sabitleme - Turco Inglés Diccionario
Historia

sabitleme



Significados de "sabitleme" en diccionario inglés turco : 18 resultado(s)

Turco Inglés
General
sabitleme anchorage n.
sabitleme fixing n.
sabitleme immobilization n.
sabitleme immobilisation n.
sabitleme stabilising n.
sabitleme fastening n.
sabitleme stabilizing n.
sabitleme fixture n.
sabitleme stabiliment n.
Technical
sabitleme fastening n.
sabitleme riding n.
Construction
sabitleme pinning n.
Automotive
sabitleme fixing n.
Marine
sabitleme anchoring n.
Psychology
sabitleme fixation n.
Food Engineering
sabitleme fixation n.
Biochemistry
sabitleme stabilization n.
sabitleme stabilisation n.

Significados de "sabitleme" con otros términos en diccionario inglés turco: 85 resultado(s)

Turco Inglés
General
(bas davulun dış çerçevesine takılan) sabitleme klempi spur n.
(tedavi, taşıma için) hayvan sabitleme kafesi squeeze box n.
kısık gözleri sabitleme squint n.
Trade/Economic
anlaşmalı fiyat sabitleme price fixing n.
anlaşmalı fiyat sabitleme price fixation n.
döviz kurunu sabitleme currency peg n.
fiyat sabitleme price fixing n.
fiyatları sabitleme price freeze n.
fiyat sabitleme price fixation n.
fiyat sabitleme price-fixing n.
kur sabitleme currency pegging n.
kur sabitleme currency hedging n.
altın sabitleme gold fix n.
altın sabitleme gold fixing n.
fiyatları yasadışı olarak sabitleme price-rigging n.
Industry
yük sabitleme işçisi bracer n.
yük sabitleme işçisi blocker n.
kütük bağlama ve sabitleme işçisi hooker n.
Technical
ince işlerde masaya sabitleme görevi gören 3 ila 6 cm uzunluğunda çelik çubuk toe dog n.
bağlama ve sabitleme sisteminde kullanılan çubuk rack stick n.
bir tür yükü (odun,tahta) bağlama ve sabitleme rack lashing n.
çakma uç için paralel yanaklı sabitleme parallel shank fixing for end-thrust n.
çalışma sırasındaki ve çalışma dışındaki şartlar için sabitleme cihazları anchoring devices for in service and out of service conditions n.
donduruculu sabitleme aygıtı cryofixation device n.
direk sabitleme ayağı veya kızağı post holder n.
donduruculu sabitleme cryofixation n.
fırça tutucu sabitleme elemanı brush holder mount n.
kamera sabitleme sistemi steadicam n.
kanat sabitleme blade fixing n.
kanat sabitleme elemanı blade attachment n.
konik sabitleme conical fixing n.
paralel yanaklı sabitleme parallel shank fixing n.
sabitleme somunu fixing nut n.
sabitleme cıvatası rigging screw n.
sabitleme pimi dowel n.
sabitleme cıvatası fixing bolt n.
rüzgar önleyici sabitleme plakası fastening plate for draught excluder n.
sabitleme vidaları fixing screws n.
sabitleme plakası fixing plate n.
sabitleme civatası fixing bolt n.
sabitleme civatası locking bolt n.
sabitleme diski location disc n.
sabitleme tertibatları anchoring devices n.
üç noktadan sabitleme three-point fixing n.
duvara sabitleme cıvatası anchor bolt n.
duvara sabitleme cıvatası anchor rod n.
sabitleme malzemesi blocking n.
sabitleme aparatı lug n.
masa testeresi sabitleme aparatı fence n.
su püskürten yangın hortumunu sabitleme aparatı director [uk] n.
Computer
hız sabitleme cihazı speed locking device n.
sabitleme imi anchor tag n.
optik görüntü sabitleme ois (optical image stabilization) abrev.
Textile
sabitleme dikişi stitch-in-the-ditch n.
Construction
donatı sabitleme bar fixing n.
çubuk sabitleme bar fixing n.
Automotive
ampul sabitleme yayı bulb retaining spring n.
akü sabitleme braketi battery hold-down clamp n.
çekme bataryası sabitleme aksamı ve destekleri traction battery holddown & supports n.
eşya sabitleme filesi luggage holder n.
eşya sabitleme filesi trunk/boot net n.
elektronik sabitleme programı electronic stability programme n.
eşya sabitleme filesi cargo net n.
kasnak sabitleme aparatı pulley holder attachment n.
koltuk arkalığı sabitleme kontrolü backrest lock control n.
krank kasnağı sabitleme aparatı crank pulley holder n.
piston segman sabitleme pimi piston ring stop n.
sabitleme kıskacı fixing clamp n.
sabitleme bilyası yayı detent ball spring n.
volan sabitleme aleti ring gear holder n.
volan sabitleme aleti flywheel locking tool n.
(arabayı) tekerlek kelepçesi ile sabitleme clamping n.
Marine
yelken sabitleme halatı earing n.
görünür sabitleme derinliği apparent fixity depth n.
sabitleme çalışmaları anchorage works n.
(demir atma öncesi kullanılan) palamar sabitleme halatı slip rope n.
Medical
dikey sabitleme vertical fixation n.
hasta sabitleme tahtası papoose board n.
kateter sabitleme catheter fixation n.
omurga sabitleme aygıtı spinal fixation device n.
sabitleme (ortopedi) splinting n.
Psychology
görsel sabitleme visual fixation n.
Chemistry
kimyasal sabitleme chemical fixation n.
kimyasal sabitleme maddesi fixing agent n.
Sport
(dağcılıkta) iki halat sabitleme zemini arasındaki yol bölümü pitch n.