewing because I can't thread the needle.
- İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.
- Have you ever shared needles when you used IV drugs?
- Damar içi uyuşturucu kullanırken hiç iğne paylaştınız mı?
- Let me thread the needle for you.
- Senin için iğneyi geçireyim.
- Have you ever shared needles when you used IV drugs?
- Damar yoluyla uyuşturucu kullanırken başkalarıyla ortak iğne kullanmış mıydınız?
- Do you know why cactus have needles?
- Kaktüslerin neden iğneleri olduğunu biliyor musunuz?
- I hate needles.
- İğnelerden nefret ediyorum.
- Acupressure is like acupuncture, but without needles.
- Akupresür, akupunktur gibidir ama iğnesizdir.
- Tom picked a needle up off the floor.
- Tom yerden bir iğne aldı.
- Tom fainted as soon as he saw the needle.
- Tom iğneyi görür görmez bayıldı.
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
- Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- I always carry a needle with me when I travel.
- Gezideyken her zaman yanımda bir iğne taşırım.
- I'm going to make a cushion and fill it with fir needles.
- Bir yastık yapacağım ve içini köknar iğneleriyle dolduracağım.
- Have you got needle and thread?
- İğne ve ipliğin var mı?
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
- Büyükannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- I'm going to make a cushion and fill it with fir needles.
- Ben bir yastık yapacağım ve onu köknar iğneleri ile dolduracağım.
- My grandma stooped down and picked up a needle and thread.
- Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.
- Acupressure is like acupuncture, but without needles.
- Akupresür akupunktur gibidir ama iğnesizdir.
- Tom closed his eyes as the nurse inserted the needle into his arm.
- Hemşire koluna iğneyi sokarken Tom gözlerini kapattı.
- Let me thread the needle for you.
- Senin için iğneye iplik geçireyim.
- I don't like sewing because I can't thread the needle.
- Dikiş dikmeyi sevmiyorum çünkü iğneye iplik geçiremiyorum.
- That's like finding a needle in a haystack.
- Bu samanlıkta iğne aramak gibi bir şey.
- I have to use a needle to inject this under your skin.
- Bunu derinizin altına enjekte etmem için iğne kullanmam gerekiyor.
- Do you have needle and thread?
- İğne ve ipliğin var mı?
- Do you have any needles in your pockets.
- Ceplerinde hiç iğne var mı?
- My grandma stooped down and picked up a needle and thread.
- Büyükannem eğildi ve eline bir iğne iplik aldı.
- I have to use a needle to inject this under your skin.
- Bunu derinizin altına enjekte etmek için bir iğne kullanmam gerekiyor.
- Sami pulled a needle out of his pocket.
- Sami cebinden bir iğne çıkardı.
- Tom fainted at the sight of the needle.
- Tom iğneyi görür görmez bayıldı.
- Have you got needle and thread?
- İğne ipliğin var mı?
- Sami didn't know what Layla's needle contained.
- Sami, Layla'nın iğnesinde ne olduğunu bilmiyordu.
- I always carry a needle with me when I travel.
- Seyahat ederken her zaman yanımda bir iğne taşırım.
- I don't like needles.
- İğnelerden hoşlanmam.
- They will begin distributing free syringes and needles to drug users.
- Onlar uyuşturucu kullanıcılarına ücretsiz şırıngalar ve iğneler dağıtmaya başlayacak.
- Tom fainted at the sight of the needle.
- Tom iğneyi görünce bayıldı.
- I don't like needles.
- İğneleri sevmem.
Show More (46)
|
