Historia

make something of

Significados de "make something of" en diccionario turco inglés : 5 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	make something of v.	anlam çıkarmak
Idioms
2	Idioms	make something of v.	kavga çıkarmak
3	Idioms	make something of v.	alınmak
4	Idioms	make something of v.	kafa tutmak
5	Idioms	make something of v.	meydan okumak

Significados de "make something of" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	constantly make something the main topic of conversation v.	aynı şeyi durmadan ve her yerde tekrarlamak
2	General	make much of something v.	büyütmek
3	General	make the most of something v.	bir şeyden azami derecede faydalanmak
4	General	make much of something v.	izam etmek
5	General	make a practice of doing something v.	bir şeyi adet edinmek
6	General	make heavy weather of something v.	birşeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak
7	General	make something out of nothing v.	yoktan var etmek
8	General	make much of something v.	mübalağa etmek
9	General	make sacrifices (for the sake of something/someone) v.	fedakarlıktan kaçınmamak
10	General	cause somebody to make a habit of something v.	alışkanlık yapmak
11	General	make a big deal out of something v.	sorun haline getirmek
12	General	make a big deal out of something v.	problem haline getirmek
13	General	make a story out of something v.	hikayeleştirmek
14	General	make good use of something v.	bir şeyi heba etmemek
15	General	make good use of something v.	bir şeyi iyi kullanmak
16	General	make out the meaning of something v.	mana çıkarmak
17	General	make a secret of something v.	bir şey/şeyler saklamak
18	General	make the mistake of doing something v.	bir şey yaparken hata yapmak
Phrasals
19	Phrasals	make (some amount of money) in (something) v.	(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak
20	Phrasals	make (some amount of money) in (something) v.	(bir şeyden belli bir miktar) para yapmak
21	Phrasals	make (an amount of money) on (something) v.	(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak/yapmak
22	Phrasals	make (something) (out) of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) yapmak
23	Phrasals	make (something) (out) of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) yaratmak
24	Phrasals	make (something) (out) of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) anlamak
25	Phrasals	make (something) (out) of (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında (bir şey) düşünmek
26	Phrasals	make (something) (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi bir şekilde) yorumlamak
27	Phrasals	make (something) (out) of (something) v.	(bir şeyi) büyütmek
28	Phrasals	make (something) (out) of (something) v.	(bir şeyi) sorun haline getirmek
29	Phrasals	make (something) (out) of (something) v.	(bir şeyden) tartışma çıkarmak
30	Phrasals	make (something) (out) of (something) v.	(bir şeyi büyük bir şey) haline getirmek
31	Phrasals	make (something) (out) of (something) v.	(bir şeyden) kavga çıkarmak
Colloquial
32	Colloquial	make cock-up of something v.	yüzüne gözüne bulaştırmak
33	Colloquial	not able to make anything out (of something) v.	(bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
34	Colloquial	not able to make anything out (of something) v.	(bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
35	Colloquial	want to make something of it expr.	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz
36	Colloquial	(do) (you) want to make something of it? expr.	ne yapacaksın?
37	Colloquial	(do) (you) want to make something of it? expr.	sanki bir şey yapacaksın/yapabileceksin
38	Colloquial	(do) (you) want to make something of it? expr.	kavga mı/kapışmak mı istiyorsun?
39	Colloquial	(do) (you) want to make something of it? expr.	gel kapışalım
40	Colloquial	(you) wanna make something of it? expr.	erkeksen al, yap, gel
41	Colloquial	(you) wanna make something of it? expr.	kavga/tartışma çıkartmak mı istiyorsun?
42	Colloquial	(you) wanna make something of it? expr.	olayı büyütecek misin?
43	Colloquial	(you) wanna make something of it? expr.	kavga/tartışma mı istiyorsun?
44	Colloquial	(you) wanna make something of it? expr.	dayak yemek mi istiyorsun?
45	Colloquial	what do you make of (someone or something)? expr.	(biri/bir şey) hakkından e düşünüyorsun?
46	Colloquial	what do you make of (someone or something)? expr.	(birini/bir şeyi) nasıl buldun?
47	Colloquial	what do you make of (someone or something)? expr.	(birini/bir şeyi) nasıl değerlendiriyorsun?
48	Colloquial	what do you make of (someone or something)? expr.	(biri/bir şey) hakkındaki düşüncen nedir?
49	Colloquial	what do you make of (someone or something)? expr.	(biri/bir şey) ne sence?
Idioms
50	Idioms	not able to make head or tail of something v.	-den hiçbir şey anlamamak
51	Idioms	make a better fist of (something) v.	(bir şeyde birinden) daha iyi iş çıkarmak
52	Idioms	make a better fist of (something) v.	(bir şeyde birinden) daha başarılı olmak
53	Idioms	make a better fist of (something) v.	(bir şeyde birinden) daha iyi olmak
54	Idioms	make a poor fist of (something) v.	çok kötü bir iş çıkarmak
55	Idioms	make a poor fist of (something) v.	bir işi becerememek
56	Idioms	make a poor fist of (something) v.	kötü yapmak
57	Idioms	make a poor fist of (something) v.	iyi yapamamak
58	Idioms	make a big play of something v.	abartılı bir şekilde dikkat çekmek
59	Idioms	make a great play of something v.	abartılı bir şekilde dikkat çekmek
60	Idioms	make a big thing out of something v.	abartmak
61	Idioms	make a habit of something v.	alışkanlık haline getirmek
62	Idioms	make some sense out of something v.	anlam vermek
63	Idioms	make some sense out of something v.	anlamak
64	Idioms	make much of something v.	aşırı önem vermek
65	Idioms	make something of your life v.	başarmak
66	Idioms	make a good fist of something v.	bir şeyi iyi yapmak
67	Idioms	make a federal case out of something v.	bir şeyi gereğinden fazla abartmak
68	Idioms	make the most of something v.	bir şeyden olabileceğince faydalanmak
69	Idioms	make a federal case out of something v.	bir şeyi fazla abartmak
70	Idioms	make hard work of doing something v.	bir işin için haddinden fazla uğraşmak/didinmek
71	Idioms	can't make heads or tails of something v.	bir şeyden hiçbir şey anlamamak
72	Idioms	make a good fist of doing something v.	bir şeyi iyi yapmak
73	Idioms	make something of yourself v.	başarmak
74	Idioms	make a meal of something v.	bir şeyler yemek
75	Idioms	make something of yourself v.	başarılı olmak
76	Idioms	make a federal case out of something v.	bir şeyi gereğinden fazla büyütmek
77	Idioms	make a great show of something v.	bir şeyi göstere göstere (gözünün içine soka soka) yapmak
78	Idioms	make a dog's breakfast of something v.	bir şeyi berbat etmek/çok kötü yapmak
79	Idioms	make a federal case of out of something v.	bir şeyi çok büyütmek
80	Idioms	make a practice of something v.	bir şeyi adet haline getirmek
81	Idioms	make a study of something v.	bir şeyi özellikle incelemek
82	Idioms	make a point of something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
83	Idioms	make an issue of someone or something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
84	Idioms	make something up out of whole cloth v.	bol keseden atmak
85	Idioms	make hard work of doing something v.	bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak
86	Idioms	make hard work of something v.	bir işin için haddinden fazla uğraşmak/didinmek
87	Idioms	not able to make head or tail of something v.	bir şeye akıl erdirememek
88	Idioms	make hard work of something v.	bir şey için gerekenden daha fazla uğraşmak
89	Idioms	can't make heads or tails out of something v.	bir şeyden hiçbir şey anlamamak
90	Idioms	make something of your life v.	başarılı olmak
91	Idioms	make much of something v.	çok önem vermek
92	Idioms	make a good fist of doing something v.	çok iyi bir iş çıkarmak
93	Idioms	make a meal of something v.	gerektiğinden daha fazla zaman harcamak
94	Idioms	make a meal out of something v.	gerektiğinden fazla önemsemek
95	Idioms	make much of something v.	fazlasıyla önemsemek
96	Idioms	make light of something v.	hafife almak
97	Idioms	make a meal of something v.	gerektiğinden fazla önemsemek
98	Idioms	make a meal out of something v.	gerektiğinden daha fazla zaman harcamak
99	Idioms	make a production of something v.	işleri (bir şeyleri) karmaşıklaştırmak/ daha karmaşık hale getirmek
100	Idioms	make something up out of whole cloth v.	işkembeden atmak
101	Idioms	make a production out of something v.	işleri (bir şeyleri) karmaşıklaştırmak/ daha karmaşık hale getirmek
102	Idioms	make a good fist of something v.	iyi bir iş çıkarmak
103	Idioms	make a right badge-up of something v.	içine etmek
104	Idioms	make a good fist of doing something v.	iyi bir iş çıkarmak
105	Idioms	make a point of (doing something) v.	özen göstermek
106	Idioms	make a big thing out of something v.	önemini abartmak
107	Idioms	make a study of something v.	kendine iş edinmek
108	Idioms	make light of something v.	küçümsemek
109	Idioms	make a point of (doing something) v.	önem vermek
110	Idioms	make something out of nothing v.	olayı büyütmek
111	Idioms	make light of something v.	önemsememek
112	Idioms	make a meal of something v.	pireyi deve yapmak
113	Idioms	make a meal out of something v.	pireyi deve yapmak
114	Idioms	make a federal case out of something v.	pireyi deve yapmak
115	Idioms	make a big thing out of something v.	pireyi deve yapmak
116	Idioms	make a federal case of something v.	pireyi deve yapmak
117	Idioms	make a big deal out of something v.	pireyi deve yapmak
118	Idioms	make a big thing of something v.	pireyi deve yapmak
119	Idioms	make a day of doing something v.	tüm gününü (bir şey yaparak) harcamak
120	Idioms	make light of something v.	tınmamak
121	Idioms	can't make head or tail of something v.	(bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
122	Idioms	make a point of something v.	(bir şeyi) mesele haline getirmek
123	Idioms	make a meal of something v.	üzerinde gerekenden fazla durmak
124	Idioms	make a meal of something v.	üzerine gerektiğinden fazla düşmek
125	Idioms	can't make head nor tail of something v.	(bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
126	Idioms	make an issue of someone or something v.	(bir şeyi) mesele haline getirmek
127	Idioms	make a meal out of something v.	üzerinde gerekenden fazla durmak
128	Idioms	make something up out of whole cloth v.	uydurmak
129	Idioms	make a meal out of something v.	üzerine gerektiğinden fazla düşmek
130	Idioms	make something out of nothing v.	yok yere olay çıkarmak
131	Idioms	make a lot of money on something v.	(bir şeyden) çok para kazanmak
132	Idioms	can't make head or tail of something v.	(bir şeyden) hiç anlamamak
133	Idioms	make a mess of something v.	-i berbat etmek
134	Idioms	make a drama out of something v.	bir şeyden drama yaratmak
135	Idioms	make a drama out of something v.	bir şeyi dramatize etmek
136	Idioms	make a drama out of something v.	bir şeyi/olayı dramaya çevirmek
137	Idioms	make a drama out of something v.	bir şeyi/olayı büyütmek
138	Idioms	make a drama out of something v.	bir şeyi/olayı abartmak
139	Idioms	make a poor fist of (something) v.	kalitesiz (bir iş) yapmak
140	Idioms	make a poor fist of (something) v.	(bir işi) kalitesiz yapmak
141	Idioms	make a poor fist of (something) v.	yetersiz bir iş çıkarmak
142	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	(bir şeyi) iyi yapmak
143	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	(bir işi) yapma girişiminde iyi olmak
144	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	iyi (bir iş) yapmak
145	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	iyi bir iş çıkarmak
146	Idioms	make great play of/with something v.	çok vurgulamak
147	Idioms	make great play of/with something v.	üzerinde çok durmak
148	Idioms	make great play of/with something v.	şiddetle/önemle vurgulamak
149	Idioms	make great play of/with something v.	bir şeyi önemle belirtmek
150	Idioms	make much play of/with something v.	çok vurgulamak
151	Idioms	make much play of/with something v.	üzerinde çok durmak
152	Idioms	make much play of/with something v.	şiddetle/önemle vurgulamak
153	Idioms	make much play of/with something v.	bir şeyi önemle belirtmek
154	Idioms	make a dog's dinner (of something) v.	(bir şeyi) berbat etmek
155	Idioms	make a dog's dinner (of something) v.	(bir şeyi) mahvetmek
156	Idioms	make a dog's dinner (of something) v.	(bir şeyi) batırmak
157	Idioms	make a dog's dinner (of something) v.	(bir şeyin) canına okumak
158	Idioms	make a dog's dinner (of something) v.	(bir şeye) yazık etmek
159	Idioms	make a dog's dinner (of something) v.	(bir şeyi) rezil etmek
160	Idioms	make a joke of something v.	bir şeyle alay etmek
161	Idioms	make a joke of something v.	bir şeyi alay konusu yapmak
162	Idioms	make a joke of something v.	bir konuda şaka yapmak
163	Idioms	make a joke of something v.	ciddi bir konuyla alay etmek
164	Idioms	make a joke of something v.	ciddi bir konuda şaka yapıp gülmek
165	Idioms	make a joke of something v.	ciddi bir şeye gülmek
166	Idioms	make heavy going of (something) v.	(bir şeyi/işi) zorlaştırmak
167	Idioms	make heavy going of (something) v.	(bir şeyi/işi) daha zahmetli hale getirmek
168	Idioms	make heavy going of (something) v.	(bir şeyi/işi) yorucu hale getirmek
169	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) çabucak ilgilenmek
170	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hemen halletmek
171	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hemen bitirmek
172	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hemen kurtulmak
173	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hızlıca bertaraf etmek
174	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) halledivermek
175	Idioms	make quick work of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) icabına bakıvermek
176	Idioms	make quick work of (something) v.	(bir şeyi) hemen tüketmek
177	Idioms	make quick work of (something) v.	(bir şeyi) hemen bitirmek/bitirivermek
178	Idioms	make a living out of (doing) (something) v.	geçimini (bir şeyden/bir şey yaparak) sağlamak
179	Idioms	make a living out of (doing) (something) v.	(bir şeyden/bir şey yaparak) geçinmek
180	Idioms	make a living out of (doing) (something) v.	(bir şey yaparak) yaşamak
181	Idioms	make a living out of (doing) (something) v.	ekmeğini (bir şeyden/bir şey yaparak) kazanmak
182	Idioms	make (a) mock of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) alay konusu yapmak
183	Idioms	make (a) mock of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) eğlence/şaka konusu yapmak
184	Idioms	make (a) mock of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
185	Idioms	make (a) mock of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek
186	Idioms	make much play of (something) v.	(bir şeye) önemle dikkat çekmek
187	Idioms	make heavy weather of doing something v.	bir şeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak
188	Idioms	make ducks and drakes of (something) v.	(bir şeyi) ziyan etmek
189	Idioms	make ducks and drakes of (something) v.	(bir şeyi) boşa harcamak
190	Idioms	make ducks and drakes of (something) v.	(bir şeyi) yabana atmak
191	Idioms	make ducks and drakes of (something) v.	(bir şeyi) heba etmek
192	Idioms	make any sense (out) of (something) v.	(bir şeye) anlam vermek/(bir şeyden) bir anlam çıkartmak
193	Idioms	make any sense (out) of (something) v.	(bir şeyi) anlamak
194	Idioms	make a clean breast of something (to someone) v.	(birine) bir şeyi itiraf etmek
195	Idioms	make a clean breast of something (to someone) v.	(birine) bir konuda içini dökmek
196	Idioms	make a clean breast of something (to someone) v.	suçunu kabul etmek
197	Idioms	cannot make head or tail of something v.	bir şeyden hiçbir şey anlamamak
198	Idioms	cannot make head or tail of something v.	bir şeyden hiç anlamamak
199	Idioms	cannot make head nor tail of something [uk] v.	bir şeyden hiçbir şey anlamamak
200	Idioms	cannot make head nor tail of something [uk] v.	bir şeyden hiç anlamamak
201	Idioms	can't make anything out (of something) v.	(bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
202	Idioms	can't make anything out (of something) v.	(bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
203	Idioms	can't make anything out (of something) v.	(bir şeyi) çözememek
204	Idioms	can't make anything out (of something) v.	(bir şeyi) deşifre edememek
205	Idioms	can't make head nor tail of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç anlamamak
206	Idioms	can't make head nor tail of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
207	Idioms	can't make head nor tail of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç çözememek
208	Idioms	can't make head nor tail of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç aklı almamak
209	Idioms	can't make head or/nor tail of something v.	bir şeyi hiç anlamamak
210	Idioms	can't make head or/nor tail of something v.	bir şeyden hiçbir şey anlamamak
211	Idioms	can't make head or/nor tail of something v.	bir şeyi hiç çözememek
212	Idioms	can't make head or/nor tail of something v.	bir şeyi hiç aklı almamak
213	Idioms	can't make heads nor tails of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç anlamamak
214	Idioms	can't make heads nor tails of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
215	Idioms	can't make heads nor tails of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç çözememek
216	Idioms	can't make heads nor tails of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç aklı almamak
217	Idioms	can't make heads or tails (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç anlamamak
218	Idioms	can't make heads or tails (out) of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
219	Idioms	can't make heads or tails (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç çözememek
220	Idioms	can't make heads or tails (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç aklı almamak
221	Idioms	make a good job of something v.	(bir şeyde) iyi iş çıkarmak
222	Idioms	make a fuss of somebody/something v.	birinin/bir şeyin üstüne titremek
223	Idioms	make a fuss of somebody/something v.	birinin/bir şeyin üzerine titremek
224	Idioms	make a fuss of somebody/something v.	birine/bir şeye titizlenmek
225	Idioms	make a fuss of somebody/something v.	biri/bir şey için kaygılanmak
226	Idioms	make a clean sweep (of something) v.	(kişileri/şeyleri) kökten temizlemek
227	Idioms	make a clean sweep (of something) v.	(bir şeylerden/birilerinden) kurtulmak
228	Idioms	make a clean sweep (of something) v.	(bütün ödülleri) almak
229	Idioms	make a clean sweep (of something) v.	(tüm ödülleri) silip süpürmek
230	Idioms	make a hash of something v.	bir şeyi/işi yüzüne gözüne bulaştırmak
231	Idioms	make a hash of something v.	bir şeyi/işi karman çorman etmek
232	Idioms	make a hash of something v.	bir şeyi/işi eline yüzüne bulaştırmak
233	Idioms	make a hash of something v.	bir şeyi/işi bozmak
234	Idioms	make a hash of something v.	bir şeyi/işi berbat etmek
235	Idioms	make a mess of something v.	bir şeyi/işi yüzüne gözüne bulaştırmak
236	Idioms	make a mess of something v.	bir şeyi/işi karman çorman etmek
237	Idioms	make a mess of something v.	bir şeyi/işi eline yüzüne bulaştırmak
238	Idioms	make a mess of something v.	bir şeyi/işi bozmak
239	Idioms	make a mess of something v.	bir şeyi/işi berbat etmek
240	Idioms	make (a) nonsense of (something) v.	(bir şeyi) trollemek
241	Idioms	make (a) nonsense of (something) v.	(bir şeyi) tiye almak
242	Idioms	make (a) nonsense of (something) v.	(ciddi bir şeyle) alay etmek
243	Idioms	make (a) nonsense of (something) v.	(ciddi bir şeye) alaycı bir şekilde yaklaşmak
244	Idioms	make a clean breast of (something) v.	(bir şeyi) itiraf etmek
245	Idioms	make a clean breast of (something) v.	(bir konuda) içini dökmek
246	Idioms	make a clean breast of (something) v.	(bir konuda) suçunu kabul etmek
247	Idioms	make a clean breast of (something) v.	(bir konuda) doğruyu söylemek
248	Idioms	make a fuss of (someone or something) v.	(biri/bir şey) için yaygara koparmak
249	Idioms	make a go of (something) v.	(bir şeyi) idare etmek
250	Idioms	make a go of (something) v.	(bir şeyi) yürütmek
251	Idioms	make a go of (something) v.	(bir şeyi) başarmak
252	Idioms	make a good fist of (something) v.	(bir şeyi) iyi yapmak
253	Idioms	make a good fist of (something) v.	iyi bir iş çıkarmak
254	Idioms	make a bad fist of (something) v.	(bir şeyi) kötü yapmak
255	Idioms	make a bad fist of (something) v.	kötü bir iş çıkarmak
256	Idioms	make a great show of (doing something) v.	(bir şeyi) göstere göstere (gözünün içine soka soka) yapmak
257	Idioms	make a great show of (doing something) v.	(bir şeyi) dikkat çekecek/belirgin şekilde yapmak
258	Idioms	make a great show of (doing something) v.	(bir şeyi) bariz şekilde yapmak
259	Idioms	make a habit of (doing something) v.	(bir şey yapmayı) alışkanlık/rutin haline getirmek
260	Idioms	make a hash of (something) v.	(bir şeyi) yüzüne gözüne bulaştırmak
261	Idioms	make a hash of (something) v.	(bir şeyi) karman çorman etmek
262	Idioms	make a hash of (something) v.	(bir şeyi) eline yüzüne bulaştırmak
263	Idioms	make a hash of (something) v.	(bir şeyi) bozmak
264	Idioms	make a hash of (something) v.	(bir şeyin) içine etmek
265	Idioms	make a horlicks of (something) [uk] v.	(bir şeyi) yüzüne gözüne bulaştırmak
266	Idioms	make a horlicks of (something) [uk] v.	(bir şeyi) karman çorman etmek
267	Idioms	make a horlicks of (something) [uk] v.	(bir şeyi) eline yüzüne bulaştırmak
268	Idioms	make a horlicks of (something) [uk] v.	(bir şeyi) bozmak
269	Idioms	make a horlicks of (something) [uk] v.	(bir şeyin) içine etmek
270	Idioms	make a laughingstock of (someone, something, or oneself) v.	(birini/bir şeyi/kendini) gülünç duruma düşürmek
271	Idioms	make a laughingstock of (someone, something, or oneself) v.	(birini/bir şeyi/kendini) alay konusu yapmak
272	Idioms	make a laughingstock of (someone, something, or oneself) v.	(birini/bir şeyi/kendini) maskara etmek
273	Idioms	make a laughingstock of (someone, something, or oneself) v.	(birini/bir şeyi/kendini) aptal durumuna düşürmek
274	Idioms	make a mental note of something/to do something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı unutmamaya çalışmak
275	Idioms	make a mental note of something/to do something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı aklına yazmak
276	Idioms	make a mess (out) of (something) v.	(bir şeyi) allak bullak etmek
277	Idioms	make a mess (out) of (something) v.	(bir şeyi) dağıtmak
278	Idioms	make a mess (out) of (something) v.	(bir şeyi) çorbaya döndürmek
279	Idioms	make a mess (out) of (something) v.	(bir şeyi) çorba etmek
280	Idioms	make a mess (out) of (something) v.	(bir şeyi) karman çorman etmek
281	Idioms	make a mess (out) of (something) v.	(bir şeyi) darmadağın etmek
282	Idioms	make a mess of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
283	Idioms	make a mess of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı eline yüzüne bulaştırmak
284	Idioms	make a hash of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
285	Idioms	make a hash of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı eline yüzüne bulaştırmak
286	Idioms	make a mockery (out) of (something) v.	(bir şeyi) gülünç duruma düşürmek
287	Idioms	make a mockery (out) of (something) v.	(bir şeyi) küçük düşürmek
288	Idioms	make a mockery (out) of (something) v.	(bir şeyle) alay etmek
289	Idioms	make a mockery (out) of (something) v.	(bir şeyi) itibarsızlaştırmak
290	Idioms	make a mockery of something v.	(bir şeyi) gülünç duruma düşürmek
291	Idioms	make a mockery of something v.	(bir şeyi) küçük düşürmek
292	Idioms	make a mockery of something v.	(bir şeyle) alay etmek
293	Idioms	make a mockery of something v.	(bir şeyi) itibarsızlaştırmak
294	Idioms	make a muck of (something) [uk] v.	(bir şeyi) berbat etmek
295	Idioms	make a muck of (something) [uk] v.	(bir şeyin) içine etmek
296	Idioms	make a muck of (something) [uk] v.	(bir şeyi) yüzüne gözüne bulaştırmak
297	Idioms	make a muck of (something) [uk] v.	(bir şeyi) mahvetmek
298	Idioms	make a muck of (something) [uk] v.	(bir şeyi) bozmak
299	Idioms	make a note of (something) v.	(bir şeyi) not etmek
300	Idioms	make a note of (something) v.	(bir şeyi) not almak
301	Idioms	make a note of (something) v.	(bir şeyi) not düşmek
302	Idioms	make a note of (something) v.	(bir şeyi) unutmamaya çalışmak
303	Idioms	make a note of (something) v.	(bir şeyi) zihnine yazmak
304	Idioms	make a pig's ear of (something) v.	(bir şeyi) berbat etmek
305	Idioms	make a pig's ear of (something) v.	(bir şeyin) içine etmek
306	Idioms	make a pig's ear of (something) v.	(bir şeyi) yüzüne gözüne bulaştırmak
307	Idioms	make a pig's ear of (something) v.	(bir şeyi) mahvetmek
308	Idioms	make a pig's ear of (something) v.	(bir şeyi) çorba etmek
309	Idioms	make a pig's ear of (something) v.	(bir şeyi) bozmak
310	Idioms	make a present of (something) v.	(bir şeyi) hediye etmek
311	Idioms	make a present of (something) v.	(bir şeyi) kendi eliyle teslim etmek
312	Idioms	make a present of (something) v.	(sahip olduğu bir şeyi) hediye gibi açık etmek/sunmak
313	Idioms	make a present of (something) v.	(sahip olduğu şeyleri) çalınmaya/istismara/soyguna açık hale getirmek
314	Idioms	make a present of (something) v.	(bir şeyi) altın tepside sunmak
315	Idioms	make a present of something (to somebody) v.	bir şeyi (birine) kendi eliyle teslim etmek
316	Idioms	make a present of something (to somebody) v.	sahip olduğu bir şeyi (birine) hediye gibi açık etmek/sunmak
317	Idioms	make a present of something (to somebody) v.	sahip olduğu şeyleri (birinin) çalınmasına/istismarına/soygununa açık hale getirmek
318	Idioms	make a present of something (to somebody) v.	bir şeyi (birine) altın tepside sunmak
319	Idioms	make a thing of something v.	bir şeyi büyütmek
320	Idioms	make a thing of something v.	pireyi deve yapmak
321	Idioms	make a thing of something v.	bir şeyi abartmak
322	Idioms	make a thing out of something v.	bir şeyi büyütmek
323	Idioms	make a thing out of something v.	pireyi deve yapmak
324	Idioms	make a thing out of something v.	bir şeyi abartmak
325	Idioms	make an end of (something) v.	(bir şeyi) bitirmek
326	Idioms	make an end of (something) v.	(bir şeye) son vermek
327	Idioms	make an end of (something) v.	(bir şeyi) sona erdirmek
328	Idioms	make an end of (something) v.	(bir şeyi) sonuçlandırmak
329	Idioms	make an issue (out) of (something) v.	(bir şeyi) büyütmek/abartmak
330	Idioms	make an issue (out) of (something) v.	(bir şeyi) mesele haline getirmek
331	Idioms	make an issue (out) of (something) v.	(bir şeyi) sorun haline getirmek
332	Idioms	make an issue of of something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
333	Idioms	make an issue of of something v.	bir şeyi mesele haline getirmek
334	Idioms	make an issue of of something v.	bir şeyi sorun haline getirmek
335	Idioms	make an issue out of something v.	bir şeyi büyütmek/abartmak
336	Idioms	make an issue out of something v.	bir şeyi mesele haline getirmek
337	Idioms	make an issue out of something v.	bir şeyi sorun haline getirmek
338	Idioms	make capital of of something v.	bir şeyi kendi çıkarına kullanmak
339	Idioms	make capital of of something v.	bir şeyi istismar etmek
340	Idioms	make capital of of something v.	bir şeyden istifade etmek
341	Idioms	make capital of of something v.	bir şeyden çıkar sağlamak
342	Idioms	make capital out of something v.	bir şeyi kendi çıkarına kullanmak
343	Idioms	make capital out of something v.	bir şeyi istismar etmek
344	Idioms	make capital out of something v.	bir şeyden istifade etmek
345	Idioms	make capital out of something v.	bir şeyden çıkar sağlamak
346	Idioms	make certain of (something) v.	(bir şeyi) garantiye almak
347	Idioms	make certain of (something) v.	(bir şeyi) kesinleştirmek
348	Idioms	make certain of (something) v.	(bir şeyden) emin olmak
349	Idioms	make certain of something/of doing something v.	bir şeyi/bir şey yapmayı garantiye almak
350	Idioms	make certain of something/of doing something v.	bir şeyden emin olmak
351	Idioms	make fast work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hızlıca/hemen halletmek
352	Idioms	make fast work of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hızlıca/hemen kurtulmak
353	Idioms	make fast work of (something) v.	(bir şeyin) hemen/hızlıca tüketmek
354	Idioms	make fast work of (something) v.	(bir şeyi) hemen/hızlıca bitirmek
355	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) gırgır geçmek
356	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) maytaba almak
357	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) eğlenmek
358	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) alaya almak
359	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek
360	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) kafa bulmak
361	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tiye almak
362	Idioms	make game of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) gırgır geçmek
363	Idioms	make game of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) maytaba almak
364	Idioms	make game of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) eğlenmek
365	Idioms	make game of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) alaya almak
366	Idioms	make game of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek
367	Idioms	make game of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) kafa bulmak
368	Idioms	make game of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tiye almak
369	Idioms	make great play of something v.	bir şeyi çok vurgulamak
370	Idioms	make great play of something v.	bir şeyin üzerinde çok durmak
371	Idioms	make great play of something v.	bir şeye abartılı bir şekilde dikkat çekmek
372	Idioms	make great play of something v.	bir şeyi şiddetle/önemle vurgulamak
373	Idioms	make great play of something v.	bir şeyi önemle belirtmek
374	Idioms	make a great play of something [uk] v.	bir şeyi çok vurgulamak
375	Idioms	make a great play of something [uk] v.	bir şeyin üzerinde çok durmak
376	Idioms	make a great play of something [uk] v.	bir şeye abartılı bir şekilde dikkat çekmek
377	Idioms	make a great play of something [uk] v.	bir şeyi şiddetle/önemle vurgulamak
378	Idioms	make a great play of something [uk] v.	bir şeyi önemle belirtmek
379	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birinin/bir şeyin pestilini çıkarmak
380	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birini/bir şeyi pataklamak
381	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birini/bir şeyi tepelemek
382	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birinin/bir şeyin hakkından gelmek
383	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birini/bir şeyi lime lime etmek
384	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birini/bir şeyi mahvetmek
385	Idioms	make hamburger out of someone/something v.	birini/bir şeyi ezip geçmek
386	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birinin/bir şeyin pestilini çıkarmak
387	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi pataklamak
388	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi tepelemek
389	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birinin/bir şeyin hakkından gelmek
390	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi lime lime etmek
391	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi mahvetmek
392	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi ezip geçmek
393	Idioms	make head or tail (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) anlamak
394	Idioms	make head or tail (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çözmek
395	Idioms	make heads or tails (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) anlamak
396	Idioms	make heads or tails (out) of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çözmek
397	Idioms	make light work of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) fazla zorlanmadan üstesinden gelmek
398	Idioms	make light work of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek
399	Idioms	make light work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kolayca halletmek
400	Idioms	make light work of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hemen kurtulmak
401	Idioms	make light work of something v.	bir şeyin fazla zorlanmadan üstesinden gelmek
402	Idioms	make light work of something v.	bir şeyin kolayca üstesinden gelmek
403	Idioms	make light work of something v.	bir şeyi kolayca halletmek
404	Idioms	make little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) küçümsemek
405	Idioms	make little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) aşağılamak
406	Idioms	make little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) küçük görmek
407	Idioms	make little of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) eleştirmek
408	Idioms	make little of something v.	bir şeyi önemsememek
409	Idioms	make little of something v.	bir şeye gereken önemi vermemek
410	Idioms	make little of something v.	bir şeyi küçümsemek
411	Idioms	make little of something v.	bir şeyi pek anlamamak
412	Idioms	make little of something v.	bir şeyi çok az anlamak
413	Idioms	make little of something v.	bir şeyi neredeyse hiç anlamamak
414	Idioms	make little of something v.	bir şeyi zar zor anlamak
415	Idioms	make little of something v.	bir şeyi güçlükle anlamak
416	Idioms	make mention of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bahsetmek
417	Idioms	make mention of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) anmak
418	Idioms	make mention of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) sözünü etmek
419	Idioms	make mention of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) söz etmek
420	Idioms	make mention of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) bahsini geçirmek
421	Idioms	make mincemeat of somebody/something v.	birini/bir şeyi yenmek
422	Idioms	make mincemeat of somebody/something v.	birini/bir şeyi tepelemek
423	Idioms	make mincemeat of somebody/something v.	birinin/bir şeyin hakkından gelmek
424	Idioms	make mincemeat of somebody/something v.	birini/bir şeyi bozguna uğratmak
425	Idioms	make mincemeat of somebody/something v.	birini/bir şeyi ezip geçmek
426	Idioms	make mincemeat of somebody/something v.	birini/bir şeyi alt etmek
427	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi yenmek
428	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi bozguna uğratmak
429	Idioms	make mincemeat out of someone/something v.	birini/bir şeyi alt etmek
430	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önemini vurgulamak
431	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) önemle belirtmek
432	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önemle üstünde durmak
433	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) önemle dikkat çekmek
434	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çok önemsemek
435	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çok önem vermek
436	Idioms	make much of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) gözünde çok büyütmek
437	Idioms	make nonsense of something v.	bir şeyin etkisini azaltmak
438	Idioms	make nonsense of something v.	bir şeyi berbat etmek
439	Idioms	make nonsense of something v.	bir şeyi komik duruma düşürmek
440	Idioms	make nonsense of something v.	bir şeyi değersizleştirmek
441	Idioms	make nonsense of something v.	bir şeyi anlamsız hale getirmek
442	Idioms	make nothing of (something) v.	(bir şeyi) önemsememek
443	Idioms	make nothing of (something) v.	(bir şeye) önem vermemek
444	Idioms	make nothing of (something) v.	(bir şeye) anlam verememek
445	Idioms	make nothing of (something) v.	(bir şeyi) anlayamamak
446	Idioms	make nothing of (something) v.	(bir şeye) mana verememek
447	Idioms	make play of (something) v.	(bir şeye) dikkat çekmek
448	Idioms	make play of (something) v.	(bir şeyi) vurgulamak
449	Idioms	make play of (something) v.	(bir şeyin) üzerinde çok durmak
450	Idioms	make play of (something) v.	(bir şeyi) şiddetle/önemle vurgulamak
451	Idioms	make play of (something) v.	(bir şeyi) önemle belirtmek
452	Idioms	make sense of something v.	bir şeye anlam vermek
453	Idioms	make sense of something v.	bir şeyi anlamak
454	Idioms	make sense of something v.	bir şeyi kavrayabilmek
455	Idioms	make short work of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) fazla zorlanmadan üstesinden gelmek
456	Idioms	make short work of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek
457	Idioms	make short work of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kolayca halletmek
458	Idioms	make short work of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hemen kurtulmak
459	Idioms	make short work of something v.	bir şeyin fazla zorlanmadan üstesinden gelmek
460	Idioms	make short work of something v.	bir şeyin kolayca üstesinden gelmek
461	Idioms	make short work of something v.	bir şeyi kolayca halletmek
462	Idioms	make short work of something v.	bir şeyi hızlıca halletmek/bitirmek
463	Idioms	make short work of something v.	bir şeyi kolayca yenmek
464	Idioms	make short work of something v.	bir şeyi kolayca/zorlanmadan alt etmek
465	Idioms	make short work of something v.	bir şeyden kolaylıkla kurtulmak
466	Idioms	make something of (one's) life v.	hayatında başarılı olmak
467	Idioms	make something of (one's) life v.	hayatında başarıyı elde etmek
468	Idioms	make something of (one's) life v.	hayatında bir yere gelmek
469	Idioms	make something of (oneself) v.	kendi çabalarıyla/girişimleriyle başarıya ulaşmak
470	Idioms	make something of (oneself) v.	başarılı olmak
471	Idioms	make something of (oneself) v.	(kendini) bir yere getirmek
472	Idioms	make something of it v.	büyütmek
473	Idioms	make something of it v.	mesele haline getirmek
474	Idioms	make something of it v.	problem haline getirmek
475	Idioms	make something of it v.	abartmak
476	Idioms	make something of whole cloth v.	bol keseden atmak
477	Idioms	make something of whole cloth v.	işkembeden atmak
478	Idioms	make something of whole cloth v.	uydurmak
479	Idioms	make something up of whole cloth [us] v.	bol keseden atmak
480	Idioms	make something up of whole cloth [us] v.	işkembeden atmak
481	Idioms	make something up of whole cloth [us] v.	uydurmak
482	Idioms	make sport of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
483	Idioms	make sport of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) takılmak
484	Idioms	make sport of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tiye almak
485	Idioms	make the best of (something) v.	(bir şeyden) azami derecede yararlanmak
486	Idioms	make the best of (something) v.	(bir şeyi) en iyi şekilde değerlendirmek
487	Idioms	make the best of (something) v.	(eldekini) en iyi şekilde kullanmak
488	Idioms	make the best of (something) v.	(bir şeyi) sonuna kadar kullanmak
489	Idioms	make the best of (something) v.	(bir şeyin) hakkını vermek
490	Idioms	make the best of (something) v.	(bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
491	Idioms	make the best of something v.	eldekini en iyi şekilde kullanmak
492	Idioms	make the best of something v.	elindekini sonuna kadar kullanmak
493	Idioms	make the best of something v.	elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
494	Idioms	make use of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) faydalanmak
495	Idioms	make use of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) istifade etmek
496	Idioms	make use of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yararlanmak
497	Idioms	make use of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kullanmak
498	Idioms	make use of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) değerlendirmek
499	Idioms	not able to make head nor tail (out) of (something) v.	(bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
500	Idioms	not able to make head nor tail (out) of (something) v.	(bir şeyden) hiçbir şey anlamamak