aydınlık - Turco Inglés Diccionario
Historia

aydınlık



Significados de "aydınlık" en diccionario inglés turco : 42 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
aydınlık light n.
aydınlık sunny adj.
aydınlık bright adj.
aydınlık luminous adj.
General
aydınlık luster n.
aydınlık evidence n.
aydınlık radiance n.
aydınlık daylight n.
aydınlık light shaft n.
aydınlık illumination n.
aydınlık blaze n.
aydınlık shaft n.
aydınlık luminousness n.
aydınlık enlightenment n.
aydınlık clearness n.
aydınlık brightness n.
aydınlık light-well n.
aydınlık irradiation n.
aydınlık lustre n.
aydınlık light n.
aydınlık eggheadedness n.
aydınlık lightness n.
aydınlık lightsomeness n.
aydınlık lucidity n.
aydınlık clear adj.
aydınlık lighted adj.
aydınlık sunlit adj.
aydınlık high speed adj.
aydınlık radiant adj.
aydınlık net [obsolete] adj.
aydınlık light adj.
aydınlık lightful adj.
aydınlık lightsome adj.
aydınlık lucid adj.
aydınlık rosselly adj.
aydınlık roseate adj.
aydınlık brightly adv.
aydınlık lucidly adv.
Technical
aydınlık luminous adj.
Architecture
aydınlık skylight n.
Lighting
aydınlık illuminance n.
Archaic
aydınlık litten adj.

Significados de "aydınlık" con otros términos en diccionario inglés turco: 80 resultado(s)

Turco Inglés
General
yıldız aydınlık ölçeği astrometer n.
aydınlık bacası day drift n.
bir resmin aydınlık kısmı light n.
aydınlık camı bull's eye n.
aydınlık ölçer luxmeter n.
aydınlık periyot veya dönem photophase n.
alacakaranlıkta görülen aydınlık twilight glow n.
aydınlık taslama highbrowism n.
günün aydınlık döneminin on ikide biri inch [dialect] n.
ışık gibi yayılan manevi aydınlık irradiance n.
aydınlık ve geniş alan daylight n.
aydınlık nesiller bright generations n.
aydınlık kuşaklar bright generations n.
aydınlık bölüm highlight n.
aydınlık olmak brighten v.
çok aydınlık luminous adj.
yeterince aydınlık bright enough adj.
yarı aydınlık dimly lit adj.
daha aydınlık hale getirilmemiş unlightened adj.
aşırı aydınlık overbright adj.
aşırı aydınlık superbright adj.
aşırı aydınlık superlight adj.
aydınlık bir halde luminously adv.
aydınlık olarak sunnily adv.
aydınlık bir biçimde luciferously adv.
Colloquial
gecenin sonu aydınlık it'll be all right on the night expr.
Idioms
(hayata/durumlara) aydınlık tarafından bakmak look on the sunny side (of life/things) v.
gecenin sonu aydınlık all right on the night adj.
gecenin sonu aydınlık all right on the night adj.
Politics
sürekli aydınlık için bir dakika karanlık one minute darkening for incessant enlightening n.
aydınlık yol sendero luminoso n.
aydınlık yol shining path n.
aydınlık yol sl (sendero luminoso) abrev.
Technical
aydınlık alan aydınlatması bright field illumination n.
aydınlık alan aydınlatması light-field illumination n.
aydınlık camı honticuttural glass n.
aydınlık bacası light well n.
aydınlık camı horticultural glass n.
aydınlık camı plain rolled glass n.
aydınlık alan bright field n.
aydınlık alan görüntüsü bright field image n.
aydınlık alan mikroskopisi bright field microscopy n.
aydınlık bölge positive column n.
aydınlık şaftı light shaft n.
Computer
arka aydınlık karşılaştırması backlight comp n.
aydınlık mod light mode n.
Television
renk aydınlık ses ve eş zamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yayın sistemi multiplexed analog components n.
Construction
aydınlık camı bull's eye n.
aydınlık alan bright field n.
Lighting
aydınlık vektörü illuminance vector n.
erkesel aydınlık irradiance n.
erkesel silindirsel aydınlık cylindrical irradiance n.
erkesel küresel aydınlık spherical irradiance n.
fotonsal aydınlık photon irradiance n.
gürültü eşdeğer erkesel aydınlık noise equivalent irradiance n.
ışıksal aydınlık illuminance n.
ışık/aydınlık seviyesi kısılabilir ampul/lamba dimmable light bulb n.
toplam günışıksal aydınlık global illuminance n.
Marine
sualtı aydınlık ölçer underwater lux meter n.
Optics
aydınlık anizoikonisi illumination anisoiconia n.
Food Engineering
aydınlık saha mikroskobu bright field microscope n.
Astronomy
gün batımında batı'ya doğru ufka bakıldığında gökyüzünde görülen aydınlık gezegen the evening star n.
gün batımında batı'ya doğru ufka bakıldığında gökyüzünde görülen aydınlık gezegen hesperus n.
dünyanın karanlık ve aydınlık taraflarını birbirinden ayıran çizgi terminator n.
dünyanın karanlık ve aydınlık taraflarını birbirinden ayıran çizgi twilight zone n.
dünyanın karanlık ve aydınlık taraflarını birbirinden ayıran çizgi grey line n.
yıldız aydınlık ölçeği astrometer n.
Botanic
aydınlık oda ve salonlarda zengin renkli ve çok dallı bir süs bitkisi schizanthus n.
Art
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi claire-obscure n.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi clair-obscur n.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi clair-obscure n.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi clare-obscure n.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi claro-obscuro n.
Cinema
(filmde) parlak, eşit ve sahnenin aydınlık ve karanlık bölgeleri arasında çok az kontrast oluşturan aydınlatma şekli high-key n.
Photography
aydınlık kutu camera lucida n.
aydınlık oda camera lucida n.
resimdeki aydınlık alan highlighting n.
Mythology
gün ve aydınlık tanrısı apollo n.
gün ve aydınlık tanrısı apollon n.
Star Wars
güç'ün aydınlık tarafı light side of the force n.