dietary - Turco Inglés Diccionario

dietary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "dietary" en diccionario turco inglés : 15 resultado(s)

Inglés Turco
General
dietary adj. diyetsel
Vitamin D can be acquired in two ways, the first of which is through vitamin D supplementation or dietary sources.
D vitamini iki yolla elde edilebilir, bunlardan ilki D vitamini takviyesi veya diyet kaynaklarıdır.

More Sentences
dietary adj. gıda
One should be careful while choosing the right dietary supplements.
Doğru gıda takviyelerini seçme konusunda dikkatli olunmalıdır.

More Sentences
dietary n. rejim kuralları
dietary n. rejim yemeği
dietary n. perhiz yemeği
dietary n. beslenme kuralları
dietary adj. beslenmeyle ilgili
dietary adj. perhizle ilgili
dietary adj. rejime ait
dietary adj. besin
dietary adj. beslenme
Medical
dietary adj. besinsel
Biochemistry
dietary adj. besidüzensel
Marine Biology
dietary adj. besindüzensel
dietary adj. besinsel

Significados de "dietary" con otros términos en diccionario inglés turco: 47 resultado(s)

Inglés Turco
General
dietary supplement n. besin takviyesi
Some natural dietary supplements can cause health problems instead of improving your overall health.
Bazı doğal besin takviyeleri genel sağlığınızı iyileştirmek yerine sağlık sorunlarına neden olabilir.

More Sentences
Medical
dietary supplements n. diyet takviyeleri
Do dietary supplements and alternative treatments for erectile dysfunction work?
Erektil disfonksiyon için diyet takviyeleri ve alternatif tedaviler işe yarar mı?

More Sentences
dietary modification n. diyet değişikliği
Make sure to talk to your doctor before making any dietary modifications or implementing a new treatment option.
Herhangi bir diyet değişikliği yapmadan veya yeni bir tedavi seçeneği uygulamadan önce doktorunuzla konuştuğunuzdan emin olun.

More Sentences
dietary fiber n. diyet lifi
One of the main causes of diverticular disease is thought to be a lack of dietary fiber.
Divertiküler hastalığın ana nedenlerinden birinin diyet lifi eksikliği olduğu düşünülmektedir.

More Sentences
dietary fibre n. diyet lifi
Fresh fruit is a good source of vitamins and dietary fibre.
Taze meyve iyi bir vitamin ve diyet lifi kaynağıdır.

More Sentences
Food Engineering
dietary fiber n. diyet lifi
It gives you energy, dietary fiber, healthy fat, and protein.
Size enerji, diyet lifi, sağlıklı yağ ve protein verir.

More Sentences
General
dietary food n. diyet gıda
dietary product n. diyet gıda
dietary cuisine n. diyet mutfağı
dietary patterns n. beslenme biçimleri
dietary habits n. beslenme alışkanlıkları
dietary regime n. perhiz
dietary regime n. diyet
dietary regime n. rejim
Medical
dietary proteins n. diyet proteinleri
dietary cholesterol n. diyet kolesterol
high dietary intake n. diyete bağlı alım
dietary supplement n. gıda takviyesi
dietary nitrate n. diyetle alınan nitrat
dietary triggers n. diyetsel tetikleyiciler
dietary fiber n. diyet posası
dietary histories n. diyet hikayeleri
nutrition and dietary supplements n. beslenme ve diyet destekleri
dietary protein intake n. diyetle protein alımı
dietary follow-up n. diyet takibi
dietary salt intake n. diyetle tuz alımı
dietary guidelines for americans n. amerikalılar için diyet rehberi
dietary habit n. beslenme alışkanlığı
excessive dietary fructose n. aşırı besinsel fruktoz
dietary patterns n. beslenme biçimleri
dietary fiber n. besinsel lif
high dietary intake n. diyetle yüksek alım
dietary cholesterol n. hayvansal gıda kaynaklı kolesterol
dietary approaches to stop hypertension n. dash diyeti
dietary approaches to stop hypertension n. hipertansiyonu durdurucu diyet yaklaşımları
dash (dietary approaches to stop hypertension) n. hipertansiyonu durdurucu diyet yaklaşımları
Pathology
dietary calcium deficiency n. diyette kalsiyum eksikliği
dietary folate deficiency anaemia n. diyete bağlı folat eksikliği anemisi
dietary zinc deficiency n. diyette çinko eksikliği
dietary selenium deficiency n. diyette selenyum eksikliği
Veterinary
dietary abomasal impaction n. abomasumun gıdai dolgunluğu
Food Engineering
dietary foods for special medical purposes n. özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar
recommended dietary allowance n. önerilen günlük besin alım miktarı
dietary supplement n. diyet takviyesi
dietary foods for special medical purpose n. özel tıbbi amaçlı gıda
Gastronomy
dietary fibre n. meyve ve sebzelerdeki sindirime yardımcı olan lifli yapılar
Religious
dietary law n. ortodoks yahudilerce uygulanan çeşitli gıdaların tüketimine ilişkin yasalar