başka yerden - Turco Inglés Diccionario
Historia

başka yerden



Significados de "başka yerden" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Archaic
başka yerden thence adv.

Significados de "başka yerden" con otros términos en diccionario inglés turco: 71 resultado(s)

Turco Inglés
General
tayin etme (bir yerden başka bir yere) transfer n.
bir yerden başka bir yere geçen transfer n.
bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme transfer n.
bir yerden başka bir yere geçirme transfer n.
bir yerden başka bir yere giden transmigrator n.
aktarma (bir yerden başka bir yere) transit n.
jetle popüler bir yerden başka bir popüler yere seyahat etme jet-setting n.
bir yerden benzer başka yere giden kimse hopper n.
bir yerden başka yere hareket edebilme locomobility n.
mallar bir yerden başka bir yere taşınmakta olmak be in transit v.
insanlar bir yerden başka bir yere geçmekte olmak be in transit v.
ayırmak (başka birinden/başka bir yerden) take away from v.
bir yerden çıkararak başka bir yere dikmek (bitkiyi) transplant v.
bir yerden çıkarılıp başka bir yere dikilmeye elverişli olmak (bitki) transplant v.
götürmek (bir yerden başka bir yere) transport v.
geçirmek (bir yerden başka bir yere) shift v.
bir yerden alıp başka yere koymak shuffle v.
telekinezi yoluyla birini veya bir şeyi bir yerden başka bir yere taşımak teleport v.
bir yerden başka bir yere göç etmek immigrate to some place from some place v.
bir yerden başka bir yere göç etmek immigrate into some place from some place v.
bir yerden başka bir yere göç etmek emigrate from some place to some place v.
bir yerden başka yere gitmek locomote v.
bir yerden başka yere hareket etmek locomote v.
sürekli bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili transmigratory adj.
bir yerden başka yere giden hopping adj.
bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili locomotory adj.
bir yerden başka bir yere gidebilen locomotory adj.
bir yerden başka bir yere geçen of passage adj.
bir yerden başka bir yere from pillar to post adv.
Phrasals
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek blow in v.
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek blow into v.
bir yerden başka bir yere arabayla gitmek drive between v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) from (someone or something) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yer) götürmek convey (something) from (someone or something) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yer) götürmek convey (something) from (someone or sth) to (someone or sth) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) taşımak convey (something) to (someone or something) v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yer) götürmek convey (something) to (someone or something) v.
bir yerden başka bir yere göç edip durmak migrate between v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something (from some place) to some place v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak haul something from some place (to some place) v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak drag something from one place to another v.
bir yerden başka bir yere taşınmak move (from some place) (to some place) v.
(bir yerden başka bir yere) göç etmek migrate (from some place) (to some place) v.
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek deport (someone) from (some place) to (some place) v.
(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek deport someone (from some place) (to some other place) v.
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak desert (someone or something) for (someone or something) v.
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak desert (someone or something) to (someone or something) v.
(birini/bir grubu) köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek uproot (someone or something) from (something or some place) v.
birini köklerinin olduğu yerden başka bir yere sürmek uproot someone from v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak haul (something) to (some place) from (some place) v.
(bir aracı) çekiciyle veya başka bir araçla (bir şeyden/bir yerden) çekip çıkarmak tow (something) out of (something or some place) v.
(bir şeyi bir yerden/kullanımdan/bağlamdan başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak transpose (something) from (something) (in)to (something) v.
Phrases
(bir yerden) başka bir seçeneği olmama (somewhere or something) or bust expr.
Colloquial
başka yerden gelen from away [maine] expr.
Idioms
bir yerden para/borç alıp başka bir borcu ödemek manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v.
başka bir yerden from away expr.
Trade/Economic
bir yerden başka yere aktarma translation n.
bir yerden başka yere taşınmanın maliyeti moving expense n.
bir yerden başka yere aktarmak transfer v.
Law
bir başka yerden aliunde adv.
Insurance
mevcut sigortalarını bozarak başka yerden sigorta yaptırmaları için insanları kandıran şirket twister n.
Technical
bir yerden başka yere gitme yetisi locomotivity n.
Transportation
kişinin/mülkün bir yerden başka bir yere taşınması transitus n.
Mining
başka yerden getirilip genellikle var olan bir maden veya kayacın yerine geçen maden guest n.
Medical
organ veya uzvun bulunması gereken yerden başka bir yerde bulunması ectopia n.
organ veya uzvun bulunması gereken yerden başka bir yerde bulunması ectopy n.
Biology
(besini veya metabolizma ürünlerini) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşımak translocate v.
Botanic
(besin veya metabolizma ürünlerinin) bitki gövdesinde bir yerden başka yere taşınması translocation n.
Military
mevcut yerden tam olarak ayrılmadan aynı veya başka bir silahlı kuvvetlere geçmek desert v.
Music
(müziği) başka yerden alıntılamak sample v.