compromise - Turco Inglés Diccionario
Historia

compromise

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "compromise" en diccionario turco inglés : 50 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
compromise n. taviz
compromise n. anlaşmaya varma
compromise v. anlaşmak
compromise v. anlaşmaya varmak
compromise v. uzlaşmak
General
compromise n. ödün verme
compromise n. uzlaşma hukuku
compromise n. uyuşma
compromise n. ödün
compromise n. ikisinin ortası
compromise n. uzlaşma
compromise n. ödün vererek anlaşma
compromise n. farklı unsurların bileşimi
compromise n. farklı özelliklerin kombinasyonu
compromise n. uzlaşı
compromise v. uzlaştırmak
compromise v. şerefini tehlikeye atmak
compromise v. gölge düşürmek
compromise v. ara bulmak
compromise v. uyuşmak
compromise v. karşılıklı ödün vererek anlaşmaya varmak
compromise v. riske atmak
compromise v. ödünleşmek
compromise v. tehlikeye atmak
compromise v. uygunsuz cinsel imalarla aşağılamak
compromise v. uygunsuz yakınlıkla utandırmak
compromise v. (gizli unsurları) yetkisiz kimselere veya düşmana ifşa etmek
compromise v. (güvenlik sistemini) ihlal etmek
Trade/Economic
compromise n. anlaşma
compromise v. üzerinde uzlaşmaya varmak
Law
compromise n. sulh
compromise n. tahkimname
compromise n. uzlaşma
Politics
compromise n. barış
compromise n. fikir birliği
compromise n. karşılıklı anlaşma
compromise n. ödün
compromise n. tahkimname
compromise n. taviz
compromise n. uzlaşma
compromise n. seçme hakkının bir veya birkaç sorumlu insana devri
Technical
compromise v. uzlaşmak
Computer
compromise n. ifşa
Medical
compromise n. (hastalık, yaralanma nedeniyle) sakatlık
compromise n. (hastalık, yaralanma nedeniyle) özürlülük
compromise v. bozmak
compromise v. kötüleştirmek
compromise v. uyuşmak
compromise v. zayıflamak
Military
compromise n. gizli unsurların yetkisiz birinin eline geçmesi

Significados de "compromise" con otros términos en diccionario inglés turco: 73 resultado(s)

Inglés Turco
General
compromise verdict n. uzlaşma kararı
historical compromise n. tarihsel uzlaşma
spirit of compromise n. uzlaşma ruhu
reach a compromise v. orta yol bulmak
compromise by v. uzlaşmak
not compromise one's honesty v. dürüstlükten ödün vermemek
compromise with v. ile uzlaşmak
find a compromise v. orta yol bulmak
find a compromise v. bir orta yol bulmak
make a compromise v. uzlaşmak
compromise with v. ile uyuşmak
compromise on v. bir konuda uzlaşmak
non-compromise v. ödün vermemek
non-compromise v. taviz vermemek
not compromise on quality v. kaliteden ödün vermemek
compromise on quality v. kaliteden ödün vermek
agree on a compromise v. anlaşma sağlamak
agree on a compromise v. uzlaşmak
compromise [obsolete] v. karşılıklı söz vermek
compromise [obsolete] v. karşılıklı taahhüt etmek
compromise [obsolete] v. karşılıklı olarak vadetmek
Phrasals
compromise on v. bir konuda ödün vermek
compromise with v. ödün vererek uzlaşmak
compromise over v. ödün vererek uzlaşmak
compromise with v. ödün vererek anlaşmak
compromise over v. ödün vererek anlaşmak
compromise with v. ödün vererek anlaşmaya varmak
compromise over v. ödün vererek anlaşmaya varmak
compromise with v. taviz vererek uzlaşmak
compromise over v. taviz vererek anlaşmak
compromise over v. taviz vererek uzlaşmak
compromise with v. taviz vererek uzlaşma sağlamak
compromise with v. taviz vererek anlaşmak
compromise over v. taviz vererek uzlaşma sağlamak
compromise on v. üzerinden uzlaşmak
compromise on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey konusunda anlaşmaya varmak
compromise on someone or something (with someone) v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak
compromise (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey konusunda anlaşmaya varmak
compromise (on someone or something) with someone v. (biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak
compromise (on something) with (someone) v. (biriyle bir şey) üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise (on something) with (someone) v. (biriyle bir şey) konusunda anlaşmaya varmak
compromise (on something) with (someone) v. (biriyle bir şey) üzerinde anlaşmak
compromise on (something) v. (bir şey) üzerinde/konusunda uzlaşmak
compromise on (something) v. (bir şey) konusunda anlaşmaya varmak
compromise on (something) v. (bir şey) üzerinde anlaşmak
Idioms
compromise (with) (one's) principles v. ilkelerinden taviz vermek
compromise (with) (one's) principles v. ilkelerinden ödün vermek
Trade/Economic
tax compromise n. vergi uzlaşması
Law
compromise by arbitration n. hakem yoluyla anlaşma
compromise claims n. ihtilafları sulhen halletmeye
compromise and release n. sulh ve ibra
compromise made before an arbirator n. tahkim anlaşması
compromise by arbitration n. tahkim yoluyla uzlaşma
compromise bill n. uzlaşma yasası
make a compromise v. ödün vermek
make a compromise v. taviz vermek
Politics
luxemburg compromise n. lüksemburg uzlaşması
political compromise n. politik anlaşma
political compromise n. politik anlaşma
political compromise n. siyasi uzlaşma
political compromise n. siyasi taviz
political compromise n. siyasi uzlaşma
political compromise n. siyasi taviz
reach a compromise v. uzlaşmaya varmak
Computer
key compromise n. anahtar anlaşması
ca compromise n. ca anlaşması
Telecom
compromise equalizer n. karşılıklı dengeleyici
Psychology
compromise formation n. uzlaşma oluşumu
History
ioannina compromise n. yanya uzlaşması
missouri compromise n. missouri anlaşması
missouri compromise n. abd'deki kölelik savunucuları ile kölelik karşıtları arasında 1820'de imzalanan bir anlaşma