may - Turco Inglés Diccionario
Historia

may

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "may" en diccionario turco inglés : 34 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
may n. mayıs ayı
may n. mayıs
General
may n. bahar
may n. akdiken
may n. kiraz ayı
may n. mayıs çiçeği
may n. yılın beşinci ayı
may n. gençlik
may n. 1 mayıs eğlencesi
may v. mümkün olmak
may v. olası olmak
may v. -ebilir
may v. -abilir
may v. -abilmek
may v. -ebilmek
may v. izni olmak
may v. özgürlüğü olmak
may v. özellikle dua ve beddualarda kullanılan, istek belirten bir yardımcı fiil
may v. 1 mayıs kutlamalarına katılmak
may v. mayıs ayında yapılan festivallere katılmak
may v. mayıs ayında çiçek toplamak
Law
may v. kanunda veya hukuki bir belgede geçen bir sözü kanuni doktrinlerin dikte ettiği şekilde yorumlamak
Botanic
may n. alıç
may n. 1 mayıs eğlencesinde süsleme olarak kullanılan yeşil veya çiçekli dallar
may n. akdikenin çiçekli dalları
may n. alıç
may n. firavun inciri
may n. güney afrika'da yetişen, gösterişli beyaz çiçekleri bulunan sedef otugiller familyasına mensup yaprak dökmeyen bir çalı
may n. baharda çiçek açan çeşitli ispirya çiçeğine verilen ad
Geography
may n. oklahoma eyaletinde yerleşim yeri
may n. new jersey'in güneydoğu ucunda, delaware körfezi'nde yer alan bir burun
may n. new jersey'in güneydoğu ucunda, atlas okyanusu ile delaware körfezi arasında yer alan bir yarımada
Archaic
may n. evlenmemiş genç kız
may v. beceri ve güç ifade eden bir fiil

Significados de "may" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
may beetle n. mayıs böceği
may day n. 1 mayıs
may beetle n. mayısböceği
mid may n. mayıs'ın ortası
first of may n. bir mayıs
may bug n. mayıs böceği
may day n. bir mayıs
may bug n. mayısböceği
may 19 youth and sports day n. 19 mayıs gençlik ve spor bayramı
may allah accept n. allah kabul etsin
may 19 the commemoration of atatürk youth and sports day n. 19 mayıs atatürk'ü anma ve gençlik ve spor bayramı
may green n. mayıs yeşili
1 may worker's day n. 1 mayıs işçi bayramı
may issue n. mayıs sayısı
queen of may n. mayıs kraliçesi
queen of the may n. mayıs kraliçesi
may queen n. mayıs kraliçesi
may dew n. mayıs ayının ilk gününün sabahında görülen ve birtakım doğaüstü özellikler atfedilen çiylenme
may game n. mayıs ayındaki bahar kutlamalar kapsamında düzenlenen eğlence
may game n. 1 mayıs kutlamasında düzenlenen eğlence
may game n. alay konusu
may game n. gülünecek kişi
may game n. maskara
may game n. soytarı
may lady [obsolete] n. mayıs kraliçesi
may lady [obsolete] n. 1 mayıs gibi mayıs ayı festivallerini yönetmesi için seçilen kız veya genç kadın
may pole n. 1 mayıs kutlamaları kapsamında yürütülen spor faaliyetlerinin yapıldığı açık alanın tam ortasına konulan, çiçeklerle kaplanmış uzun sırık
may queen n. 1 mayıs gibi mayıs ayı festivallerini yönetmesi için seçilen kız veya genç kadın
may two-four n. victoria günü'nün kanada'daki gayri resmi adı
mid-may n. mayıs ortası
mid-may n. mayıs ayının ortası
first of may n. işçi bayramı
mid-may adj. mayıs ayının ortasında olan
mid-may adj. mayıs ayının ortasında gerçekleşen
devil-may-care adj. uçarı
devil-may-care adj. laubali
devil-may-care adj. rahat
devil-may-care adj. resmi olmayan
devil-may-care adj. gündelik
devil-may-care adj. gelişigüzel
in may adv. mayıs ayında
in may adv. mayısta
in the month of may adv. mayısta
in the month of may adv. mayıs ayında
as may be required adv. durum gerektirdiği takdirde
as may be required adv. gerektiği zaman
as may be required adv. ihtiyaç halinde
last may adv. son mayıs
last may adv. geçen mayıs
may be adv. muhtemelen
may be adv. belki
may be adv. ezkaza
may be adv. tesadüfen
may be adv. olur ya
mid-may adv. mayıs ortasında
mid-may adv. mayıs ayının ortasında
may god help you! interj. allah versin
may be! interj. kısmet!
that's as may be expr. öyleyse bile
that's as may be expr. doğru bile olsa
Phrases
as luck may have it expr. şansı varsa
as luck may have it expr. şansı yaver giderse
as luck may have it expr. şansına
as luck may have it expr. tesadüfen
as luck may have it expr. şans/rastlantı eseri
as luck may have it expr. inşallah
may hereafter be referred to individually as a party and collectively as the parties expr. ayrı ayrı taraf birlikte taraflar olarak anılacaklardır
as you may see below expr. aşağıda göreceğiniz üzere
may well be expr. anlaşılan o ki
may god let him/her grow up with his/her mother and father expr. allah analı babalı büyütsün
may your bayram be blessed expr. bayramınız kutlu olsun
this may lead to misunderstandings expr. bu yanlış anlamalara sebebiyet verebilir
may as well expr. bari
as you may know expr. bilebileceğiniz üzere
this may lead to misunderstandings expr. bu yanlış anlamalara neden olabilir
this review may contain spoilers expr. bu inceleme/eleştiri, film/konu hakkında ipuçları verebilir
may your bayram be blessed expr. bayramınız mübarek olsun
whatever it may cost expr. bedeli ne olursa olsun
some may know expr. bilen bilir
as you may know expr. bilebileceğin üzere
this may lead to misunderstandings expr. bu yanlış anlamaya sebebiyet verebilir
this may lead to misunderstandings expr. bu yanlış anlamaya neden olabilir
this review may contain spoilers expr. bu eleştiri, filmde/dizide neler olacağı hakkında bilgiler verebilir
if I may say so expr. deyim yerindeyse
it may be remarked that expr. dikkate değer ki
whatever the case (may be) expr. durum ne olursa olsun
it may be right, but expr. doğru olabilir fakat
try as he may expr. çok uğraşmasına rağmen
as the case may be expr. durumuna göre
things may not go as planned expr. evdeki hesap çarşıya uymaz
as the case may be expr. halin icabına göre
as one may remember expr. hatırlanacağı gibi
as you may recall expr. hatırlanacağı üzere
as you may recall expr. hatırlanacağı gibi
may the best man win expr. hak eden kazanasın
may I present to you expr. huzurlarınızda
if I may be so bold expr. haddimi aşmak istemiyorum ama
things may not go as planned expr. her şey planlandığı gibi gitmeyebilir
if I may be so bold expr. haddimi aşmak istemem ama
addressed to whom it may concern expr. ilgili makama hitaben
things may not go as planned expr. işler planlandığı gibi gitmeyebilir
may the best man win expr. iyi olan kazansın
as the case may be expr. icabında
may or may not expr. olsun veya olmasın
whatever may come expr. koşullar ne olursa olsun
whatever may come expr. ne olursa olsun
come what may expr. ne olursa olsun
may be or may not be expr. olabilir de olmayabilir de
may or may not be expr. olabilir de olmayabilir de
one may not be a judge in one’s own cause expr. kimse kendi davasının hakimi olamaz
it may be that expr. olabilir ki
may the odds be ever in your favor (hunger games quote) expr. şans sonsuza dek sizinle olsun
we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr. verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz
this call may be recorded for quality assurance purposes expr. yapacağınız görüşme hizmet kalitesi amacı ile kayıt altına alınmaktadır
we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr. verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
be it as it may expr. öyle bile olsa
be it as it may expr. doğru bile olsa
be it as it may expr. her ne olursa olsun
be it as it may expr. öyle de olsa
be it as it may expr. her ne kadar doğru olsa da
be it as it may expr. öyle olsa bile
if I may venture a guess expr. eğer bir tahminde bulunacak olursam
be that as it may expr. iyi ya da kötü
to whom this may concern expr. ilgiliye
to whom this may concern expr. ilgili kişiye
to whom this may concern expr. ilgililerin dikkatine
to whom this may concern expr. ilgililere
to whom this may concern expr. ilgilinin dikkatine
to whom this may concern expr. ilgili makama
to whom this may concern expr. sayın ilgili
to whom this may concern expr. sayın yetkili
may he/she rest in peace expr. ruhu şad olsun
Proverb
a cat may look at a king bakan göze yasak olmaz
a little stone may upset a large cart ummadık taş baş yarar
the country may be impoverished, ruined and exhausted millet, fakrü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir
he who fights and runs away may live to fight another day korkak damgası yememek adına kaybedilen bir savaşta boşuna ölmektense ilerde kazanabileceği bir savaş vermek için canını korumak
sticks and stones may break my bones but hard words cannot hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
april showers bring may flowers nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir
gather ye rosebuds while ye may gençliğinin tadını çıkar
young men may die but old men must die gençler ölebilir ancak yaşlılar ölümden kaçamazlar
three may keep a secret if two of them are dead iki kişinin bildiği sır değildir
ne'er cast a clout till may be out mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
never cast a clout until may is out mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
a fool may give a wise man counsel başkalarının dedikleriyle gaza gelme
a fool may give a wise man counsel aptal biri de bilge cümleler kurabilir
a ragged colt may make a good horse görüntüye/mevcut duruma aldanma
a fool may give a wise man counsel başkalarının tavsiyelerine bel bağlama
a fool may give a wise man counsel bilgeler bile yanılır
a fool may give a wise man counsel bilgenin bile yanıldığı zamanlar olur
friends may meet but mountains never greet dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur
a stumble may prevent a fall bir aksilik sonradan olacak daha büyük bir problemi engelleyebilir
a stumble may prevent a fall her şerde bir hayır vardır
a stumble may prevent a fall bir aksilik/engel uzun vadede daha büyük problemlerin oluşmasını engelleyebilir
a stumble may prevent a fall bazen istediğin şeyin olmaması bir şanstır
a ragged colt may make a good horse çirkin bir ördek yavrusu güzel bir kuğuya dönüşebilir
a ragged colt may make a good horse çirkin bir ördek yavrusu aslında güzel bir kuğu olabilir
an ant may well destroy a whole dam küçük bir problem kendi haline bırakılırsa büyük yıkımlara neden olabilir
an ant may well destroy a whole dam önemsizken çözülmeyen bir problem ileride büyük felaketlere yol açabilir
an ant may well destroy a whole dam önemsizken önüne geçilmeyen bir problem sonradan büyük bir yıkım yaratabilir
an ant may well destroy a whole dam küçük bir problem kendi haline bırakılırsa büyük yıkımlara neden olabilir
an ant may well destroy a whole dam önemsizken çözülmeyen bir problem ileride büyük felaketlere yol açabilir
an ant may well destroy a whole dam önemsizken önüne geçilmeyen bir problem sonradan büyük bir yıkım yaratabilir
april showers bring may flowers perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
april showers bring may flowers perşembenin gelişi çarşambadan belli olur
april showers bring may flowers fırtınanın ardından bir güneş doğar
he that will not when he may, when he will he may have nay elinde fırsat varken bir şeyden yararlan, sonra ihtiyaç duyduğunda fırsat kaçabilir
he that will not when he may, when he will he may have nay bulmuşken al/yap sonra bir daha bulamayabilirsin
he that will not when he may, when he will he may have nay elindeki fırsatı değerlendirmeyen sonra gerektiğinde bir daha o fırsatı bulamayabilir
the young may die, but the old must die gençler ölebilir ancak yaşlılar ölümden kaçamazlar
Colloquial
may-december romance n. aralarında toplumca uygun görülmeyen oranda yaş farkı olan iki kişinin yaşadığı ilişki
try as (one) may v. çok uğraşmasına rağmen
try as (one) may v. ne kadar uğraşırsa uğraşsın
try as (one) may v. ne kadar uğraşsa da
try as (one) may v. ne kadar denerse denesin/çabalarsa çabalasın
try as (one) may v. ne kadar yapmaya çalışırsa çalışsın
try as (one) may v. ne kadar zorlarsa zorlasın
unexpected things may happen expr. beklenmedik şeyler olabilir
there may be a way around it expr. belki başka bir yolu vardır
sometimes we may be selfish expr. bazen bencil olabiliriz
come what may expr. her şeye karşın
come what may expr. gelecekte ne olursa olsun
come what may expr. ne olursa olsun
tomorrow may be too late expr. yarın çok geç olabilir
december, may and expr. genç biriyle kendisinden çok daha yaşlı biri arasındaki evlilik
december, may and expr. aralık, mayıs ve...
let the chips fall where they may expr. i̇nceldiği yerden kopsun
may god strike me down if I lie expr. eğer yalan söylüyorsam allah beni çarpsın
may the best man/woman win expr. iyi olan kazansın
may the best man/woman win expr. hak eden kazansın
mtfbwu (may the force be with you) expr. güç seninle olsun
may I speak to (one)? expr. (biriyle) konuşabilir miyim?
may I speak to (one)? expr. (biriyle) görüşebilir miyim?
may I tell (someone) who's calling? expr. (birine) kim arıyor diyeyim?
may I tell (someone) who's calling? expr. (birine) kimin aradığını söyleyeyim?
may I tell (someone) who's calling? expr. kim aramıştı?
may I tell (someone) who's calling? expr. kim arıyordu?
may the gods bless you expr. allah'a emanet ol
may the gods bless you expr. tanrı seni korusun
may the gods bless you expr. tanrı seni kutsasın
may the gods bless you expr. allah yardımcın olsun
may the gods bless you expr. allah senden razı olsun
may the gods bless you expr. eksik olma
may the gods bless you expr. allah ne muradın varsa versin
may the gods bless you expr. çok yaşa
mtfbwy (may the force be with you) expr. güç seninle olsun
how else may I help you? exclam. sizin için başka ne yapabilirim?
how else may I help you? exclam. başka yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
how else may I help you? exclam. sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
how else may I help you? exclam. başka bir isteğiniz/arzunuz var mı?
Idioms
devil-may-care n. dikkatsiz kimse
devil-may-care n. kaygısız
devil-may-care n. kimseye aldırmayan
devil-may-care n. kayıtsız
devil-may-care manner n. kayıtsız tavır
devil-may-care attitude n. kayıtsız tavır
devil-may-care attitude n. önemsemez tavır
devil-may-care manner n. önemsemez tavır
devil-may-care manner n. umursamaz tavır
devil-may-care attitude n. umursamaz tavır
devil-may-care n. umursamaz
devil-may-care attitude n. vurdumduymaz tavır
devil-may-care n. vurdumduymaz
devil-may-care manner n. vurdumduymaz tavır
the darling buds of may n. baharın başında açan çiçekler
the darling buds of may n. mayısın sevimli tomurcukları
devil-may-care attitude n. lakayıt tavır
devil-may-care manner n. lakayıt tavır
may and december n. genç biriyle kendisinden çok daha yaşlı biri arasındaki aşk ilişkisi
may and december n. yaş farkı olan ilişki
may and december n. ikinci bahar
may and december n. ömrünün baharında olan ve ömrünün sonunda olan iki kişinin ilişkisi
let the chips fall as they may v. eteğindeki taşları dökmek
let the chips fall where they may v. işi olacağına bırakmak
e boff like a prom dress (in may) v. toz olmak
e boff like a prom dress (in may) v. ortadan kaybolmak
e boff like a prom dress (in may) v. hızla ortamı terk etmek
e boff like a prom dress (in may) v. kaçmak
e boff like a prom dress (in may) v. bir anda/aniden çıkıp gitmek
be off like a prom dress (in may) v. kaçıp gitmek
be off like a prom dress (in may) v. hemen gitmek
be off like a prom dress (in may) v. çıkıp gitmek
be off like a prom dress (in may) v. bir yerden aniden ayrılmak
devil-may-care adj. pervasız
devil-may-care adj. tasasız
off like a prom dress (in may) adj. kaçıp gitmiş
off like a prom dress (in may) adj. hemen gitmiş
off like a prom dress (in may) adj. çıkıp gitmiş
off like a prom dress (in may) adj. toz olmuş
off like a prom dress (in may) adj. bir anda ortadan kaybolmuş/yok olmuş
devil-may-care expr. aldırışsız
devil-may-care expr. başıboş
be that as it may expr. doğru da olsa
be that as it may expr. doğru bile olsa
devil-may-care expr. düşüncesiz
be that as it may expr. her ne olursa olsun
be that as it may expr. her ne kadar doğru olsa da
a fair face may hide a foul heart expr. görünüşe aldanmamalı
be that as it may expr. öyle bile olsa
try as I may expr. ne kadar yapmaya çalışırsam çalışayım
come what may expr. ne pahasına olursa olsun
be that as it may expr. öyle de olsa
come what may expr. ne olursa olsun
cast ne'er a clout till may is out expr. mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
be that as it may expr. öyle olmasına karşılık
be that as it may expr. öyleyse bile
try as I may expr. ne kadar denersem/çabalarsam deneyeyim/çabalayayım
may the devil take you expr. yüzünü şeytan görsün
as best one may expr. elden geldiğince
sell in may and stay away expr. mayıs'ta sat ve uzaklaş
sell in may and stay away expr. (mayıs ayında genelde belirsizlik hakim olduğundan) hazır seviye yüksekken hisse senetlerinin satılması
btaim (be that as it may) expr. doğru bile olsa
btaim (be that as it may) expr. öyle bile olsa
lang may yer lum reek [scotland] expr. güle güle git
lang may yer lum reek [scotland] expr. sağlığına
lang may yer lum reek [scotland] expr. refahına
lang may yer lum reek [scotland] expr. bolluk ve berekete
lang may yer lum reek [scotland] expr. muvaffakiyet dilerim
lang may yer lum reek [scotland] expr. başarılar dilerim
lang may yer lum reek [scotland] expr. bolluk ve bereket dilerim
lang may yer lum reek [scotland] expr. refah içinde uzun bir ömür dilerim
lang may yer lum reek [scotland] expr. yolun açık olsun
may the force be without you expr. güç seninle olmasın
may the force be without you expr. umarım başarılı olamazsın
may the force be without you expr. sana şans dileyemeyeceğim
may the force be without you expr. işin rast gitmesin
may the force be without you expr. kötü şanslar
may the force not be with you expr. güç seninle olmasın
may the force not be with you expr. umarım başarılı olamazsın
may the force not be with you expr. sana şans dileyemeyeceğim
may the force not be with you expr. işin rast gitmesin
may the force not be with you expr. kötü şanslar
may the fourth be with you expr. star wars hayranlarının kutladığı 4 mayıs star wars gününde söylenen esprili bir slogan
may the fourth be with you expr. 4 mayıs kutlu olsun
may the fourth be with you expr. star wars günü kutlu olsun
sticks and stones may break my bones, but words will never hurt me [childish] expr. istediğin kadar konuş/söyle beni yaralayamazsın
ymmv (your mileage may vary) expr. kişiye göre değişir
your mileage may vary expr. kişiye göre değişir
Speaking
may god bless you interj. allah razı olsun
may god bless you interj. allah senden razı olsun
may god be pleased with you interj. allah senden razı olsun
may it do you no good! expr. al da başına çal!
I may be losing my mind expr. aklımı yitiriyor olabilirim
may allah accept expr. allah kabul etsin
may god unite you again! expr. allah kavuştursun!
may allah protect you from evil eye expr. allah nazardan saklasın
may allah give you whatever you wish expr. allah ne muradın varsa versin
may I take the liberty of expr. anlayışınıza sığınarak
may god have pity on him expr. allah acısın
may the lord reward you expr. allah gönlüne göre versin
may god make it easy for you expr. allah kolaylık versin
may the lord reward you expr. allah ne muradın varsa versin
may god give you a long life expr. allah ömürler versin
may god be pleased expr. allah razı olsun
may god give patience expr. allah sabır versin
may god give you patience expr. allah sabır versin
may god be my witness expr. allah şahidim olsun
may allah forgive his/her sins expr. allah taksiratını affetsin
may god give you a long life expr. allah uzun ömür versin
may god give you a long life expr. allah uzun ömürler versin
may god give long life expr. allah uzun ömürler versin
may you enjoy it! expr. allah versin
sometimes we may be selfish expr. ara sıra bencil olabiliriz
may I take a message? expr. bir notunuz varsa alabilir miyim?
if I may be so bold expr. benim haddime değil ama
there may be a way around it expr. belki etrafında bir yol vardır
you may not want to see this expr. bunu görmek istemeyebilirsin
you may have heard of it expr. belki olayı duymuşsundur
may I ask a question? expr. bir soru sorabilir miyim?
may I get off here, please? expr. burada ineyim lütfen
may I stay here? expr. burada kalabilir miyim?
may I have your autograph? expr. bir imzanızı alabilir miyim?
may I be excused? expr. bana müsaade!
there may be a way around it expr. bir yolu vardır (imkansız görünen durumlar için çözüm yolu)
if I may say so expr. beni mazur görün
that may take some time expr. bu zaman alabilir
you may well say that expr. bunu söylemekte haklısınız
may I make a suggestion? expr. bir öneride bulunabilir miyim?
if I may say so myself expr. beni mazur görün
we may try expr. deneyebiliriz
may you recover soon expr. çok geçmiş olsun
may I have your attention? expr. dikkatinizi rica edebilir miyim?
may rest in peace expr. huzur içinde yatsın
as you may appreciate expr. hak vereceğiniz üzere
may you get no benefit from it expr. haram olsun
may allah protect you from evil eye expr. elemtere fiş kem gözlere şiş
as you may acknowledge expr. hak vereceğiniz üzere
may I go? expr. gidebilir miyim?
may god bless you expr. eksik olma
you may go and get changed expr. gidip üstünü değiştirebilirsin
may I look at your eyes? expr. gözlerine bakabilir miyim?
as you may acknowledge expr. hak vereceğiniz gibi
may it do you no good! expr. hayrını görme!
I may not return expr. geri dönmeyebilirim
I may not come back expr. geri dönmeyebilirim
you may rest assured that expr. hiç şüphen olmasın
you may kiss the bride expr. gelini öpebilirsin
may it go well! expr. hayırlı ola!
as you may appreciate expr. hak vereceğiniz gibi
may I come in? expr. gelebilir miyim?
if I may expr. izin verirseniz
may you be in heaven a full half hour before the devil knows you're dead expr. irlanda'da ölenin arkasından şeytan son bir şans bulup ruhunu çağırmadan cennette huzur içinde uyu anlamında söylenen bir ifade
may the best win expr. iyi olan kazansın
may I be excused? expr. izninizi isteyebilir miyim?
may the best team win expr. iyi olan kazansın
may the best team win expr. iyi olan taraf kazansın
may the best win expr. iyi olan taraf kazansın
how soever great it may be expr. ne kadar büyük olursa olsun
I may know him expr. onu tanıyor olabilirim
may I tell him who's calling? expr. kim aramıştı?
how may I direct your call? expr. kimi aramıştınız?
no matter how dangerous it may be expr. ne kadar tehlikeli olursa olsun
may I take a message? expr. notunuzu alabilir miyim?
at that point we started to think there may be something in this expr. o noktada bunda bir şeyler olduğunu düşünmeye başladık
may it be easy expr. kolay gelsin
your mileage may vary expr. kişiye göre değişir
may I see her? expr. onu görebilir miyim?
may I tell him who's calling? expr. kimin aradığını söyleyeyim?
may I be excused? expr. müsaadenizle gidebilir miyim/kalkabilir miyim?
I may know her expr. onu tanıyor olabilirim
may I be excused? expr. müsadenizi isteyebilir miyim?
may he rest in peace expr. nur içinde yatsın
things may get ugly expr. olaylar çirkinleşebilir
how may I assist? expr. nasıl yardımcı olabilirim?
whatever may come expr. ne olursa olsun
however dangerous it may be expr. ne kadar tehlikeli olursa olsun
may he/she sleep in heavenly light expr. nur içinde yatsın
forall he may say expr. ne söylerse söylesin
if i may expr. müsaade ederseniz
may I see him? expr. onu görebilir miyim?
may I tell him who's calling? expr. kim arıyordu?
as you may wish expr. nasıl arzu ederseniz
may I tell him who's calling? expr. kim arıyor diyeyim?
may I take your order? expr. siparişinizi alabilir miyim?
you may make an order expr. siparişinizi verebilirsiniz
this may sound silly to you expr. sana saçma gelebilir
may I kiss you? expr. seni öpebilir miyim?
how may I help you? expr. size nasıl yardımcı olabilirim?
may I have your order? expr. siparişinizi alabilir miyim?
may I take your order? expr. siparişinizi alabilir miyim?
you may answer the question expr. soruyu yanıtlayabilirsiniz
may I have a word with you? expr. seninle biraz konuşabilir miyim?
you may place an order expr. siparişinizi verebilirsiniz
may god bless her soul expr. ruhu şad olsun
as you may appreciate expr. sizin de takdir edeceğiniz gibi
what you say may be true expr. söylediğin doğru olabilir
may I count on you expr. size güvenebilir miyim
we may take your order expr. siparişinizi alabiliriz
if I may say so expr. söylememde mahzur/sakınca yoksa
may god bless his soul expr. ruhu şad olsun
problems may arise expr. sorunlar meydana gelebilir
may I help you? expr. size yardım edebilir miyim?
I may not be understanding you expr. seni anlamamış olabilirim
may I see you again? expr. seni tekrar görebilir miyim?
you may place an order expr. sipariş verebilirsiniz
you may make an order expr. sipariş verebilirsiniz
if I may say so myself expr. söylememde mahzur/sakınca yoksa
may I see you again? expr. tekrar görüşebilir miyiz?
may god be my witness expr. tanrı şahidimdir
may god have mercy on your soul expr. tanrı ruhuna merhamet etsin
may god give you strength expr. tanrı sana güç versin
may god be my witness expr. tanrı şahidim olsun
may he/she rest in peace expr. toprağı bol olsun
may god protect you expr. tanrı sizi korusun
may I use your powder room? expr. tuvaletinizi kullanabilir miyim?
may I use your powder room? expr. tuvaletinizi kullanabilir miyim?
may I speak to someone? expr. (telefonda) -ile görüşebilir miyim?
may I sit by you? expr. yanına oturabilir miyim?
may I help you? expr. yardım edebilir miyim?
may I be of some assistance to you? expr. yardımcı olabileceğim bir konu var mı?
may you live long! expr. var ol!
may I sit next to you? expr. yanına oturabilir miyim?
may I be excused? expr. (izninizle) gidebilir miyim/kalkabilir miyim?
we apologize for any inconvenience we may have caused expr. verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
you may well ask! expr. (hiç) sorma!
well may you ask! expr. (hiç) sorma!
we apologize for any inconvenience we may have caused expr. vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
we apologize for any inconvenience we may cause expr. verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
may I help you? expr. (garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim?
may god speed you expr. yolun açık olsun
how may i help you? expr. (garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim?
I may need time expr. zamana ihtiyacım olabilir
may I help you? expr. yardımcı olabilir miyim?
may god speed you expr. yolunuz açık olsun
we apologize for any inconvenience we may cause expr. vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
you may step down expr. çekilebilirsiniz
may god be kind to you expr. tanrının merhameti seninle olsun
may he/she/you choke to death on it! expr. zehir zıkkım olsun
may I take your order (now)? expr. siparişinizi alabilir miyim?
may I take your order (now)? expr. (şu anda) sipariş vermek ister misiniz?
may god rest his/her soul expr. allah rahmet eylesin
may I give you a lift? expr. seni gideceğin yere bırakayım mı? (arabayla)
may you have a long-lasting marriage expr. allah tamamına erdirsin
may you have a long-lasting marriage expr. allah bir yastıkta kocatsın
may you have a long-lasting marriage expr. allah tek yastıkta kocatsın
may god strengthen you exclam. Allah sana güç kuvvet versin!
Trade/Economic
to whom it may concern n. ilgili kişiye
to whom it may concern n. ilgiliye
sell in may and go away n. mayısta sat ve git
contracts that may be settled in shares or cash n. ödemesi hisse alımı ya da nakitle yapılabilen sözleşmeler
sell in may and go away n. (mayıs ayında genelde belirsizlik hakim olduğundan) hazır seviye yüksekken hisse senetlerinin satılması
for account of whom it may concern expr. ait olduğu hesaba
all to whom these presents may come be seen or known expr. bu belgeleri tebellüğ eden herkesin dikkatine
to whom it may concern expr. ilgililerin dikkatine
all to whom these presents may come be seen or known expr. işbu belgelerin ibraz edileceği tüm kişi ve/veya kuruluşların dikkatine
to whom it may concern expr. ilgilinin dikkatine
to whom it may concern expr. ilgili makama
to whom it may concern expr. ilgililere
to whom it may concern expr. sayın yetkili
to whom it may concern expr. sayın ilgili
sell in may expr. (borsada mayıs-ekim arası yaşanan istikrarsızlıktan etkilenmemek için) mayıs'ta sat
Law
suum cuique (to each his own or may all get their due) n. herkese hak ettiğini verme
as the court may deem just and proper expr. mahkemenin adil ve uygun göreceği üzere
may it please the court expr. mahkemenin izniyle
Politics
furthermore, they may identify their personal interests with the political designs of the invaders n. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler
the enemies conspiring against your independence and your republic, may have behind them a victory unprecedented in the annals of the world n. istiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler
committee for the adaptation to technical progress of the directives on the removal of technical barriers to trade in colouring matters which may be added to medicinal products n. tıbbi ürünlere katılabilecek renklendirici maddelerin ticaretindeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin direktiflerin teknik ilerlemeye uyarlanması komitesi
19 may the commemoration of atatürk, youth and sports day n. 19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı
it may be that, by violence and ruse, all the fortresses of your beloved fatherland may be captured, all its shipyards occupied, all its armies dispersed and every part of the country invaded. n. cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir
these possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable expr. bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir
and sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors expr. bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler
all it may concern expr. ilgililere
Computer
may flowers n. mayıs çiçekleri
people you may know n. tanıyor olabileceğin kişiler
may not embed expr. katıştırılamaz
may embed expr. katıştırılabilir
printer may be offline expr. yazıcı kapalı olabilir
Dyeing
may flower n. kiraz kırmızısından daha sarı ve daha soluk bir kırmızı tonu
Medical
colouring matters which may be added to medicinal products n. tıbbi ürünlere ilave edilebilecek renklendirici maddeler
Food Engineering
determining the symbol that may accompany materials and articles intended to come into contact with foodstuffs n. gıda maddeleri ile temas eden madde ve malzemelerde bulunacak sembolün belirlenmesi
Gastronomy
may wine n. genellikle portakal veya ananas dilimleri içeren, yapışkan otu aromalı köpüksüz bir beyaz şarap
may wine n. şampanya ve bordo şarabı ile moselle şarabı veya ren şarabının karışımından oluşan, yapışkan otu aromalı bir kokteyl
Marine Biology
may fish n. abd'nin güney kıyısı ile atlantik sahillerinde yaşayan siyah çizgili bir balık
Zoology
cape may warbler n. kaplan ötleğeni
may beetle n. mayısböceği
Botanic
May blob n. bataklık nergisi
May blob n. lilpar
canadian may-lily n. abd'nin kuzeyi ve kanada'nın bazı bölgelerinde yetişen küçük beyaz çiçekli bir orman bitkisi
may blob n. altıntopu
may blob n. çuhaçiçeği
may lily n. inciçiçeği