Historia

hold-up

Significados de "hold-up" en diccionario turco inglés : 10 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	hold-up n.	engel
2	General	hold-up n.	gecikme
3	General	hold-up n.	tıkanıklık
4	General	hold-up n.	durdurma
5	General	hold-up n.	soygun
6	General	hold-up n.	silahlı soygun
Speaking
7	Speaking	hold-up expr.	kıpırdama bu bir soygundur
Law
8	Law	hold-up n.	silahlı soygun
Textile
9	Textile	hold-up n.	jartiyersiz giyilen üstü lastikli çorap
Food Engineering
10	Food Engineering	hold-up n.	tutma

Significados de "hold-up" con otros términos en diccionario inglés turco: 121 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	hold-up [us] n.	aşırı ücret
2	General	hold-up [us] n.	gasp
3	General	hold up v.	yolunu kesip soymak
4	General	hold up v.	engellemek
5	General	hold up v.	tutmak
6	General	hold up v.	çevirmek
7	General	hold up v.	dayanmak
8	General	hold up v.	desteklemek
9	General	hold up v.	geciktirmek
10	General	hold up v.	durdurmak
11	General	hold up v.	direnmek
12	General	hold up v.	gecikmek
13	General	hold up v.	korumak
14	General	hold up v.	arzetmek
15	General	hold up v.	soymak
16	General	hold up v.	kaldırmak
17	General	hold up v.	yardımda bulunmak
18	General	hold up v.	göstermek
19	General	hold up as v.	örnek göstermek
20	General	hold up v.	geri tutmak
21	General	hold up v.	yolunu kesmek
22	General	hold up v.	yükseltmek
23	General	hold up v.	kaldırmak
24	General	hold up v.	(birinin) bilincini dışa vurmak
25	General	hold up v.	(birinin) bilincine çağrıda bulunmak
26	General	hold up v.	ortaya çıkarmak
27	General	hold up v.	bir şeye dikkat çekmek
28	General	hold up v.	dizginlemek
29	General	hold up v.	kontrol altına almak
30	General	hold up v.	(kart) oynamayı reddetmek
31	General	hold up v.	dağılmasını önlemek
32	General	hold up v.	yerle bir olmasını engellemek
33	General	hold up v.	doğruluğunu kanıtlamak
34	General	hold up v.	(saldırı veya talihsizliğe) boyun eğmemek
35	General	hold up v.	(saldırı veya talihsizlik karşısında) yılmamak
36	General	hold up v.	etkili olduğunu kanıtlamak
37	General	hold up v.	uzun bir süre boyunca ilgi veya etkiyi sürdürmek
38	General	hold up v.	ayak uydurmak
39	General	hold up v.	geciktirmek
40	General	hold up v.	engellemek
41	General	hold up v.	düşmekten alıkoymak
42	General	hold up v.	dağılmaktan alıkoymak
43	General	hold up v.	desteklemek
44	General	hold up v.	(silah kullanarak) soymak için zorla durdurmak
45	General	hold up v.	(silah kullanarak) soymak için yolunu kesmek
46	General	hold up v.	sergilemek
47	General	hold up v.	sunmak
48	General	hold up v.	hayatta kalmak
49	General	hold up v.	tutunmak
50	General	hold up v.	(briç) yüksek kart oynamaktan kaçınmak
51	General	hold up v.	anlaşmanın üzerine düşen kısmını yerine getirmek
52	General	hold up v.	anlaşmanın üzerine düşen kısmını gerçekleştirmek
53	General	hold up v.	yükseltmek
54	General	hold up v.	kaldırmak
55	General	hold up v.	(birinin) bilincini dışa vurmak
56	General	hold up v.	(birinin) bilincine çağrıda bulunmak
57	General	hold up v.	ortaya çıkarmak
58	General	hold up v.	bir şeye dikkat çekmek
59	General	hold up v.	dizginlemek
60	General	hold up v.	kontrol altına almak
61	General	hold up interj.	dur bakalım
Phrasals
62	Phrasals	hold up v.	kendi ayakları üzerinde durmak
63	Phrasals	hold up v.	(yağmur) durmak
64	Phrasals	hold up v.	sağlam durmak
65	Phrasals	hold up v.	devam etmek
66	Phrasals	hold up v.	ayakta kalmak
67	Phrasals	hold up v.	arka çıkmak
68	Phrasals	hold up v.	ortaya koymak
69	Phrasals	hold up v.	dizginlemek
70	Phrasals	hold up v.	idare etmek
71	Phrasals	hold up v.	(tilkiyi) sığınak bulmaktan alıkoyarak kolay avlamayı sağlamak
72	Phrasals	hold up v.	ilerlemesini engellemek
73	Phrasals	hold up v.	(kartı) oynamamak
74	Phrasals	hold up v.	silah zoruyla soymak
75	Phrasals	hold up v.	doğruluğu ispatlanmak
76	Phrasals	hold up v.	üstün gelmek
77	Phrasals	hold up v.	galebe çalmak
78	Phrasals	hold up v.	popülerliğini sürdürmek
79	Phrasals	hold up v.	ilgi toplamaya devam etmek
80	Phrasals	hold up v.	yağmur yağmamaya devam etmek
81	Phrasals	hold up to (something) v.	incelemeyi/denetlemeyi (sorunsuz) geçmek
82	Phrasals	hold up to (something) v.	bir zorluk karşısında direnmek/tutunmak
83	Phrasals	hold up v.	örnek olarak sunmak
84	Phrasals	hold up v.	güç veya etkisini kaybetmeden işlevini sürdürmek
85	Phrasals	hold up v.	başa çıkmak
86	Phrasals	hold up v.	yavaşlatmak
87	Phrasals	hold up v.	geciktirmek
88	Phrasals	hold up v.	direnmek
89	Phrasals	hold up v.	zorluk veya sıkıntıyla yaşamaya devam etmek
90	Phrasals	hold up v.	anlaşmanın üzerine düşen kısmını yerine getirmek
91	Phrasals	hold up v.	beklemek/durmak
92	Phrasals	hold up to v.	karşısında direnmek/tutunmak
93	Phrasals	hold up to v.	hizasına/seviyesine kaldırmak
94	Phrasals	hold up to (something) v.	(bir şeyin) hizasına/seviyesine kaldırmak
Colloquial
95	Colloquial	what’s the hold up? expr.	ne diye durduk?
Idioms
96	Idioms	hold up to scorn v.	alay konusu etmek
97	Idioms	hold up to ridicule v.	alay konusu etmek
98	Idioms	hold up as an example v.	ibret almak
99	Idioms	hold up as an example v.	örnek almak
100	Idioms	hold up to ridicule v.	taşlamak
101	Idioms	hold up to scorn v.	taşlamak
102	Idioms	hold up to scorn v.	yermek
103	Idioms	hold up to ridicule v.	yermek
104	Idioms	hold up one's head v.	başını dik tutmak
105	Idioms	hold (up) (one's) end of the bargain v.	kendi üzerine düşeni yapmak
106	Idioms	hold (up) (one's) end of the bargain v.	üstüne düşeni yapmak
107	Idioms	hold up (one's) end (of the bargain) v.	kendi üzerine düşeni yapmak
108	Idioms	hold up (one's) end (of the bargain) v.	üstüne düşeni yapmak
109	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şey) olarak düzgün/efektif/etkili çalışmak
110	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şey) olarak düzgün/efektif/etkili işlemek
111	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şey) olarak düzgün/efektif/etkili iş görmek
112	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şeye) olarak örnek/model göstermek
113	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şeye) iyi bir örnek olmaya devam etmek
114	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şeye) iyi bir örnek olmayı sürdürmek
115	Idioms	hold up as (something) v.	hala (bir şeye) iyi bir örnek olmak
116	Idioms	hold up as (something) v.	hala iyi (bir şey) örneği olmayı sürdürmek
Food Engineering
117	Food Engineering	hold up homofermentative n.	tutma homofermentatif
118	Food Engineering	hold-up homofermentative n.	tutma homofermentatif
119	Food Engineering	hold-up time n.	tutma süresi
Military
120	Military	hold up the enemy v.	düşmanı oyalamak
Hunting
121	Hunting	hold up v.	(tilki veya yavrusunun) yuvasından ayrılmasını önleyerek öldürmek