Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
ears
ears
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historia
Frases
Significados de
"ears"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
be all ears
v.
dikkatle dinlemek
I
am all ears.
Dikkatle dinliyorum.
More Sentences
2
General
be all ears
v.
kulak kesilmek
We
were all ears.
Hepimiz
kulak kesildik.
More Sentences
Proverb
3
Proverb
walls have ears
yerin kulağı vardır
The
walls have ears.
Yerin kulağı vardır.
More Sentences
Idioms
4
Idioms
be all ears
v.
can kulağıyla dinlemek
When I told him I had some good news for him, he
was all ears.
Ona iyi haberlerim olduğunu söylediğimde,
can kulağıyla dinledi.
More Sentences
5
Idioms
be all ears
v.
kulak kesilmek
They
are all ears.
Hepsi
kulak kesilmiş.
More Sentences
6
Idioms
be all ears
v.
can kulağıyla dinlemek
When I told him I had some good news for him, he
was all ears.
Onun için iyi bir haberim olduğunu ona söylediğimde o
can kulağıyla dinledi.
More Sentences
7
Idioms
be all ears
v.
dikkatle dinlemek
The children
were all ears
when I was telling them the story.
Ben onlara hikayeyi anlatıyorken çocuklar
dikkatle dinlediler.
More Sentences
8
Idioms
be all ears
v.
can kulağıyla dinlemek
I
am all ears.
Can kulağıyla dinliyorum.
More Sentences
9
Idioms
be all ears
v.
dikkatle dinlemek
Tom
is all ears.
Tom
dikkatle dinler.
More Sentences
General
10
General
large ears
n.
kepçekulak
11
General
the ears of midas
n.
midasın kulakları
12
General
ringing in the ears
n.
kulakların çınlaması
13
General
ringing of the ears
n.
kulakların çınlaması
14
General
cauliflower ears
n.
kepçe kulak
15
General
drooping ears
n.
sarkık kulaklar
16
General
floppy ears
n.
sarkık kulaklar
17
General
rabbit ears
n.
tavşanın uzun kulakları
18
General
small ears
n.
küçük kulaklar
19
General
be up to one's ears in debt
v.
gırtlağına kadar borçlu olmak
20
General
shut one's ears to
v.
kulaklarını tıkamak
21
General
box somebody's ears
v.
tokat atmak
22
General
prick up one's ears
v.
kulak kabartmak
23
General
prick up one's ears
v.
kulaklarını dikmek
24
General
cock one's ears
v.
kulak kabartmak
25
General
be all ears
v.
can kulağı ile dinlemek
26
General
pull somebody's ears
v.
kulağını çekmek
27
General
open one's ears
v.
kulağını açmak
28
General
be all ears
v.
dikkat kesilmek
29
General
come to one's ears
v.
kulağına çalınmak
30
General
prick up one's ears
v.
dikkatle dinlemeye başlamak
31
General
prick up one's ears
v.
kulak kesilmek
32
General
set by the ears
v.
aralarını bozmak
33
General
pierce ears
v.
kulak delmek
34
General
make (someone's ears) ring
v.
kulağını çınlatmak
35
General
reach one's ears
v.
kulağına ulaşmak
36
General
reach one's ears
v.
kulağa çalınmak
37
General
reach one's ears
v.
kulağına gelmek
38
General
reach one's ears
v.
kulağa gelmek
39
General
come to one's ears
v.
kulağa çalınmak
40
General
come to one's ears
v.
kulağına gelmek
41
General
come to one's ears
v.
kulağa gelmek
42
General
come to one's ears
v.
kulağına ulaşmak
43
General
make (someone's ears) ring
v.
kulak çınlatmak
44
General
bleed from one’s ears
v.
kulağından kan gelmek
45
General
by the head and ears
adv.
yaka paça
46
General
by the ears
adv.
ihtilaf halinde
47
General
over head and ears
adv.
tamamiyle
48
General
over head and ears
adv.
tepeden tırnağa kadar
49
General
head and ears
adv.
tamamiyle
50
General
by the ears
adv.
birbirine zıt
51
General
with both ears and eyes
adv.
pürdikkat
52
General
in both ears
adv.
iki kulaklı bir şekilde
53
General
in both ears
adv.
binoral olarak
Phrasals
54
Phrasals
nail ears back
v.
azarlamak
55
Phrasals
nail ears back
v.
eleştirmek
56
Phrasals
nail ears back
v.
canına okumak
57
Phrasals
nail ears back
v.
kulağını çekmek
58
Phrasals
nail ears back
v.
paylamak
59
Phrasals
nail ears back
v.
ağzının payını vermek
Proverb
60
Proverb
little pitchers have big ears
çocukların kulağı delik olur
61
Proverb
little pitchers have long ears
çocukların kulağı delik olur
62
Proverb
walls have ears
yerin kulağı var
63
Proverb
fields have eyes and woods have ears
yerin kulağı vardır
64
Proverb
a hungry stomach has no ears
aç ayı oynamaz
65
Proverb
a hungry stomach has no ears
açlık çeken insan öğrenemez/duyamaz
66
Proverb
a hungry belly has no ears
aç ayı oynamaz
67
Proverb
a hungry belly has no ears
açlık çeken insan öğrenemez/duyamaz
68
Proverb
a hungry belly has no ears
açken insanın kafası çalışmaz
69
Proverb
a hungry belly has no ears
açken insanın kafasına bir şey girmez
70
Proverb
a hungry belly has no ears
açken insan konsantre olamaz
Colloquial
71
Colloquial
jug ears
n.
kepçe kulak
72
Colloquial
mickey mouse ears [obsolete]
n.
mickey mouse kulakları
73
Colloquial
mickey mouse ears [obsolete]
n.
eski polis arabalarının üstünde yanarak dönen iki yuvarlak ışık
74
Colloquial
virgin ears
n.
genç ve masum kişi
75
Colloquial
virgin ears
n.
kötü söz/küfür bilmeyen kişi
76
Colloquial
virgin ears
n.
küfürlü konuşmaları henüz duymamış kişi
77
Colloquial
come to one's ears
v.
kulağına gelmek
78
Colloquial
come to one's ears
v.
kulağa çalınmak
79
Colloquial
can't believe one's ears
v.
kulaklarına inanamamak
80
Colloquial
come to one's ears
v.
kulağa gelmek
81
Colloquial
pull in one's ears
v.
kulaklarını tıkamak
82
Colloquial
pierce one’s ears
v.
kulaklarını delmek
83
Colloquial
can't believe one's ears
v.
şaşkınlıktan donakalmak
84
Colloquial
hardly dry behind the ears
adj.
acemi çaylak
85
Colloquial
are your ears burning?
expr.
kulakların mı çınladı?
86
Colloquial
I can't believe my ears!
expr.
duyduklarıma inanamıyorum!
87
Colloquial
music to my ears!
expr.
duymak istediğim buydu!
88
Colloquial
ears are flapping
expr.
dinleyenler var
89
Colloquial
ears are flapping
expr.
kulak misafirleri var
90
Colloquial
pin back your ears
expr.
kulağını dört aç
91
Colloquial
cover your ears
expr.
kulaklarınızı tıkayın
92
Colloquial
pin your ears back
expr.
kulağını aç dinle
93
Colloquial
pin your ears back
expr.
dikkatli dinle
94
Colloquial
were your ears burning?
expr.
kulakların çınladı mı?
95
Colloquial
were your ears burning?
expr.
kulakların çınlamıştır herhalde?
96
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
beni kandırmaya çalışma
97
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
bana dolma yutturamazsın
98
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yediremezsin
99
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yutturamazsın
100
Colloquial
(one) can't believe (one's) (own) ears
expr.
(biri) kulaklarına inanamıyor
101
Colloquial
(one) can't believe (one's) (own) ears
expr.
(biri) duyduklarına inanamıyor
102
Colloquial
(one) can't believe (one's) (own) ears
expr.
(biri) şaşkınlıktan donakalmış
103
Colloquial
are your ears burning?
expr.
kulakların çınladı mı?
104
Colloquial
ears must be burning
expr.
kulakları çınlıyordur
105
Colloquial
ears must be burning
expr.
kulakları çınlıyordur
106
Colloquial
ears must be burning
expr.
kulakları çınlıyor olmalı
107
Colloquial
keep your ears open
expr.
kulağın delik olsun
108
Colloquial
keep your ears open
expr.
kulağınız delik olsun
Idioms
109
Idioms
cold as a welldigger's ears (in January)
n.
aşırı soğuk
110
Idioms
wet behind the ears
n.
toy
111
Idioms
elephant ears
n.
füzenin üstündeki metal diskler
112
Idioms
donkey's ears
n.
uzun yıllar
113
Idioms
donkey's ears
n.
çok uzun zaman
114
Idioms
donkey's ears
n.
uzunca bir zaman
115
Idioms
music to ears
n.
kulağa hoş gelen şey
116
Idioms
music to ears
n.
heyecan verici bir haber
117
Idioms
music to ears
n.
mutlu eden bir haber
118
Idioms
music to ears
n.
harika haber
119
Idioms
ding (anything) in one's ears
v.
gürültülü biçimde tekrarlayarak etkilemek
120
Idioms
lend one's ears
v.
dikkatini vermek
121
Idioms
lend one's ears
v.
can kulağıyla dinlemek
122
Idioms
ding (anything) in one's ears
v.
kafa ütülemek
123
Idioms
be up to ears in (something)
v.
boğazına/gırtlağına kadar batmak
124
Idioms
be up to ears in (something)
v.
boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
125
Idioms
be up to ears in (something)
v.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
126
Idioms
be up to one's ears in (something)
v.
boğazına/gırtlağına kadar batmak
127
Idioms
be up to one's ears in (something)
v.
boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
128
Idioms
be up to one's ears in (something)
v.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
129
Idioms
be up to your ears in something
v.
çok meşgul/işi olmak
130
Idioms
be up to your ears in something
v.
başını kaşıyacak/kaşımaya vakti olmamak
131
Idioms
be up to your ears in something
v.
işten başını kaldıramamak
132
Idioms
be up to your ears in something
v.
bir dünya işle uğraşmak
133
Idioms
be up to your ears in something
v.
işlerle sıkışık durumda olmak
134
Idioms
be up to your ears in something
v.
boğazına/gırtlağına kadar işlere gömülmüş/batmış durumda olmak
135
Idioms
bring (something) (down) about (one's) ears
v.
başına dert açmak/almak
136
Idioms
bring (something) (down) about (one's) ears
v.
başını belaya/derde sokmak
137
Idioms
bring (something) (down) about (one's) ears
v.
başına belalı bir iş açmak
138
Idioms
bring something (down) about your ears
v.
kendi başına dert açmak/almak
139
Idioms
bring something (down) about your ears
v.
kendi başını belaya/derde sokmak
140
Idioms
bring something (down) about your ears
v.
kendi başına belalı bir iş açmak
141
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
kulaklarına kadar kızartmak
142
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
utandırmak
143
Idioms
have a wolf by the ears
v.
aslanı kuyruğundan yakalamak/tutmak
144
Idioms
have a wolf by the ears
v.
ayının inine girmek
145
Idioms
have a wolf by the ears
v.
kurdu kulaklarından yakalamak/tutmak
146
Idioms
have a wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe atılmak
147
Idioms
have a wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe girişmek
148
Idioms
have a wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe kalkışmak
149
Idioms
have a wolf by the ears
v.
sert kayaya çarpmak
150
Idioms
have a wolf by the ears
v.
zora çatmak
151
Idioms
have a wolf by the ears
v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak
152
Idioms
have a wolf by the ears
v.
iki ucu boklu değnek durumunda olmak
153
Idioms
have a wolf by the ears
v.
iki seçeneği de tehlikeli olan bir durumda bulunmak
154
Idioms
have a wolf by the ears
v.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak
155
Idioms
have the wolf by the ears
v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak
156
Idioms
have the wolf by the ears
v.
iki ucu boklu değnek durumunda olmak
157
Idioms
have the wolf by the ears
v.
iki seçeneği de tehlikeli olan bir durumda bulunmak
158
Idioms
have the wolf by the ears
v.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak
159
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumunda olmak
160
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
iki ucu boklu değnek durumunda olmak
161
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
iki seçeneği de tehlikeli olan bir durumda bulunmak
162
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak
163
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
kulağını tıkamak
164
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
kulak asmamak
165
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
kulak vermemek
166
Idioms
close (one's) ears to (someone or something)
v.
aldırış etmemek
167
Idioms
have (something) coming out of (one's) ears
v.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmak
168
Idioms
have (something) coming out of (one's) ears
v.
her yanı (bir şeyle) çevrili olmak
169
Idioms
have something coming out of your ears
v.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmak
170
Idioms
have something coming out of your ears
v.
her yanı (bir şeyle) çevrili olmak
171
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
ateş püskürmek
172
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
nevri dönmek
173
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
tepesi atmak
174
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
küplere binmek
175
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
tepesinin tası atmak
176
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
gözü dönmek
177
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
kan beynine çıkmak
178
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
cinleri başına toplanmak
179
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
kan beynin sıçramak
180
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
ateş püskürmek
181
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
nevri dönmek
182
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
tepesi atmak
183
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
küplere binmek
184
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
tepesinin tası atmak
185
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
gözü dönmek
186
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
kan beynine çıkmak
187
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
cinleri başına toplanmak
188
Idioms
have steam coming out of your ears
v.
kan beynin sıçramak
189
Idioms
bring (something) (down) about (one's) ears
v.
başına bela/dert/iş açmak
190
Idioms
bring (something) (down) about (one's) ears
v.
kendini zora sokmak
191
Idioms
bring (something) (down) about (one's) ears
v.
kendini ateşe atmak
192
Idioms
bring something (down) about your ears
v.
başına bela/dert/iş açmak
193
Idioms
bring something (down) about your ears
v.
kendini zora sokmak
194
Idioms
bring something (down) about your ears
v.
kendini ateşe atmak
195
Idioms
not dry behind the ears
v.
acemi olmak
196
Idioms
be wet behind the ears
v.
acemi olmak
197
Idioms
hardly dry behind the ears
v.
acemi olmak
198
Idioms
wet behind the ears
v.
ağzı süt kokmak
199
Idioms
not dry behind the ears
v.
ağzı süt kokmak
200
Idioms
hardly dry behind the ears
v.
ağzı süt kokmak
201
Idioms
be wet behind the ears
v.
ağzı süt kokmak
202
Idioms
set people by the ears
v.
aralarına kara kedi sokmak
203
Idioms
nail someone's ears back
v.
birisini azarlamak/eleştirmek
204
Idioms
box one's ears
v.
beş kardeşi yapıştırmak
205
Idioms
lower someone's ears
v.
birinin saçlarını kesmek
206
Idioms
bring a hornet's nest about one's ears
v.
başına dert açmak
207
Idioms
bring a hornet's nest about one's ears
v.
başını belaya sokmak
208
Idioms
have big ears
v.
başkalarının konuşmalarını dinlemek
209
Idioms
collapse around one's ears
v.
dünyası başına yıkılmak
210
Idioms
have money coming out of one's ears
v.
çok parası olmak
211
Idioms
hardly dry behind the ears
v.
dünkü çocuk olmak
212
Idioms
all eyes and ears
v.
dikkat kesilmek
213
Idioms
fall on deaf ears
v.
dikkate alınmamak
214
Idioms
wet behind the ears
v.
dünkü çocuk olmak
215
Idioms
not dry behind the ears
v.
dünkü çocuk olmak
216
Idioms
fall on deaf ears
v.
dinlenmemek
217
Idioms
get one's ears pinned back
v.
ciddi biçimde uyarmak
218
Idioms
prick up its ears
v.
dikkat kesilmek
219
Idioms
collapse about one’s ears
v.
dünyası başına yıkılmak
220
Idioms
stop one's ears
v.
dinlememek
221
Idioms
crash about one's ears
v.
dünyası başına yıkılmak
222
Idioms
prick up one's ears
v.
dikkat kesilmek
223
Idioms
fall on deaf ears
v.
duyulmamak
224
Idioms
crash about one's ears
v.
dünya başına yıkılmak
225
Idioms
fall on deaf ears
v.
duymazdan gelinmek
226
Idioms
be up to one's ears in debt
v.
gırtlağına kadar borca batmak
227
Idioms
be all ears
v.
gözlerini ve kulaklarını dört açmak
228
Idioms
all eyes and ears
v.
gözlerini ve kulaklarını dört açmak
229
Idioms
pin back one's ears
v.
iyi dinlemek
230
Idioms
jar on one's ears
v.
kulaklarını tırmalamak
231
Idioms
burn one's ears
v.
kulaklarını çınlatmak
232
Idioms
fall on deaf ears
v.
kulak ardı edilmek
233
Idioms
ring in someone's ears
v.
kulaklarında çınlamak
234
Idioms
be all ears
v.
kulağı kirişte beklemek
235
Idioms
prick up its ears
v.
kulaklarını dikmek
236
Idioms
bring a storm about one's ears
v.
öfkelendirmek
237
Idioms
grate on someone's ears
v.
kulağını tırmalamak
238
Idioms
prick up one's ears
v.
kulak vermek
239
Idioms
shut one's ears
v.
kulaklarını tıkamak
240
Idioms
stop one's ears
v.
kulaklarını tıkamak
241
Idioms
have big ears
v.
kulağı delik olmak
242
Idioms
get one's ears set out
v.
kulakları ortaya çıkaracak şekilde saçını kestirmek
243
Idioms
prick up one's ears
v.
kulak kabartmak
244
Idioms
feel one's ears burning
v.
kulakları çınlamak
245
Idioms
not believe one's ears
v.
kulaklarına inanamamak
246
Idioms
fall on deaf ears
v.
kulak asılmamak
247
Idioms
fall on deaf ears
v.
kulaklarını tıkamak
248
Idioms
pin back one's ears
v.
kulağını iyi açmak
249
Idioms
one's ears are ringing
v.
kulakları çınlamak
250
Idioms
pin someone's ears back
v.
kulağını çekmek
251
Idioms
cock one's ears
v.
kulak kabartmak
252
Idioms
get one's ears lowered
v.
kulakları ortaya çıkaracak şekilde saçını kestirmek
253
Idioms
prick up one's ears
v.
kulaklarını dikmek
254
Idioms
cock one's ears
v.
kulaklarını dikmek
255
Idioms
come to one's ears
v.
kulağına çalınmak
256
Idioms
fall on deaf ears
v.
söyledikleri havaya gitmek
257
Idioms
be all ears
v.
pür dikkat dinlemek
258
Idioms
get one's ears pinned back
v.
sert bir dille uyarmak
259
Idioms
eat until it comes out of one's ears
v.
tıka basa yemek
260
Idioms
hardly dry behind the ears
v.
toy olmak
261
Idioms
be all ears
v.
tüm dikkatini vererek dinlemek
262
Idioms
box someone's ears
v.
tokadı yapıştırıvermek
263
Idioms
entire world to come crashing about somebody's ears
v.
tüm dünyası başına yıkılmak
264
Idioms
be wet behind the ears
v.
toy olmak
265
Idioms
not dry behind the ears
v.
toy olmak
266
Idioms
box one's ears
v.
tokadı patlatmak
267
Idioms
wet behind the ears
v.
toy olmak
268
Idioms
box one's ears
v.
tokat atmak
269
Idioms
entire world to come crashing around somebody's ears
v.
tüm dünyası başına yıkılmak
270
Idioms
be one's ears are red
v.
utancından kızarmak
271
Idioms
be one's ears are red
v.
utancından kıpkırmızı olmak
272
Idioms
one's ears are ringing
v.
(patlamadan vb dolayı) kulakları çınlamak
273
Idioms
be up to one's ears in debt
v.
uçan kuşa borcu olmak
274
Idioms
be up to one' ears in something
v.
(yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak
275
Idioms
be up to one' ears in something
v.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
276
Idioms
strain one's ears
v.
(duymak için) kulaklarını zorlamak
277
Idioms
preach to deaf ears
v.
fikrini ya da inancını değiştirmemekte ısrar eden biriyle tartışmak
278
Idioms
preach to deaf ears
v.
tıkalı kulaklara konuşmak
279
Idioms
preach to deaf ears
v.
duvara konuşmak
280
Idioms
have (someone or something) by the ears
v.
(birinin/bir şeyin) ipleri/dizginleri elinde olmak
281
Idioms
have (someone or something) by the ears
v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde tamamen hakimiyet kurmak
282
Idioms
have (someone or something) by the ears
v.
(birini/bir şeyi) tamamen kontrol altına almak
283
Idioms
have (someone or something) by the ears
v.
(birini/bir şeyi) tamamen etkisi altına almak
284
Idioms
have something by the ears
v.
bir şeye sıkıca tutunmak/yapışmak
285
Idioms
have (something) coming out of (one's) ears
v.
(bir şey) çok büyük miktarda olmak
286
Idioms
have something coming out of your ears
v.
bir şeye bol miktarda sahip olmak
287
Idioms
have something coming out of your ears
v.
bir şeyden zibil gibi/bir sürü olmak
288
Idioms
have something coming out of your ears
v.
her yanından bir şey fışkırmak
289
Idioms
have something coming out of your ears
v.
bir şeye tatmin edici oranda sahip olmak
290
Idioms
have something coming out of your ears
v.
bir şeye lüzumsuz/aşırı oranda sahip olmak
291
Idioms
have the wolf by the ears
v.
çıkmaza girmek
292
Idioms
have a wolf by the ears
v.
çıkmaza girmek
293
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
riskli bir pozisyonda olmak
294
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
riske girmek
295
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
aşırı sinirlenmek
296
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
kulaklarından duman çıkmak
297
Idioms
have steam coming out of (one's) ears
v.
cinleri tepesine çıkmak
298
Idioms
hold a wolf by the ears
v.
çıkmaza girmek
299
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
utançtan/telaştan yüzünü kızartmak
300
Idioms
make (someone's) ears burn
v.
söyledikleriyle birini utandırmak/rahatsız etmek
301
Idioms
perk up (one's) ears
v.
kulaklarını dikmek
302
Idioms
perk up (one's) ears
v.
dikkatle dinlemeye başlamak
303
Idioms
perk up (one's) ears
v.
kulak kesilmek
304
Idioms
perk up (one's) ears
v.
kulak kabartmak
305
Idioms
perk up (one's) ears
v.
dikkat kesilmek
306
Idioms
perk up (one's) ears
v.
kulak vermek
307
Idioms
perk up (one's) ears
v.
birinin dikkatini çekmek
308
Idioms
perk up (one's) ears
v.
birinin kulak kesileceği bir şey söylemek/yapmak
309
Idioms
perk up (one's) ears
v.
birinin dikkatle dinleyeceği bir şey söylemek/yapmak
310
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) azarlamak
311
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kulağını çekmek
312
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birine) fırça atmak
313
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) paylamak
314
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) ağır yenilgiye uğratmak
315
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) hezimete uğratmak
316
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) açık ara yenmek
317
Idioms
pin back (one's) ears
v.
bir tane yapıştırmak
318
Idioms
pin back (one's) ears
v.
suratına bir tane yapıştırmak
319
Idioms
pin back (one's) ears
v.
tokat atmak
320
Idioms
pin back (one's) ears
v.
şamar atmak
321
Idioms
pin back (one's) ears
v.
kulağını açmak
322
Idioms
pin back (one's) ears
v.
kulağını açıp dinlemek
323
Idioms
pin back (one's) ears
v.
dikkatle dinlemek
324
Idioms
pin back (one's) ears
v.
kulak kesilmek
325
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine bir tane yapıştırmak
326
Idioms
pin someone's ears back
v.
birinin suratına bir tane yapıştırmak
327
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine tokat atmak
328
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine şamar atmak
329
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini iyice bir azarlamak
330
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine ağzının payını vermek
331
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini paylamak
332
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini yenmek
333
Idioms
pin someone's ears back
v.
birinin üstesinden gelmek
334
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini cezalandırmak
335
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulaklarını dikmek
336
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
dikkatle dinlemeye başlamak
337
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulak kesilmek
338
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulak kabartmak
339
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
dikkat kesilmek
340
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulak vermek
341
Idioms
pin back your ears
v.
rüzgar gibi koşmak
342
Idioms
pin back your ears
v.
sporda fırtına gibi koşarak takıma skor kazandırmaya çalışmak
343
Idioms
pin someone’s ears back
v.
birinin ağzının payını vermek
344
Idioms
pin someone’s ears back
v.
birini iyice bir haşlamak/paylamak/azarlamak/fırçalamak
345
Idioms
pin someone’s ears back
v.
zılgıtı çekmek
346
Idioms
pin someone’s ears back
v.
bir tane yapıştırmak
347
Idioms
pin someone’s ears back
v.
suratına bir tane yapıştırmak
348
Idioms
pin someone’s ears back
v.
tokat atmak
349
Idioms
pin someone’s ears back
v.
şamar atmak
350
Idioms
preach to deaf ears
v.
boşa kürek çekmek
351
Idioms
preach to deaf ears
v.
boşuna uğraşmak
352
Idioms
preach to deaf ears
v.
fikrini değiştirmeye niyeti olmayanları ikna etmeye çalışmak
353
Idioms
ring in your ears/head
v.
sesi kulaklarda çınlamak
354
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi duymazdan gelmek
355
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi duymayı reddetmek
356
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi dinlemeyi reddetmek
357
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birine/bir şeye kulaklarını tıkamak
358
Idioms
shut/close your ears to somebody/something
v.
birini/bir şeyi yok saymak
359
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kulaklarını çekmek
360
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) azarlamak
361
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) paylamak
362
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) haşlamak
363
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) açık ara yenmek
364
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) ezip geçmek
365
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) hezimete uğratmak
366
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kafasını duvara yapıştırmak
367
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kafasına yumruk atmak
368
Idioms
pin back (one's) ears [uk]
v.
kulaklarını açmak
369
Idioms
pin back (one's) ears [uk]
v.
dikkatle dinlemek
370
Idioms
be not much between the ears
v.
kafası tın tın olmak
371
Idioms
be not much between the ears
v.
aptal olmak
372
Idioms
be not much between the ears
v.
kuş beyinli olmak
373
Idioms
be not much between the ears
v.
boş beyinli olmak
374
Idioms
be not much between the ears
v.
kafasız olmak
375
Idioms
have one's ears lowered
v.
saçlarını kulak hizasının üzerinde kestirmek
376
Idioms
have one's ears lowered
v.
saçlarını kulakları görünecek kadar kısa kestirmek
377
Idioms
keep (one's) ears open
v.
kulaklarını açık tutmak
378
Idioms
keep (one's) ears open
v.
iyi dinlemek
379
Idioms
keep (one's) ears open
v.
kulağını dört açmak
380
Idioms
keep (one's) ears open
v.
tetikte olmak
381
Idioms
keep (one's) ears open
v.
kulağını açmak
382
Idioms
be up to your ears in something
v.
boğazına/gırtlağına kadar bir şeyin içinde olmak/kalmak
383
Idioms
be up to your ears in something
v.
çok fazla bir şeyi olmak
384
Idioms
be up to your ears in something
v.
ilgilenecek çok fazla şeyi olmak
385
Idioms
be up to your ears in something
v.
bir şeyin içinde boğulmak
386
Idioms
(one's) ears are ringing
v.
kulakları uğuldamak
387
Idioms
one's ears are ringing
v.
kulakları uğuldamak
388
Idioms
be all ears
v.
kulak kesilmek
389
Idioms
be all ears
v.
dikkat kesilmek
390
Idioms
be all ears
v.
kulağını dört açmak
391
Idioms
be all ears
v.
pür dikkat dinlemek
392
Idioms
be all ears
v.
kulak kesilmek
393
Idioms
be all ears
v.
dikkat kesilmek
394
Idioms
be all ears
v.
kulağını dört açmak
395
Idioms
be all ears
v.
pür dikkat dinlemek
396
Idioms
be music to (one's) ears
v.
(birinin) kulağına hoş gelmek
397
Idioms
be music to (one's) ears
v.
(biri) için heyecan verici bir haber olmak
398
Idioms
be music to (one's) ears
v.
(birini) mutlu eden bir haber olmak
399
Idioms
be music to (one's) ears
v.
(birinin) duymak istediği şey olmak
400
Idioms
be music to (one's) ears
v.
(biri) duyduğuna sevinmek
401
Idioms
be (like) music to your ears
v.
kulağına hoş gelmek
402
Idioms
be (like) music to your ears
v.
heyecan verici bir haber olmak
403
Idioms
be (like) music to your ears
v.
mutlu eden bir haber olmak
404
Idioms
be (like) music to your ears
v.
duymak istediği şey olmak
405
Idioms
be (like) music to your ears
v.
duyduğuna sevinmek
406
Idioms
be music to your ears
v.
kulağına hoş gelmek
407
Idioms
be music to your ears
v.
heyecan verici bir haber olmak
408
Idioms
be music to your ears
v.
mutlu eden bir haber olmak
409
Idioms
be music to your ears
v.
duymak istediği şey olmak
410
Idioms
be music to your ears
v.
duyduğuna sevinmek
411
Idioms
believe (one's) ears
v.
kulaklarına inanmak
412
Idioms
believe (one's) ears
v.
duyduklarına inanmak
413
Idioms
believe ears
v.
kulaklarına inanmak
414
Idioms
believe ears
v.
duyduklarına inanmak
415
Idioms
come to/reach somebody's ears
v.
birinin kulağına gelmek
416
Idioms
come to/reach somebody's ears
v.
birinin kulağına çalınmak
417
Idioms
come to/reach somebody's ears
v.
birinin kulağına ulaşmak
418
Idioms
come to/reach somebody's ears
v.
birinin kulağına gelmek
419
Idioms
come to/reach somebody's ears
v.
birinin kulağına çalınmak
420
Idioms
come to/reach somebody's ears
v.
birinin kulağına ulaşmak
421
Idioms
be up to one's ears in
v.
gırtlağına kadar gömülmüş olmak
422
Idioms
be up to one's ears in
v.
gırtlağına kadar batmış olmak
423
Idioms
be up to one's ears in
v.
boğazına/gırtlağına kadar batmak
424
Idioms
be up to one's ears in
v.
boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
425
Idioms
be up to one's ears in
v.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
426
Idioms
get one's ears pinned back
v.
kulağını çekmek
427
Idioms
get ears pinned back
v.
ciddi biçimde uyarılmak
428
Idioms
get ears pinned back
v.
sert bir dille uyarılmak
429
Idioms
get ears pinned back
v.
azar işitmek
430
Idioms
get one's ears pinned back
v.
ciddi biçimde uyarılmak
431
Idioms
get one's ears pinned back
v.
sert bir dille uyarılmak
432
Idioms
get one's ears pinned back
v.
azar işitmek
433
Idioms
get one's ears pinned back
v.
kulağı çekilmek
434
Idioms
hang noodles on my ears
v.
beni kandırmak
435
Idioms
hang noodles on my ears
v.
bana yutturmak
436
Idioms
have a wolf by the ears
v.
aslanı kuyruğundan yakalamak/tutmak
437
Idioms
have a wolf by the ears
v.
ayının inine girmek
438
Idioms
have a wolf by the ears
v.
kurdu kulaklarından yakalamak/tutmak
439
Idioms
have a wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe atılmak
440
Idioms
have a wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe girişmek
441
Idioms
have the wolf by the ears
v.
aslanı kuyruğundan yakalamak/tutmak
442
Idioms
have the wolf by the ears
v.
ayının inine girmek
443
Idioms
have the wolf by the ears
v.
kurdu kulaklarından yakalamak/tutmak
444
Idioms
have the wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe atılmak
445
Idioms
have the wolf by the ears
v.
tehlikeli olabilecek/zor bir işe girişmek
446
Idioms
lower (one's) ears
v.
saçlarını kestirmek
447
Idioms
lower ears
v.
saçlarını kestirmek
448
Idioms
music to (one's) ears
v.
(birinin) kulağına hoş gelen şey
449
Idioms
music to (one's) ears
v.
(biri) için heyecan verici bir haber
450
Idioms
music to (one's) ears
v.
(birini) mutlu eden bir haber
451
Idioms
music to (one's) ears
v.
(birinin) duymak istediği şey
452
Idioms
music to (one's) ears
v.
(birinin) duyduğuna sevindiği bir şey
453
Idioms
nail (one's) ears back
v.
(birini) ağır biçimde eleştirmek/azarlamak
454
Idioms
nail (one's) ears back
v.
(birinin) canına okumak
455
Idioms
nail (one's) ears back
v.
(birinin) kulağını çekmek
456
Idioms
nail (one's) ears back
v.
(birini) paylamak
457
Idioms
nail (one's) ears back
v.
(birinin) ağzının payını vermek
458
Idioms
not believe ears
v.
kulaklarına inanamamak
459
Idioms
not believe ears
v.
duyduklarına inanamamak
460
Idioms
pin ears back
v.
kulağını çekmek
461
Idioms
pin ears back
v.
yenmek
462
Idioms
pin ears back
v.
üstesinden gelmek
463
Idioms
pin ears back
v.
cezalandırmak
464
Idioms
pin ears back
v.
bir tane yapıştırmak
465
Idioms
pin ears back
v.
tokat atmak
466
Idioms
pin ears back
v.
şamar atmak
467
Idioms
pin ears back
v.
paylamak
468
Idioms
pin ears back
v.
ağzının payını vermek
469
Idioms
pin ears back
v.
azarlamak
470
Idioms
pull in ears
v.
kulaklarını tıkamak
471
Idioms
ring in ears
v.
kulaklarında çınlamak
472
Idioms
set (someone) by the ears
v.
(birilerinin) arasını bozmak
473
Idioms
set (someone) by the ears
v.
(birilerini) birbirine düşürmek
474
Idioms
set (someone) by the ears
v.
(birilerinin) arasına nifak sokmak
475
Idioms
shut (one's) ears to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı kulaklarını tıkamak
476
Idioms
shut (one's) ears to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) duymazlıktan gelmek
477
Idioms
stop your ears
v.
kulaklarını tıkamak
478
Idioms
stop your ears
v.
dinlememek
479
Idioms
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
v.
kafasını kullanmak
480
Idioms
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
v.
kafayı işletmek/çalıştırmak
481
Idioms
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
v.
saksıyı çalıştırmak
482
Idioms
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
v.
beynini kullanmak
483
Idioms
pin one's ears back
v.
büyük hezimete uğratmak
484
Idioms
pin one's ears back
v.
fırçalamak
485
Idioms
pin one's ears back
v.
azarlamak
486
Idioms
wet behind the ears
adj.
acemi çaylak
487
Idioms
not dry behind the ears
adj.
acemi çaylak
488
Idioms
coming out of ears
adj.
bir sürü
489
Idioms
coming out of ears
adj.
çok sayıda
490
Idioms
coming out of ears
adj.
sürüsüne bereket
491
Idioms
coming out of ears
adj.
haddinden fazla
492
Idioms
(still) wet behind the ears
adj.
ağzı süt kokan
493
Idioms
(still) wet behind the ears
adj.
dünkü çocuk
494
Idioms
(still) wet behind the ears
adj.
toy
495
Idioms
(still) wet behind the ears
adj.
acemi çaylak
496
Idioms
(still) wet behind the ears
adj.
acemi
497
Idioms
(still) wet behind the ears
adj.
deneyimsiz
498
Idioms
about (one's) ears
adv.
başına (dünyası başına yıkıldı)
499
Idioms
around (one's) ears
adv.
başına (yıkılmak)
500
Idioms
from your lips to god's ears
expr.
umalım da öyle olsun
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ears
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy