kaçmış - Turco Inglés Diccionario

kaçmış

Significados de "kaçmış" en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)

Turco Inglés
General
kaçmış escaped adj.
I am not aware of any gene that has escaped in this way and flown out into the environment.
Bu şekilde kaçan ve çevreye yayılan herhangi bir genin varlığından haberdar değilim.

More Sentences
kaçmış eloped adj.
Layla has eloped with Fadil.
Leyla Fadıl'la kaçtı.

More Sentences
kaçmış eluded adj.
This was the one that eluded them all spring.
Bütün bahar boyunca onlardan kaçan buydu.

More Sentences
kaçmış scooted adj.
Colloquial
kaçmış out (of something) adj.

Significados de "kaçmış" con otros términos en diccionario inglés turco: 92 resultado(s)

Turco Inglés
General
gözden kaçmış overlooked adj.
How was that overlooked?
Bu nasıl gözden kaçtı?

More Sentences
gazı kaçmış (içecek vb) gone flat adj.
This cola has gone flat and doesn't taste good.
Bu kola gazı kaçmış ve tadı güzel değil.

More Sentences
(hapishaneden) kaçmış loose adj.
The prisoner broke loose from the high-security prison.
Mahkum yüksek güvenlikli hapishaneden kaçmış.

More Sentences
cevap vermekten kaçmış eluded n.
okuldan kaçmış hooky player n.
kaçmış çorap laddered stocking n.
kaçmış çorap run stocking n.
tutsaklıktan kaçmış kimse evader n.
(gazlı içecek) asidi kaçmış olma deadness n.
(gazlı içecek vb.) asidi kaçmış olma deadness n.
gözden kaçmış unnoted adj.
gazı kaçmış (içecek) flat adj.
tohuma kaçmış seedy adj.
keyfi kaçmış indisposed adj.
sevgilisi ile gizlice kaçmış eloped adj.
gazı kaçmış flat adj.
keyfi kaçmış dispirited adj.
gözden kaçmış escaped adj.
gözden kaçmış unobserved adj.
acele ile kaçmış scooted adj.
gözden kaçmış unnoticed adj.
abes kaçmış out of place adj.
kaçmış (suçlu vb) fled adj.
kaçmış mahkum on the loose adj.
aceleyle kaçmış scuttered adj.
hızlı kaçmış scurried adj.
okuldan kaçmış truant adj.
ayarı kaçmış off-kilter adj.
ayarı kaçmış out of kilter adj.
huzuru kaçmış rattled adj.
rahatı kaçmış uncomfortable adj.
gözden kaçmış unmissed adj.
gözden kaçmış unnoticed adj.
özellikle yemek yeme ve uyuma gibi alışkanlıkları konusunda rahatı kaçmış mistimed [uk] adj.
tadı kaçmış disquieted adj.
tadı kaçmış disquietful adj.
mazeretsiz askerden kaçmış in arrears adj.
rahatı kaçmış fazed adj.
tadı tuzu kaçmış sorryish adj.
gözden kaçmış olarak unnoticeably adv.
keyfi kaçmış bir şekilde annoyedly adv.
gözden kaçmış bir şekilde unobservedly adv.
Phrases
biraz aşırıya kaçmış a bit much expr.
Colloquial
keyfi kaçmış olmak feel blue v.
keyfi kaçmış miffed adj.
gözünün feri sönmüş/kaçmış glass-eyed adj.
gözünün feri kaçmış glass-eyed adj.
gözünün feri sönmüş/kaçmış glassy-eyed adj.
gözünün feri kaçmış glassy-eyed adj.
aşırıya kaçmış far gone adj.
sorumluluğundan kaçmış out (of something) adj.
aşırıya kaçmış carried away adj.
aşırıya kaçmış beyond the pale expr.
hapisten kaçmış at large expr.
hapisten kaçmış on the loose expr.
gözden/(birinin) gözünden kaçmış beneath (the/someone's) radar expr.
dikkatten/(birinin) dikkatinden kaçmış beneath (the/someone's) radar expr.
biraz aşırıya kaçmış bit much expr.
Idioms
gözlerinin feri kaçmış olmak the light has gone out of one's eyes v.
keyfi kaçmış olmak have one's tail down v.
gözünün önünde olup fark edilmemiş/gözden kaçmış look/stare you in the face v.
açıkça ortada olup fark edilmemiş/gözden kaçmış look/stare you in the face v.
gemden/istinattan kaçmış behind the bit adj.
keyfi kaçmış exercised about (something) adj.
keyfi kaçmış out of sorts adj.
neşesi kaçmış out of sorts adj.
rengi atmış/kaçmış pale around the gills adj.
gözden/dikkatten kaçmış below the radar adv.
gözden/dikkatten kaçmış under the radar (screen) adv.
gözden/dikkatten kaçmış below the radar (screen) adv.
gözden/dikkatten kaçmış under (the/someone's) radar adv.
çocukların evden ayrılmasıyla odaları boş kalmış/neşesi kaçmış ev empty nest, empty nester expr.
gözden/dikkatten kaçmış below the radar expr.
gözden/dikkatten kaçmış under the radar expr.
gözden/dikkatten kaçmış below the radar screen expr.
gözden/dikkatten kaçmış under the radar screen expr.
çok hızlı bir şekilde kaçmış in full flight expr.
cezaevinden kaçmış over the wall expr.
hapisten kaçmış over the wall expr.
Speaking
gözümden kaçmış it escaped me expr.
Politics
adaletten kaçmış kişi fugitive of justice n.
ülke dışına kaçmış suçluları iade etmek extradite v.
Technical
kaçmış gibi manevra yapıp ardından takip eden rakibine saldırmak için dönen dövüş horozu wheeler n.
Gastronomy
(bira) tadı kaçmış stale adj.
History
abd iç savaşında para karşılığı askere yazılıp sonrasında kaçmış kimse bounty jumper n.
Archaic
evden kaçmış çocuk estray n.
Slang
keyfi kaçmış swole adj.
keyfi kaçmış swoll adj.
aşırıya kaçmış (gazetecilik) gonzo adj.
(bira) tadı kaçmış skunked adj.
British Slang
keyfi kaçmış under the weather expr.
neşesi kaçmış under the weather expr.