seviyesinde - Turco Inglés Diccionario
Historia

seviyesinde



Significados de "seviyesinde" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
seviyesinde at a level of adv.

Significados de "seviyesinde" con otros términos en diccionario inglés turco: 61 resultado(s)

Turco Inglés
General
orta ve lise seviyesinde okul secondary school n.
ana dil seviyesinde ingilizce native fluency in english n.
ana dil seviyesinde olma native fluency n.
seviyesinde kalmak remain at the level of v.
tüm zamanların en yüksek seviyesinde seyretmek be at all-time high v.
en düşük seviyesinde olmak be at an all-time low v.
başlangıç seviyesinde entry-level adj.
su seviyesinde awash adv.
deniz seviyesinde at sea level adv.
Phrasals
(birinin, bir şeyin) seviyesinde ilerlemek work down (the line) (to someone or something) v.
(bir şey) seviyesinde hareket etmek act up to (something) v.
(birinin/bir şeyin) seviyesinde olmak match up to (someone or something) v.
(birinin) seviyesinde/seviyesine inerek konuşmak talk down to (one) v.
Phrases
hiç seviyesinde next to nothing expr.
Idioms
'-in seviyesinde match for n.
(birinin) seviyesinde anlatmak bring (something) down to (one's) level v.
(birinin) seviyesinde anlatmak bring something down to something v.
'-in seviyesinde olmamak be no match for v.
birinin/bir şeyin seviyesinde olmamak be no match for somebody/something v.
(birinin) seviyesini yakalamak/seviyesinde hareket etmek match (one) stride for stride v.
(birinin) seviyesinde oynamak play down to (someone) v.
en düşük seviyesinde at (something's) lowest ebb expr.
birincilik seviyesinde in the first flight expr.
birincilik seviyesinde in the top flight expr.
birincilik seviyesinde in the top flight [uk] expr.
Law
roma hukukunu yeni öğrencilere giriş seviyesinde anlatan ders kitabı institute n.
roma hukukunu yeni öğrencilere giriş seviyesinde anlatan ders kitabı institutes of justinian n.
Technical
atom seviyesinde hassas atomically precise n.
mikrovolt seviyesinde elektriksel süreklilik electrical continuity at microvolt level n.
reaktörün güç seviyesinde meydana gelen ani artış excursion n.
(buhar kazanlarında) katışkıları püskürtme yoluyla temizleyen ve su seviyesinde yer alan ventil foam cock n.
Computer
kayıt seviyesinde kilitleme row-level locking n.
Architecture
binanın sokak seviyesinde veya bu seviyenin biraz üzerinde olan zemin katı rez-de-chaussee n.
duvara pencere pervazlarının seviyesinde inşa edilen yatay taş veya tuğla sırası sill course n.
Construction
yer seviyesinde inşa edilmiş grade-constructed adj.
Marine
gel-git sonrası su seviyesinde artma tidal rise n.
su seviyesinde kabarma wave setup n.
güvertenin seviyesinde görülen batma veya yükselme fall n.
Medical
hepatik venlerin açılım seviyesinde tıkanması obstruction of hepatic veins at the level of junction n.
hastanın hemoglobinindeki oksijen doygunluğu seviyesinde düşüş desaturation n.
Pathology
kan hücresi seviyesinde anormal düşüklük pancytopenia n.
Botanic
yer seviyesinde veya altında meyve ya da çiçek veren geophilic adj.
Education
başlangıç seviyesinde güvenlik eğitimi safety induction training n.
genel eğitim sertifikası seviyesinde bir dersi geçme as level n.
giriş seviyesinde konular içeren one hundred one adj.
Geography
deniz seviyesinde 0 santigrat derecede cıvanın 760 mm yüksekliğe ulaştığı bir basınç birimi atmosphere n.
deniz seviyesinde 0 santigrat derecede cıvanın 760 mm yüksekliğe ulaştığı bir basınç birimi standard pressure n.
deniz seviyesinde 0 santigrat derecede cıvanın 760 mm yüksekliğe ulaştığı bir basınç birimi standard atmosphere n.
kıyıdaki su seviyesinde rüzgarın neden olduğu artış wind surge n.
en yüksek akış seviyesinde olan su highwater n.
en yüksek akış seviyesinde olan su high-water n.
deniz seviyesinde olan low-lying adj.
Meteorology
ufuk çizgisinin alt seviyesinde gerçekleşen gel-git inferior tide n.
Geology
deniz seviyesinde küresel değişimler eustasy n.
Military
düşük irtifa seviyesinde yaklaşma low altitude level approach n.
programsız fabrika seviyesinde bakım unprogrammed depot level maintenance n.
uçuş ekiplerinin dört farklı yayınım kontrol seviyesinde randevu ve yakıt ikmali yapmalarına imkan vermek amacıyla geliştirilen usuller emission options n.
yüksek hazırlık seviyesinde tutmak maintain at a high readiness level v.
Sport
amatör sporda 16-17 yaş seviyesinde olan midget [canada] adj.
(top) vurucunun dizinin alt seviyesinde süzülen low adj.
Slang
(birinin) seviyesinde (one's) speed expr.