|
Categoría |
Inglés |
Turco |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
government n.
|
hükümet |
|
EU governments are meeting next Monday to review the political situation.
AB hükümetleri siyasi durumu gözden geçirmek üzere önümüzdeki Pazartesi günü bir araya geliyor.
More Sentences
|
| General |
|
| 2 |
General |
government n.
|
iktidar |
|
This newspaper is a government mouthpiece.
Bu gazete iktidarın propagandasını yapıyor.
More Sentences
|
| 3 |
General |
government official n.
|
devlet memuru |
|
The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
More Sentences
|
| 4 |
General |
local government n.
|
yerel yönetim |
|
In this respect, it is desirable to deploy local governments and NGOs.
Bu bağlamda, yerel yönetimlerin ve STK'ların devreye sokulması arzu edilmektedir.
More Sentences
|
| 5 |
General |
government n.
|
yönetim |
|
The regional governments must also observe a Council regulation that is the directly applicable law.
Bölgesel yönetimler de doğrudan uygulanabilir yasa olan Konsey yönetmeliğine uymak zorundadır.
More Sentences
|
| 6 |
General |
government official n.
|
hükümet yetkilisi |
|
A government official answered the reporters' questions.
Bir hükümet yetkilisi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
More Sentences
|
| 7 |
General |
government office n.
|
hükümet konağı |
|
He has a good position in a government office.
Hükümet konağında iyi bir işi var.
More Sentences
|
| 8 |
General |
federal government n.
|
federal hükümet |
|
The Austrian Federal Government has always given this subject the highest priority.
Avusturya Federal Hükümeti bu konuya her zaman en yüksek önceliği vermiştir.
More Sentences
|
| 9 |
General |
minority government n.
|
azınlık hükümeti |
|
In November 1998, the minority government fell.
Kasım 1998'de, azınlık hükümeti düştü.
More Sentences
|
| 10 |
General |
government minister n.
|
devlet bakanı |
|
The president of the company bribed the government minister.
Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.
More Sentences
|
| 11 |
General |
city government n.
|
şehir yönetimi |
|
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
Birçok şehir yönetiminin uygulamaya koyduğu kemer sıkma önlemleri hiç de popüler değil.
More Sentences
|
| 12 |
General |
government policy n.
|
hükümet politikası |
|
In other words, do we have ways of checking what is happening with this government policy in Greece?
Başka bir deyişle, Yunanistan'daki bu hükümet politikasında neler olduğunu kontrol etme yollarımız var mı?
More Sentences
|
| 13 |
General |
government office n.
|
devlet dairesi |
|
The lack of coordination leads to friction costs in the work of the NGOs and government offices.
Koordinasyon eksikliği, STK'ların ve devlet dairelerinin çalışmalarında sürtüşme maliyetlerine yol açmaktadır.
More Sentences
|
| 14 |
General |
government n.
|
yönetim biçimi |
|
Of all the forms of government, democracy is the least bad.
Tüm yönetim biçimleri arasında demokrasi en az kötü olanıdır.
More Sentences
|
| 15 |
General |
government n.
|
devlet |
|
They include consolidating the rule of law and strengthening government institutions.
Hukukun üstünlüğünün pekiştirilmesi ve devlet kurumlarının güçlendirilmesini de içeriyor.
More Sentences
|
| 16 |
General |
government n.
|
hükümet |
|
Why was the Belgian Government's compromise involving a supplementary national tax rejected?
Belçika Hükümeti'nin ek bir ulusal vergiyi içeren uzlaşma önerisi neden reddedildi?
More Sentences
|
| 17 |
General |
student government n.
|
öğrenci yönetimi |
|
Tom is active in student government.
Tom öğrenci yönetiminde aktif.
More Sentences
|
| 18 |
General |
present government n.
|
mevcut hükümet |
|
The present government has a certain degree of balance.
Mevcut hükümetin belli bir dengesi var.
More Sentences
|
| 19 |
General |
self-government n.
|
özerklik |
|
It is my belief that the European Charter for Local Self-Government has many merits.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın birçok faydası olduğuna inanıyorum.
More Sentences
|
| 20 |
General |
self-government n.
|
özyönetim |
|
These peoples can only be protected by a large degree of self-government or by secession.
Bu halklar ancak geniş bir özyönetim ya da ayrılma yoluyla korunabilir.
More Sentences
|
|
|
| Trade/Economic |
|
| 21 |
Trade/Economic |
government bonds n.
|
devlet tahvilleri |
|
Indebtedness has risen sharply, mainly in order to finance the purchase of government bonds in Turkish liras.
Esas olarak Türk lirası cinsinden devlet tahvilleri satın alınmasını finanse etmek için, borç miktarı hızla artmıştır.
More Sentences
|
| 22 |
Trade/Economic |
government n.
|
devlet |
|
What has caused this increase in government expenditure?
Devlet harcamalarındaki bu artışa ne sebep oldu?
More Sentences
|
| 23 |
Trade/Economic |
government monopoly n.
|
devlet tekeli |
|
Postal services are a government monopoly.
Posta hizmetleri devlet tekelindedir.
More Sentences
|
| 24 |
Trade/Economic |
government bonds n.
|
devlet tahvilleri |
|
My recommendation is that you invest in government bonds.
Benim tavsiyem devlet tahvillerine yatırım yapmandır.
More Sentences
|
| 25 |
Trade/Economic |
government spending n.
|
hükümet harcamaları |
|
The president promised to ax government spending.
Başkan hükümet harcamalarını azaltacağına söz verdi.
More Sentences
|
| 26 |
Trade/Economic |
local government n.
|
yerel yönetim |
|
Together with the general elections, local government elections were held.
Genel seçimler ile birlikte, yerel yönetim seçimleri yapıldı.
More Sentences
|
| 27 |
Trade/Economic |
government n.
|
yönetim |
|
The challenge to humankind is to establish effective instruments of international government.
İnsanlığın önündeki zorluk, etkin uluslararası yönetim araçları oluşturmaktır.
More Sentences
|
| Law |
|
| 28 |
Law |
government n.
|
devlet |
|
Only nepotism, the giving of government funding to business connections, should be prevented.
Yalnızca kayırmacılık, yani devlet fonlarının iş bağlantılarına verilmesi önlenmelidir.
More Sentences
|
| 29 |
Law |
government n.
|
hükümet |
|
The rest is very much my personal point of view as a member of the Belgian Government.
Gerisi Belçika Hükûmeti'nin bir üyesi olarak benim kişisel bakış açımdır.
More Sentences
|
| 30 |
Law |
legitimate government n.
|
meşru hükümet |
|
The Commission supports President Gbagbo and his legitimate government, both put in place by democratic elections.
Komisyon, demokratik seçimlerle işbaşına gelen Başkan Gbagbo ve meşru hükümetini desteklemektedir.
More Sentences
|
| 31 |
Law |
government n.
|
yönetim |
|
Often we forget the role and relevance of local and regional government.
Çoğu zaman yerel ve bölgesel yönetimlerin rolünü ve önemini unutuyoruz.
More Sentences
|
| Politics |
|
| 32 |
Politics |
constitutional government n.
|
anayasal hükümet |
|
What measures does the Council intend to take to support Bolivia's new constitutional government?
Konsey Bolivya'nın yeni anayasal hükümetini desteklemek üzere ne gibi tedbirler almayı planlıyor?
More Sentences
|
| 33 |
Politics |
united kingdom government n.
|
birleşik krallık hükümeti |
|
The petition claims that the United Kingdom Government has not properly applied the EU insurance directives.
Dilekçe, Birleşik Krallık Hükümetinin AB sigorta yönergelerini gerektiği gibi uygulamadığını iddia etmektedir.
More Sentences
|
| 34 |
Politics |
uk government n.
|
birleşik krallık hükümeti |
|
Recital A accuses the UK government of failure to control the outbreak of foot-and-mouth disease.
Recital A, Birleşik Krallık hükûmetini şap hastalığı salgınını kontrol edememekle suçluyor.
More Sentences
|
| 35 |
Politics |
government official n.
|
devlet memuru |
|
These government officials are corrupt.
Bu devlet memurları rüşvetçidir.
More Sentences
|
| 36 |
Politics |
government bonds n.
|
devlet tahvilleri |
|
German and Japanese government bonds offer negative interest rates.
Alman ve Japon devlet tahvilleri negatif faiz oranları sunuyor.
More Sentences
|
| 37 |
Politics |
government intervention n.
|
devlet müdahalesi |
|
So far, attempts to scale down government intervention have been unsuccessful.
Şimdiye kadar, devlet müdahalesini azaltmaya yönelik girişimler başarısız olmuştur.
More Sentences
|
| 38 |
Politics |
democratic government n.
|
demokratik hükümet |
|
Democratic governments are supposed to answer to the people.
Demokratik hükümetlerin halka hesap vermesi gerekir.
More Sentences
|
| 39 |
Politics |
government procurement n.
|
devlet alımları |
|
In the WTO framework, Turkey is a signatory to the ITA and has observer status in the Government Procurement Agreement.
DTÖ çerçevesinde, Türkiye, ITA’yı imzalamıştır ve Devlet Alımları Anlaşması’nda gözlemci statüsündedir.
More Sentences
|
| 40 |
Politics |
world government n.
|
dünya hükümeti |
|
There is no world government to protect them.
Onları koruyacak bir dünya hükümeti yok.
More Sentences
|
|
|
| 41 |
Politics |
federal government n.
|
federal hükümet |
|
Even the Federal Government once appealed against a patent which had been awarded by the Patent Office in 1999.
Federal Hükümet bile 1999 yılında Patent Ofisi tarafından verilen bir patente karşı temyize başvurmuştur.
More Sentences
|
| 42 |
Politics |
state government n.
|
eyalet hükümeti |
|
The Zanfara state government has given local vigilante groups the power to implement Sharia law.
Zanfara eyalet hükümeti yerel kanunsuz gruplara şeriat kanunlarını uygulama yetkisi verdi.
More Sentences
|
| 43 |
Politics |
interim government n.
|
geçici hükümet |
|
This is why it is not so helpful that the interim government should call for military interventions.
Bu nedenle geçici hükümetin askeri müdahale çağrısında bulunması çok yararlı değildir.
More Sentences
|
| 44 |
Politics |
government official n.
|
hükümet yetkilisi |
|
A government official's stately mansion was looted.
Bir hükümet yetkilisinin görkemli malikanesi yağmalandı.
More Sentences
|
| 45 |
Politics |
british government n.
|
ingiliz hükümeti |
|
The British Government is just splitting hairs in its pathetic attempts to justify military attack.
İngiliz Hükümeti askeri saldırıyı meşrulaştırmaya yönelik zavallı girişimlerinde resmen kılı kırk yarıyor.
More Sentences
|
| General |
|
| 46 |
General |
government agency n.
|
resmi kurum |
|
| 47 |
General |
representative government and representation n.
|
temsili hükümet ve temsil |
|
| 48 |
General |
neighborhood government n.
|
semt yönetimi |
|
| 49 |
General |
government security n.
|
devlet güvenliği |
|
| 50 |
General |
government n.
|
memleket |
|
| 51 |
General |
government relations n.
|
devlet ilişkileri |
|
| 52 |
General |
government retirement fund n.
|
emekli sandığı |
|
| 53 |
General |
government officer n.
|
memur |
|
| 54 |
General |
constitutional system of government n.
|
koşullu yönetim |
|
| 55 |
General |
local government n.
|
kamu yönetimi |
|
| 56 |
General |
government agencies n.
|
resmi daireler |
|
| 57 |
General |
government n.
|
siyaset bilimi |
|
| 58 |
General |
puppet government n.
|
kukla hükümet |
|
| 59 |
General |
government business enterprises n.
|
kamu iktisadi teşebbüsleri |
|
| 60 |
General |
provisional government n.
|
muvakkat hükümet |
|
| 61 |
General |
government and press n.
|
devlet ve basın |
|
| 62 |
General |
mandate government n.
|
manda yönetimi |
|
| 63 |
General |
government n.
|
devlet yönetimi |
|
| 64 |
General |
government n.
|
siyasal bilgiler |
|
| 65 |
General |
government department n.
|
yönetim departmanı |
|
| 66 |
General |
socialist government n.
|
sosyalist yönetim |
|
| 67 |
General |
government budget n.
|
devlet bütçesi |
|
| 68 |
General |
government missions n.
|
devlet misyonları |
|
| 69 |
General |
government ownership n.
|
devlet mülkiyeti |
|
| 70 |
General |
government health official n.
|
sağlık görevlisi |
|
| 71 |
General |
government service n.
|
devlet hizmeti |
|
| 72 |
General |
government official n.
|
memur |
|
| 73 |
General |
government man n.
|
devlet adamı |
|
| 74 |
General |
self government n.
|
kendi kendini idare etme |
|
| 75 |
General |
government paperwork n.
|
devlet tutanakları |
|
| 76 |
General |
politics and government n.
|
siyaset ve yönetim |
|
| 77 |
General |
resistance to government n.
|
devlete karşı koyma |
|
| 78 |
General |
legitimacy of government n.
|
hükümetlerin meşruluğu |
|
| 79 |
General |
government financial institutions n.
|
kamu finans kurumları |
|
| 80 |
General |
government n.
|
rejim |
|
|
|
| 81 |
General |
government house n.
|
konak |
|
| 82 |
General |
government publicity n.
|
halkın yönetime etkisi |
|
| 83 |
General |
local government n.
|
amme idaresi |
|
| 84 |
General |
government job n.
|
memuriyet |
|
| 85 |
General |
municipal government n.
|
belediye idari teşkilatı |
|
| 86 |
General |
comparative government n.
|
karşılaştırmalı yönetim |
|
| 87 |
General |
government n.
|
idare |
|
| 88 |
General |
federal government n.
|
federal yönetim |
|
| 89 |
General |
government employee n.
|
memur |
|
| 90 |
General |
government agencies n.
|
devlet kurumları |
|
| 91 |
General |
government accounting n.
|
devlet muhasebesi |
|
| 92 |
General |
decentialization in government n.
|
hükümette yerinden yönetim |
|
| 93 |
General |
state government n.
|
devlet yönetimi |
|
| 94 |
General |
government purchasing n.
|
devlet alım işleri |
|
| 95 |
General |
government auditing n.
|
devlet denetimi |
|
| 96 |
General |
government information n.
|
devlet bilgisi |
|
| 97 |
General |
government bond n.
|
devlet tahvili |
|
| 98 |
General |
government n.
|
hüküm |
|
| 99 |
General |
government correspondence n.
|
devlet yazışmaları |
|
| 100 |
General |
county government n.
|
ilçe idaresi |
|
| 101 |
General |
provisional government n.
|
geçici hükümet |
|
| 102 |
General |
government publications n.
|
devlet yayınları |
|
| 103 |
General |
government agency n.
|
resmi daire |
|
| 104 |
General |
department of local government n.
|
yerel idare bölümü |
|
| 105 |
General |
government publications n.
|
hükümet yayınları |
|
| 106 |
General |
government liability n.
|
devletin sorumluluğu |
|
| 107 |
General |
self government n.
|
özerklik |
|
| 108 |
General |
government n.
|
yönetme |
|
| 109 |
General |
government employee unions n.
|
kamu çalışanları sendikaları |
|
| 110 |
General |
government policy n.
|
devlet politikası |
|
| 111 |
General |
government etiquette n.
|
kamu görgü kuralları |
|
| 112 |
General |
government monopolies n.
|
devlet tahvilleri |
|
| 113 |
General |
government partners n.
|
hükümet ortakları |
|
| 114 |
General |
civil government n.
|
sivil yönetim |
|
| 115 |
General |
system of government n.
|
rejim |
|
| 116 |
General |
office practice in government n.
|
kamuda büro uygulamaları |
|
| 117 |
General |
government correspondence n.
|
resmi yazışmalar |
|
| 118 |
General |
women government executives n.
|
kadın kamu yöneticileri |
|
| 119 |
General |
government office n.
|
devlet kapısı |
|
| 120 |
General |
government decision n.
|
hükümet kararı |
|
| 121 |
General |
the government n.
|
devlet baba |
|
| 122 |
General |
government officer n.
|
devlet görevlisi |
|
| 123 |
General |
government official n.
|
devlet görevlisi |
|
| 124 |
General |
government bodies n.
|
devlet organları |
|
| 125 |
General |
government body n.
|
devlet organı |
|
| 126 |
General |
interventionalist government n.
|
müdahaleci devlet |
|
| 127 |
General |
foreign government n.
|
yabancı hükümet |
|
| 128 |
General |
government pressure n.
|
devlet baskısı |
|
| 129 |
General |
government agency n.
|
devlet müessesesi |
|
| 130 |
General |
government grant n.
|
devlet desteği |
|
| 131 |
General |
local government unit n.
|
yerel yönetim birimi |
|
| 132 |
General |
government n.
|
idare etme |
|
| 133 |
General |
central-local government relations n.
|
merkez-yerel yönetim ilişkileri |
|
| 134 |
General |
central-local government n.
|
merkez-yerel yönetim |
|
| 135 |
General |
off-budget government entities n.
|
devletten bağımsız ayrılan bütçe |
|
| 136 |
General |
self-government n.
|
muhtariyet |
|
| 137 |
General |
government property n.
|
kamu malı |
|
| 138 |
General |
government and binding theory n.
|
yönetim ve bağlama kuramı |
|
| 139 |
General |
govt (government) n.
|
hükümet |
|
| 140 |
General |
government approval n.
|
devlet onayı |
|
| 141 |
General |
formal government structures n.
|
resmi devlet yapıları/kurumları |
|
| 142 |
General |
government school n.
|
devlet okulu |
|
| 143 |
General |
petticoat government n.
|
kadın yönetimi |
|
| 144 |
General |
petticoat government n.
|
kadın hakimiyeti |
|
| 145 |
General |
petticoat government n.
|
yönetimde kadınların hakim olduğu yapı |
|
| 146 |
General |
surplus of government enterprises n.
|
kamu işletmelerinin fazlası |
|
| 147 |
General |
the government in power n.
|
iktidar |
|
| 148 |
General |
a government-issued photo n.
|
devlet tarafından düzenlenmiş fotoğraf |
|
| 149 |
General |
government [obsolete] n.
|
vücudun kontrolü |
|
| 150 |
General |
government [obsolete] n.
|
ahlaki davranış |
|
| 151 |
General |
government [obsolete] n.
|
takdir yetkisi |
|
| 152 |
General |
government [obsolete] n.
|
yöneticinin görev süresi |
|
| 153 |
General |
government activity n.
|
yönetim faaliyeti |
|
| 154 |
General |
government activity n.
|
otoriteyi kullanma |
|
| 155 |
General |
government man n.
|
hükümet taraftarı |
|
| 156 |
General |
politics and government n.
|
politika ve yönetim |
|
| 157 |
General |
government spending policy n.
|
kamu harcamaları politikası |
|
| 158 |
General |
government property n.
|
devlet malı |
|
| 159 |
General |
government man n.
|
federal soruşturma bürosuna bağlı özel kolluk kuvveti ajanı |
|
| 160 |
General |
remove from a government office v.
|
açığa çıkarmak |
|
| 161 |
General |
overthrow the government v.
|
hükümeti devirmek |
|
| 162 |
General |
form a government v.
|
hükümeti kurmak |
|
| 163 |
General |
form a government v.
|
hükümet kurmak |
|
| 164 |
General |
form a government v.
|
devlet kurmak |
|
| 165 |
General |
shout anti-government slogans v.
|
hükümet aleyhine slogan atmak |
|
| 166 |
General |
chant slogans against the government v.
|
hükümet aleyhine slogan atmak |
|
| 167 |
General |
work for the government v.
|
hükümet için çalışmak |
|
| 168 |
General |
pro-government campaign adj.
|
hükümet yanlısı kampanya |
|
| 169 |
General |
pro-government adj.
|
hükümet yanlısı |
|
| 170 |
General |
government-imposed adj.
|
hükümet yaptırımlı |
|
| 171 |
General |
representing the government adv.
|
hükümeti temsilen |
|
| 172 |
General |
govt. (government) abrev.
|
hükümet |
|
| Phrases |
|
| 173 |
Phrases |
government resign n.
|
hükümet istifa |
|
| 174 |
Phrases |
democracy is a form of government expr.
|
demokrasi bir yönetim biçimidir |
|
| Idioms |
|
| 175 |
Idioms |
a banana skin for the government n.
|
hükümetin bir ayıbı |
|
| 176 |
Idioms |
close enough for government work adj.
|
idare eder |
|
| 177 |
Idioms |
close enough for government work adj.
|
durumu kurtarır |
|
| 178 |
Idioms |
good enough for government work expr.
|
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi |
|
| 179 |
Idioms |
close enough for government work expr.
|
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi |
|
| Trade/Economic |
|
| 180 |
Trade/Economic |
united states government bill of lading n.
|
abd hükümet konşimentosu |
|
| 181 |
Trade/Economic |
government payee n.
|
alacaklı devlet kurumu |
|
| 182 |
Trade/Economic |
presidential government n.
|
başkanlık sistemi |
|
| 183 |
Trade/Economic |
government note n.
|
banknot |
|
| 184 |
Trade/Economic |
government broker n.
|
borsadaki hükümet temsilcisi |
|
| 185 |
Trade/Economic |
government deficit n.
|
bütçe açığı |
|
| 186 |
Trade/Economic |
government debt securities n.
|
devlet iç borçlanma senetleri (dibs) |
|
| 187 |
Trade/Economic |
government officer n.
|
devlet memuru |
|
| 188 |
Trade/Economic |
government contractor n.
|
devlet müteahhidi |
|
| 189 |
Trade/Economic |
government debt security n.
|
devlet tahvili |
|
| 190 |
Trade/Economic |
government communique n.
|
devlet tebliği |
|
| 191 |
Trade/Economic |
government agency n.
|
devlet kurumu |
|
| 192 |
Trade/Economic |
government debt securities indices n.
|
devlet iç borçlanma senetleri endeksleri |
|
| 193 |
Trade/Economic |
government budget n.
|
devlet bütçesi |
|
| 194 |
Trade/Economic |
interest of government securities n.
|
devlet tahvilat faizleri |
|
| 195 |
Trade/Economic |
government tenders n.
|
devlet ihaleleri |
|
| 196 |
Trade/Economic |
government debt securities n.
|
devlet iç borçlanma senetleri |
|
| 197 |
Trade/Economic |
accounting for government grants and disclosure of government assistance n.
|
devlet bağışlarının muhasebesi ve yardımlarının açıklanması |
|
| 198 |
Trade/Economic |
government outlay n.
|
devlet tebliği |
|
| 199 |
Trade/Economic |
government bonds and treasury bills n.
|
devlet tahvili ve hazine bonosu |
|
| 200 |
Trade/Economic |
government-backed turnaround fund n.
|
devlet destekli darboğaz fonu |
|
| 201 |
Trade/Economic |
government financing agencies n.
|
devlet tarafından yönetilen yatırım kuruluşları |
|
| 202 |
Trade/Economic |
government assistance n.
|
devlet desteği |
|
| 203 |
Trade/Economic |
government final consumption expenditure n.
|
devletin nihai tüketim harcamaları |
|
| 204 |
Trade/Economic |
government enterprise n.
|
devlet teşebbüsü |
|
| 205 |
Trade/Economic |
government expenditures n.
|
devlet harcamaları |
|
| 206 |
Trade/Economic |
government credit n.
|
devlet kredisi |
|
| 207 |
Trade/Economic |
government sponsored enterprises n.
|
devlet destekli kuruluşlar |
|
| 208 |
Trade/Economic |
government securities n.
|
devlet tahvilleri |
|
| 209 |
Trade/Economic |
government securities (gdds) n.
|
devlet iç borçlanma senetleri (dibs) |
|
| 210 |
Trade/Economic |
government loan n.
|
devlet istikrazı |
|
| 211 |
Trade/Economic |
government bank n.
|
devlet bankası |
|
| 212 |
Trade/Economic |
government enterprise n.
|
devlet işletmesi |
|
| 213 |
Trade/Economic |
government entity n.
|
devlet kuruluşu |
|
| 214 |
Trade/Economic |
government domestic debt security n.
|
devlet iç borçlanma senetleri |
|
| 215 |
Trade/Economic |
government grants n.
|
devlet bağışları |
|
| 216 |
Trade/Economic |
government guarantee n.
|
devlet garantisi |
|
| 217 |
Trade/Economic |
government purchases n.
|
devlet alımları |
|
| 218 |
Trade/Economic |
disclosure of government assistance n.
|
devlet yardımlarının açıklanması |
|
| 219 |
Trade/Economic |
government service n.
|
devlet hizmeti |
|
| 220 |
Trade/Economic |
disclosure of government assistance n.
|
devlet yardımlarının kamuya açıklanması |
|
| 221 |
Trade/Economic |
government securities n.
|
devlet menkul kıymetleri |
|
| 222 |
Trade/Economic |
government debt security n.
|
devlet iç borçlanma senedi |
|
| 223 |
Trade/Economic |
government agencies n.
|
devlete ait kurumlar |
|
| 224 |
Trade/Economic |
government bond n.
|
devlet tahvili |
|
| 225 |
Trade/Economic |
government interventionism n.
|
devlet müdahaleciliği |
|
| 226 |
Trade/Economic |
cost of government bonds n.
|
devlet tahvili alışları |
|
| 227 |
Trade/Economic |
government funds n.
|
devlet istikrazı |
|
| 228 |
Trade/Economic |
government stocks n.
|
devlet menkul kıymetleri |
|
| 229 |
Trade/Economic |
sales revenues from government bonds n.
|
devlet tahvili satışları |
|
| 230 |
Trade/Economic |
government antitrust entity n.
|
devlet antitröst kuruluşu |
|
| 231 |
Trade/Economic |
government assistance n.
|
devlet yardımı |
|
| 232 |
Trade/Economic |
exchange rate indexed government bond n.
|
dövize endeksli devlet tahvili |
|
| 233 |
Trade/Economic |
e-government n.
|
e-hükümet |
|
| 234 |
Trade/Economic |
efficient local government system n.
|
etkin mahalli idare sistemi |
|
| 235 |
Trade/Economic |
government budget n.
|
genel bütçe |
|
| 236 |
Trade/Economic |
general government balance n.
|
genel hükümet dengesi |
|
| 237 |
Trade/Economic |
government regulation n.
|
hükümet düzenlemeleri |
|
| 238 |
Trade/Economic |
government bonds n.
|
hükümet tahvilleri |
|
| 239 |
Trade/Economic |
government transfer payments n.
|
hükümetin cari mal ve hizmet üretimi karşılığı olmayan harcamaları |
|
| 240 |
Trade/Economic |
government purchases n.
|
hükümet alımları |
|
| 241 |
Trade/Economic |
government sector n.
|
hükümet sektörü |
|
| 242 |
Trade/Economic |
government communications n.
|
hükümet tebliği |
|
| 243 |
Trade/Economic |
government interferences n.
|
hükümet müdahaleleri |
|
| 244 |
Trade/Economic |
government bureaucrat n.
|
hükümet bürokratı |
|
| 245 |
Trade/Economic |
government debt n.
|
hükümet borcu |
|
| 246 |
Trade/Economic |
government investments n.
|
hükümet yatırımları |
|
| 247 |
Trade/Economic |
government license n.
|
hükümet lisansı |
|
| 248 |
Trade/Economic |
government-sponsored fund n.
|
hükümet fonu |
|
| 249 |
Trade/Economic |
government consumer n.
|
hükümet tüketimi |
|
| 250 |
Trade/Economic |
government bond n.
|
hükümet tahvili |
|
| 251 |
Trade/Economic |
government loan n.
|
hükümet borçlanması |
|
| 252 |
Trade/Economic |
agency or instrumentality of a government n.
|
hükümet temsilcisi veya yetkilisi |
|
| 253 |
Trade/Economic |
government transfer payments n.
|
hükümetin transfer harcamaları |
|
| 254 |
Trade/Economic |
government income n.
|
hükümet geliri |
|
| 255 |
Trade/Economic |
government purchases n.
|
hükümet satın alımları |
|
| 256 |
Trade/Economic |
government communication n.
|
hükümet tebliği |
|
| 257 |
Trade/Economic |
government-owned corporation n.
|
iktisadi devlet teşekkülü |
|
| 258 |
Trade/Economic |
government business enterprise n.
|
iktisadi devlet teşekkülü |
|
| 259 |
Trade/Economic |
government stability n.
|
istikrarlı hükümet |
|
| 260 |
Trade/Economic |
domestic government bond n.
|
iç borçlanma senedi |
|
| 261 |
Trade/Economic |
government debt n.
|
iç borç |
|
| 262 |
Trade/Economic |
government saving n.
|
kamu tasarrufları |
|
| 263 |
Trade/Economic |
government securities n.
|
kamu menkul değerleri |
|
| 264 |
Trade/Economic |
government economists n.
|
kamu ekonomistleri |
|
| 265 |
Trade/Economic |
government note n.
|
kağıt para |
|
| 266 |
Trade/Economic |
government bonds and bills n.
|
kamu sektörü tahvil ve bonoları |
|
| 267 |
Trade/Economic |
government relations manager n.
|
kamu ilişkileri müdürü |
|
| 268 |
Trade/Economic |
government business enterprise n.
|
kamu iktisadi kuruluşu |
|
| 269 |
Trade/Economic |
government sector n.
|
kamu sektörü |
|
| 270 |
Trade/Economic |
government business enterprises n.
|
kamu iktisadi teşebbüsleri |
|
| 271 |
Trade/Economic |
government vehicles n.
|
kamu taşıtları |
|
| 272 |
Trade/Economic |
government deficit n.
|
kamu açığı |
|
| 273 |
Trade/Economic |
government litigation n.
|
kamu davası |
|
| 274 |
Trade/Economic |
government investment n.
|
kamu yatırımı |
|
| 275 |
Trade/Economic |
government spending policy n.
|
kamu harcamaları politikası |
|
| 276 |
Trade/Economic |
government securities n.
|
kamu menkul kıymetleri |
|
| 277 |
Trade/Economic |
government order n.
|
kararname |
|
| 278 |
Trade/Economic |
government securities and treasury bonds n.
|
kamu kesim tahvil senet ve bonoları |
|
| 279 |
Trade/Economic |
government expenditure n.
|
kamu harcamaları |
|
| 280 |
Trade/Economic |
employee-management relations in government n.
|
kamuda işçi-yönetim ilişkileri |
|
| 281 |
Trade/Economic |
government executives n.
|
kamu yöneticileri |
|
| 282 |
Trade/Economic |
government debt n.
|
kamu borcu |
|
| 283 |
Trade/Economic |
government debt stock n.
|
kamu borç stoku |
|
| 284 |
Trade/Economic |
government expenditures n.
|
kamu harcamaları |
|
| 285 |
Trade/Economic |
government revenues n.
|
kamu gelirleri |
|
| 286 |
Trade/Economic |
government-owned corporation n.
|
kamu iktisadi kuruluşu |
|
| 287 |
Trade/Economic |
government load n.
|
kamu kredisi |
|
| 288 |
Trade/Economic |
government purchases multiplier n.
|
kamu harcamaları çoğaltanı |
|
| 289 |
Trade/Economic |
government productivity n.
|
kamu verimliliği |
|
| 290 |
Trade/Economic |
government license n.
|
lisans |
|
| 291 |
Trade/Economic |
local government n.
|
mahalli idare |
|
| 292 |
Trade/Economic |
safeguards of government officials n.
|
memur teminatları |
|
| 293 |
Trade/Economic |
a senior government officer who works for one of the central organizations of the ministry of finance n.
|
merkez uzmanı |
|
| 294 |
Trade/Economic |
difference between the redemption and issuance of net tl government bonds and lease certificates n.
|
net türk lirası cinsi dibs ve kira sertifikası itfa-ihraç farkı |
|
| 295 |
Trade/Economic |
net government receipts n.
|
net hükümet gelirleri |
|
| 296 |
Trade/Economic |
non-monetary government grants n.
|
parasal olmayan devlet yardımları |
|
| 297 |
Trade/Economic |
non-monetary government grants n.
|
parasal olmayan devlet yardımları/teşvikleri/bağışları |
|
| 298 |
Trade/Economic |
nonmonetary government grants n.
|
parasal olmayan devlet yardımları |
|
| 299 |
Trade/Economic |
government regulation n.
|
resmi kısıtlamalar |
|
| 300 |
Trade/Economic |
government deposit n.
|
resmi mevduat |
|
| 301 |
Trade/Economic |
government license n.
|
ruhsat |
|
| 302 |
Trade/Economic |
government bank n.
|
resmi banka |
|
| 303 |
Trade/Economic |
government license n.
|
resmi izin belgesi |
|
| 304 |
Trade/Economic |
limited government n.
|
sınırlı hükümet |
|
| 305 |
Trade/Economic |
government accountant n.
|
sayman |
|
| 306 |
Trade/Economic |
permanent government loan n.
|
sürekli hükümet borcu |
|
| 307 |
Trade/Economic |
outstanding government debt n.
|
toplam cari devlet borçları |
|
| 308 |
Trade/Economic |
long-term government and corporate bonds n.
|
uzun vadeli devlet ve şirket tahvilleri |
|
| 309 |
Trade/Economic |
system of government n.
|
yönetim sistemi |
|
| 310 |
Trade/Economic |
gnma (government national mortgage association) n.
|
(abd'de) hükümet ulusal hipotek birliği |
|
| 311 |
Trade/Economic |
government issue n.
|
devlet tahvilleri |
|
| 312 |
Trade/Economic |
government corporation n.
|
iktisadi devlet teşekkülü |
|
| 313 |
Trade/Economic |
government corporation n.
|
devlet kuruluşu |
|
| 314 |
Trade/Economic |
gao (government accountability office) abrev.
|
abd sayıştayı |
|
| Law |
|
| 315 |
Law |
regulating the salaries of government employees n.
|
barem kanunu |
|
| 316 |
Law |
felony against administration of government n.
|
devlet idaresi aleyhinde cürüm |
|
| 317 |
Law |
imitation of government seals and stamps and other signs n.
|
devlete ait mühürler ve damgalarla sair alametlerin taklidi |
|
| 318 |
Law |
crimes against government administration n.
|
devlet idaresine karşı suçlar |
|
| 319 |
Law |
securing benefit by claiming intimacy with government officials n.
|
devlet memurlarına intisap iddiasıyla menfaat temin eyleyenler |
|
| 320 |
Law |
counterfeiting of government seals, stamps and other insignia n.
|
devlete ait mühürler ve damgalarla sair alametlerin taklidi |
|
| 321 |
Law |
de facto government n.
|
fiili hükümet |
|
| 322 |
Law |
violence against government n.
|
hükümete karşı şiddet |
|
| 323 |
Law |
act of government n.
|
hükümet tasarrufu |
|
| 324 |
Law |
attempt to overthrow the government n.
|
hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme |
|
| 325 |
Law |
violence against or resistance to government forces and opposition to the laws n.
|
hükümete karşı şiddet veya mukavemet ve kanunlara muhalefet |
|
| 326 |
Law |
violence against government forces n.
|
hükümet güçlerine karşı şiddet |
|
| 327 |
Law |
resistance against government forces n.
|
hükümet güçlerine karşı mukavemet |
|
| 328 |
Law |
property in government custody n.
|
hükümetin muhafazasında bulunan eşya |
|
| 329 |
Law |
government n.
|
idare |
|
| 330 |
Law |
government auditor n.
|
kamu denetçisi |
|
| 331 |
Law |
government bill n.
|
kanun tasarısı |
|
| 332 |
Law |
government proposal n.
|
kanun tasarısı |
|
| 333 |
Law |
felony against government officials n.
|
memur aleyhine cürüm |
|
| 334 |
Law |
government attorney n.
|
savcı |
|
| 335 |
Law |
felony against personality of turkish government n.
|
türkiye devletinin şahsiyetine karşı cürüm |
|
| 336 |
Law |
complaint of foreign government n.
|
yabancı hükümetin şikayeti |
|
| 337 |
Law |
united states government printing office n.
|
abd devlet yayın ofisi |
|
| 338 |
Law |
gpo (government printing office) n.
|
abd devlet yayın ofisi |
|
| 339 |
Law |
us government printing office n.
|
abd devlet yayın ofisi |
|
| 340 |
Law |
government n.
|
dava kovuşturması |
|
| 341 |
Law |
embezzle the government funds v.
|
devletin kasasını soymak |
|
| 342 |
Law |
place (something) in government conservatorship v.
|
kayyum atamak |
|
| 343 |
Law |
breaking of seals and stealing property from government custody v.
|
mühür fekki ve hükümetin muhafazasında bulunan eşyayı çalmak |
|
| Politics |
|
| 344 |
Politics |
caretaker government n.
|
işgüder hükümet |
|
| 345 |
Politics |
united states government n.
|
abd hükümeti |
|
| 346 |
Politics |
government shutdown n.
|
abd hükümetinin çalışmalarını askıya alarak tüm zorunlu olmayan federal hizmetleri kapatması |
|
| 347 |
Politics |
u.s. government accountability office n.
|
abd sayıştayı |
|
| 348 |
Politics |
minority government n.
|
azınlık hükümeti |
|
| 349 |
Politics |
open government n.
|
açık hükümet |
|
| 350 |
Politics |
alternative government n.
|
alternatif hükümet |
|
| 351 |
Politics |
provisional government n.
|
ara hükümet |
|
| 352 |
Politics |
interim government n.
|
ara hükümet |
|
| 353 |
Politics |
insurgent government n.
|
asi hükümet |
|
| 354 |
Politics |
military government n.
|
askeri hükümet |
|
| 355 |
Politics |
military government n.
|
askeri yönetim |
|
| 356 |
Politics |
european charter of local self government n.
|
avrupa yerel yönetimler özerklik şartı |
|
| 357 |
Politics |
presidential government n.
|
başkanlık sistemi |
|
| 358 |
Politics |
municipal government n.
|
belediye idari teşkilatı |
|
| 359 |
Politics |
government house n.
|
başbakanlık |
|
| 360 |
Politics |
authoritarian government n.
|
baskıcı hükümet |
|
| 361 |
Politics |
prime ministerial government n.
|
başbakanlık hükümeti |
|
| 362 |
Politics |
a distant government n.
|
bir devleti başka bir ülkeden yöneten hükümet |
|
| 363 |
Politics |
metropolitan government n.
|
büyükşehir yönetimi |
|
| 364 |
Politics |
joined-up government n.
|
bütünleşik devlet |
|
| 365 |
Politics |
self-government n.
|
bir milletin kendi kendini yönetmesi |
|
| 366 |
Politics |
majority government n.
|
çoğunluk hükümeti |
|
| 367 |
Politics |
government force n.
|
devlet kuvveti |
|
| 368 |
Politics |
government supports n.
|
devlet destekleri |
|
| 369 |
Politics |
government open system interconnection profile n.
|
devlet açık sistem iletişim profili |
|
| 370 |
Politics |
government tender n.
|
devlet ihalesi |
|
| 371 |
Politics |
government agency n.
|
devlet müessesesi |
|
| 372 |
Politics |
government supports n.
|
devlet yardımları |
|
| 373 |
Politics |
government aid n.
|
devlet desteği |
|
| 374 |
Politics |
government printing office n.
|
devlet matbaası |
|
| 375 |
Politics |
government life insurance n.
|
devlet hayat sigortası |
|
| 376 |
Politics |
government cost on construction n.
|
devlet inşaat masrafları |
|
| 377 |
Politics |
government safety n.
|
devlet güvenliği |
|
| 378 |
Politics |
government aids n.
|
devlet destekleri |
|
| 379 |
Politics |
government organization n.
|
devlet kurumu |
|
| 380 |
Politics |
government employee salary n.
|
devlet memuru maaşı |
|
| 381 |
Politics |
government aids n.
|
devlet yardımları |
|
| 382 |
Politics |
the top of the government n.
|
devletin zirvesi |
|
| 383 |
Politics |
government ownership n.
|
devlet/kamu mülkiyeti |
|
| 384 |
Politics |
government interference n.
|
devlet müdahalesi |
|
| 385 |
Politics |
government seals n.
|
devlete ait mühürler |
|
| 386 |
Politics |
land belonging to a national government n.
|
devlet arazisi |
|
| 387 |
Politics |
government bill of lading n.
|
devlet manifestosu |
|
| 388 |
Politics |
government service n.
|
devlet hizmeti |
|
| 389 |
Politics |
government expenditures n.
|
devlet harcamaları |
|
| 390 |
Politics |
government support n.
|
devlet desteği |
|
| 391 |
Politics |
head of state or government n.
|
devlet ya da hükümet başkanı |
|
| 392 |
Politics |
government securities n.
|
devlet güvenceleri |
|
| 393 |
Politics |
shadow government n.
|
derin devlet |
|
| 394 |
Politics |
government hall n.
|
devlet sarayı |
|
| 395 |
Politics |
de facto government n.
|
de facto hükümet |
|
| 396 |
Politics |
participation of the government n.
|
devlet katılımı |
|
| 397 |
Politics |
invisible government n.
|
derin devlet |
|
| 398 |
Politics |
government printing office n.
|
devlet basım evi |
|
| 399 |
Politics |
government department n.
|
devlet dairesi |
|
| 400 |
Politics |
secret government n.
|
derin devlet |
|
| 401 |
Politics |
government aid n.
|
devlet yardımı |
|
| 402 |
Politics |
government salary n.
|
devlet memuru maaşı |
|
| 403 |
Politics |
government loan n.
|
devlet kredisi |
|
| 404 |
Politics |
participation of the government n.
|
devlet iştiraki |
|
| 405 |
Politics |
government bill of lading n.
|
devlet konşimentosu |
|
| 406 |
Politics |
insurgent government n.
|
devrim hükümeti |
|
| 407 |
Politics |
government property n.
|
devlet malı |
|
| 408 |
Politics |
government support n.
|
devlet yardımı |
|
| 409 |
Politics |
government intervention n.
|
devlet müdahalesi |
|
| 410 |
Politics |
government palace n.
|
devlet sarayı |
|
| 411 |
Politics |
government n.
|
devlet yönetimi |
|
| 412 |
Politics |
government bond yields n.
|
devlet tahvili getirileri |
|
| 413 |
Politics |
person appointed/assigned by the government/state n.
|
devletin atadığı kişi |
|
| 414 |
Politics |
theocratic government n.
|
din devleti |
|
| 415 |
Politics |
transitional government n.
|
geçici hükümet |
|
| 416 |
Politics |
provisional government n.
|
geçici hükümet |
|
| 417 |
Politics |
de facto government n.
|
fiili hükümet |
|
| 418 |
Politics |
government de facto n.
|
fiili hükümet |
|
| 419 |
Politics |
welsh assembly government n.
|
galler meclisi hükümeti |
|
| 420 |
Politics |
caretaker government n.
|
geçici hükümet |
|
| 421 |
Politics |
host government n.
|
evsahibi hükümet |
|
| 422 |
Politics |
interim civilian government n.
|
geçici sivil hükümet |
|
| 423 |
Politics |
shadow government n.
|
gölge hükümet |
|
| 424 |
Politics |
south korean government n.
|
güney kore hükümeti |
|
| 425 |
Politics |
government statement n.
|
hükümet açıklaması |
|
| 426 |
Politics |
government hall n.
|
hükümet sarayı |
|
| 427 |
Politics |
government programme n.
|
hükümet programı |
|
| 428 |
Politics |
government circles n.
|
hükümet çevreleri |
|
| 429 |
Politics |
government spokesman n.
|
hükümet sözcüsü |
|
| 430 |
Politics |
government capital n.
|
hükümet sermayesi |
|
| 431 |
Politics |
government and international politics n.
|
hükümet ve uluslararası politika/siyaset |
|
| 432 |
Politics |
government consumption n.
|
hükümet tüketimi |
|
| 433 |
Politics |
government program n.
|
hükümet programı |
|
| 434 |
Politics |
self government n.
|
halk hükümeti |
|
| 435 |
Politics |
government authority n.
|
hükümet makamı |
|
| 436 |
Politics |
government bodies n.
|
hükümet organları |
|
| 437 |
Politics |
government action n.
|
hükümet müdahalesi (özellikle finans dünyasına) |
|
| 438 |
Politics |
expansionist policies of government n.
|
hükümetin yayılmacı politikaları |
|
| 439 |
Politics |
subversion of the government n.
|
hükümetin yıkılması |
|
| 440 |
Politics |
government aid n.
|
hükümet desteği |
|
| 441 |
Politics |
government action n.
|
hükümet önlemi |
|
| 442 |
Politics |
self government n.
|
halkın kendi kendini yönetmesi |
|
| 443 |
Politics |
government house n.
|
hükümet binası |
|
| 444 |
Politics |
anti-government riot n.
|
hükümet karşıtı ayaklanma |
|
| 445 |
Politics |
government doctor n.
|
hükümet tabibi |
|
| 446 |
Politics |
relations with the government n.
|
hükümetle ilişkiler |
|
| 447 |
Politics |
government support n.
|
hükümet yardımı |
|
| 448 |
Politics |
government publicity n.
|
hükümet tanıtımı |
|
| 449 |
Politics |
government authority n.
|
hükümet yetkilisi |
|
| 450 |
Politics |
the government n.
|
hükümet |
|
| 451 |
Politics |
performance of government n.
|
hükümetin performansı |
|
| 452 |
Politics |
government support n.
|
hükümet desteği |
|
| 453 |
Politics |
government backstopping n.
|
hükümet desteği |
|
| 454 |
Politics |
government building n.
|
hükümet binası |
|
| 455 |
Politics |
head of government n.
|
hükümet başkanı |
|
| 456 |
Politics |
reform of government n.
|
hükümet reformu |
|
| 457 |
Politics |
self government n.
|
halk yönetimi |
|
| 458 |
Politics |
government decree n.
|
hükümet kararı |
|
| 459 |
Politics |
government borrowing requirement n.
|
hükümetin borçlanma gereksinimi |
|
| 460 |
Politics |
powers of the government n.
|
hükümetin yetkileri |
|
| 461 |
Politics |
government formation process n.
|
hükümet kurma süreci |
|
| 462 |
Politics |
government and the press n.
|
hükümet ve basın |
|
| 463 |
Politics |
anti government n.
|
hükümet karşıtı |
|
| 464 |
Politics |
anti-government n.
|
hükümet karşıtı |
|
| 465 |
Politics |
collapse of government n.
|
hükümetin çökmesi |
|
| 466 |
Politics |
effectiveness of government n.
|
hükümetin etkinliği |
|
| 467 |
Politics |
government integrity n.
|
hükümet bütünlüğü |
|
| 468 |
Politics |
government consumption expenditures n.
|
hükümet tüketim harcamaları |
|
| 469 |
Politics |
term of government n.
|
hükümet dönemi |
|
| 470 |
Politics |
government palace n.
|
hükümet sarayı |
|
| 471 |
Politics |
head government n.
|
hükümet başkanı |
|
| 472 |
Politics |
role of government n.
|
hükümetin rolü |
|
| 473 |
Politics |
government planning team n.
|
hükümetin planlama ekibi |
|
| 474 |
Politics |
form of government n.
|
hükümet biçimi |
|
| 475 |
Politics |
government and the constitution n.
|
hükümet ve anayasa |
|
| 476 |
Politics |
government reshuffle n.
|
hükümet değişikliği |
|
| 477 |
Politics |
government debt burdens n.
|
hükümetlerin borç yükleri |
|
| 478 |
Politics |
government borrowing requirement n.
|
hükümet borçlanma gereksinimi |
|
| 479 |
Politics |
anti-government demonstrations n.
|
hükümet karşıtı gösteriler |
|
| 480 |
Politics |
government council n.
|
hükümet konseyi |
|
| 481 |
Politics |
government aid n.
|
hükümet yardımı |
|
| 482 |
Politics |
functioning of government n.
|
hükümet işleyişi |
|
| 483 |
Politics |
change of government n.
|
hükümet değişimi |
|
| 484 |
Politics |
government agent n.
|
hükümet ajanı |
|
| 485 |
Politics |
temporary government ownership n.
|
hükümetin geçici sahipliği |
|
| 486 |
Politics |
fall of government n.
|
hükümetin düşmesi |
|
| 487 |
Politics |
seat of government n.
|
hükümet merkezi |
|
| 488 |
Politics |
government safety net n.
|
hükümet güvenlik ağı |
|
| 489 |
Politics |
the government n.
|
iktidar cephesi |
|
| 490 |
Politics |
government change n.
|
iktidar değişikliği |
|
| 491 |
Politics |
revolution government n.
|
ihtilal hükümeti |
|
| 492 |
Politics |
provincial government n.
|
ilçe yönetimi |
|
| 493 |
Politics |
government changeover n.
|
İktidar değişikliği |
|
| 494 |
Politics |
government party n.
|
iktidar partisi |
|
| 495 |
Politics |
provincial local government n.
|
il yerel yönetimi |
|
| 496 |
Politics |
government debt n.
|
kamu/devlet borcu |
|
| 497 |
Politics |
mixed government n.
|
karma hükümet |
|
| 498 |
Politics |
government ownership n.
|
kamu mülkiyeti |
|
| 499 |
Politics |
cabinet government n.
|
kabine hükümeti |
|
| 500 |
Politics |
comparative government n.
|
karşılaştırmalı yönetim |
|
