| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | accomplish v. | başarıyla tamamlamak | ||
|
Although it has been somewhat delayed, it ought to be successfully accomplished before the end of the year. Her ne kadar biraz gecikmiş olsa da, yıl sonundan önce başarıyla tamamlanması gerekiyor. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | accomplish v. | bitirmek | ||
|
We must accomplish our task. Görevimizi bitirmeliyiz. More Sentences |
||||
| General | accomplish v. | yerine getirmek | ||
|
I therefore believe some humility was needed to accomplish this painstaking task. Bu nedenle, bu özenli görevi yerine getirmek için biraz alçakgönüllülük gerektiğine inanıyorum. More Sentences |
||||
| General | accomplish v. | başarmak | ||
|
We cannot ask more from the candidates than what we can accomplish ourselves. Adaylardan kendi başarabileceğimizden daha fazlasını isteyemeyiz. More Sentences |
||||
| General | accomplish v. | başarı elde etmek | ||
|
We didn't accomplish much. Fazla bir başarı elde edemedik. More Sentences |
||||
| General | accomplish v. | yapmak | ||
|
Tom is sitting all day in his room accomplishing nothing. Tom bütün gün odasında oturup hiçbir şey yapmıyor. More Sentences |
||||
| General | accomplish v. | tamamlamak | ||
|
This task is impossible for me to accomplish. Bu görevi tamamlamak benim için olanaksız. More Sentences |
||||
| General | accomplish v. | gerçekleştirmek | ||
|
How do you intend to accomplish this? Bunu nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz? More Sentences |
||||
| Law | ||||
| Law | accomplish v. | başarmak | ||
|
They want to become part of the European family and are ready to make a great deal of effort to accomplish that. Avrupa ailesinin bir parçası olmak istiyorlar ve bunu başarmak için büyük çaba sarf etmeye hazırlar. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Politics | accomplish v. | başarmak | ||
|
It is true that the Copenhagen criteria have been met and I would congratulate them on accomplishing this. Kopenhag kriterlerinin yerine getirildiği doğrudur ve bunu başardıkları için kendilerini kutluyorum. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | accomplish v. | yapmak | ||
|
I've already accomplished what I wanted to accomplish. Yapmak istediklerimi çoktan yaptım. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | accomplish v. | sonuçlandırmak | ||
| General | accomplish v. | sonunu getirmek | ||
| General | accomplish v. | üstesinden gelmek | ||
| General | accomplish v. | becermek | ||
| General | accomplish v. | başarıya ulaşmak | ||
| General | accomplish v. | hayata geçirmek | ||
| General | accomplish v. | başarılı olarak tamamlamak | ||
| General | accomplish v. | yapıp bitirmek | ||
| General | accomplish v. | muvaffak olmak | ||
| Law | ||||
| Law | accomplish v. | yapıp bitirmek | ||
| Politics | ||||
| Politics | accomplish v. | icra etmek | ||
| Technical | ||||
| Technical | accomplish v. | tamamlamak | ||
| Military | ||||
| Military | accomplish v. | ikmal etmek | ||
| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Colloquial | ||||
| Colloquial | accomplish great things v. | büyük işler başarmak | ||
|
To accomplish great things we must not only act, but also dream; not only plan, but also believe. Büyük işler başarmak için sadece harekete geçmemeli, aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece plan yapmamalı, aynı zamanda inanmalıyız. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | accomplish one's goal v. | amacı yerine getirmek | ||
| General | accomplish herculean tasks v. | dağları devirmek | ||
| General | accomplish one's goal v. | amacını gerçekleştirmek | ||
| General | accomplish one's purpose v. | amacını gerçekleştirmek | ||
| General | accomplish a result v. | sonuç almak | ||
| General | accomplish a result v. | sonuç elde etmek | ||
| General | accomplish the objective v. | hedefe ulaşmak | ||
| General | accomplish the objectives v. | hedeflere ulaşmak | ||
| Phrases | ||||
| Phrases | accomplish the objectives v. | amaçları gerçekleştirmek | ||
