sağa sola - Turco Inglés Diccionario
Historia

sağa sola



Significados de "sağa sola" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
General
sağa sola here and there adv.
sağa sola widely adv.
Phrases
sağa sola ever which way expr.
sağa sola every which where expr.
Colloquial
sağa sola hither and thither/yon expr.
sağa sola thither and yon expr.

Significados de "sağa sola" con otros términos en diccionario inglés turco: 210 resultado(s)

Turco Inglés
General
bir satırın sağdan sola ve diğerinin soldan sağa yazıldığı eski bir yazı biçimi boustrophedon n.
sağdan sola veya soldan sağa aynı okunan kelime palindrome n.
atın başını sağa-sola yönlendiren dizgin leading rein n.
kapının sağa veya sola doğru açılma özelliği hand n.
zıt yöne bakacak şekilde doğrudan sağa/sola dönerek ulaşılan pozisyon right-about n.
kameranın sağa sola çevrilmesi ile çekilen film sahnesi panorama n.
sağa sola asılan duyuru flyposter [uk] n.
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak run amok v.
sağa sola atmak bandy v.
sağa sola yumruk yağdırmak strike out v.
sağa sola vurmak strike out v.
sağa sola bakmak look around v.
sağa sola bakmak look about v.
sağa sola bakınmak look around v.
sağa sola bakınmak look about v.
sağa sola bakmak stare around v.
sağa sola bakınmak stare around v.
sağa sola sallamak brandish v.
sağa sola sallamak flail v.
deliler gibi sağa sola koşuşmak rampage v.
sağa sola oynatmak waggle v.
sağa sola dönmek turn right and left v.
bir sağa bir sola hareket etmek twist and turn v.
sağa sola tehditler savurmak ramp v.
(gemi/bot) sağa sola yalpalamak labor v.
(gemi/bot) sağa sola yalpalamak labour v.
(yol) sağa sola kıvrılmak jog v.
sağa sola viraj yapmak jog v.
sağa sola çarparak ilerlemek galumph v.
hızla sağa sola bakmak roll v.
sağa sola eğilerek yolundan sapmak cockle [dialect] [uk] v.
(aracın ön tekerleklerini) sağa veya sola çevirmek cramp v.
sağa sola çevirmek pam v.
kamerayı sağa sola çevirmek pam v.
arabayı sağa sola savurmak fishtail v.
(yavaşlatmak için) uçağın kuyruğunu sağa-sola sallamak fishtail v.
sağa veya sola dönmek gee v.
sağa veya sola dönmek gee ho v.
(bitki) sağa sola yaprak dökmek shatter v.
sağa sola saçmak shed v.
bir sağa bir sola hareket ederek wiggly adj.
sağa veya sola doğru sideway adj.
sağa sola konmaya alışık scatter adj.
sağa sola bakmadan inconsiderately adv.
sağa sola bakmadan carelessly adv.
sağa sola hızla hareket ederek flittingly adv.
Phrasals
sağa sola koşuşmak dart around v.
sağa sola yalpalamak lash around v.
sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak bumble along v.
sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak bumble through v.
sağa sola yalpalamak wobble about v.
sağa sola yalpalamak rock around v.
sağa sola koşuşmak dart about v.
sağa sola koşturmak bat around v.
sağa sola bırakmak leave around v.
sağa sola yalpalamak wobble around v.
birini/bir şeyi öne (arkaya, sağa, sola) çevirmek face someone or something forward v.
sağa sola atmak pitch on v.
sağa sola çekmek/çekiştirmek pull about v.
birini sağa sola çekiştirmek pull someone about v.
(birini veya bir şeyi) sağa sola vurmak knock out v.
sağa sola devrilmek jostle around v.
bir şeyi sağa sola tekmelemek/tekmeleyip durmak kick about v.
bir şevi ayakla vurarak/tekmeleyerek sağa sola atıp durmak kick about v.
üşengeç/miskin bir şekilde sağa sola uzanmak loll about v.
sağa sola vurarak (birinden/bir şeyden/bir tuzaktan) kaçmak thrash out of (someone or something) v.
sağa sola sıçramak pitch around v.
sağa sola sendelemek fall about the place v.
sağa sola düşmek/devrilmek fall about the place v.
bir şeyi hallaç pamuğu gibi sağa sola atmak scatter something about v.
bir şeyi sağa sola saçmak scatter something about v.
bir şeyi hallaç pamuğu gibi sağa sola atmak scatter something around v.
bir şeyi sağa sola saçmak scatter something around v.
sağa sola sormak ask about v.
sağa sola sormak ask around about v.
(birini/bir şeyi) sağa sola sormak ask around about (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sağa sola sormak ask about someone or something v.
sağa sola sormak ask round [uk] v.
sağa sola/etrafa çarpmak bang around v.
birini/bir şeyi sağa sola vurmak/çarpmak bang someone or something around v.
sağa sola iteklemek bat around v.
sağa sola atıp/itip oynamak bat around v.
sağa sola dürtmek bat around v.
sağa sola dağıtmak cast about v.
sağa sola fırlatmak cast about v.
sağa sola dağıtmak cast around v.
sağa sola fırlatmak cast around v.
sağa sola koşmak dash across v.
bir yerde sağa sola koşmak dash across something v.
kontrolden çıkmış şekilde sağa sola savrulmak lash about v.
sağa sola yalpalamak lash about v.
sağa sola bakınıp (birini/bir şeyi) aramak/bulmaya çalışmak look around for (someone or something) v.
(bir şey) bulmak için (sağa sola/etrafa) bakınmak scavenge (around) for (something) v.
sağa sola koşturmak squirrel around v.
sağa sola zulalamak tuck around v.
sağa sola bakınıp (birini/bir şeyi) aramak/bulmaya çalışmak look about for (someone or something)
Colloquial
sağa sola tökezleyerek yürüyen kişi stumblebum n.
golf alanında sağa veya sola keskin dönüşten sonraki delik dogleg n.
öfkeli kuş gibi sağa sola saldıran agresif kimse banty n.
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak bob and weave v.
deli dana gibi sağa sola koşmak go amok v.
kontrolden çıkmış şekilde sağa sola koşmak go amok v.
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak go amok [datyed] v.
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak go amok [datyed] v.
deli dana gibi sağa sola koşmak go amuck v.
kontrolden çıkmış şekilde sağa sola koşmak go amuck v.
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak go amuck [dated] v.
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak go amuck [dated] v.
sola/sağa dönmek hang a left/right [us] v.
sağa çevir sık, sola çevir gevşet lefty loosey, righty tighty expr.
sağa çevir sık, sola çevir gevşet righty tighty, lefty loosey expr.
Idioms
deli dana gibi sağa sola dalma running about like a headless chicken n.
deli dana gibi sağa sola dalma rushing about like a headless chicken n.
sağa sola savuracak para money to burn n.
dikkatsizce/sağa sola açılan ateş pot shot n.
sola (ya da sağa) dönmek hang a left (or right) v.
deli dana gibi sağa sola dalmak run about like a headless chicken v.
deli dana gibi sağa sola dalmak be running around like a headless chicken v.
aceleyle sağa sola koşuşturmak run around like a blue arsed fly v.
aceleyle sağa sola koşuşturmak rush around like a blue arsed fly v.
heyecandan bir sağa bir sola yürümek walk the floor v.
kıçına neft yağı sürülmüş gibi sağa sola koşturmak run around like a blue arsed fly v.
kıçına neft yağı sürülmüş gibi sağa sola koşturmak rush around like a blue arsed fly v.
parayı sağa sola saçmak spend money like a drunken sailor v.
parayı sağa sola savurmak throw (one's) money around v.
vücudu hızlıca aşağı yukarı ve sağa sola hareket ettirmek bob and weave v.
sağa sola sallanmak/sallanıp durmak sway to and fro v.
sağa sola takılmadan bir yere gitmek do not pass go, do not collect $200 [cliché] v.
sağa sola takılmadan bir yere gitmek do not pass go, do not collect two hundred dollars [cliché] v.
deli dana gibi sağa sola dalmak be running around like a headless chicken [uk] v.
deli dana gibi sağa sola dalmak be running around like a chicken with its head cut off [us] v.
sokaklarda sağa sola saldırmak be/go on the rampage v.
sağa sola takılmadan gitmek do not pass go [cliché] v.
deli dana gibi sağa sola dalmak run around like a headless chicken v.
sağa sola savurmak set adrift v.
parayı sağa sola saçmak spend like a sailor (on shore leave) v.
parayı sağa sola savurmak throw your money about v.
parayı sağa sola savurmak throw your money around v.
sağa sola saçılmış/dağılmış all over the lot adj.
sağa sola saçılmış/dağılmış all over the lot adj.
sağa sola/sağdan soldan left, right and centre [uk] expr.
sağa sola/sağdan soldan right, left and centre [uk] expr.
sağa sola/sağdan soldan left, right and center [us] expr.
sağa sola/sağdan soldan right, left and center [us] expr.
Speaking
önce sağa sonra sola git first go right and then left expr.
Technical
uçağın sağa sola yatay düzlemdeki hareketini hisseden gyro directional gyro n.
uçağın sağa sola dönüş hareketi yaw action n.
uçağın sağa sola yatış hareketi roll action n.
uçağın sağa sola yönünü değiştirmek için kullanılan uçuş kumanda yüzeyi rudder n.
uçağın sağa sola yatışını sağlayan uçuş kumanda yüzeyi aileron n.
sağa sola hareket etmek rocker v.
(iki veya daha fazla yazı satırını) sola ve sağa yaslı ayarlamak block v.
Computer
sağa ve sola ok left and right arrow n.
bilgisayar kaydında bitlerin sağa veya sola kayması shift n.
tüm rakamlarını sağa veya sola kaydırarak ikili sayıyı manipüle etmek shift v.
sağa/sola dön turn right/left expr.
sağa/sola yanaşık flush right/left expr.
sağa sola kaydır alternate expr.
Telecom
manyetik bir iğnenin belirli bir pozisyondan sağa sola sapması ile sinyal verilen telgraf türü needle telegraph n.
Automotive
araç içindeki yolcuların sağa sola savrulup birbirlerine/ direksiyona vb çarpmaları human collision n.
ön tekerleklerin sağa sola yalpalaması wandering n.
yüksek gücün etkisiyle tutunma özelliklerine göre otomobilin ön kısmının sağa veya sola çekme yapması torque steering n.
aracın ön tekerleklerinin sağa veya sola dönme derecesi lock [uk] n.
Traffic
sağa ve sola mecburi yön right or left only expr.
Aeronautic
uçağın sağa sola yönünü değiştirmek için kullanılan kuyruğa monte uçuş kumanda yüzeyi rudder n.
uçağın sağa sola dönüş hareketini kontrol eden alet yaw damper n.
yatay düzlemdeki hareketi uçağın sağa sola hareketini hisseden gyro directional gyro n.
Marine
(gemi) sağa sola yalpalama swaying motions n.
Medical
gözün sağa sola titremesi nystagmus n.
gözbebeğinin kendiliğinden sağa sola titremesi nystagmus n.
kas zayıflığı nedeniyle gözün dikey ekseninin sağa veya sola döndüğü bir heteroforya çeşidi cyclophoria n.
Physiology
gözbebeğinin hızlı ve istemsiz olarak sağa sola hareketiyle ilgili nystagmic adj.
gözbebeğinin hızlı ve istemsiz olarak sağa sola titremesine benzeyen nystagmoid adj.
Botanic
sağa sola kaymayan strict adj.
Agriculture
sürülen mahsulü sağa veya sola atan kulaklı pulluk turnwrist [brit] n.
sürülen mahsulü sağa veya sola atan kulaklı pulluk swivel plow [brit] n.
sürülen mahsulü sağa veya sola atan kulaklı pulluk turnwrist [brit] n.
sürülen mahsulü sağa veya sola atan kulaklı pulluk turnwrest [brit] n.
karık kısmı sağa ya da sola hareket ettirilebilen pulluk twister n.
karık kısmı sağa ya da sola hareket ettirilebilen pulluk swivel plow n.
sürülen mahsulü sağa veya sola atan kulaklı pulluk two-way plow n.
karık kısmı sağa veya sola hareket ettirilebilen pulluk hillside plow n.
Breeding
hafif sağa ya da sola yatık (sığır damgası) tumbling adj.
Military
silahın sağa veya sola döndürülmesini mümkün kılan tertibat traversing mechanism n.
sola/sağa bak! komutu eyes left/right n.
sola/sağa bak dress left/right n.
askerin ilerlerken yaklaşık 25 derecelik bir açıyla sağa veya sola hareket ettiği eski bir askeri yürüyüş oblique step n.
yürüyüş hattının sağa veya sola dönük olup ön ve arka sıra yan yana yürüyecek şekilde ilerlemesi file marching n.
birlikleri sağa/sola hareket ettirmek take ground to the right/left v.
yarım sola/sağa çark etmek column half left/right v.
Hunting
tetiğin çekilmesi ile silindirin sağa veya sola bir kez dönmesini sağlayan iç parça hand n.
(tabanca) pivotta veya yuvada sağa sola hareket etmek traverse v.
Sport
sağ elini kullanan oyuncu için sağa, sol elini kullanan oyuncu için sola sapan bowling topu backup n.
eskrimde, rakibin yaptığı atağı sağa, sola, ön veya arka yana doğru eğilerek savuşturma parry n.
yanlamasına yüzme (sağa veya sola yatarak) sidestroke swimming n.
golf topuna vururken vücudu soldan sağa ve sağdan sola döndürme pivot n.
süratle sağa sola koşuşmak pinball v.
Cinema
kamerayı sağa sola çevirme pan n.
kamerayı sağa sola çevirerek yapılan çekim pan n.
kamerayı sağa sola çevirmek pan v.
Printery
sola ve sağa eşit şekilde yaslanmış (yazı formatı) centered adj.
Archaic
sağa sola saçarak dağıtmak tumble v.
Slang
sağa sola işeyen piddler n.
sağa sola işeme piddling n.
sarhoş olup sağa sola saldıran tip cougan [australia] n.
yüklü miktarda parayı sağa sola savurmak piss money up the wall v.
sarhoşluktan sağa sola sallanarak yürümek walk on rocky socks v.
sağa sola yalpalayarak yürümek walk on rocky socks v.
Modern Slang
sağa sola zarar verme acting the ass n.
sağa sola zarar vermek be acting the ass v.