anlaşmaya varmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

anlaşmaya varmak



Significados de "anlaşmaya varmak" en diccionario inglés turco : 44 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
anlaşmaya varmak come to an agreement v.
anlaşmaya varmak assent v.
anlaşmaya varmak compromise v.
General
anlaşmaya varmak close the deal v.
anlaşmaya varmak strike a bargain v.
anlaşmaya varmak come to terms with v.
anlaşmaya varmak make a bargain v.
anlaşmaya varmak strike a balance v.
anlaşmaya varmak come to an arrangement v.
anlaşmaya varmak settle with v.
anlaşmaya varmak reach an agreement v.
anlaşmaya varmak get together v.
anlaşmaya varmak come to an understanding with v.
anlaşmaya varmak arrive at an agreement v.
anlaşmaya varmak close with v.
anlaşmaya varmak come to terms v.
anlaşmaya varmak close a deal v.
anlaşmaya varmak reach a deal v.
anlaşmaya varmak come to an understanding v.
anlaşmaya varmak reach an understanding with someone v.
anlaşmaya varmak reach a settlement v.
anlaşmaya varmak come to agreement v.
anlaşmaya varmak arrange (with) v.
anlaşmaya varmak astipulate [obsolete] v.
anlaşmaya varmak yes v.
anlaşmaya varmak compose [obsolete] v.
anlaşmaya varmak strike an agreement v.
Phrasals
anlaşmaya varmak hammer something out v.
anlaşmaya varmak run with v.
Colloquial
anlaşmaya varmak close a/the deal v.
anlaşmaya varmak close a/the sale v.
Idioms
anlaşmaya varmak strike hands with v.
anlaşmaya varmak come together v.
anlaşmaya varmak close a sale v.
anlaşmaya varmak cut a deal v.
anlaşmaya varmak sign on the dotted line v.
anlaşmaya varmak close a deal with v.
anlaşmaya varmak enter into an agreement v.
anlaşmaya varmak close the sale v.
anlaşmaya varmak go halfway v.
anlaşmaya varmak look past v.
Politics
anlaşmaya varmak accord a treatment v.
Archaic
anlaşmaya varmak closure n.
anlaşmaya varmak strike in v.

Significados de "anlaşmaya varmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 39 resultado(s)

Turco Inglés
General
düşman ile dostane anlaşmaya varmak için ayarlanan gün love day n.
pazarlıkta anlaşmaya varmak strike a bargain v.
bir anlaşmaya varmak come to an agreement v.
karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak compromise v.
anlaşmaya varmak (üzerinde) get together on v.
karşılıklı anlaşmaya varmak make a deal with v.
bir anlaşmaya varmak reach an agreement v.
üzerinde anlaşmaya varmak agree upon v.
bir anlaşmaya varmak settle on a deal v.
bir anlaşmaya veya uzlaşıya varmak için ihtilaf yaratan iki veya daha fazla tarafla çalışmak mediate v.
üzerinde anlaşmaya varmak condescend [obsolete] v.
bir konuda hakkında resmi veya açık bir anlaşmaya varmak indent [obsolete] v.
Phrasals
karşılıklı anlaşmaya varmak close on v.
(birisi) ile (belli bir kişi, düşünce ya da mesele) üstünde anlaşmaya varmak concur on (someone or something) with (one) v.
(birisi) ile ((belli bir kişi, düşünce ya da mesele) üstünde anlaşmaya varmak concur with (one) on (someone or something) v.
ödün vererek anlaşmaya varmak compromise over v.
ödün vererek anlaşmaya varmak compromise with v.
(karara, anlaşmaya, sonuca) varmak arrive at v.
(biriyle) biri/bir şey konusunda anlaşmaya varmak compromise on someone or something (with someone) v.
(biriyle) biri/bir şey konusunda anlaşmaya varmak compromise (on someone or something) with someone v.
(biriyle bir şey) konusunda anlaşmaya varmak compromise (on something) with (someone) v.
(bir şey) konusunda anlaşmaya varmak compromise on (something) v.
(biriyle) anlaşmaya varmak concur with (one) v.
Idioms
biriyle bir anlaşmaya varmak reach an understanding with someone v.
biriyle bir anlaşmaya varmak reach an accord with someone v.
biriyle bir anlaşmaya varmak reach an agreement with someone v.
biriyle bir anlaşmaya varmak come to an understanding with someone v.
(fiyat konusunda) anlaşmaya varmak strike a bargain v.
(fiyat konusunda) anlaşmaya varmak strike a deal v.
(biriyle) bir anlaşmaya varmak come to an understanding with (one) v.
(biriyle) anlaşmaya varmak make a deal (with one) v.
bir anlaşmaya varmak reach an accord v.
bir anlaşmaya varmak reach an understanding v.
ile bir anlaşmaya varmak reach an understanding with v.
(biriyle) bir anlaşmaya varmak smoke the peace pipe (with someone) v.
bir anlaşmaya varmak hammer out an agreement v.
Trade/Economic
toplu sözleşmede anlaşmaya varmak için tarafların işbirliği yapmalarının gerekli olduğu aralarındaki çekişmenin asıl amacının ise bu işbirliğinden doğacak yararların bölüşümüyle ilgili olduğu görüşü symbiotic relationship n.
Law
bir anlaşmaya varmak come to an arrangement v.
karşılıklı anlaşmaya varmak settle by mutual consent v.