Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Historia
a hole
Significados de
"a hole"
en diccionario turco inglés : 5 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Modern Slang
1
Modern Slang
a hole
n.
hergele
2
Modern Slang
a hole
n.
hıyar
3
Modern Slang
a hole
n.
salak
4
Modern Slang
a hole
n.
lavuk
5
Modern Slang
a hole
n.
göt
Significados de
"a hole"
con otros términos en diccionario inglés turco: 261 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
oven made in a hole in the earth
n.
tandır
2
General
hole in a toilet fixture
n.
kubur
3
General
a round peg in a square hole
n.
bulunduğu yere hiç uygun olmayan kimse
4
General
make a hole
v.
delik açmak
5
General
bore a hole in
v.
azıcık çürütmek (bir fikri)
6
General
make a hole in
v.
delmek
7
General
make a hole in
v.
delik açmak
8
General
bore a hole in
v.
delik açmak
9
General
dig a hole
v.
çukur kazmak
10
General
make a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
11
General
pierce a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
12
General
make a hole
v.
delik delmek
13
General
fall into a hole
v.
çukura düşmek
14
General
cover a hole
v.
delik kapatmak
15
General
drill a hole
v.
delik delmek
16
General
go down into a hole
v.
çukura inmek
17
General
bore a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
18
General
pierce a hole
v.
delik delmek
19
General
bore a hole
v.
delik delmek
20
General
drill a hole on the surface
v.
yüzeye delik açmak
21
General
be half dead with a bullet hole in one's shoulder
v.
omzunda bir kurşun deliğiyle yarı ölü bir halde olmak
22
General
have a hole in one's budget of
v.
bütçesinde ...'lık açık olmak
23
General
dig a hole
v.
delik açmak
24
General
dig a hole
v.
çukur açmak
25
General
without a hole
adj.
deliksiz
Proverb
26
Proverb
if you're in a hole, stop digging
eğer kötü bir duruma düştüysen durumu daha da kötüleştirecek hamlelerden kaçın
27
Proverb
if you're in a hole, stop digging
çukura düştüysen kazmayı bırakacaksın
Colloquial
28
Colloquial
be in a hole
v.
açmazda olmak
29
Colloquial
make a hole in
v.
başarıya atılan ilk adımı atmak
30
Colloquial
be in a hole
v.
çıkmazda olmak
31
Colloquial
be in a hole
v.
zor durumda olmak
32
Colloquial
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
bir bok bilmez
33
Colloquial
hole-and-corner(a)
expr.
gizli kapaklı
34
Colloquial
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
hiçbir şey bilmez
35
Colloquial
make a hole
expr.
(polis anonsu vs. için) yolu açın!
Idioms
36
Idioms
square peg in a round hole
n.
bulunduğu yere ait olmayan kimse
37
Idioms
a square peg in a round hole
n.
dam üstünde saksağan
38
Idioms
a square peg in a round hole
n.
duruma uygunsuz şey
39
Idioms
a hole card
n.
gizli koz/avantaj
40
Idioms
square peg in a round hole
n.
kalıbının adamı olmayan kişi
41
Idioms
a square peg in a round hole
n.
kel başa şimşir tarak
42
Idioms
a hole in the wall
n.
küçük/karanlı dükkan veya lokanta
43
Idioms
square peg in a round hole
n.
mevkiine uygun olmayan kimse
44
Idioms
a round peg in a square hole
n.
dam üstünde saksağan
45
Idioms
a round peg in a square hole
n.
bulunduğu ortama/yaptığı işe uygun olmayan kimse
46
Idioms
a round peg in a square hole
n.
bulunduğu yere ait olmayan kimse
47
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
hiç ihtiyacı/gereği olmamak
48
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
49
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
para harcama isteği duymak
50
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebindeki/elindeki parayı tutamamak
51
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
52
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebinde para durmamak
53
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
har vurup harman savurmak
54
Idioms
have money burning a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
55
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
56
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
57
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
58
Idioms
need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
59
Idioms
punch a hole in something
v.
bir yerde bir delik açmak
60
Idioms
put somebody in a hole
v.
birini zor/güç bir duruma sokmak
61
Idioms
put somebody in a hole
v.
birini sıkıntıya sokmak
62
Idioms
poke a hole through something
v.
bir yerde bir delik açmak
63
Idioms
poke a hole in something
v.
bir yerde bir delik açmak
64
Idioms
have something burning a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
65
Idioms
money burns a hole in someone's pocket
v.
cebi delik olmak
66
Idioms
make a hole in
v.
havasını söndürmek
67
Idioms
make a hole in
v.
gedik açmak
68
Idioms
need like a hole in the head
v.
hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak
69
Idioms
money burns a hole in someone's pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcayan birisi olmak
70
Idioms
be in a hole
v.
kapana kısılmak
71
Idioms
try to fit a square peg into a round hole
v.
olmayacak bir işi yapmaya çalışmak
72
Idioms
burn a hole in the pocket
v.
para suyunu çekmek
73
Idioms
be in a hole
v.
zor durumda olmak
74
Idioms
make a hole in something
v.
(bütçede) delik açmak
75
Idioms
blow a hole in something
v.
(bütçede) delik açmak
76
Idioms
blow a hole in something
v.
(fikirlerini/iddialarını) çürütmek
77
Idioms
dig (oneself) in a hole
v.
kendi kuyusunu kendi kazmak
78
Idioms
dig (oneself) in a hole
v.
kendini zor duruma düşürmek
79
Idioms
dig (oneself) in a hole
v.
kendini zora sokmak
80
Idioms
dig (oneself) in a hole
v.
kendini zarara sokmak
81
Idioms
dig (oneself) in a hole
v.
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
82
Idioms
dig (oneself) into a hole
v.
kendi kuyusunu kendi kazmak
83
Idioms
dig (oneself) into a hole
v.
kendini zor duruma düşürmek
84
Idioms
dig (oneself) into a hole
v.
kendini zora sokmak
85
Idioms
dig (oneself) into a hole
v.
kendini zarara sokmak
86
Idioms
dig (oneself) into a hole
v.
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
87
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendini utanç verici bir duruma düşürmek
88
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendi kendini sıkıntıya sokmak
89
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendi kendini dara sokmak
90
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendi başına çorap örmek
91
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendi başına iş açmak
92
Idioms
dig a hole for yourself
v.
kendi kendini sıkıntıya sokmak
93
Idioms
dig a hole for yourself
v.
kendi kendini dara sokmak
94
Idioms
dig a hole for yourself
v.
kendi başına çorap örmek
95
Idioms
dig a hole for yourself
v.
kendi başına iş açmak
96
Idioms
dig yourself a hole
v.
kendini kötü bir duruma sokmak
97
Idioms
dig yourself a hole
v.
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
98
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendini kötü bir duruma sokmak
99
Idioms
dig yourself into a hole
v.
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
100
Idioms
dig (someone) out of a hole
v.
(birinin) zor bir durumdan çıkmasına yardım etmek
101
Idioms
dig (someone) out of a hole
v.
(birinin) sıkıntılı bir durumdan kurtulmasına yardım etmek
102
Idioms
dig (someone) out of a hole
v.
(birini) kötü bir durumun içinden çıkarmak
103
Idioms
dig (someone) out of a hole
v.
(birini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak
104
Idioms
dig (oneself) out of a hole
v.
(kendini) zor bir durumdan kurtarmak
105
Idioms
dig (oneself) out of a hole
v.
(kendini) sıkıntılı bir durumdan kurtarmak
106
Idioms
dig (oneself) out of a hole
v.
(kendini) kötü bir durumun içinden çıkarmak
107
Idioms
dig (oneself) out of a hole
v.
(kendini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak
108
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
109
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak
110
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyi) zerre kadar istememek
111
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
112
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
113
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) kesinlikle lüzum/istek duymamak
114
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeye) karşı hiç istek duymamak
115
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şeyi) hiç ama hiç istememek
116
Idioms
want (something) like (one wants) a hole in the head
v.
(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak
117
Idioms
make a hole in the water
v.
kendini suda boğmak
118
Idioms
make a hole in the water
v.
kendini suda boğarak öldürmek
119
Idioms
make a hole in the water
v.
suda intihar etmek
120
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyi) delmek
121
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir yere/şeye) delik açmak
122
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir hata tespit etmek
123
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyin) zayıf noktasını bulmak
124
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyin) çürük noktasını bulmak
125
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir kusur tespit etmek
126
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek
127
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir çatlak tespit etmek
128
Idioms
poke a hole in (something)
v.
(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek
129
Idioms
be a square peg (in a round hole)
v.
duruma uygunsuz hareket etmek
130
Idioms
be a square peg (in a round hole)
v.
bulunduğu yere hiç uygun olmamak
131
Idioms
be a square peg (in a round hole)
v.
bulunduğu yerle/çevreyle alakası olmamak
132
Idioms
be a square peg (in a round hole)
v.
bulunduğu yere ait olmamak
133
Idioms
be a square peg (in a round hole)
v.
bulunduğu ortama/yaptığı işe uygun olmamak
134
Idioms
be a square peg (in a round hole)
v.
farklı olduğu için bulunduğu ortama kolay uyum sağlayamamak
135
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
136
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
cebinde durmamak
137
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
çarçur olmak
138
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
elinden/cebinden akıp gitmek
139
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
elinden/cebinden uçup gitmek
140
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
suyunu çekmek
141
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
nereye harcayacağını şaşırmak
142
Idioms
be burning a hole in (one's) pocket
v.
harcamak için yanıp tutuşmak
143
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
144
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
cebinde durmamak
145
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
çarçur olmak
146
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
elinden/cebinden akıp gitmek
147
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
elinden/cebinden uçup gitmek
148
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
suyunu çekmek
149
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
nereye harcayacağını şaşırmak
150
Idioms
be burning a hole in your pocket
v.
harcamak için yanıp tutuşmak
151
Idioms
blow a hole in
v.
-i çürütmek
152
Idioms
blow a hole in
v.
-in etkisini azaltmak
153
Idioms
blow a hole in something
v.
sistemde delik açmak
154
Idioms
blow a hole in something
v.
sistemi bozmak
155
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyin etkinliğini azaltmak
156
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyi sömürmek
157
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyi azaltmak
158
Idioms
blow a hole in something
v.
bir şeyde sızıntı yaratmak
159
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
160
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) ceplerini boşatmak
161
Idioms
burn a hole in (one's) pocket
v.
(birinin) parasının suyunu çektirmek
162
Idioms
dig (someone) out of a hole
v.
(birini) zor bir durumdan kurtarmak
163
Idioms
dig (someone) out of a hole
v.
(birini) zor bir durumdan çıkaracak bir yol bulmak
164
Idioms
dig (oneself) out of a hole
v.
durumunu kurtarmak
165
Idioms
dig (oneself) out of a hole
v.
yeniden ayağa kalkmak/kaldırmak
166
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
cebi delik olmak
167
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
168
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
para cebinde durmamak
169
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
170
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
171
Idioms
money burns a hole in (one's) pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
172
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
cebi delik olmak
173
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
174
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
para cebinde durmamak
175
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
176
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
177
Idioms
money burns a hole in pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
178
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
cebi delik olmak
179
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
eline geçen parayı hemen harcamak
180
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
para cebinde durmamak
181
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
para geldiği gibi gitmek
182
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
parasının suyunu çektirmek
183
Idioms
money burns a hole in your pocket
v.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
184
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) hiç ihtiyacı olmamak
185
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeyin) hiç gereği olmamak
186
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
187
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) zerre kadar ihtiyacı olmamak
188
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) hiçbir şekilde gereksinim duymamak
189
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeyin) en ufak eksikliğini çekmemek
190
Idioms
need (something) like (one) needs a hole in the head
v.
(bir şeye) kesinlikle lüzum duymamak
191
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
192
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeyin hiç gereği olmamak
193
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
194
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
195
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
196
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
197
Idioms
need something like a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
198
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye hiç ihtiyacı olmamak
199
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeyin hiç gereği olmamak
200
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak
201
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye zerre kadar ihtiyacı olmamak
202
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye hiçbir şekilde gereksinim duymamak
203
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeyin en ufak eksikliğini çekmemek
204
Idioms
need something like you need a hole in the head
v.
bir şeye kesinlikle lüzum duymamak
205
Idioms
poke a hole in
v.
-i delmek
206
Idioms
poke a hole in
v.
-e delik açmak
207
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir hata tespit etmek
208
Idioms
poke a hole in
v.
-in zayıf noktasını bulmak
209
Idioms
poke a hole in
v.
-in çürük noktasını bulmak
210
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir kusur tespit etmek
211
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir eksiklik tespit etmek
212
Idioms
poke a hole in
v.
-in açığını bulmak/tespit etmek
213
Idioms
poke a hole in
v.
-de bir aksaklık tespit etmek
214
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyi) delmek
215
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyde) bir delik açmak
216
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyde) bir hata tespit etmek
217
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyin) zayıf noktasını bulmak
218
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyin) çürük noktasını bulmak
219
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyde) bir kusur tespit etmek
220
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek
221
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyin) açığını bulmak/tespit etmek
222
Idioms
poke a hole through (something)
v.
(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek
223
Idioms
punch a hole in
v.
-de bir delik açmak
224
Idioms
put (someone or something) in a hole
v.
(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak
225
Idioms
put (someone or something) in a hole
v.
(birini/bir şeyi) sıkıntıya sokmak
226
Idioms
pick a hole in
v.
kusur bulmak
227
Idioms
pick a hole in
v.
lekelemek
228
Idioms
pick a hole in
v.
şaibeli hale getirmek
229
Idioms
pick a hole in
v.
açığını bulmak
230
Idioms
can't see a hole in a ladder
expr.
aptal
231
Idioms
have something burning a hole in your pocket
expr.
harcanacak para cepte durmaz
232
Idioms
can't see a hole in a ladder
expr.
önünü göremeyecek kadar sarhoş
233
Idioms
can't see a hole in a ladder
expr.
sarhoş
Speaking
234
Speaking
there's a hole in the wall to the next room
expr.
duvarda yan odaya bakan bir delik var
Technical
235
Technical
axis of a hole
n.
bir deliğin ekseni
Automotive
236
Automotive
making a hole
n.
delik açma
Astronomy
237
Astronomy
fall into a black hole
v.
kara deliğe düşmek
238
Astronomy
fall into a black hole
v.
kara deliğe çekilmek
Slang
239
Slang
a-hole
n.
rezil insan
240
Slang
a-hole
n.
göt
241
Slang
a-hole
n.
alçak
242
Slang
a-hole
n.
kıç deliği
243
Slang
a-hole
n.
anüs
244
Slang
a-hole
n.
iğrenç kişi
245
Slang
be in a hole
v.
kötü durumda olmak
246
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
her boku bilmek
247
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
bilgili olmak
248
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
uyanık olmak
249
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
gözü açık olmak
250
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
neyin ne olduğunu bilmek
251
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
her şeyin farkında olmak
252
Slang
know one's ass from a hole in the ground
v.
her boktan haberi olmak/anlamak
253
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
bir bok bilmemek
254
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
hiçbir şey bilmemek
255
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
bir boktan anlamamak
256
Slang
not know (one's) ass from a hole in the ground
v.
kafası basmamak
257
Slang
in a hole [uk/australia]
expr.
açmazda
258
Slang
in a hole [uk/australia]
expr.
çıkmazda
259
Slang
in a hole [uk/australia]
expr.
zor durumda
260
Slang
in a hole [uk/australia]
expr.
kapana kısılmış
261
Slang
in a hole [uk/australia]
expr.
kötü durumda
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a hole
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy