Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
elektrikle
Significados de
"elektrikle"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
elektrikle
by electricity
adv.
Electric
2
Electric
elektrikle
electrify
expr.
Significados de
"elektrikle"
con otros términos en diccionario inglés turco: 178 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
elektrikle idam
electrocution
n.
2
General
elektrikle ışıklandırma
electric lighting
n.
3
General
elektrikle ısıtma
electric heating
n.
4
General
elektrikle çözümleme
electrolyzing
n.
5
General
elektrikle çözümleme
electrolysing
n.
6
General
elektrikle aydınlatma
electric lighting
n.
7
General
elektrikle tahrik
electric driving
n.
8
General
elektrikle çalışmayan daktilo
manual
n.
9
General
elektrikle idam etmek
electrocute
v.
10
General
elektrikle çözümlemek
electrolyse
v.
11
General
elektrikle çözümlemek
electrolyze
v.
12
General
elektrikle öldürmek
electrocute
v.
13
General
elektrikle çalışıtırılmış
electrified
adj.
14
General
elektrikle çözümlenmiş
electrolysed
adj.
15
General
elektrikle ilgili
electric
adj.
16
General
elektrikle çalışan
power operated
adj.
17
General
elektrikle ilgili
electrical
adj.
18
General
elektrikle çözümlenmiş
electrolyzed
adj.
19
General
elektrikle çalışmayan
nonelectric
adj.
20
General
elektrikle unsurlarına ayrılabilemeyen
nonelectrolyte
adj.
21
General
elektrikle çalışmayan
nonelectrical
adj.
22
General
elektrikle idam edilmiş
electrocuted
adj.
23
General
elektrikle çalışan
electric
adj.
24
General
elektrikle çalışmayan
unelectrified
adj.
25
General
elektrikle çalıştırılmamış
unelectrified
adj.
Law
26
Law
elektrikle idam eden infaz memuru
electrocutioner
n.
Technical
27
Technical
elektrikle ateşleme
electric ignition
n.
28
Technical
elektrikle yapılmış klişe
electrotype
n.
29
Technical
elektrikle çekme
electric traction
n.
30
Technical
elektrikle endüstriyel ısıtma tesisatı
industrial electro-heating installation
n.
31
Technical
elektrikle kaplama
electroplating
n.
32
Technical
elektrikle çalışan tekerlekli sandalye
electric wheelchair
n.
33
Technical
elektrikle ısıtılarak eritilen kaynak
eleclrothermic electrode
n.
34
Technical
elektrikle ısıtılan tel
electrically heated wire
n.
35
Technical
elektrikle besleme
electrical supply
n.
36
Technical
elektrikle çalışmayan devre dışı bırakma cihazı
non-electrical disable device
n.
37
Technical
elektrikle ısıtılan battaniye
electrically heated blanket
n.
38
Technical
elektrikle çalışan karayolu taşıtları
electrically propelled road vehicles
n.
39
Technical
elektrikle çalışan sintine pompası
electrically operated bilge pump
n.
40
Technical
elektrikle çalışan aspiratör
electrically powered suction equipment
n.
41
Technical
elektrikle çalışan asansör
electrical lifts
n.
42
Technical
elektrikle ısıtılan cihazlar
electrically heated apparatus
n.
43
Technical
elektrikle çalıştırılan hastane karyolası
electrically operated hospital bed
n.
44
Technical
elektrikle devinimli bırakıntı
electrophoretic deposition
n.
45
Technical
elektrikle aydınlatma
electric lighting
n.
46
Technical
elektrikle cer
electric traction
n.
47
Technical
elektrikle alkali temizleme
electrolytic alkaline cleaning
n.
48
Technical
elektrikle lehimleme
electric soldering
n.
49
Technical
elektrikle çalıştırılan yağ valfi
electrically operated oil valve
n.
50
Technical
elektrikle ısıtmalı kazan
electrically heated boiler
n.
51
Technical
elektrikle işletme
electric propulsion
n.
52
Technical
elektrikle çalışmayan otomatik gecikme cihazı
non-electrical automatic delay device
n.
53
Technical
elektrikle çalışan ticari mutfak makinesi
electrically operated commercial kitchen machine
n.
54
Technical
elektrikle çalışan ticari amaçlı durulama eviyesi
commercial electric rinsing sink
n.
55
Technical
elektrikle yürütme
electric propulsion
n.
56
Technical
elektrikle güç verilmiş açık tutma düzeneği/cihazı
electrically powered hold-open device
n.
57
Technical
elektrikle çalışan su vanası
electrically operated water valve
n.
58
Technical
elektrikle çalışan su damıtma cihazı
electrically-operated water distilling apparatus
n.
59
Technical
elektrikle çalışan laboratuvar cihazları
electrically powered laboratory equipment
n.
60
Technical
elektrikle ısıtma
electroheating
n.
61
Technical
elektrikle ışık yayan görüntü
electroluminescent display
n.
62
Technical
elektrikle beslenen raylı sistemler
electrical supply track systems
n.
63
Technical
elektrikle çalışmayan otomatik kontrol cihazı
non-electrical automatic control device
n.
64
Technical
elektrikle çalıştırma
electric drive
n.
65
Technical
elektrikle geçişme
electroosmosis
n.
66
Technical
elektrikle asitli temizleme
electrolytic acid cleaning
n.
67
Technical
elektrikle ısıtılan yastık
electric heating pad
n.
68
Technical
elektrikle çalışan elektrikli sandalyelerin enerji tüketimi
energy consumption of electric wheelchairs
n.
69
Technical
elektrikle ayrışım
electrolysis
n.
70
Technical
elektrikle biriktirme
electrodeposition
n.
71
Technical
hız ayarlı elektrikle çalıştırılan sistem
adjustable speed electric drive system
n.
72
Technical
hızı ayarlanabilen elektrikle tahrikli sistem
adjustable speed electric drive system
n.
73
Technical
statik elektrikle tutuşma
electrostatic ignition
n.
74
Technical
elektrikle çalışan küçük döner eğe
burr
n.
75
Technical
statik elektrikle düz yüzeye yapıştırılabilen, üzerinde resim veya mesaj olan tabaka
cling
n.
76
Technical
pres makinesinin elektrikle ısıtılan çukur metal levhası
shoe
n.
77
Technical
elektrikle irtibat sağlamak
bond
v.
78
Technical
elektrikle doldurmak veya şarj etmek
electrify
v.
79
Technical
elektrikle kutuplanmış
electropolar
adj.
80
Technical
elektrikle hareketlendirilen
electric-actuated
adj.
81
Technical
elektrikle çalıştırılan
electrically operated
adj.
82
Technical
elektrikle kutup haline gelmiş
electropolar
adj.
83
Technical
elektrikle hareket eden
electrically driven
adj.
84
Technical
elektrikle ısıtılan
electrically heated
adj.
85
Technical
elektrikle ısıtılan
electrothermic
adj.
86
Technical
elektrikle çalıştırılan
power-operated
adj.
87
Technical
elektrikle çalışmayan
unpowered
adj.
88
Technical
elektrikle çalışan
power
adj.
Computer
89
Computer
elektrikle silinebilir programlanabilir salt okunur bellek
electrically erasable programmable read only memory
n.
Electric
90
Electric
elektrikle çalışmayan aygıt
nonelectric
n.
91
Electric
elektrikle çalışmayan aygıt
nonelectrical
n.
92
Electric
elektrikle çalışan araç için havai kablolardan güç alan, metalden imal edilmiş akım toplama cihazı
trolley shoe
n.
93
Electric
elektrikle ayırma
electrolysis
n.
94
Electric
elektrikle ısıtmalı kazan
electrically heated boiler
n.
95
Electric
elektrikle ısıtılır kalıp
electrically heated form
n.
96
Electric
elektrikle ayrışım
electrolysis
n.
97
Electric
elektrikle geçişme
electrical osmosis
n.
98
Electric
elektrikle asitli temizleme
electrolytic acid cleaning
n.
99
Electric
elektrikle tahrik
electric driving
n.
100
Electric
elektrikle ateşleme
electric ignition
n.
101
Electric
elektrikle aydınlatma
electric lighting
n.
102
Electric
elektrikle ısıtma
electric heating
n.
103
Electric
elektrikle çekme
electric traction
n.
104
Electric
elektrikle işleme
electric propulsion
n.
105
Electric
elektrikle alkalili temizleme
electrolytic alkaline cleaning
n.
106
Electric
elektrikle lehimleme
electric soldering
n.
107
Electric
elektrikle beslenen raylı sistem
electrical supply track system
n.
108
Electric
elektrikle yazılmış yazı
electrograph
n.
109
Electric
elektrikle kaplama
electrodeposition
n.
110
Electric
elektrikle cer
electric traction
n.
111
Electric
elektrikle ışıklandırma
electric lighting
n.
112
Electric
elektrikle hareket ettirme
electric drive
n.
113
Electric
elektrikle meydana gelen mekanik hareket
electro-motion
n.
114
Electric
elektrikle ısı üretme çalışmaları
electrothermics
n.
115
Electric
elektrikle üretilen ısının tedavi amacıyla kullanılması
electrothermy
n.
116
Electric
uzak noktalara elektrikle doğru zamanı ileten bir cihaz
chronopher
n.
117
Electric
elektrikle ayrıştırmak
electrolyse
v.
118
Electric
elektrikle ayrıştırmak
electrolyze
v.
119
Electric
statik elektrikle yakarak tahrip etmek
zap
v.
120
Electric
elektrikle yüklü
electrically charged
adj.
121
Electric
elektrikle çalışan
electrically driven
adj.
122
Electric
elektrikle hareket eden
electrically driven
adj.
123
Electric
elektrikle mıknatıslanır
electromagnetic
adj.
124
Electric
elektrikle işleyen
electrically driven
adj.
125
Electric
elektrikle ayrıştırılabilir
electrolyzable
adj.
126
Electric
elektrikle mekanik hareket üreten
electro-motive
adj.
127
Electric
elektrikle ısı elde etmeye ait
electrothermal
adj.
128
Electric
camın ipeğe sürtünmesinden elde edilen elektrikle yüklü
vitre-o-electic
adj.
Mechanic
129
Mechanic
elektrikle şekillendirme
electroforming
n.
130
Mechanic
elektrikle kalaylama
electrotinning
n.
Automotive
131
Automotive
elektrikle çalışan karayolu taşıtı
electrically propelled road vehicle
n.
132
Automotive
elektrikle çalışan
electrically operated
n.
133
Automotive
elektrikle çalışan parça
electrical consumer
n.
134
Automotive
elektrikle kumanda devresi
electric control line
n.
135
Automotive
elektrikle hareket ve iletişim teknolojileri
e-mobility
n.
136
Automotive
elektrikle arkadan tahrikli düzen
electric rear axle drive
n.
137
Automotive
elektrikle çalışan karayolu taşıtları
electrically propelled road vehicles
n.
138
Automotive
elektrikle çalışan karayolu taşıtları
electrically-propelled road vehicles
n.
139
Automotive
elektrikle çalışan taşıtlar
electrically propelled vehicles
n.
140
Automotive
elektrikle ısıtmalı jikle düzeni
electric assist choke
n.
141
Automotive
elektrikle katedilen menzil
all-electric range
n.
142
Automotive
sadece elektrikle giden otomobil
pure-electric car
n.
143
Automotive
elektrikle tahrik edilen
electrically activated
adj.
Railway
144
Railway
elektrikle çalışan lokomotif
trolley locomotive
n.
Medical
145
Medical
elektrikle uyarma tedavisi
electric stimulation therapy
n.
146
Medical
elektrikle deriden sinir uyarımı
tens (transcutaneous electrical nerve stimulation)
n.
147
Medical
elektrikle uyarma
electric stimulation
n.
148
Medical
galvanik elektrikle ısıtılan bir tel vasıtasıyla tedavi etme
galvanocautery
n.
149
Medical
elektrikle deriden sinir uyarımı
transcutaneous electrical nerve stimulation (tens)
n.
150
Medical
dokuyu elektrikle yakma yöntemi
electrocoagulation
n.
151
Medical
elektrikle hastalık tedavisi
electropathy
n.
152
Medical
elektrikle hastalık tedavisinde uzmanlaşmış kimse
electrotherapist
n.
Psychology
153
Psychology
beynin elektrikle uyarılması
electrical brain stimulation
n.
154
Psychology
deri içinden elektrikle sinir uyarımı
transcutaneous electrical nerve stimulation
n.
Printing
155
Printing
elektrikle gravür yapma sanatı
electro-engraving
n.
156
Printing
elektrikle metal oyma yöntemi
electro-etching
n.
157
Printing
galvanik elektrikle rölyef oyma tekniği
electro-tint
n.
Physics
158
Physics
elektrikle ilgilenen bilim dalı
electrology
n.
159
Physics
ısı ve elektrikle ilgili
thermovoltaic
adj.
160
Physics
elektrikle kutuplanmış
electro-polar
adj.
161
Physics
elektrikle kutup haline getirilmiş
electro-polar
adj.
162
Physics
mıknatıslarla üretilen elektrikle nitelendirilen
magneto-electric
adj.
Marine Biology
163
Marine Biology
elektrikle balıkçılık
electro-fishing
n.
Environment
164
Environment
elektrikle balık numunesi alma
sampling of fish with electricity
n.
Military
165
Military
delikli elektrikle ateşleyici
flash vented electric squib
n.
166
Military
kapalı uçlu elektrikle ateşleyici
closed and electric squib
n.
167
Military
birbirinden bağımsız iki ateşleme sisteminden oluşup hem elektrikle hem de elektriksiz çalışabilen düzenek
dual-firing circuit
n.
Music
168
Music
elektrikle çalışan bir tür org
telharmonium
n.
169
Music
elektrikle sesi kuvvetlendirmek
electrify
v.
170
Music
elektrikle çalışan bir tür org olan telharmoniuma ait
telharmonic
adj.
171
Music
elektrikle çalışan bir tür org olan telharmonium ile ilgili
telharmonic
adj.
Photography
172
Photography
fotoğrafları elektrikle ileten bir aygıt markası
telephoto®
n.
173
Photography
içindeki alüminyum veya magnezyum dilimleri elektrikle tutuşturulduğunda kısa süreliğine yüksek yoğunluklu ışık patlaması üreten ampul
flash bulb
n.
174
Photography
içindeki alüminyum veya magnezyum dilimleri elektrikle tutuşturulduğunda kısa süreliğine yüksek yoğunluklu ışık patlaması üreten ampul
flashbulb
n.
Printery
175
Printery
elektrikle yapılmış klişe
electrotype
n.
176
Printery
elektrikle klişe yapmak
electrotype
v.
Abbreviation
177
Abbreviation
elektrikle programlanabilir-salt okunur bellek
earom (electrically alterable read-only memory)
n.
Electricity
178
Electricity
statik elektrikle
statically
adv.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of elektrikle
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy