Historia

easily

Significados de "easily" en diccionario turco inglés : 21 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	easily adv.	rahatlıkla
2	Common Usage	easily adv.	rahatça
3	Common Usage	easily adv.	kolayca
General
4	General	easily adv.	kolayca
5	General	easily adv.	rahat
6	General	easily adv.	şıp diye
7	General	easily adv.	rahat rahat
8	General	easily adv.	zahmetsizce
9	General	easily adv.	muhtemelen
10	General	easily adv.	çatır çatır
11	General	easily adv.	şüphesiz
12	General	easily adv.	şakır şakır
13	General	easily adv.	kolaylıkla
14	General	easily adv.	kuşkusuz
15	General	easily adv.	kolay kolay
16	General	easily adv.	su gibi
17	General	easily adv.	asgari düzeyde
18	General	easily adv.	en azından
19	General	easily adv.	basit
Colloquial
20	Colloquial	easily adv.	kolayca
21	Colloquial	easily adv.	kolaylıkla

Significados de "easily" con otros términos en diccionario inglés turco: 139 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	easily earned money n.	kolay kazanılmış para
2	General	easily gotten money n.	kolay kazanılmış para
3	General	find very easily v.	eliyle koymuş gibi bulmak
4	General	get easily v.	düşürmek
5	General	flow easily v.	akışkan olmak
6	General	get something easily v.	düşürmek
7	General	show dirt easily v.	kir tutmak
8	General	remembered easily v.	akılda kalmak
9	General	win easily v.	kolay kazanmak
10	General	earn easily v.	kolay kazanmak
11	General	do well and easily v.	döktürmek
12	General	do (something) easily and skillfully v.	parmağının ucuyla çevirmek
13	General	easily access v.	kolay erişmek
14	General	get pregnant so easily v.	kolayca hamile kalmak
15	General	get angry easily v.	kolay sinirlenmek
16	General	anger easily v.	kolay öfkelenmek
17	General	anger easily v.	çabuk sinirlenmek
18	General	anger easily v.	kolay sinirlenmek
19	General	anger easily v.	çabuk öfkelenmek
20	General	get stressed easily v.	kolay strese girmek
21	General	get a visa easily v.	kolay bir şekide vize almak
22	General	get a visa easily v.	kolay vize almak
23	General	be easily offended v.	çok alıngan olmak
24	General	be easily offended v.	kolay alınmak
25	General	be easily offended v.	çabuk alınmak
26	General	get mad easily v.	kolay sinirlenmek
27	General	get mad easily v.	kolay çileden çıkmak
28	General	easily hurt adj.	çabuk etkilenen
29	General	easily offended adj.	alıngan
30	General	easily liberatable adj.	kolaylıkla açığa çıkarılabilen
31	General	easily guided adj.	kolay yönlendirilen
32	General	easily guided adj.	kolayca yönlendirilen
33	General	easily-angered adj.	kolay sinirlenen
34	General	easily-angered adj.	çabuk sinirlenen
35	General	easily recognized adj.	kolayca tanınan
36	General	easily-tricked adj.	kolay tongaya düşürülen
37	General	easily-tricked adj.	kolay kandırılan
38	General	easily led adj.	kolay idare edillir
39	General	easily led adj.	kolayca yönetilebilir
40	General	easily known adj.	kolayca tanınan/bilinen
41	General	easily seen adj.	kolayca görünen
42	General	easily digestible adj.	kolay sindirilebilir
43	General	easily digestible adj.	kolay sindirilen
44	General	easily digestible adj.	kolay sindirilebilen
45	General	easily accessible adj.	kolay erişilebilir
46	General	easily accessible adj.	kolay ulaşılabilir
47	General	easily carryable adj.	kolay taşınabilir
48	General	easily carryable adj.	kolay taşınır
49	General	easily applicable adj.	kolay uygulanabilir
50	General	easily understandable adj.	kolay anlaşılan
51	General	easily understandable adj.	kolay anlaşılabilen
52	General	easily and quickly adv.	çorap söküğü gibi
53	General	very easily adv.	tereyağından kıl çeker gibi
54	General	quite easily adv.	kolaylıkla
55	General	do (something) easily and skillfully adv.	parmağının ucunda
56	General	very easily adv.	çok kolayca
Colloquial
57	Colloquial	easily manipulated adj.	aklı kolayca çelinebilecek
58	Colloquial	you give up easily expr.	çabuk pes ediyorsun
59	Colloquial	you give up easily expr.	kolay pes ediyorsun
60	Colloquial	you give up easily expr.	hemen/kolayca vazgeçiyorsun
Idioms
61	Idioms	come easily to (one) v.	çok çaba sarf etmeden bir şeyi yapmak
62	Idioms	come easily to (one) v.	çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak
63	Idioms	come easily to (one) v.	'-nin için doğal bir şey olmak
64	Idioms	come easily to (one) v.	tereyağından kıl çeker gibi olmak
65	Idioms	come easily to (one) v.	(birine) zor gelmemek
66	Idioms	anger easily v.	çabuk öfkelenmek
67	Idioms	anger easily v.	çabuk sinirlenmek
68	Idioms	anger easily v.	kolay öfkelenmek
69	Idioms	anger easily v.	kolay sinirlenmek
70	Idioms	be able to breathe easily again v.	rahat bir nefes almak
71	Idioms	come easily to (one) v.	az çabayla edinilen bir beceri/yetenek olmak
72	Idioms	come easily to (one) v.	yapması kolay gelen bir yetenek/şey olmak
73	Idioms	come easily to (one) v.	kolayca öğrenilen bir yetenek olmak
74	Idioms	sit easily (with something) v.	(birine) uymak
75	Idioms	sit easily (with something) v.	(birinin) içine sinmek
76	Idioms	sit easily (with something) v.	(birinin) içi rahat etmek
77	Idioms	sit easily (with something) v.	(birine) doğru gelmek
78	Idioms	sit easily (with something) v.	(birine) doğal gelmek
79	Idioms	sit easily (with something) v.	(birine) uygun gelmek
80	Idioms	sit easily (with something) v.	(birinin) aklına yatmak
81	Idioms	sit easily (with something) v.	(birinin) kafasına uymak
82	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birine) uymamak
83	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birinin) içine sinmemek
84	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birinin) içi rahat etmemek
85	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birine) doğru gelmemek
86	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birine) doğal gelmemek
87	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birine) uygun gelmemek
88	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birinin) aklına yatmamak
89	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birinin) kafasına uymamak
90	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birinin) değer yargılarına ya da hassasiyetine uymamak
91	Idioms	not sit easily (with one) v.	(birinin) değerlerine aykırı olmak
92	Idioms	able to breathe easily again v.	rahatça nefes almak/alabilmek
93	Idioms	able to breathe easily again v.	tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
94	Idioms	breathe easily again v.	tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
95	Idioms	breathe (easily/freely) again v.	tekrar (rahat) bir nefes almak
96	Idioms	breathe (easily/freely) again v.	tekrar (özgürce) nefes almak
97	Idioms	breathe (easily/freely) again v.	tekrar (rahatça) nefes almak
98	Idioms	breathe easily v.	rahatlamak
99	Idioms	breathe easily v.	rahat nefes almak
100	Idioms	breathe easily v.	rahat bir nefes almak
101	Idioms	breathe easily v.	rahatça nefes almak
102	Idioms	breathe easily v.	rahat bir nefes almak
103	Idioms	come easily, naturally to somebody v.	biri için çok kolay/basit olmak
104	Idioms	come easily, naturally to somebody v.	biri için çaba gerektiren bir iş olmamak
105	Idioms	come easily, naturally to somebody v.	biri için doğal bir şey olmak
106	Idioms	come easily, naturally to somebody v.	biri için tereyağından kıl çeker gibi olmak
107	Idioms	come easily, naturally to somebody v.	birine kolay gelmek
108	Idioms	sit comfortably/easily/well (with something) v.	(bir şeye) uymak
109	Idioms	sit comfortably/easily/well (with something) v.	(bir şeye) uygun gelmek
110	Idioms	sit comfortably/easily/well (with something) v.	(bir şeye) doğru gelmek
111	Idioms	sit comfortably/easily/well v.	doğru gelmek
112	Idioms	sit comfortably/easily/well v.	uygun gelmek
113	Idioms	sit comfortably/easily/well v.	uymak
114	Idioms	promises are like pie crust: easily made, easily broken expr.	söz/sözler dönülmek için verilir
115	Idioms	promises are like pie crust: easily made, easily broken expr.	söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
116	Idioms	promises are like pie crust: easily made, easily broken expr.	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
117	Idioms	promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr.	söz/sözler dönülmek için verilir
118	Idioms	promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr.	söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
119	Idioms	promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr.	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
120	Idioms	promises are like pie crusts: easily broken expr.	söz/sözler dönülmek için verilir
121	Idioms	promises are like pie crusts: easily broken expr.	söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
122	Idioms	promises are like pie crusts: easily broken expr.	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
123	Idioms	promises are like pie crust: easily broken expr.	söz/sözler dönülmek için verilir
124	Idioms	promises are like pie crust: easily broken expr.	söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
125	Idioms	promises are like pie crust: easily broken expr.	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
Speaking
126	Speaking	you can’t get rid of me that easily expr.	benden o kadar kolay kurtulamazsın
127	Speaking	you give up easily expr.	çabuk pes ediyorsun
128	Speaking	you always give up easily expr.	çabuk pes ediyorsun
129	Speaking	I knew you wouldn't give up easily expr.	çabuk pes etmeyeceğinizi biliyordum
130	Speaking	I knew you wouldn't give up easily expr.	çabuk pes etmeyeceğini biliyordum
131	Speaking	you give up easily expr.	kolay pes ediyorsun
132	Speaking	you always give up easily expr.	kolay pes ediyorsun
Trade/Economic
133	Trade/Economic	goods easily inflammable or explosive n.	kolayca parlayan veya patlayan mallar
134	Trade/Economic	easily marketable assets n.	kolayca satılabilir menkul kıymetler
Technical
135	Technical	easily moved by one person adj.	bir kişi tarafından kolayca hareket ettirilen
136	Technical	easily processable adj.	kolay işlenebilir
137	Technical	easily liberatable adj.	kolay ayrılabilen
Chemistry
138	Chemistry	easily saponifiable chlorine n.	kolaylıkla sabunlaşabilen klor
Environment
139	Environment	easily released sulfide n.	kolaylıkla açığa çıkabilen sülfür