in sight - Turco Inglés Diccionario
Historia

in sight

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "in sight" en diccionario turco inglés : 6 resultado(s)

Inglés Turco
General
in sight adj. gözle görülür
in sight adv. göz önünde
in sight adv. görünürde
in sight adv. meydanda
in sight adv. yakın
in sight adv. ortalıkta

Significados de "in sight" con otros términos en diccionario inglés turco: 96 resultado(s)

Inglés Turco
General
be in sight v. ufukta olmak
be in sight v. yakın olmak
come in sight v. ortaya çıkmak
be in sight v. görülmek
come in sight v. görünmek
acquire merit in god's sight v. sevaba girmek
be in sight v. gözle seçilmek
in the sight of allah adv. allah indinde
in sight of prep. gözü önünde
in the sight of prep. nazarında
in the sight of prep. -in nazarında
Phrasals
keep in sight v. göz önünde bulundurmak
keep in sight v. gözünün önünde tutmak
keep in sight v. görebileceği bir yerde tutmak
sight in v. bir silahın görüşünü ayarlamak
Phrases
in plain sight expr. açıkça
in plain sight expr. görünürde
in plain sight expr. meydanda
in plain sight expr. kolayca görülen
we are all equal in the sight of god expr. tanrının nazarında hepimiz eşitiz
Proverb
village in sight needs no guide görünen köy kılavuz istemez
Colloquial
one's value in the sight of someone n. birisinin (birinin) gözündeki değeri
be in sight v. görünürde olmak
be in sight v. görüş alanında olmak
be in sight v. göz önünde olmak
be in sight v. görüş alanında olmak
keep him in sight expr. gözden kaybetmeyin
Idioms
heave in sight v. ufukta belirmek
heave in sight v. görünür hale gelmek
fall in love at first sight v. bir görüşte tutulmak
keep someone in sight v. gözünü üstünden ayırmamak
keep someone in sight v. göz önünde olduğundan emin olmak
hide in plain sight v. göz önünde fark edilmemek
fall in love at first sight v. ilk görüşte aşık olmak
not be a soul in sight v. in cin top oynamak
hide in plain sight v. varlığını maskeleyen bir ortamda görünür kalarak fark edilmez olmak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinde tutmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi gözden kaçırmamak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi görebileceği bir konumda kalmak
keep something in sight v. bir şeyi aklından çıkarmamak
keep something in sight v. bir şeyi hatırlamak
keep something in sight v. bir şeyi kendine hatırlatmak
keep something in sight v. bir şeyi göz önünde bulundurmak
keep something in sight v. bir şeyin farkında olmak
be in sight v. çok yakında olmak
be in sight v. yakın olmak
be in sight v. ufukta olmak
be in sight v. çok yaklaşmak
be in sight v. ulaşmaya/başarmaya az kalmak
be in sight v. çok yakında olacak/gerçekleşecek olmak
be in sight v. neredeyse gerçek olmak/gerçekleşmek
be in sight v. görüş alanı içinde olmak
be in sight v. görüş alanında olmak
be in sight v. göz önünde olmak
be in sight v. görülmek
be in sight v. gözle seçilmek
be in sight v. görünür olmak
be in sight v. ufukta olmak
be in sight v. neredeyse gerçek olmak
be in sight v. çok yakında olmak
be in sight v. çok yakında olacak/gerçekleşecek olmak
be in sight v. eli kulağında olmak
be in sight v. gerçekleşmesine çok az kalmak
hide (someone or something) in plain sight v. (birini/bir şeyi) göz önünde kamufle etmek
hide (someone or something) in plain sight v. (birini/bir şeyi) göz önünde saklamak/görünmez kılmak
hide (someone or something) in plain sight v. (birini/bir şeyi) herkesin görebileceği bir yerde saklamak
keep (someone or something) in sight v. (birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
keep (someone or something) in sight v. (birini/bir şeyi) gözünün önünde tutmak
keep (someone or something) in sight v. (birini/bir şeyi) görebileceği bir yerde tutmak/durmak
keep (something) in sight v. (bir şeyi) göz önünde bulundurmak
keep (something) in sight v. (bir şeyi) hatırlamak/kendine hatırlatmak
keep (something) in sight v. (bir şeyi) aklında bulundurmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi gözden kaçırmamak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi görebilecek şekilde durmak
keep somebody/something in sight v. gözünü birinin/bir şeyin üzerinde tutmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi hatırlamak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi kendine hatırlatmak
keep somebody/something in sight v. birini/bir şeyi aklından çıkarmamak
hidden in plain sight adj. göz önünde fark edilmeyen
hidden in plain sight adj. varlığını maskeleyen bir ortamda görünür kalarak fark edilmez olan
hidden in plain sight adj. göz önünde olup/olmasına rağmen görülmeyen
one does not need a guide when the village is in sight expr. görünen köy kılavuz istemez
no end in sight to something expr. ufukta bir değişiklik görünmüyor
not a living soul in sight expr. yakınlarda/etrafta kimsecikler yok
not a living soul in sight expr. görünürde kimsecikler yok
not a living soul in sight expr. yakınlarda/görünürde hiç kimse yok
not a living soul in sight expr. etrafta/görünürde bir allah'ın kulu yok
Speaking
in my sight expr. benim gözümde
there is nothing in sight expr. görünürde bir şey yok
do you believe in love at first sight? expr. ilk görüşte aşka inanır mısın?
Law
all men are equal in the sight of the law expr. kanun nazarında/karşısında tüm bireyler eşittir
Aeronautic
traffic in sight expr. trafik takip ediliyor
Marine
anchor’s in sight! expr. demir göründü!
anchor’s in sight! expr. çapa göründü!