Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
sözle
Significados de
"sözle"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
sözle
by word of mouth
adv.
Significados de
"sözle"
con otros términos en diccionario inglés turco: 80 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
sözle sataşma
verbal abuse
n.
2
General
sözle saldırı
broadside
n.
3
General
tezahürat (sözle yapılan)
cheer
n.
4
General
tatlı sözle kandırma
cajolery
n.
5
General
e-sözleşme
e-agreement
n.
6
General
sözle veya fiziksel olarak yapılan öldürücü vuruş
recumbentibus
n.
7
General
güzel sözle razı güzel sözle eden
cajoler
n.
8
General
güzel sözle aldatan
cajoler
n.
9
General
sözle çizilmiş kinayeli resim
emblem
n.
10
General
sözle anlatılan hayal kırıklığı
vent
n.
11
General
yalnızca sözle teselli eden kimse
lip comforter
n.
12
General
sözle teklif etme
offering
n.
13
General
tatlı sözle kandırma
favel [obsolete]
n.
14
General
rakiplerin izleyici önünde birbirine sözle saldırması
smackdown
n.
15
General
birdenbire saldırmak (sözle)
round on
v.
16
General
sözle veya yazıyla saldırmak
lash
v.
17
General
tatlı sözle kandırmak
cajole
v.
18
General
sözle anlatmak
verbalize
v.
19
General
gürlemek (sözle)
thunder
v.
20
General
sözle ifade etmek
verbalize
v.
21
General
tatlı sözle kandırmak
coax
v.
22
General
güzel sözle aldatmak
cajole
v.
23
General
tezahürat yapmak (sözle)
cheer
v.
24
General
sözle saldırıda bulunmak
assault verbally
v.
25
General
sözle ifade etmek
verbalise
v.
26
General
(sözle vb.) karşılık vermek
answer someone back
v.
27
General
(sözle vb.) karşılık vermek
answer back to someone
v.
28
General
(sözle) karşılık vermek
argue back
v.
29
General
sözle anlatmak
verbalise
v.
30
General
tatlı sözle ikna etmek
canoodle
v.
31
General
fiziksel ya da sözle saldırmak
lace
v.
32
General
tılsımlar, müzik ya da tatlı sözle (hayvanı) yönlendirip kontrol etmek
charm
v.
33
General
tatlı sözle idare etmek
mooch
v.
34
General
sözle saldırmak
belabor
v.
35
General
sözle saldırmak
belabour [uk]
v.
36
General
sözle saldırmak
belabour [uk]
v.
37
General
sözle temin etmek
compromit [obsolete]
v.
38
General
sözle saldırmak
pelt
v.
39
General
sözle saldırmak
pelter
v.
40
General
sözle doldurarak (birinden) soğutmak
poison
v.
41
General
gerekenden çok fazla sözle ifade edilen
verbose
adj.
42
General
sözle anlatılan
verbalized
adj.
43
General
sözle anlatılamaz
speechless
adj.
44
General
fazla sözle ifade edilmiş
redundant
adj.
45
General
sözle veya yazıyla belirtilmeden ifade olunan
tacit
adj.
46
General
sözle anlatılmaz
unspeakable
adj.
47
General
sözle ifade edilen/anlatılmış
uttered
adj.
48
General
sözle anlatılan
verbalised
adj.
49
General
sözle ifade edilmemiş
unarticulated
adj.
50
General
sözle ifade edilmemiş
unbreathed
adj.
51
General
konu dışı sözle ilgili
digressional
adj.
52
General
birkaç sözle
in a nutshell
adv.
Phrasals
53
Phrasals
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into
v.
54
Phrasals
birine sözle karşılık vermek
mouth off at someone
v.
55
Phrasals
birine sözle saldırmak
lash out at somebody
v.
56
Phrasals
birine sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back at someone
v.
57
Phrasals
(birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back (at someone)
v.
58
Phrasals
(birini) sözle kışkırtmak
set at
v.
59
Phrasals
(birini bir şey yapması için) tatlı sözle kandırmak
nudge (someone) into (doing) (something)
v.
60
Phrasals
tatlı sözle kandırmak
talk around
v.
61
Phrasals
güzel sözle aldatmak
talk around
v.
62
Phrasals
(birine) sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into (one)
v.
63
Phrasals
(birine) sözle saldırmak
wade into (one)
v.
Proverb
64
Proverb
sert sözle insan incinmez
hard words break no bones
Colloquial
65
Colloquial
tatlı sözle kandırmak
carney [brit]
n.
66
Colloquial
sözle dayılanma
smack [us]
n.
67
Colloquial
sözle dayılanma
smack talk [us]
n.
68
Colloquial
tatlı sözle kandırmak
carny [brit]
v.
69
Colloquial
bir sözle
at a word
expr.
Idioms
70
Idioms
'-e sözle saldırmak
have a pop at
v.
71
Idioms
'-e sözle saldırmak
take a pop at
v.
72
Idioms
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into someone
v.
73
Idioms
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
light into someone
v.
Law
74
Law
sözle hakaret eden
slanderer
n.
75
Law
sözle salıverme
home parole
n.
76
Law
sözle hakaret
oral defamation
n.
77
Law
çatmak (birine sözle)
take a swipe at
v.
Informatics
78
Informatics
sözle giriş
voice input
n.
Medical
79
Medical
sözle yönlendirme
forward guidance
n.
British Slang
80
British Slang
sözle saldırmak
have a pop at (someone)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sözle
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy