furrow - Turco Inglés Diccionario
Historia

furrow

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "furrow" en diccionario turco inglés : 27 resultado(s)

Inglés Turco
General
furrow n. saban izi
furrow n. karık
furrow n. sabanın açtığı iz
furrow n. evlek
furrow n. tekerlek izi
furrow n. kırışıklık
furrow n. kırışık
furrow n. çizgi
furrow n. dümen suyu
furrow n. oluk
furrow n. dere
furrow n. iz
furrow v. saban izi yapmak
furrow v. iz açmak
furrow v. çizgi bırakmak
furrow v. kırıştırmak
furrow v. yollar açmak
furrow v. oluklar açmak
furrow v. saban sürmek
Technical
furrow n. karık
furrow n. tekerlek izi
furrow n. toprakta kazılan iz
Marine
furrow n. dümen suyu
Agriculture
furrow n. avlak
furrow n. karık
furrow n. saban izi
Geology
furrow n. kertik

Significados de "furrow" con otros términos en diccionario inglés turco: 57 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
furrow-browed adj. asık suratlı
Idioms
draw a straight furrow v. doğru yaşamak
draw a straight furrow v. doğru yoldan şaşmamak
plough a lone furrow v. kendi yolunu kendi çizmek
plough a lonely furrow v. kimseden yardım almadan hareket etmek
plough a lonely furrow v. kendi yolunu kendi çizmek
plough a lone furrow v. kimseden yardım almadan hareket etmek
plough a lonely furrow v. yalnız iş görmek
plough a lone furrow v. yalnız iş görmek
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi kendi kendine yapmak
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi yardım almadan yapmak
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi kendi kendine halletmek
plough (one's) own furrow [uk] v. kendi işini kendi görmek
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi tek başına yapmak
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi tek başına halletmek
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi kendisi halletmek
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi yalnız başına yapmak
plough (one's) own furrow [uk] v. bir şeyi yalnız başına halletmek
plough (one's) own furrow [uk] v. kendi işine bakmak
plough a lonely furrow v. kendi yolundan gitmek
plough a lonely furrow v. başkalarının yapmadığını yapmak
plough a lonely furrow v. kendi çizdiği yolda ilerlemek
plough a lonely furrow v. kendine ayrı bir yol çizmek
plough a lonely furrow v. diğerlerinden ayrı/farklı bir yolda yürümek/ilerlemek
plough a lonely furrow v. farklı bir ilgi alanı olmak
plough your own furrow v. kendi yolundan gitmek
plough your own furrow v. başkalarının yapmadığını yapmak
plough your own furrow v. kendi çizdiği yolda ilerlemek
plough your own furrow v. kendine ayrı bir yol çizmek
plough your own furrow v. diğerlerinden ayrı/farklı bir yolda yürümek/ilerlemek
plough your own furrow v. farklı bir ilgi alanı olmak
Technical
cross furrow n. çapraz oluk
Marine
wave furrow n. dalganın yarattığı erozyonla oluşan hendek
Anatomy
medullary furrow n. omurgalı embriyosunda sinirsel kıvrımların oluşmasından sonra medüller katman tarafından embriyonun orta-arka kısmında meydana getirilen dikey bir oluk
Optics
corneal furrow n. kornea oluğu
Biology
cleavage furrow n. bölünme çizgisi
Agriculture
drain-furrow n. ark
furrow opener plough n. ark açma pulluğu
setting up a furrow n. balık sırtı sürme
furrow wall n. çizi duvarı
furrow mulching n. çizi malçlama
furrow width n. çizi genişliği
furrow bottom n. çizi tabanı
furrow presses n. kanal bastıran
furrow opening n. karık açma
furrow method n. karık metodu
furrow plow n. karık açma pulluğu
furrow plough n. karık açma pulluğu
furrow width n. karık genişliği
furrow method n. karık yöntemi
furrow side n. pulluğun sürüm yüzü
furrow-drain n. su arkı
furrow slice n. sürüm dilimi
furrow planting n. (fide/tohum) karığa dikme
furrow planting n. (tohumu/fideyi) karığa dikme
Archeology
ridge and furrow n. sırt ve karık
ridge and furrow n. sırt ve oluk