in part - Turco Inglés Diccionario
Historia

in part

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "in part" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

Inglés Turco
General
in part adv. kısmen
in part adv. bazı hususlarda
in part adv. bir dereceye kadar
Trade/Economic
in part expr. kısmen

Significados de "in part" con otros términos en diccionario inglés turco: 170 resultado(s)

Inglés Turco
General
small part (in a film/movie) n. küçük rol (filmde)
have a part in v. rol almak
play a part in v. rolü olmak
take part in a contest v. yarışmaya katılmak
take part in v. katılmak
take part in crime v. suça ortak olmak
take part in crime v. suçta rol oynamak
take part in crime v. suça yardımcılık etmek
take part in a demonstration v. mitinge katılmak
(for someone) have a part in v. yer almak
play a part in v. rol oynamak
take part in literature v. literatürde yer almak
take part in a ceremony v. törene katılmak
take part in activities v. etkinliklerde bulunmak
take part in the contest v. yarışmaya katılmak
take part in competition v. yarışmaya katılmak
take part in a survey v. ankete katılmak
take part in v. -e katılmak
have a part in v. pay sahibi olmak
take in good part v. iyi anlama almak
take part in v. hissedar olmak
take part in v. müdahil olmak
take part in the struggle v. mücadeleye katılmak
take part in the struggle v. mücadelede rol almak
take part in the struggle v. mücadele içinde yer almak
take part in the struggle v. mücadelede yer almak
take part in the election v. seçime katılmak
take part in the elections v. seçimlere katılmak
be great in the part v. role çok uygun olmak
get a part in a movie v. bir filmde rol kapmak
get a small part in the film v. filmde küçük bir rol almak
part hair in the middle v. saçlarını ortadan ikiye ayırmak
part hair in the middle v. saçlarını ortadan ayırmak
thank in part v. kısmen teşekkür etmek
take part in v. parçası olmak
take part in the project v. projede yer almak
take part in crime v. suça yataklık etmek
in good part adv. gönül hoşluğuyla
in good part adv. tatlılıkla
in good part adv. iyilikle
in large part adv. geniş ölçüde
in ill part adv. olumsuz bir şekilde
in every part of adv. genelinde
at least in part adv. en azından kısmen
in the early part of eighteenth century adv. 18. yüzyılın başlarında
in whole or in part adv. kısmen veya tamamen
in ill part adv. avantajsız bir biçimde
in ill part adv. uymayarak
in part with prep. kısmen
Phrasals
poke (one) in (some body part) v. dürtmek
poke (one) in (some body part) v. (bir yerini) çıkarmak
poke (one) in (some body part) v. (birisini bir yerine) bir şey sokmak/bir şey batırmak
to take part in something v. bir şeye katılmak
to take part in something v. bir şeye dahil olmak
Phrases
due in no small part to n. esasen -den dolayı
due in no small part to expr. daha çok -den
in every part/aspect/facet of life expr. hayatın her alanında
due in no small part to expr. küçümsenmeyecek/azımsanmayacak ölçüde...nedeniyle
due in no small part to expr. temel olarak -den dolayı
in every part/aspect/facet of life expr. yaşamın her alanında
Colloquial
play no part in one’s life v. hayatında hiçbir rol oynamamak
in good part expr. büyük bir bölümü/kısmı
in large part expr. büyük bir bölümü/kısmı
in good part expr. neredeyse tamamı
in large part expr. neredeyse tamamı
Idioms
a part in (something) n. (bir şeyde) bir rol (oynama)
a part in (something) n. (bir şeyde) bir payı (olma)
a part in (something) n. (bir şeyde) parmağı (olma)
a part in (something) n. (bir şeyde) bir rol (alma)
a part in something n. bir şeyde pay
a part in something n. bir şeyde rol
a part in something n. bir şeyin parçası
take something in good part v. şakayı veya eleştiriyi kaldırabilmek
take something in good part v. alınmamak
take in good part v. alınmamak
get a part in something v. bir şeyde parmağı olmak
have a part in something v. bir şeyde parmağı olmak
have a part in something v. bir şeyde eli olmak
play a large part in something v. büyük bir rol oynamak
play a big part in something v. büyük bir rol oynamak
get a part in something v. bir şeyde payı olmak
get a part in something v. bir şeyde eli olmak
have a part in something v. bir şeyde payı olmak
take in good part v. gücenmemek
take in good part v. kabullenmek
play a part in v. rol üstlenmek
take in good part v. şaka kaldırmak
have no part in (something) v. (bir şeye) bulaşmamış olmak
have no part in (something) v. (bir şeye) karışmamış olmak
have no part in (something) v. (bir şeyde) parmağı olmamak
have no part in (something) v. (bir şeyle) ilgisi olmamak
have no part in (something) v. (bir şeyle) alakası olmamak
have no part in (something) v. (bir şeyde) payı olmamak
have no part in (something) v. (bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak
play/take no part in/of something v. bir şeye karışmamış olmak
play/take no part in/of something v. bir şeyde yer almamış olmak
want no part in something v. bir şeye karışmayı istememek/reddetmek
want no part in something v. bir şeyde yer almayı istememek/reddetmek
play a small part (in something) v. (bir şeyde) küçük bir rol oynamak
play a small part (in something) v. (bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak
play a small part (in something) v. (bir şeyde) küçük bir rolü olmak
play a small part (in something) v. (bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
play a small part (in something) v. (bir şeyde) önemsiz bir etkisi olmak
play a small part (in something) v. (bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyde) yer almamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyin) parçası olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyde) rol oynamamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeye) dahil olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyle) ilgisi olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeye) bulaşmamış olmak
take no part in/of (something) v. (bir şeye) karışmamış olmak
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyde yer almamak/almak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyde hiçbir şekilde payı olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeye dahil olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyle ilgisi olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeye karışmamış olmak/karışmak istememek
have a part to play (in something) v. (bir şeyde) görevi/sorumluluğu/üstüne düşen bir rol/işlev (olmak)
have a part to play (in something) v. (bir şeyde) oynayacak/alacak bir rolü olmak
have no part in (something) v. (bir şeyin) parçası olmamak
have no part in (something) v. (bir şeye) bulaşmamış olmak
have no part in (something) v. (bir şeyde) rol oynamamak
have no part in (something) v. (bir şeyde) yer almamak
have no part in (something) v. (bir şeyle) ilgisi olmamak
have no part in (something) v. (bir şeye) karışmamış olmak
have no part in (something) v. (bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
have no part in (something) v. (bir şeye) dahil olmamak
play a bit part (in something) v. (bir şeyde) küçük bir rolü olmak
play a bit part (in something) v. (bir şeyde) küçük bir rol almak
play a bit part (in something) v. (bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak
play a bit part (in something) v. (bir şeyde) küçük bir etkisi olmak
play a bit part (in something) v. (bir şeyde) pek bir rolü/etkisi olmamak
play a part in (something) v. (bir şeyde) rol oynamak
play a part in (something) v. (bir şeyin) içinde yer almak
play a part in (something) v. (bir şeyde) rol almak
play a part in (something) v. (bir şeyde) rol oynamak
play a part (in something) v. (bir şeyde) rol oynamak
play a part (in something) v. (bir şeyin) içinde yer almak
play a part (in something) v. (bir şeye) yol açmak/neden olmak
play your part (in something) v. (bir şeyde) rol oynamak
play your part (in something) v. (bir şeyin) içinde yer almak
play your part (in something) v. (bir şeye) yol açmak/neden olmak
in large part expr. çoğunlukla
in good part expr. çoğunlukla
in good part expr. geniş ölçüde
in large part expr. geniş ölçüde
in small part expr. küçük bir bölümüne
in small part expr. küçük bir bölümünde
in small part expr. daha az oranda
in small part expr. küçük ölçüde
in small part expr. az derecede
Speaking
be part of a change you want to see in the world expr. dünyada görmek istediğin değişimin bir parçası ol
which part of turkey are you in? expr. türkiye'nin neresindesin?
thanks in no small part to expr. ...için ne kadar teşekkür etsek az
Trade/Economic
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for similar asset n. benzer varlıkla tamamen veya kısmen değiştirilen varlığın maliyeti
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for similar asset n. benzer bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen/değiştirilen varlığın maliyeti
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for similar asset n. benzer bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen varlığın maliyeti
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for dissimilar asset n. benzer olmayan bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen varlığın maliyeti
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for dissimilar asset n. benzer olmayan bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen/değiştirilen varlığın maliyeti
take part in v. iştirak etmek
in part or whole expr. kısmen veya tamamen
Law
terminate in part or in whole v. kısmen veya tamamen feshetmek
take part in robbery v. soygunda yer almak
Technical
part in compression n. basınç parçası
part in tension n. çekme parçası
part in bending n. eğilme parçası
Chemistry
preserved wholly or in part with ammonia adj. tamamen veya kısmen amonyakla korunan