Historia

akan su

Significados de "akan su" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Technical
1	Technical	akan su	running water n.
Medical
2	Medical	akan su	running water n.

Significados de "akan su" con otros términos en diccionario inglés turco: 31 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	taşkınca akan su	torrent n.
2	General	ağır akan su	slow flowing water n.
3	General	içinden su akan ağız	spout n.
4	General	birim zamanda akan su hacmi	rate of flow n.
5	General	bentte hızla akan su	lasher n.
6	General	(su) akan yer	inset n.
7	General	aradan akan su	interluency [obsolete] n.
8	General	akan su ile yıkanmış tabak	scour n.
9	General	bent kapağından akan su	sluice n.
10	General	(akan su) çalkalanmak	fret v.
11	General	durmadan aynı şekilde akan (su)	steady adj.
12	General	sakin akan su kanalına ait	flat-water adj.
13	General	sakin akan su kanalının üzerinde giden	flat-water adj.
Industry
14	Industry	hava veya akan su ile soğutulan spiral boru	worm n.
Technical
15	Technical	yerçekimiyle akan su	vadose water n.
16	Technical	değirmen çarkını döndürdükten sonra akan su	mill tail n.
17	Technical	değirmen çarkını döndürdükten sonra akan su	milltail n.
18	Technical	boruda akan su miktarını ölçüp kaydeden cihaz	water meter n.
Marine
19	Marine	akan su oranı	outflow rate n.
20	Marine	akan su gücü	running water force n.
21	Marine	ırmak ağzından akan su miktarı	outflow from river-mount n.
Chemistry
22	Chemistry	vinil klorürün homopolimer ve kopolimer reçinelerinin parça büyüklüklerinin akan bir su altında elek analizi ile belirlenmesi	determination of particle size of vinyl chloride homopolymer and copolymer resins by sieve analysis in water n.
Agriculture
23	Agriculture	değirmene doğru akan su yolu	headrace n.
Environment
24	Environment	yatay akan (hava/su vb.)	advective adj.
Geography
25	Geography	atlantik'ten pasifik'e, kuzey kanada’nın kuzey kutbu takımadaları ve alaska’nın kuzey kıyıları boyunca akan su yolu	northwest passage n.
26	Geography	akıntıların karşılaşması nedeniyle deniz veya akarsuda oluşan çalkantılı ve hızla akan su kesimi	rip n.
27	Geography	baffin körfezi'nden güneye akan soğuk su akıntısı	labrador current n.
28	Geography	ters akan su	obsequent n.
29	Geography	tümsek üstünden taşarak akan su	riffle n.
Geology
30	Geology	dar su kanalından akan su	vein n.
Archaic
31	Archaic	akan (su, gözyaşı)	cadent adj.