beat to - Turco Inglés Diccionario
Historia

beat to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "beat to" en diccionario turco inglés : 8 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
beat to v. (bir şeyi birinden) önce yapmak
beat to v. (bir şeyi birinden) önce bitirmek
beat to v. (bir şeyi birinden) başarmak
beat to v. (bir yere birinden) önce gitmek
beat to v. (bir yere birinden) önce gelmek
beat to v. (bir yere birinden) önce varmak
beat to v. (birini) geçmek/yenmek
beat to v. (birinden) önde bitirmek

Significados de "beat to" con otros términos en diccionario inglés turco: 230 resultado(s)

Inglés Turco
General
beat somebody to a jelly v. pestilini çıkarmak
beat somebody to a pulp v. eşek sudan gelinceye kadar dövmek
beat somebody to a pulp v. fena halde benzetmek
beat somebody all to pieces v. pöstekisini sermek
beat somebody to it v. atlatmak
beat somebody to death v. döve döve öldürmek
beat somebody to death v. döverek öldürmek
beat to death v. ölümüne dövmek
beat to death v. öldürene kadar dövmek
beat to death v. döverek öldürmek
Phrases
it is easy to find a stick to beat a dog expr. savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay
it is easy to find a stick to beat a dog expr. sahipsiz/korumasız kişileri ezmek kolay
Proverb
it is easy to find a stick to beat a dog alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
it is easy to find a stick to beat a dog alçacık eşeğe herkes biner
it is easy to find a stick to beat a dog sert bir eylemi haklı çıkarmak için bahane bulmak kolaydır
it is easy to find a stick to beat a dog köpeğini dövmek isteyene sopa bulmak kolay
Colloquial
beat (one) to (something) v. (bir şeyi birinden) önce yapmak
beat (one) to (something) v. (bir şeyi birinden) önce bitirmek
beat (one) to (something) v. (bir şeyi birinden) başarmak
beat (one) to (something) v. (bir yere birinden) önce gitmek
beat (one) to (something) v. (bir yere birinden) önce gelmek
beat (one) to (something) v. (bir yere birinden) önce varmak
beat (one) to (something) v. (birini) geçmek/yenmek
beat (one) to (something) v. (birinden) önde bitirmek
beat someone to something v. (bir şeyi birinden) önce yapmak
beat someone to something v. (bir şeyi birinden) önce bitirmek
beat someone to something v. (bir şeyi birinden) başarmak
beat someone to something v. (bir yere birinden) önce gitmek
beat someone to something v. (bir yere birinden) önce gelmek
beat someone to something v. (bir yere birinden) önce varmak
beat someone to something v. (birini) geçmek/yenmek
beat someone to something v. (birinden) önde bitirmek
beat to death v. işin içinden çıkıncaya kadar bıktırma pahasına uğraşmak
beat (one) to it v. (birinden) önce davranmak
beat (one) to it v. (birinden) erken davranmak
beat (one) to it v. (birinden) hızlı davranmak
beat to it v. önüne geçmek
beat to it v. önce davranmak
beat to it v. erken davranmak
beat to it v. hızlı davranmak
beat someone to it v. atı alıp üsküdar'ı geçmek
to beat all expr. imanına kadar
to beat all expr. en çok
you beat me to it expr. benden önce davrandın
Idioms
stick to beat (someone or something) with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a rod to beat somebody with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat somebody with n. kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with n. söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat someone or something with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick with which to beat someone [brit] n. söylenmek/eleştirmek için bahane
stick to beat (someone or something) with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a rod to beat somebody with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick to beat somebody with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick with which to beat someone [brit] n. üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a rod to beat somebody with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick to beat somebody with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
a stick with which to beat someone [brit] n. karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
stick to beat (someone or something) with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
stick to beat (someone or something) with n. bahanesi/sebebi olma
stick to beat (someone or something) with n. bahane ederek azarlama/paylama
a rod to beat somebody with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a rod to beat somebody with n. bahanesi/sebebi olma
a rod to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat somebody with n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat somebody with n. bahanesi/sebebi olma
a stick to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat someone with [uk] n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat someone with [uk] n. bahanesi/sebebi olma
a stick to beat someone with [uk] n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick with which to beat someone [uk] n. (birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick with which to beat someone [uk] n. bahanesi/sebebi olma
a stick with which to beat someone [uk] n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat someone or something with n. aba altından sopa gösterme
a rod to beat somebody with n. birine kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a rod to beat somebody with n. birinin üstüne gitmek/birini cezalandırmak için bulunan açık
a rod to beat somebody with n. karşıdakine silah olarak kullanılan olay
a rod to beat somebody with n. birini azarlamak/paylamak için bahane
a rod to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
a stick to beat somebody with n. birine kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
a stick to beat somebody with n. birinin üstüne gitmek/birini cezalandırmak için bulunan açık
a stick to beat somebody with n. karşıdakine silah olarak kullanılan olay
a stick to beat somebody with n. birini azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat somebody with n. bahane ederek azarlama/paylama
march to a different beat v. aykırı olmak
march to a different beat v. marjinal/farklı olmak
march to a different beat v. sıra dışı bir/hayat/yaşam tarzı seçmek
march to a different beat v. farklı/ayrı telden çalmak
march to a different beat v. farklı/ayrı bir yol tutturmak/izlemek
march to (the beat of) a different drummer v. ayrı telden çalmak
beat someone to something v. birşeyi birinden önce yapmak
beat someone to something v. birini alt etmek
beat to the punch v. başkasından önce davranmak
beat a path to one's door v. birinin kapısını aşındırmak
beat someone down to size v. boyunun ölçüsünü almak
beat someone to his knees v. dize getirmek
beat someone down to size v. dersini vermek
beat someone to the punch v. erken davranmak
beat to the punch v. erken davranmak
beat someone to the draw v. erken davranmak
beat somebody to the punch v. erken davranmak
beat to the draw v. erken davranmak
beat somebody to it v. erken davranmak
beat to within an inch of life v. öldüresiye dövmek
beat up to a pulp v. öldüresiye dövmek
beat somebody to the punch v. önce davranmak
beat a path to someone's door v. kapısına üşüşmek
beat somebody to it v. önce davranmak
beat somebody to within an inch of their life v. öldüresiye dövmek
beat someone to the draw v. önce davranmak
beat someone to the punch v. önce davranmak
beat a path to someone's door v. kapısını aşındırmak
beat a path to someone's door v. kapısına yığılmak
play to the beat v. ritme ayak uydurarak çalmak
beat somebody to a pulp v. pestilini çıkarmak
play to the beat v. ritme göre çalmak
beat up to a pulp v. pestilini çıkarmak
march to the beat of one's own drum v. standartlara uymayan bir şekilde hareket etmek
move to the beat v. tempoya ayak uydurmak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyden) çok daha iyi olmak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyi) sollamak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyin) tozunu attırmak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyden) gömlek gömlek üstün olmak
march to (one's) own beat v. toplumsal normlara uymamak
march to (one's) own beat v. toplumsal normların dışında hareket etmek
march to (one's) own beat v. standartlara uymamak
march to (one's) own beat v. standartların dışında hareket etmek
march to (one's) own beat v. bildiğini okumak
march to (one's) own beat v. kendi bildiği gibi yapmak/davranmak/yaşamak
march to (one's) own beat v. kendi kafasına göre yaşamak
march to (one's) own beat v. topluma ayak uydurmamak
march to (one's) own beat v. aykırı olmak/davranmak
march to (one's) own beat v. marjinal/farklı davranmak
march to (the beat of) a different drum v. aykırı olmak/davranmak
march to (the beat of) a different drum v. marjinal olmak/davranmak
march to (the beat of) a different drum v. farklı olmak/hareket etmek
march to (the beat of) a different drum v. sıra dışı bir hayat/yaşam tarzı seçmek
march to (the beat of) a different drum v. farklı/ayrı telden çalmak
march to (the beat of) a different drum v. farklı/ayrı bir yol tutturmak/izlemek
march to (the beat of) a different drum v. toplumsal normlara uymamak
march to (the beat of) a different drum v. toplumsal normların dışında hareket etmek
march to (the beat of) a different drum v. standartlara uymamak
march to (the beat of) a different drum v. standartların dışında hareket etmek
march to (the beat of) a different drum v. topluma ayak uydurmamak
beat (one) down to size v. (birinin) boyunun ölçüsün almak
beat (one) down to size v. (birine) dersini vermek
beat (one) down to size v. (birine) haddini bildirmek
beat (one) down to size v. (birinin) burnunu sürtmek
beat (one) to a pulp v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
beat (one) to a pulp v. (birini) fena halde benzetmek
beat (one) to a pulp v. (birinin) pestilini çıkarmak
beat (one) to a pulp v. (birini) iyi pataklamak
beat (one) to a pulp v. (birinin) ağzını burnunu kırmak
beat someone to a pulp v. birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
beat someone to a pulp v. birini fena halde benzetmek
beat someone to a pulp v. birini ciddi benzetmek
beat someone to a pulp v. birinin pestilini çıkarmak
beat someone to a pulp v. birini iyi pataklamak
beat someone to a pulp v. birinin ağzını burnunu kırmak
beat (one) to the draw v. (birinden) önce davranmak
beat (one) to the draw v. (birinden) erken davranmak
beat (one) to the draw v. (birinden) hızlı davranmak
beat (one) to the punch [us] v. (birinden) önce davranmak
beat (one) to the punch [us] v. (birinden) erken davranmak
beat (one) to the punch [us] v. (birinden) hızlı davranmak
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) eşek sudan gelinceye kadar dövmek
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) fena halde benzetmek
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birinin) pestilini çıkarmak
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) öldüresiye dövmek
beat (one) to within an inch of (one's) life v. (birini) gebertmek
beat one's brains out (to do something) v. (bir şey yapmak için) kendini paralamak
beat one's brains out (to do something) v. (bir şey yapmak için) kafa patlatmak
beat one's brains out (to do something) v. (bir şey yapmak için) çok çalışmak/çaba harcamak
beat one's brains out (to do something) v. (bir şey yapmak için) bir tarafını yırtmak
beat one's brains out (to do something) v. (bir şey yapmak için) canını dişine takmak
beat (something) to death v. (bir şeyden) bıktırmak
beat (something) to death v. (bir şeyin) suyunu çıkartmak
beat (something) to death v. (bir şeyi) fazla uzatmak
beat a path to (one's) door v. (birinin) kapısına üşüşmek
beat a path to (one's) door v. (birinin) kapısına yığılmak
beat a path to door v. kapısını aşındırmak
beat a path to door v. kapısına üşüşmek
beat a path to door v. kapısına yığılmak
beat a path to somebody's door v. birinin kapısını aşındırmak
beat a path to somebody's door v. birinin kapısına üşüşmek
beat a path to somebody's door v. birinin kapısına yığılmak
beat down to size v. boyunun ölçüsün almak
beat down to size v. dersini vermek
beat down to size v. haddini bildirmek
beat down to size v. burnunu sürtmek
beat someone to a pulp v. birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
beat someone to a pulp v. birini fena halde benzetmek
beat someone to a pulp v. birinin pestilini çıkarmak
beat someone to a pulp v. birini iyi pataklamak
beat someone to a pulp v. birinin ağzını burnunu kırmak
beat someone to it v. birinden önce yapmak/gitmek
beat someone to it v. birinden önce davranmak
beat someone to it v. birinden erken davranmak
beat someone to it v. birinden hızlı davranmak
beat to the draw v. önce davranmak
beat to the draw v. erken davranmak
beat to the draw v. hızlı davranmak
beat to the punch v. önce davranmak
beat to the punch v. erken davranmak
beat to the punch v. hızlı davranmak
march to (the beat of) a different tune (or drum or drummer) v. ayrı telden çalmak
to beat all adv. en çok/fazla/yüksek
to beat all adv. olabildiğince/mümkün olduğunca çok/fazla
to beat all adv. olanca (sesiyle)
to beat all adv. avazı çıktığı kadar
someone beat you to it expr. birisi bunu senden önce yaptı
to beat the band expr. büyük bir enerjiyle
to beat the band expr. çabucak
to beat the band expr. çok büyük miktarda
to beat the band expr. hızla
sell something to beat the band expr. peynir ekmek gibi
Speaking
I'll beat you to death expr. seni ölene kadar döveceğim
Marine
beat to windward v. orsasına seyretmek
beat to leeward v. rüzgaraltına doğru seyretmek
Football
have only the keeper to beat v. kaleciyle karşı karşıya kalmak
Slang
beat to shit adj. mahvolmuş
beat all to hell adj. kırılmış
beat all to hell adj. kırık
beat all to hell adj. kırık dökük
beat all to hell expr. bozuk
beat all to hell expr. enkaz gibi
beat all to hell expr. harap olmuş
beat all to hell expr. harabe gibi