seal - Turco Inglés Diccionario

seal

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "seal" en diccionario turco inglés : 88 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
seal n. fok
A seal was spotted on the rocks enjoying the warm sunshine.
Kayalıklarda sıcak güneşin tadını çıkaran bir fok görüldü.

More Sentences
seal n. mühür
The 'Seal of Majesty' is used to authenticate documents of the highest importance.
Majestelerinin Mührü' çok yüksek öneme sahip belgeleri doğrulamak için kullanılır.

More Sentences
seal v. mühürlemek
We were ordered to seal the building.
Bize binayı mühürlememiz emredildi.

More Sentences
General
seal n. fok balığı
Seals eat fish.
Foklar balık yer.

More Sentences
seal n. mühür
The letter came with a nostalgic wax seal.
Mektup üzerinde nostaljik bir balmumu mühürle geldi.

More Sentences
seal n. conta
The principle design of the flange face includes two independent seals.
Flanş yüzünün temel tasarımı iki bağımsız conta içerir.

More Sentences
seal v. kapatmak
We sealed the door shut.
Kapıyı sıkıca kapattık.

More Sentences
seal v. mühürlemek
He placed the lamp in a box and sealed it.
Lambayı bir kutuya koyarak mühürledi.

More Sentences
seal v. kaplamak
We sealed the hardwood floors just in case.
Her ihtimale karşı parke zeminleri kapladık.

More Sentences
seal adj. damga
Be that as it may, this report sets the seal on the task.
Her ne olursa olsun, bu rapor bu göreve damgasını vurmaktadır.

More Sentences
Law
seal v. mühürlemek
Our eternal security is purchased by Christ, promised by the Father, and sealed by the Holy Spirit.
Sonsuz güvenliğimiz Mesih tarafından satın alınmış, Baba tarafından vaat edilmiş ve Kutsal Ruh tarafından mühürlenmiştir.

More Sentences
Politics
seal v. mühürlemek
So what was in the filing, and why was it delayed and sealed?
Peki dosyalamada ne vardı ve neden ertelendi ve mühürlendi?

More Sentences
Technical
seal n. conta
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.

More Sentences
seal n. mühür
I believe we should set the seal on this point at tomorrow's vote.
Yarınki oylamada mührü bu noktaya vurmamız gerektiğine inanıyorum.

More Sentences
Construction
seal n. yalıtım
Roxtec seals are developed to withstand extremely powerful and repeated fault currents.
Roxtec yalıtım malzemeleri son derece güçlü ve tekrarlanan arıza akımlarına dayanacak şekilde geliştirilmiştir.

More Sentences
Automotive
seal n. mühür
Bottles of certified oils will bear the USDA certification seal.
Sertifikalı yağ şişeleri USDA sertifikasyon mührünü taşıyacaktır.

More Sentences
Common Usage
seal n. kaşe
General
seal n. fokbalığı
seal n. ayıbalığı
seal n. onay
seal n. taahhüt
seal n. ağzı sıkı olma
seal n. sır tutma
seal n. kurşun mühür
seal n. mühürlü mum
seal n. salmastra
seal n. keçe
seal n. sızıntı önleyen araç
seal n. mühürlü yüzey
seal n. mühür taşıyan eşya
seal n. plastik malzemeye basılmış mühür izi
seal n. üzerinde mühür izi bulunan balmumu gibi parça
seal n. bir dava onuruna hazırlanmış simge veya resim içeren yapışkanlı mühür
seal n. kilit
seal v. belirlemek (yazgı)
seal v. mühür basmak
seal v. onaylamak
seal v. sayacı mühürlemek
seal v. tasdik etmek
seal v. damga basmak
seal v. fok avlamak
seal v. kapamak
seal v. temhir etmek
seal v. damgalamak
seal v. ölçüleri ayar etmek
seal v. tıkamak
seal v. yalıtmak
seal v. sızdırmazlık sağlamak
seal v. geri dönülemez bir şekilde karar vermek
Law
seal n. hukuken mühür etkisi taşıyan işaret, iz veya vasıta
seal v. kamuya açık sınavdan men etmek
Politics
seal v. damgalamak
Technical
seal n. bagaj fitili
seal n. cam fitili
seal n. keçe
seal n. kaynak yeri
seal n. mühür kurşunu
seal n. salmastra
seal n. sızdırmazlık
seal n. sızdırmazlık elemanı
seal n. sızdırmazlık öğesi
seal v. contalamak
seal v. gaz sızdırmaz yapmak
seal v. sızdırmaz yapmak
seal v. su geçirimsizliği sağlamak
seal v. (elektrik düğmesi) gerekli parçalar birbirine temas ettikten sonra hareketini tamamlamak
seal v. (düğme) kapanarak son konumunu almak
Electric
seal v. (prizi) kilitlenmiş pozisyona getirmek
seal v. (prizi) tamamen hizalamak
Mechanic
seal n. yağ keçesi
Textile
seal n. yolunup boyanarak giysi yapımında kullanılan işlenmemiş fok derisi
seal n. fok kürkünden elde edilen tabaklanmış deri
Woodworking
seal n. ahşaba en son uygulanan sızdırmaz kaplama
Dyeing
seal n. fok derisini andıran koyu bir kahverengi
Automotive
seal n. yalıtım
seal n. yalıtım elemanı
seal v. yalıtmak
Marine
seal abrev. abd donanmasında deniz, sahil ve ırmaklardaki özel harekatları yürütmek için eğitilip teçhiz edilmiş tim
Gastronomy
seal v. (eti) mühürlemek
seal v. (etin dış kısmını) iç kısmındaki suyu muhafaza etmek için şiddetli ısıya maruz bırakmak
Tobacco
seal n. dikiş
Religious
seal n. sunakta bulunan sanduka mezarın çimentolu taş kapağı
seal n. (katolik kilisesi'nde) tövbekar bir kimsenin günah çıkarma sırasında söylediklerini sır olarak tutma görevi
seal v. (mormon kilisesi'nde) törenle sonsuza kadar resmileştirmek
Military
seal n. abd donanması özel harp timi üyesi
Chess
seal v. ertelenen partide oynanacak hamlenin notasyonunu hakeme teslim etmek üzere zarfa yerleştirmek
Printery
seal n. salmastra
seal n. sızdırmazlık contası

Significados de "seal" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
seal off v. kapamak
The best solution in this situation would be to seal off the unnecessary openings in the house.
Bu durumda en iyi çözüm, evdeki gereksiz açıklıkları kapatmak olacaktır.

More Sentences
Idioms
seal the deal v. işi bitirmek
I think that we're ready to seal the deal.
İşi bitirmeye hazır olduğumuzu düşünüyorum.

More Sentences
Trade/Economic
seal of approval n. onay mührü
These courses will set uniform standards of achievements and excellence, with the European Union’s seal of approval.
Bu kurslar, Avrupa Birliği'nin onay mührünü taşıyan tek tip başarı ve mükemmellik standartlarını belirleyecektir.

More Sentences
General
true seal n. gerçek damga
official seal n. damga
southern fur seal n. denizperisi
white seal n. beyaz fok
seal of approval n. tasdik mührü
seal ring n. mühür yüzüğü
seal hunting n. fok avcılığı
notarial seal n. noter mührü
notary public seal n. noter mührü
deep-seal trap n. yüksek koku önleyicili sifon
cold seal n. soğuk mühür
stamp seal n. damga mühür
seal of solomon n. süleyman'ın mührü
gate seal n. kapı arması/amblemi
golden seal n. altın mühür
silicone seal n. si̇li̇kon conta
impressed seal n. basılmış mühür
seal blubber n. fok balığı yağı
hair seal n. kulaksız fok kürkü
hair seal n. kulaksız fok kürkünden yapılan şey
medicine seal n. ters yöndeki karakterlerle işlenmiş mühür olarak kullanılan küçük değerli taş veya macun
break seal n. mühür
golden seal n. altın mühür bitkisinin şifa amaçlı kullanılan kurutulmuş rizomu ve kökleri
cylinder seal n. (oyma tasarım veya çivi yazılı) silindir mühür
seal lock n. açılması için üzerindeki mührün kırılması gereken kilit
seal manual n. yüzük gibi takılan mühür
seal [obsolete] n. belgeleri resmen mühürleme töreni
seal off v. yol kesmek
seal the meter v. sayacı mühürlemek
seal off v. tıkamak
seal one's fate v. kaderini belirlemek
seal off v. kapatmak
affix a seal v. mühür basmak
seal one's fate v. yazgısını önceden tayin etmek
set one's seal to v. mühürlemek
stamp with a seal v. mühürlemek
seal up v. kapamak
impress a seal v. mühür basmak
set one's seal on v. damgasını vurmak
deliver underhand and seal v. (bir anlaşmayı) resmi olarak karşı tarafa teslim edip yasallaştırmak
set the seal on v. sonunda onaylamak
put the seal on v. sonunda onaylamak
break a seal v. mührü kırmak
break a seal v. mühür kırmak
affix the seal v. mühürlemek
affix the seal v. damgalamak
seal off v. yalıtmak
seal off v. tecrit etmek
seal off v. soyutlamak
execute under hand or under seal v. imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge)
break the seal v. mührü kırmak
put the great seal into commission v. devlet mührünü bir komisyon üyesine teslim etmek
under seal adj. mühürlenmiş
under seal adj. mühürlü
seal-brown adj. siyaha yakın koyu kahverengi
Phrasals
seal off v. mühürlemek
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) men etmek
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (birinin/bir şeyin bir şeye/yere) girişini kısıtlamak/yasaklamak
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (birini/bir şeyi bir şeye/yere) sokmamak
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (bir şeyi/yeri) mühürlemek
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (bir şeyi/yeri) girişe kapatmak
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen tecrit etmek
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (birini bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen izole etmek
seal (someone or something) off from (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen yalıtmak
seal something off from someone or something v. bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal something off from someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak
seal something off v. bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal something off v. bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak
seal off v. (bir işi/anlaşmayı) halletmek
seal off from v. -den men etmek
seal off from v. -e girişini kısıtlamak/yasaklamak
seal off from v. -e sokmamak
seal off from v. -i mühürlemek
seal off from v. -i girişe kapatmak
seal off from v. -den tamamen tecrit etmek
seal off from v. -den tamamen izole etmek
seal off from v. -den tamamen yalıtmak
seal off from v. için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal off from v. -in erişimine kapatmak
seal in v. mühürle kapatmak
seal in v. mühürlercesine kapatmak
Phrases
under the seal of secrecy expr. gizli kalmak şartı ile
under the seal of secrecy expr. gizli tutmak kaydıyla
in witness whereof i have hereunto set my hand affixed my seal this expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
in witness whereof i set my hand and affix my seal expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
witness my hand and my seal expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
seal up your lips and give no words but mum expr. sır olarak sakla
seal up your lips and give no words but mum expr. kimseye söyleme
Colloquial
set the seal on v. kökünden halletmek
Idioms
seal of approval n. onay
seal of approval n. tasdik mührü
seal of approval n. onay damgası
a seal of approval n. tasdik mührü
a seal of approval n. onay damgası
a seal of approval n. resmi onay
a seal of approval n. onay
a seal of approval n. resmi destek
seal someone's fate v. birinin kaderini çizmek
seal someone's doom v. birinin kaderini çizmek
set the seal on something v. bir meseleyi kökünden halletmek
seal someone's fate v. kaderini çizmek
seal someone's doom v. kaderini çizmek
set the seal on v. kökünden halletmek
seal someone's fate v. kaderini önceden belirlemek
seal someone's fate v. yazgısını önceden belirlemek
seal the deal v. işi pişirmek
seal the deal v. işi sonlandırmak
seal the deal v. anlaşmayı kapatmak
seal a bargain v. anlaşmayı kutlamak
seal the bargain v. anlaşmayı kutlamak
seal the fate of somebody v. kaderini belirlemek/çizmek
put/set the seal on something v. çözüme ulaştırmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeyi) imzalamak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeye) imza atmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeye) mührünü/damgasını basmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeye) kaşesini basmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeye/işe) imzasını atmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz/benzersiz tarzında yapmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeye) kendi yorumunu/dokunuşunu katmak
put (one's) seal to (something) v. (bir şeye/işe) kendi mührünü basmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeyi) imzalamak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeye) kaşesini vurmak/basmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeye) onayını basmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeye) damgasını basmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeye) mührünü basmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeye) imzasını atmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz tarzında yapmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz yorumuyla yapmak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeye) kendi tarzını/yorumunu koymak
put (one's) seal on (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz tarzında üretmek
put (one's) seal on (something) v. (bir şeyde) kendi eşsiz tarzını/yorumunu göstermek
set (one's) seal to (something) v. (bir şeyi) imzalamak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeye) kaşesini vurmak/basmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeye) onayını basmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeye) damgasını basmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeye) mührünü basmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeye) imzasını atmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz tarzında yapmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz yorumuyla yapmak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeye) kendi tarzını/yorumunu koymak
set (one's) seal to (something) v. (bir şeyi) kendi eşsiz tarzında üretmek
set (one's) seal to (something) v. (bir şeyde) kendi eşsiz tarzını/yorumunu göstermek
seal fate v. kaderini belirlemek
seal fate v. yazgısını önceden tayin etmek
seal fate v. kaderini çizmek
set your seal to v. imzasını atmak
set your seal to v. mührünü basmak
set your seal to v. damgasını vurmak
set your seal to v. kendi eşsiz yorumuyla/tarzında yapmak
set your seal on v. imzasını atmak
set your seal on v. mührünü basmak
set your seal on v. damgasını vurmak
set your seal on v. kendi eşsiz yorumuyla/tarzında yapmak
put your seal to v. imzasını atmak
put your seal to v. mührünü basmak
put your seal to v. damgasını vurmak
put your seal to v. kendi eşsiz yorumuyla/tarzında yapmak
put your seal on v. imzasını atmak
put your seal on v. mührünü basmak
put your seal on v. damgasını vurmak
put your seal on v. kendi eşsiz yorumuyla/tarzında yapmak
seal a move v. (satrançta) ertelenen partide oynanacak hamlenin notasyonunu hakeme teslim etmek üzere zarfa yerleştirmek
set one's seal on v. damgasını vurmak
set one's seal on v. mührünü basmak
set one's seal on v. onaylamak
set one's seal to v. damgasını vurmak
set one's seal to v. mührünü basmak
set one's seal to v. onaylamak
Trade/Economic
great seal n. resmi mühür
corporate seal n. şirket kaşesi
great seal n. devlet mühürü
common seal n. şirket mühürü
company seal n. şirket kaşesi
private seal n. özel mühür
common seal n. şirket kaşesi
corporate seal n. şirket mühürü
manual seal n. el mührü
contract under seal n. mühürlü akit
contract under seal n. resmi akit
corporate seal n. şirket mührü
common seal n. şirket mührü
customhouse seal n. gümrük mührü
notary public seal n. noter mührü
official seal n. resmi mühür
signature and seal n. imza ve mühür
seal of approval n. onay mühürü
raised seal n. kabartmalı damga/mühür
raised seal n. kabartma mühür
customs seal n. gümrük mührü
seal and signature n. kaşe imza
seal and signature n. kaşe ve imza
financial seal n. mali mühür
impressed seal n. soğuk mühür
raised seal n. soğuk damga
Law
notarial seal n. noter mührü
notarial seal n. noterlik mührü
affixing seal n. mühürleme
breaking of seal n. mühür fekki
seal analysis n. mühür tetkiki
ls (the place of the seal) abrev. mühür tatbik yeri
Politics
transportation under customs seal n. gümrük mührü altında taşıma
impression of a seal n. mühür baskısı
taking of the seal n. mührün kaldırılması
raising of seal n. mührün kaldırılması
great seal n. hükümetin resmi mührü
public seal n. resmi mühür
privy seal n. hükümdarlık mührü
privy seal n. mühr-ü hümayun
lord privy seal n. ferman mührü emini
presidential seal n. başkanlık forsu
presidential seal n. cumhurbaşkanlığı forsu
keeper of the great seal n. birleşik krallık'ın büyük mührünün velayetine sahip devlet adamı
keeper of the privy seal n. ferman mührü emini
keeper of the privy seal n. ingiliz ferman mührü emininin iskoçya ve cornwall'daki benzeri olan yetkili
broad seal n. bir ulusun ve devletin resmi mührü
great seal n. lordlar kamarası başkanı
great seal n. lordlar kamarası başkanlığı makamı
great seal of the united states n. abd hükümeti mührü
impress a seal v. mühür basmak
seal an alliance v. ittifak kurmak
under seal adj. mühürlü
under the seal of secrecy expr. gizli tutmak şartıyla
lps (lord privy seal) [uk] abrev. has mühürdar
lps (lord privy seal) [uk] abrev. ferman mührü emini
Media
trained seal n. dikkat çekici konu hakkında renk getirmesi için bir gazete tarafından işe alınan yazar, ünlü veya uzman kimse
Technical
crankshaft seal n. krank keçesi
weather seal n. plastikten yapılmış kaporta fitili
seal with double lip n. çift yanaklı yağ keçesi
valve stem seal n. supap lastiği
rubber seal n. lastik keçe
bonded seal n. bağlayıcı conta
bellows seal n. körüklü yağ keçesi
sand seal n. kum örtme tabakası
mechanical seal n. mekanik salmastra
dirt seal n. toz ve pisliklerin girmesini engelleyen keçe conta
pump seal n. pompa contası
pedal seal n. pedal contası
gland seal system n. boğaz sızdırmazlık sistemi
metal seal n. metal conta
pipe seal n. boru contası
pipe seal welded n. çepe çevre kapatma kaynağı
seal seat n. conta yatağı
seal flange n. sızdırmazlık flanşı
piston rod seal n. piston kolu contası
seal retainer n. yağ keçesi tespit segmanı
bitumen seal n. bitüm sızdırmazlığı
lead seal n. kurşun mühür
seal the coolant n. su kanallarının sızdırmazlığı
radial shaft seal n. radyal şaft contası
seal flange kit n. sızdırmazlık flanşı kiti
seal coat n. örtme tabakası
grease seal n. gres keçesi
dust seal n. fren toz lastiği
metal tag seal n. mühür plakası
seal grooves the gasket n. conta yerleşim kanalı
cable seal n. kablo ayırma parçası
shaft seal n. şaft keçesi
seal bore n. keçe deliği
door seal n. kapı fitili
grout seal n. enjeksiyon tıkacı
radiator seal n. radyatör contası
bellows seal n. körük sızdırmazlık contası
dust seal n. toz keçesi
seal strip n. tapa
valve stem seal n. supap çubuk lastiği
brass seal n. pirinç conta
link bearing seal n. bağlantı yatağı contası
seal the bearing housing n. sürtünme yatağının sızdırmazlığı
drive shaft seal n. kardan mili contası
air seal n. hava salmastrası
spline seal n. kanallı conta
water seal n. hidrolik sızdırmazlık sistemi
seal sleeve n. mühür kovanı
leakproof seal n. sızdırmazlık keçesi
rubber seal n. lastik sızdırmazlık elemanı
ring seal n. silindir gömlek lastiği
camshaft seal n. kam mili contası
seal ring n. conta
cup seal n. koruyucu kapak
valve seal n. supap contası
valve stem seal n. supap keçesi
seal plate n. sızdırmaz kapak
air seal n. hava sızdırmaz conta
piston seal n. piston contası
sprung axial seal n. devir daim kömürü
water seal n. su perdesi
seal washer n. sızdırmaz rondela
seal weld n. sızdırmaz kaynak
seal washer n. sızdırmazlık pulu
seal washer n. sızdırmazlık rondelası
hydraulic seal n. nutring
hydraulic seal n. hidrolik conta
seal water n. salmastra suyu
air seal n. hava kesici
bituminous seal n. bitümlü yalıtıcı
bottom seal n. alt conta
crankshaft oil seal n. krank mili yağ keçesi
crankshaft end seal n. krank mili uç keçesi
crankshaft rear oil seal n. krank boğaz keçesi
diaphragm seal n. sızdırmazlık diyaframı
dust cap and seal n. toz koruma cıvatası
cup seal n. tas keçe
water pump seal n. su pompası salmastrası
piston seal spring n. piston köselesi yayı
piston seal washer n. piston köselesi rondelası
pipe seal n. boru sızdırmazlığı
felt oil seal n. keçe yağ contası
gland seal n. bilezikli salmastra
gland seal n. halkalı salmastra
seal-stripping n. sızdırmazlık parçaları
o-ring seal n. yuvarlak conta
o-ring seal n. o kesitli conta
grease seal n. yağ contası
metal backed seal n. arkası metalli keçe
seal plate n. sızdırmazlık plakası
lip type seal n. dudaklı tip keçe
seal cap n. sızdırmaz kapak
seal cap n. conta kapak
seal cover n. kapak
seal bearing n. sızdırma rulman
seal retainer n. yağ keçesinin yuvasında tutulması için kullanılan bilezik
bellows seal n. körük sızdırmazlık elemanı
labyrinth seal n. boğumlu salmastra
labyrinth seal n. labirent keçe
liquid seal n. sıvı sızdırmazlık gereci
liquid seal n. sıvı conta
neopren moulded seal n. neopren conta
oil seal n. yağ keçesi
oil seal n. yağ salmastrası
oil seal ring n. yağ keçesi bileziği
oil seal leather n. meşin yağ keçesi
o-ring seal n. keçe bilezik
o-ring seal n. lastik sızdırmazlık halkası
seal wax n. mühür mumu
rubber seal n. lastik conta
air gap seal n. hava aralığı sızdırmazlık elemanı
double-lipped gland seal n. çift dudaklı keçe halkası
flexible elastomeric seal n. esnek elastometrik conta
face seal n. yüzey keçesi
axial face seal n. eksenel yüzey contası
face seal n. keçe
face seal n. yüzey contası
steel strapping seal n. çelik çember toka
elastomeric seal n. elastomerik conta
bearing seal n. yatak sızdırmazlık contası
seal block n. kapama tuğlası
bearing seal n. yatak tıkacı
seal weld n. sızdırmazlık kaynağı
seal bushing n. sızdırmazlık kovanı
seal bushing n. sızdırmazlık burcu
seal ring n. sızdırmazlık keçesi
seal fit n. conta yeri
runner seal n. çark salmastrası
face seal n. eksenel conta
spring seal n. yaylı keçe
long-term sealing performance of joints with thermoplastic elastomer seal n. termoplastik elastomer contalı bağlantıların uzun süreli sızdırmazlık performansı
fill and seal machine n. doldurma ve kapatma makinesi
flip-off seal n. geçmeli kapak
rotary shaft lip type seal n. döner milli dudak tip sızdırmazlık elemanı
preformed rubber seal n. ön şekillendirilmiş kauçuk esaslı sızdırmazlık elemanı
elastomeric seal n. elastomer keçe
dynamic beam seal end n. dinamik huzme conta ucu
vapour seal n. buhar sızdırmazlığı
steam seal casing n. buhar sızdırmazlık mahfazası
main seal oil pump n. ana sızdırmazlık yağ pompası
stand-by seal oil pump n. yedek sızdırmazlık yağı pompası
air gap seal n. hava aralığı sızdırmazlığı
non-contact seal n. temassız sızdırmazlık
hydrogen seal n. hidrojen sızdırmazlığı
outer seal ring n. dış sızdırmazlık bileziği
loose seal n. gevşek conta
blade clearance seal n. kanat boşluğu sızdırmazlığı
rubber seal n. kauçuk conta
labyrinth shaft seal n. labirent tip mil sızdırmazlığı
mechanical shaft seal n. mekanik salmastra
steam seal regulator n. labirent buharı regülatörü
labyrinth seal n. labirent salmastra
radial seal n. radyal salmastra
seal strip n. sızdırmazlık bandı
seal oil tank n. sızdırmazlık yağ tankı
seal oil temperature monitor n. sızdırmazlık yağı sıcaklık monitörü
seal oil n. sızdırmazlık yağı
seal oil system n. sızdırmazlık yağ sistemi
shaft-seal steam relief valve n. şaft sızdırmazlık buharı tahliye vanası
seal ring n. sızdırmazlık halkası
shaft-seal steam supply valve n. şaft sızdırmazlık buharı besleme valfi
seal oil flow gauging section n. sızdırmazlık yağ miktarı ölçme hattı
steam seal regulator n. sızdırmazlık buharı basınç regülatörü
seal oil supply system n. sızdırmazlık yağı besleme sistemi
outer seal ring n. rotor dış sızdırmazlık çemberi
seal oil pump n. sızdırmazlık yağ pompası
seal oil cooler n. sızdırmazlık yağ soğutucusu
rear shaft seal n. rotor arka sızdırmazlığı
shaft-seal steam pressure transducer n. şaft sızdırmazlık buharı basınç transdüseri
shaft-seal steam condenser n. şaft sızdırmazlık buharı kondenseri
seal steam losses n. sızdırmazlık buhar kayıpları
seal oil temperature n. sızdırmazlık yağ sıcaklığı
shaft-seal steam header n. şaft sızdırmazlık buharı kolektörü
seal oil wiper ring n. sızdırmazlık yağı sıyırma halkası
seal oil cooler outlet n. sızdırmazlık yağ soğutucusu çıkışı
seal air fan n. sızdırmazlık havası fanı
seal steam supply valve n. sızdırmazlık buharı besleme valfi
seal steam leak-off valve n. sızdırmazlık buhar kaçağı valfi
shaft seal casing n. şaft salmastra kutusu
seal clearance n. sızdırmazlık kleransı
seal oil unit n. sızdırmazlık yağ ünitesi
seal oil pressure n. sızdırmazlık yağ basıncı
seal oil cooler inlet n. sızdırmazlık yağ soğutucusu girişi
seal support n. sızdırmazlık mesnedi
seal oil filter n. sızdırmazlık yağ filtresi
fluorocarbon rubber seal n. florakarbon kauçuk conta
cover seal n. kapak contası
self-acting gas seal support system n. kendiliğinden harekete geçen gaz sızdırmazlık destek sistemi
seal boot n. yalıtım körüğü
dry seal thread n. kuru sızdırmazlık sağlayan diş
positive seal n. mükemmel/tam sızdırmazlık
inflatable seal n. körüklü conta
inflatable seal n. körüklü salmastra
double row labyrinth seal n. çift sıra labirent keçe
center seal n. arıtıcılardan gaz geçişini düzenleyen hidrolik valf
spring energized seal n. yayla enerjilendirilmiş conta veya kıvrımlı conta
trap seal n. sifonun sızdırmazlık değeri
seal kit n. conta takımı
loam seal v. kille geçirimsizlik sağlamak
seal of to v. sızıntıyı kesmek
heat-seal v. plastiğe sarıp sıcak uygulama ile mühürlemek
heat-seal v. sıcak mühür basmak
Computer
diaphragm seal n. sızdırmazlık diyaframı
Telecom
hermetic seal n. hava geçirmez tıkaç
Electric
company seal n. firma kaşesi
Mechanic
seal gas labyrinth seal system n. sızdırmazlık gazlı labirent conta sistemi
Textile
hudson seal n. fok derisine benzemesi için işlenip boyanmış misk sıçanı kürkü
Construction
asphalt seal coat n. asfaltlı örtü tabakası
asphalt fog seal n. asfaltlı karartma örtüsü
asphalt fog seal n. asfaltik yüzey örtüsü
lead seal n. kurşun conta
lead seal n. kurşun sızdırmazlığı
seal block n. kalaj tuğlası
slurry seal n. harç tipi örtme tabakası
slurry seal n. bitümlü harç kaplama
door/window seal n. kapı pencere fitili
drop down seal n. kapı altı giyotini
edge seal n. (pencere/kapı) kenar bandı
chip seal n. sathi kaplama
automatic drop down seal n. kapı altı giyotin conta
seal [australia/new zealand] v. (yol yüzeyini) katran, zift gibi malzemelerle dayanıklı hale getirmek
Dyeing
seal brown n. fok derisini andıran koyu bir kahverengi
Automotive
body seal n. izolasyon lastiği
cap seal n. kapak contası
crankshaft oil seal n. krank mili yağ keçesi
crankshaft rear oil seal n. krank boğaz keçesi
seal ring n. enjektör contası
camshaft seal n. kam mili keçesi
oil seal carrier n. yağ keçe taşıyıcısı
reservoir tank seal n. hidrolik yağ kabı contası
oil seal carrier flange n. yağ keçe taşıyıcı flanşı
union seal ring n. rakor segmanı
seal ring n. keçe
crankshaft end seal n. krank mili uç keçesi
differential oil seal n. diferansiyel yağ keçesi
intake valve seal n. emme supap keçesi
crank shaft oil seal n. krank yağ keçesi
mechanical seal n. mekanik keçe
front oil seal n. ön yağ keçesi
intermediate shaft dust seal n. orta şaft toz keçesi
clutch master cylinder seal n. üst debriyaj merkezi contası
dust seal n. toz lastiği
valve stem seal pliers n. supap keçe pensesi
oil seal n. yağ contası
coupling seal n. kaplın keçesi
seal packing n. sıvı conta
valve seal n. supap keçesi
oil seal lip n. yağ keçesi dudakları
rubber seal n. lastik conta
acid proof seal n. aside dayanıklı conta
piston seal n. piston keçesi
rod seal n. rod keçesi
disc brake piston seal n. fren pistonu yağ keçesi
valve oil seal n. supap yağ yalıtıcı
oil seal n. yağ keçesi
stem seal driver n. keçe takma aleti
steam seal driver n. supap sökme aleti
filter rubber seal n. filtre lastik contası
intake valve seal n. emme supabı keçesi
seal ring n. izolasyon lastiği
exhaust valve seal n. egzoz supabı keçesi
pump seal spacer n. pompa keçe boşluk pulu
rubber seal n. kauçuk conta
spark plug seal n. buji kablosu contası
shift lever dust seal n. vites kolu toz keçesi
valve oil seal n. supap yağı contası
main seal flush n. ana keçe
piston seal n. piston contası
piston seal n. piston köselesi
drive shaft seal n. tahrik mili contası
solid section type seal n. dolu kesitli keçe
secondary seal n. ikinci lastik segman