discusses - Turco Inglés Diccionario

discusses

Significados de "discusses" en diccionario turco inglés : 24 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
discuss v. görüşmek
The board will discuss this year's bonuses.
Kurul bu yılın ikramiyelerini görüşecek.

More Sentences
discuss v. tartışmak
This is not just some kind of Swedish project, we are discussing the future of Europe.
Bu sadece bir tür İsveç projesi değil, Avrupa'nın geleceğini tartışıyoruz.

More Sentences
discuss v. ele almak
As we should have dealt with this when we were discussing the Regulation, I am tempted to say no to these amendments.
Bu konuyu Yönetmelik'i tartışırken ele almamız gerektiğinden bu değişikliklere hayır demek istiyorum.

More Sentences
General
discuss v. tartışmak
I know they are slightly off-track, and perhaps Parliament has discussed this.
Konunun biraz dışında olduklarını biliyorum ve belki de Parlamento bunu tartışmıştır.

More Sentences
discuss v. konuşmak
The Council has not discussed Colonel Gadaffi's speeches.
Konsey, Albay Kadaffi'nin konuşmalarını görüşmemiştir.

More Sentences
discuss v. söz etmek
When we discuss postal services, we have to speak about three things.
Posta hizmetlerinden bahsederken üç şeyden söz etmemiz gerekir.

More Sentences
discuss v. konu etmek
Süleyman S. Terzioğlu is another author who discusses the mother tongue issue in his work.
Süleyman S. Terzioğlu da anadil meselesini kitabına konu eden bir başka yazar.

More Sentences
discuss v. söyleşmek
discuss v. müzakere etmek
discuss v. tadına varmak
discuss v. tadını çıkarmak
discuss v. münakaşa etmek
discuss v. tartışma yapmak
discuss v. konu edinmek
discuss v. zevkle yemek
discuss v. afiyetle yemek
discuss v. işlemek
Trade/Economic
discuss v. müzakere etmek
Law
discuss v. borç kefilin üzerine kalmadan asıl borçluya dava açmak
discuss v. borcu ikincil mükellefe dava açmadan evvel asıl borçludan tahsil etmek
discuss v. (borçlunun) taşınmaz mülkünden evvel taşınır mallarını haczetmek
Politics
discuss v. müzakere etmek
Computer
discuss expr. tartış
Ottoman Turkish
discuss v. tezekkür etmek

Significados de "discusses" con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)

Inglés Turco
General
discuss with v. tartışmak
SOS Democracy has sketched out a thirteen-point alternative which we should like to discuss with you.
SOS Demokrasi, sizinle tartışmak istediğimiz on üç maddelik bir alternatif taslağı hazırladı.

More Sentences
discuss the problem v. sorunu görüşmek
It's necessary to discuss the problem without delay.
Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.

More Sentences
discuss at length v. uzun uzadıya tartışmak
The demographic challenge constituted by the falling population can be discussed at length.
Azalan nüfusun yarattığı demografik zorluk uzun uzadıya tartışılabilir.

More Sentences
discuss the details v. detayları konuşmak
Tom didn't want to discuss the details.
Tom detayları konuşmak istemedi.

More Sentences
discuss the matter v. konuyu tartışmak
Tom wanted to meet with you to discuss the matter.
Tom konuyu tartışmak için sizinle görüşmek istedi.

More Sentences
discuss the matter v. konuyu görüşmek
We are continuing to discuss the matter and to insist on the need to find a political solution.
Konuyu görüşmeye ve siyasi bir çözüm bulunması gerektiği konusunda ısrarcı olmaya devam ediyoruz.

More Sentences
discuss [obsolete] n. tartışma
discuss [obsolete] n. münakaşa
discuss [obsolete] n. müzakere
discuss thoroughly v. enine boyuna tartışmak
discuss in detail v. masaya yatırmak
discuss a subject v. konu işlemek
discuss something with scrupulous attention to detail v. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss something in utter detail v. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss in court v. mahkemede tartışmak
discuss in detail v. ayrıntılı ele almak
discuss in detail v. ayrıntıyla ele almak
discuss the agenda v. gündemi görüşmek
discuss extensively v. uzunca tartışmak
discuss at length v. uzunca tartışmak
discuss at length v. enine boyuna tartışmak
discuss face to face v. karşılıklı görüşmek
discuss thoroughly (all aspects of) v. tüm boyutlarıyla tartışmak
discuss a problem v. bir problemi ele almak
discuss a problem v. bir sorunu ele almak
discuss a little problem v. küçük bir sorunu tartışmak
discuss in detail v. ayrıntılı tartışmak
discuss in detail v. detaylı tartışmak
discuss [obsolete] v. parçalayarak ortadan kaldırmak
discuss [obsolete] v. dağıtarak temizlemek
discuss [obsolete] v. dağıtmak
discuss [obsolete] v. çarçur etmek
discuss [obsolete] v. hukuken inceleyip hüküm vermek
discuss [obsolete] v. yargı yoluyla incelemede bulunmak
discuss [obsolete] v. yargılamak
discuss [obsolete] v. açıklamak
discuss [obsolete] v. netleştirmek
discuss [obsolete] v. izah etmek
discuss [obsolete] v. konuşma sırasında bildirmek
discuss [obsolete] v. beyan etmek
worthy to discuss adj. tartışmaya layık
worthy to discuss adj. tartışmaya değer
Phrasals
discuss someone or something with someone v. biriyle biri/bir şey hakkında görüşmek
discuss someone or something with someone v. biriyle biri/bir şey hakkında konuşmak
discuss (someone or something) with (one) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
discuss (someone or something) with (one) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
Speaking
we should discuss this together expr. bunu birlikte tartışmalıyız
I'm not going to discuss it expr. bunu tartışmayacağım
I'm not going to discuss it expr. bunu tartışacak değilim
I can’t discuss ongoing investigations expr. devam eden soruşturmalar hakkında konuşamam
there's something I want to discuss with you expr. seninle konuşmak istediğim bir şey var