bilinç - Turco Inglés Diccionario

bilinç

Significados de "bilinç" en diccionario inglés turco : 12 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
bilinç consciousness n.
She regained consciousness several days after the accident.
Kazadan birkaç gün sonra bilinci yerine gelmiştir.

More Sentences
General
bilinç awareness n.
There is also a pressing need to raise environmental awareness in Russia.
Rusya'da çevre bilincinin artırılmasına da acil ihtiyaç vardır.

More Sentences
bilinç the conscious n.
What is the unconscious and what is the conscious?
Bilinçdışı nedir ve bilinç nedir?

More Sentences
bilinç consciousness n.
Enlargement can instil into Europe a dynamism and strength; it can create the basis for a new European consciousness.
Genişleme Avrupa'ya bir dinamizm ve güç aşılayabilir; yeni bir Avrupa bilincinin temelini oluşturabilir.

More Sentences
Trade/Economic
bilinç awareness n.
What we now need is a final great effort, an effort made in full awareness of the fact that time is running out.
Şimdi bizlere gereken son bir büyük çaba, yani zamanın tükenmekte olduğunun bilincinde olarak gösterilen bir çabadır.

More Sentences
Psychology
bilinç consciousness n.
During the escape, Mike falls and loses consciousness.
Kaçış sırasında Mike düşer ve bilincini kaybeder.

More Sentences
General
bilinç conscience n.
bilinç scruple n.
bilinç daylights n.
Colloquial
bilinç daylight n.
Psychology
bilinç conscious n.
Linguistics
bilinç conscience n.

Significados de "bilinç" con otros términos en diccionario inglés turco: 145 resultado(s)

Turco Inglés
General
bilinç kaybı loss of consciousness n.
Try to keep the person awake to prevent loss of consciousness.
Bilinç kaybını önlemek için kişiyi uyanık tutmaya çalışın.

More Sentences
saf bilinç pure consciousness n.
This law is based on the fact that, in our essential state, we are pure consciousness.
Bu yasa, temel durumumuzda saf bilinç olduğumuz gerçeğine dayanmaktadır.

More Sentences
Medical
bilinç kaybı loss of consciousness n.
These seizures do not lead to loss of consciousness.
Bu nöbetler bilinç kaybına yol açmaz.

More Sentences
Psychology
bilinç durumları states of consciousness n.
You will need to shift your awareness and enter a heightened state of consciousness.
Farkındalığınızı değiştirmeniz ve yüksek bir bilinç durumuna girmeniz gerekecek.

More Sentences
General
bilinç yükseltme consciousness raising n.
yanlış bilinç false consciousness n.
bilinç öncesi preconscious thinking n.
öz bilinç consciousness n.
bilinç akımı stream of consciousness n.
kollektif bilinç dışı collective unconscious n.
edebiyatta bilinç consciousness in literature n.
toplumsal bilinç social awareness n.
toplumsal bilinç social consciousness n.
bilinç grubu circle of awareness n.
milli bilinç national consciousness n.
bilinç kaybı black-out n.
bilinç düzlemi range of awareness n.
bilinç kaybı black out n.
bilinç endüstrisi consciousness industry n.
temel afet bilinç ve hazırlık düzeyi basic disaster consciousness and preparation level n.
bilinç dışı/bilinç altı unconscious mind n.
içe dönük bilinç internal consciousness n.
bilinç akışı stream of consciousness n.
1970'lerde ortaya çıkan manevi ve bilinç arttırıcı akımlar bütünü new age n.
artan telkin edilebilirlik ve yönlendirilmeye açık olmayla karakterize yapay bilinç durumu hypnotism n.
doğrudan bilinç immediacy n.
tüm maddelerde bilinç olduğu inancı panaesthetism [obsolete] n.
bilinç altındaki güdüleri yönetmek sublime v.
bilinç oluşturmak create awareness v.
bilinç altına yerleşmek be imbedded in his subconscious v.
bilinç altına yerleşmek be engraved in one's subconscious v.
bilinç kazanmak acquire awareness v.
bilinç kazanmak gain awareness v.
bilinç uyandırmak raise awareness v.
bilinç uyandırmak raise consciousness v.
bilinç kazanmak become self-aware v.
bilinç kazandırmak bring forth awareness to v.
bilinç kazandırmak raise consciousness v.
bilinç kazandırmak raise awareness v.
bilinç yüzeyine çıkmak surface into consciousness v.
bilinç barajını aşmak surface into consciousness v.
bilinç sahibi mindful adj.
bilinç dışı/ötesi paraconscious adj.
1970'lerde ortaya çıkan manevi ve bilinç arttırıcı akımlar bütününe ait veya ilgili new age adj.
bilinç eksikliği gösteren mindless adj.
anormal bilinç durumunda hyperalert adj.
henüz bilinç kazanmamış presentient adj.
bilinç altında subconsciously adv.
bilinç veya duyarlılık merkezine doğru home adv.
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak project onto (someone or something) v.
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yormak/atfetmek project on (someone or something) v.
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yormak/atfetmek project onto (someone or something) v.
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak project on (someone or something) v.
Idioms
bir bilgisayarda yapay zekayla yaratılan sanal bilinç ghost in the machine n.
(birinin) bilinç altını ele geçirmek return to haunt (one) v.
(birinin) bilinç altını ele geçirmek come back to haunt (one) v.
bilinç altını ele geçirmek return to haunt v.
(bir konuda) farkındalık/bilinç oluşturmak take (something) to the street v.
(bir konuda) farkındalık/bilinç oluşturmak take (something) to the streets v.
Trade/Economic
ortak bilinç collective consciousness n.
Medical
hamilelerde plasentadan gelen zehirlerle meydana gelen bilinç kaybı rahatsızlığı eclampsia n.
yaşlılıktan kaynaklanan beden ve bilinç zayıflığı senility n.
bilinç kapanması blackout n.
bilinç kapanması loss of consciousness n.
bilinç kaybı blackout n.
bilinç bozukluğu impaired consciousness n.
ani bilinç kaybı sudden loss of consciousness n.
bilinç kaybı loss of the consciousness n.
kısa süreli bilinç kaybı transient loss of consciousness n.
bilinç ve uyanıklık seviyesinin azalması obtundation n.
bilinç bulanıklığı brain fog n.
bilinç kararması clouding of consciousness n.
bilinç kararması brain fog n.
bilinç bulanıklığı mental fog n.
bilinç bulanıklığı clouding of consciousness n.
bilinç kararması mental fog n.
ani bilinç kaybı absence seizure n.
geçici bilinç kaybı absentia epileptica n.
antipsikotik ilaçların ortaya çıkardığı değişen bilinç durumu neurolepsis n.
çeşitli anomalilerin eşlik ettiği bir tür ani bilinç kaybı complex absence n.
hastanın yüksek ateş durumunda bilinç dışı gerçekleştirdiği hareketler floccillation n.
hastanın yüksek ateş durumunda bilinç dışı gerçekleştirdiği hareketler floccilation n.
komplikasyonsuz ani bilinç kaybı simple absence n.
komplikasyonsuz ani bilinç kaybı pure absence n.
kısa süreli bilinç kaybı petit mal n.
kısa süreli bilinç kaybı petit mal seizure n.
bilinç altına ait submental adj.
Psychology
motor bilinç teorisi motor theory of consciousness n.
olgusal bilinç phenomenal consciousness n.
uyanık bilinç waking consciousness n.
sosyal bilinç social consciousness n.
bölünmüş bilinç divided consciousness n.
bilinç akışı stream of consciousness n.
ortak bilinç collective consciousness n.
alt algısal bilinç subliminal consciousness n.
değişen bilinç durumları altered state of consciousness n.
bilinç sislenmesi clouding of consciousness n.
narkotik ilaç uygulanışını takiben bilinç uyuşukluğu meydana getirilen hastada ruhsal çatışmaya sebep olan faktörlerin öğrenilmesini psikoanalist tarafından uygun telkinler yapılması esasına dayanan psikoterapi yöntemi narcotherapy n.
öz-bilinç self-consciousness n.
bilinç değişiklikleri changes in consciousness n.
kabul edilemez düşünceleri bilinç seviyesine ulaşmadan bastıran psikolojik etken censor n.
değişen bilinç durumları alternate consciousness n.
alt bilinç undersense n.
bilinç, kimlik veya motor hareketlerinde gerçekleşen ani değişim ile karakterize zihinsel bir rahatsızlık dissociative disorder n.
bilinç bulanıklığı sonucu olarak isteneni gerçekleştirememe parapraxis n.
bilinç öncesi anılar preconscious n.
bilinç beraberliğindeki zihni süreçler coconscious adj.
zihin ve bedenin benlik üstü bir bilinç düzeyinde entegrasyonunu içeren centauric adj.
cansız cisimlerdeki bilinç yokluğuyla ilgili nonconscious adj.
bilinç değişimine uğramış transpersonal adj.
bilinç dışı marginal adj.
uykudan önceki ara bilinç haline ait hypnogogic adj.
uykudan önceki ara bilinç haliyle ilgili hypnogogic adj.
uykudan önceki ara bilinç halinde meydana gelen hypnogogic adj.
Pathology
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal epilepsy n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi generalized epilepsy n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi epilepsia major n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal n.
bilinç kaybı sırasında kusmuğun solunması sonucu meydana gelebilen akciğer iltihabı aspiration pneumonia n.
kalp atışını düzenleyen dürtü iletiminin bozukluğundan kaynaklı ani bilinç kaybı atakları atrioventricular block n.
beyne yeterince kan gitmemesiyle olan ani bilinç kaybı faint n.
bilinç kararması brain cloud n.
bilinç bulanıklığı brain cloud n.
ani bilinç kaybı deliquium n.
bilinç dışı harekete sebep olan bir bozukluk poriomania n.
nabızda yavaşlamanın eşlik ettiği bilinç kaybına yol açan bir bozukluk stokes-adams syndrome n.
Social Sciences
sosyal bilinç social awareness n.
genel bilinç overall awareness n.
toplam bilinç total awareness n.
genel bilinç general awareness n.
toplumsal bilinç social consciousness n.
Literature
bilinç akışı stream of consciousness n.
bilinç akışı tekniği stream-of-consciousness n.
Linguistics
bilinç yükseltme consciousness raising n.
Religious
mutlak'ın bilgisinin insanın mantıksal süreçlerden ziyade yüksek bir dini bilinç ile erişilebileceği doktrini metagnosticism n.
Philosophy
törel bilinç conscience n.
vücudu fonksiyonlarına bilincin eşlik ettiği ancak bilinç tarafından kontrol edilmeyen bir makine olarak ele alan bir teori automatism n.
evrim sürecindeki belirli kritik evrelerde yaşam ve bilinç gibi tamamen yeni özelliklerin belirdiğini savunan hipotez emergent evolution n.
insanın ulaşabileceği en üst bilinç ve aydınlanma düzeyi meridian n.
bilinç felsefesi hylopathism n.
tüm maddelerde bilinç bulunduğuna inanan kimse panpsychist n.
mutlak bilinç self n.
tüm maddelerde bilinç bulunduğu inancına ait veya ilgili panpsychistic adj.
tüm maddelerde bilinç bulunduğu inancına ait veya ilgili panpsychist adj.
Archaic
ölüme yaklaşırkenki bilinç kaybı mortification n.