| 1 |
pro |
profesyonel |
adj. |
|
- Baseball was just a hobby at first; then, she went pro.
- Beyzbol onun için ilk başta sadece bir hobiydi; daha sonra bu alanda profesyonel oldu.
- She got all it takes to enter the world of pro gymnastics.
- Profesyonel jimnastik dünyasına girmek için gereken her şeye sahip.
- Tom is a pro, isn't he?
- Tom bir profesyonel, değil mi?
- Tom does that like a pro.
- Tom bunu bir profesyonel gibi yapar.
- Tom could've turned pro if he hadn't been injured.
- Tom sakatlanmasaydı profesyonel olabilirdi.
- Tom does that like a pro.
- Tom bunu bir profesyonel gibi yapıyor.
- Pro baseball is interesting these days.
- Profesyonel beyzbol bugünlerde ilginçtir.
- The newly-elected mayor used to be a pro wrestler.
- Yeni seçilen belediye başkanı eskiden profesyonel bir güreşçiydi.
- We're all pros here.
- Burada hepimiz profesyoneliz.
- We need to hire a pro.
- Bir profesyonel tutmalıyız.
- Tom is a pro.
- Tom bir profesyoneldir.
- Tom plays baseball like a pro.
- Tom bir profesyonel gibi beyzbol oynuyor.
- Tom plays baseball like a pro.
- Tom bir profesyonel gibi beyzbol oynar.
- The newly-elected mayor used to be a pro wrestler.
- Yeni seçilen belediye başkanı eskiden profesyonel güreşçiydi.
- Tom is a pro.
- Tom bir profesyonel.
- I'm a pro.
- Ben bir profesyonelim.
- Pro baseball is interesting these days.
- Profesyonel beyzbol bu günlerde ilginç.
Show More (14)
|
| 2 |
pro |
profesyonel |
n. |
|
- The skateboard pros showed their outstanding skills after the competition.
- Profesyonel kaykaycılar, yarışmanın ardından olağanüstü becerilerini sergilediler.
Show More (-2)
|
| 3 |
pro |
usta |
n. |
|
- In time she has become a pro at giving public speeches.
- Zaman içinde topluluk önünde konuşma yapma konusunda ustalaştı.
Show More (-2)
|
| 4 |
pro |
fahişe |
n. |
|
- He spent all his fortune on pros.
- Tüm servetini fahişelere harcadı.
Show More (-2)
|
| 5 |
pro |
yanlısı |
pref. |
|
- The pro-gun lobby was determined to fight for the legislation change.
- Silah yanlısı lobi, mevzuat değişikliğiyle mücadele etmeye kararlıydı.
Show More (-2)
|
| 6 |
pro |
lehte |
adj. |
|
- And the list of the members as they voted pro or con is as follows.
- Lehte ve aleyhte oy kullanan üyeler listesi aşağıdaki gibidir.
Show More (-2)
|
| 7 |
pro |
vekil |
pref. |
|
- The role of Pro-Vice-Chancellor requires vast experience.
- Vekil Rektör Yardımcılığı görevi ciddi bir deneyim gerektirmektedir.
Show More (-2)
|
