Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
spike
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"spike"
en diccionario turco inglés : 103 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
spike
n.
sivri uçlu çubuk
2
Common Usage
spike
n.
sivri uç
3
Common Usage
spike
n.
sivri uçlu demir
4
Common Usage
spike
n.
başak
General
5
General
spike
n.
iri çivi
6
General
spike
n.
büyük çivi
7
General
spike
n.
ekser
8
General
spike
n.
krampon
9
General
spike
n.
enser
10
General
spike
n.
yavru geyik boynuzu
11
General
spike
n.
çivi
12
General
spike
n.
kabara (spor ayakkabısının tabanındaki)
13
General
spike
n.
kabara
14
General
spike
n.
ince topuk
15
General
spike
n.
başağa benzer çiçek başı
16
General
spike
n.
mıh
17
General
spike
n.
diken
18
General
spike
n.
ani çıkış
19
General
spike
n.
ani yükseliş
20
General
spike
n.
sıçrama (fiyatlarda/sayılarda)
21
General
spike
n.
kazık
22
General
spike
n.
kağıtları ortadan delerek bir arada tutan sivri çelik gereç
23
General
spike
n.
sivri topuklu ayakkabı
24
General
spike
n.
artış
25
General
spike
v.
falya deliğini tıkamak (silah)
26
General
spike
v.
çivilemek
27
General
spike
v.
krampon ile yaralamak
28
General
spike
v.
tıkamak
29
General
spike
v.
sivri demir ile delmek
30
General
spike
v.
delmek
31
General
spike
v.
uzun çivilerle tutturmak
32
General
spike
v.
alkol katmak
33
General
spike
v.
heyecanlandırmak
34
General
spike
v.
tahta sokmak
35
General
spike
v.
aniden yükselmek ve düşmek
36
General
spike
v.
son vermek
37
General
spike
v.
sonlandırmak
38
General
spike
v.
bastırmak
39
General
spike
v.
tamamen yok etmek
40
General
spike
v.
bozmak
41
General
spike
v.
feshetmek
42
General
spike
v.
(gazete yazısını) yayınlamayı reddetmek
43
General
spike
v.
(bir şeyin) etkisini, ilgisini veya çekiciliğini artırmak
44
General
spike
v.
güç veya keskinlik katmak
45
General
spike
v.
(sıcaklık, ateş) ani ve keskin bir artışa maruz kalmak
46
General
spike
v.
sivri uç oluşturmak
47
General
spike
v.
çivi formu oluşturmak
48
General
spike
v.
çivi gibi çıkıntı yapmak
49
General
spike
v.
ateş çizelgesinde keskin yüksek ve düşük noktalar arasında geçiş yapmak
50
General
spike
v.
tat katmak
51
General
spike
v.
baharat eklemek
52
General
spike
v.
batırmak
53
General
spike
v.
önünü kesmek
54
General
spike
v.
aniden yükselmek veya düşmek
55
General
spike
v.
bir anda çıkmak
56
General
spike
v.
gizlice alkol eklemek
57
General
spike
v.
topa vurmak
58
General
spike
v.
topu yere çalmak
59
General
spike
adj.
çivili
Colloquial
60
Colloquial
spike
v.
(kimyasal, zehir gibi bir madde) ilave etmek
Trade/Economic
61
Trade/Economic
spike
n.
ani ve şiddetli artış
Technical
62
Technical
spike
n.
ani voltaj yükselmesi
63
Technical
spike
n.
ani gürültü
64
Technical
spike
n.
büyük çivi
65
Technical
spike
n.
cayırtı
66
Technical
spike
n.
çıkıntılı dip
67
Technical
spike
n.
delgi zımbası
68
Technical
spike
n.
dürtü
69
Technical
spike
n.
doruk
70
Technical
spike
n.
enser
71
Technical
spike
n.
kara çivi
72
Technical
spike
n.
(grafikte) iğne atma
73
Technical
spike
n.
grafikte keskin yükseliş/düşüş noktası
74
Technical
spike
n.
ateş çizelgesinde keskin iniş çıkışlar
75
Technical
spike
n.
beyin dalgaları çizelgesindeki anormal artış noktaları
76
Technical
spike
n.
keskin ve grafikte sivri görünen yükseliş
Computer
77
Computer
spike
n.
anı voltaj yükselmesi
78
Computer
spike
n.
depo
79
Computer
spike
v.
depoya atmak
Informatics
80
Informatics
spike
n.
ani voltaj yükselmesi
Telecom
81
Telecom
spike
n.
ani artış
Electric
82
Electric
spike
n.
ani gerilim yükselmesi
Automotive
83
Automotive
spike
n.
ani voltaj yükselmesi
Railway
84
Railway
spike
n.
gergi kıskacı
85
Railway
spike
n.
krampon
Medical
86
Medical
spike
n.
elektrostimülus
87
Medical
spike
n.
spayk
Marine Biology
88
Marine Biology
spike
n.
uzunluğu 6 inç'i geçmemiş yavru uskumru
Zoology
89
Zoology
spike
n.
diken
90
Zoology
spike
n.
geyik yavrusunun dallanmamış boynuzu
Botanic
91
Botanic
spike
n.
sandal ağacında görülen virütik bir hastalık
92
Botanic
spike
n.
çiçeklerin ana eksen üzerinde sapsız şekilde açtığı uzunlamasına gerçekleşen çiçeklenme
Sport
93
Sport
spike
v.
smaç vurmak
94
Sport
spike
v.
(voleybol topunu) sahanın ön kısmındayken aşağı doğru sert bir vuruş yaparak keskin bir açıyla rakip sahaya sürmek
Football
95
Football
spike
n.
puan yaptıktan sonra topu yere çarpma
96
Football
spike
n.
süreyi durdurmak için topu kasten yere atma
97
Football
spike
v.
(topu) sayı yaptıktan sonra aut çizgisinin ötesindeki bölgede yere çarpmak
Volleyball
98
Volleyball
spike
n.
smaç
Ornithology
99
Ornithology
spike
n.
bazı kümes hayvanlarının ibiğindeki geriye doğru gelişen çıkıntı
Slang
100
Slang
spike
n.
enjektör
101
Slang
spike
n.
enjeksiyon iğnesi
British Slang
102
British Slang
spike
n.
çok ucuz otel
103
British Slang
spike
n.
ucuz pansiyon
Significados de
"spike"
con otros términos en diccionario inglés turco: 135 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
spike on a goad
n.
nodul
2
General
spike heel
n.
sivri ökçe
3
General
barge spike
n.
temel çivisi
4
General
tail spike
n.
dinozor kuyruğu
5
General
marline spike
n.
tel açmak için kullanılan demir çubuk
6
General
marline spike
n.
kavilya
7
General
marling spike
n.
tel açmak için kullanılan demir çubuk
8
General
marling spike
n.
kavilya
9
General
head on a spike
n.
kazığa oturtulmuş kelle
10
General
head on a spike
n.
kazığa oturtulmuş kafa
11
General
spike [dialect] [uk]
n.
lavanta
12
General
spike heel
n.
sivri topuklu ayakkabı
13
General
spike mike
n.
duvarların arkasını dinlemek için kullanılan kontak mikrofon
14
General
spike someone's guns
v.
birinin çanına ot tıkamak
15
General
spike out
v.
diken oluşturmak
Phrasals
16
Phrasals
spike up
v.
hızla artmak/yükselmek
Colloquial
17
Colloquial
death spike
n.
ölüm oranındaki ani yükseliş
Idioms
18
Idioms
spike somebody's guns
v.
ayağını kaydırmak
19
Idioms
spike someone's guns
v.
ayağını kaydırmak
20
Idioms
spike somebody's guns
v.
birinin çanına ot tıkamak
21
Idioms
spike someone's guns
v.
birinin işini bozmak
22
Idioms
spike somebody's guns
v.
birinin işini bozmak
23
Idioms
spike someone's guns
v.
etkisiz hale getirmek
24
Idioms
spike someone's guns
v.
işini engellemek
25
Idioms
spike somebody's guns
v.
işini engellemek
26
Idioms
spike someone's guns
v.
planlarını altüst etmek
27
Idioms
spike someone's guns
v.
planlarını bozmak
28
Idioms
spike somebody's guns
v.
planlarını altüst etmek
29
Idioms
spike somebody's guns
v.
planlarını bozmak
30
Idioms
spike somebody's guns
v.
tekerine çomak sokmak
31
Idioms
spike someone's guns
v.
tekerine çomak sokmak
32
Idioms
spike (one's) drink
v.
içeceğine habersizce alkol/uyuşturucu katmak
33
Idioms
spike somebody’s drink
v.
birinin içeceğine habersizce alkol/uyuşturucu katmak
34
Idioms
spike one's guns
v.
çanına ot tıkamak
35
Idioms
spike one's guns
v.
ayağını kaydırmak
36
Idioms
spike one's guns
v.
tekerine çomak sokmak
37
Idioms
spike one's guns
v.
etkisiz hale getirmek
38
Idioms
spike one's guns
v.
düşmanca planlarını boşa çıkarmak
39
Idioms
spike the guns
v.
çanına ot tıkamak
40
Idioms
spike the guns
v.
ayağını kaydırmak
41
Idioms
spike the guns
v.
tekerine çomak sokmak
42
Idioms
spike the guns
v.
etkisiz hale getirmek
43
Idioms
spike the guns
v.
düşmanca planlarını boşa çıkarmak
Trade/Economic
44
Trade/Economic
profit spike
n.
kar artışı
45
Trade/Economic
profit spike
n.
kar yükselişi
46
Trade/Economic
oil spike
n.
petrol fiyatlarında yaşanan ani artış
Technical
47
Technical
noise spike
n.
ani gürültü doruğu
48
Technical
hand spike
n.
hareket levyesi
49
Technical
wire spike
n.
iri çivi
50
Technical
cut spike
n.
kesme çivi
51
Technical
plunger spike
n.
mandren çatlağı
52
Technical
rail spike
n.
ray mıhı
53
Technical
displacement spike
n.
uzanım dikenimsisi
54
Technical
spike sample
n.
yüklü örnek
55
Technical
spike-tooth harrow
n.
yatay çubuklar şeklinde yerleştirilmiş düz çelik dişli bir öğütme ve düzleştirme tırmığı
Computer
56
Computer
noise spike
n.
ani gürültü doruğu
57
Computer
noise spike
n.
gürültü cayırtısı
58
Computer
add to spike
expr.
depoya ekle
Informatics
59
Informatics
voltage spike
n.
ani gerilim atağı
60
Informatics
spike train
n.
ani vurum katarı
61
Informatics
noise spike
n.
gürültü çıkış-iniş vurumu
62
Informatics
voltage spike
n.
gerilim sıçraması
Telecom
63
Telecom
voltage spike
n.
ani gerilim atağı
64
Telecom
spike file
n.
ani gerilim sıçrama
65
Telecom
voltage spike
n.
gerilim sıçraması
Electric
66
Electric
spike arrester
n.
ekipmanı akımdaki ani dalgalanmalardan korumak için güç hattına yerleştirilen elektrikli cihaz
67
Electric
spike suppressor
n.
ekipmanı akımdaki ani dalgalanmalardan korumak için güç hattına yerleştirilen elektrikli cihaz
Construction
68
Construction
spike roller
n.
kirpi rulo
Woodworking
69
Woodworking
spike knot
n.
(tahta zemin üzerindeki) sivri budak
Automotive
70
Automotive
boost spike
n.
ani basınç artışı
71
Automotive
spike strip
n.
çivili kapan
Traffic
72
Traffic
spike barrier
n.
yer kapanı/tuzağı
73
Traffic
spike barrier
n.
yol kapanı/tuzağı
Railway
74
Railway
track spike
n.
ray ve bağlantı plakasını birbirine tutturmak için vidalanan cihaz
75
Railway
elastic spike
n.
elastik gergi kıskacı
76
Railway
elastic spike
n.
elastik krampon
77
Railway
cut spike
n.
ray kramponu
78
Railway
rail spike
n.
ray çivisi
79
Railway
rail spike
n.
ray kramponu
80
Railway
railway spike
n.
ray mıhı
81
Railway
railway spike
n.
travers mıhı
82
Railway
rail spike
n.
yoldemiri çivisi
Marine
83
Marine
barge spike
n.
mavna gönderi
Mining
84
Mining
rail spike
n.
ray çivisi
Medical
85
Medical
spike and wave discharges
n.
diken-dalga deşarjları
86
Medical
periodic spike and wave complexes
n.
periodik diken-dalga kompleksleri
87
Medical
club-like spike
n.
lobut benzeri çıkıntı
Pharmaceutics
88
Pharmaceutics
spike lavender oil
n.
portekiz lavantasından elde edilen açık sarı bir yağ
89
Pharmaceutics
spike oil
n.
portekiz lavantasından elde edilen açık sarı bir yağ
Chemistry
90
Chemistry
oil of spike
n.
lavanta çiçeğinden elde edilip vernik olarak ve veterinerlikte kullanılan renksiz bir aromatik yağ
91
Chemistry
oil of spike
n.
lavanta çiçeğinden elde edilip vernik olarak ve veterinerlikte kullanılan sarımsı bir aromatik yağ
Marine Biology
92
Marine Biology
spike shell
n.
uzun ince konik bir kabuğu olan, styliola cinsi deniz kelebeği
Botanic
93
Botanic
needle spike rush
n.
akvaryumlarda da kullanılan bir çeşit ince yapraklı hasırotu
94
Botanic
slender spike rush
n.
akvaryumlarda da kullanılan bir çeşit ince yapraklı hasırotu
95
Botanic
texas purple spike (hexalectris warnockii)
n.
ince ve neredeyse yapraksız, kırmızımsı-kahverengi renkli sapı olan bir orkide
96
Botanic
spike lavender
n.
portekiz lavantası
97
Botanic
common spike-rush (eleocharis palustris)
n.
delisaz
98
Botanic
spike heath (bruckenthalia spiculifolia)
n.
sert bir gövdesi ve çan şeklinde küçük çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir çalı
99
Botanic
spike grass
n.
geniş yaprakları ve büyük düz başçıkları bulunan, amerika'ya özgü uniola cinsi iki uzun çim türü
100
Botanic
spike moss
n.
kurtayağına benzeyen, selaginella cinsi çeşitli eğreltiotlarına verilen ad
101
Botanic
spike rush
n.
eleocharis cinsi bir hasırotu
102
Botanic
spike-grass
n.
büyük ve belirgin başçıklı amerikan sahil çimi
103
Botanic
spike-grass
n.
deniz yulafı
104
Botanic
spike-grass
n.
uniola cinsi çim
105
Botanic
spike-grass
n.
alkali habitata özgü bir çim
106
Botanic
spike-grass
n.
abd'nin doğusunda yetişen tek yıllık bir çim
107
Botanic
spike-rush
n.
eleocharis cinsi çok yıllık bitki
Breeding
108
Breeding
spike team
n.
ikisi yan yana, bir diğeri de önde olacak şekilde koşum takılmış üç çeki hayvanı
Religious
109
Religious
spike [uk]
n.
fanatik yüksek anglikan kilisesi müridi
Military
110
Military
spike strip
n.
çivili kapan/tuzak
Sport
111
Sport
spike over the block
n.
blok üzerinden smaç
Volleyball
112
Volleyball
balanced spike
n.
balans smaç
113
Volleyball
spike to jet pass
n.
jet pasa smaç
114
Volleyball
parallel spike
n.
paralel smaç
115
Volleyball
spike plasse
n.
smaç plase
116
Volleyball
tactical spike
n.
taktik smaç
117
Volleyball
pipe spike
n.
arka hat hücumu
Music
118
Music
spike fiddle
n.
bir tür kemençe
119
Music
spike fiddle
n.
gövdesi hindistan cevizi kabuğundan yapılan küçük yaylı bir çalgı
Ornithology
120
Ornithology
marline spike
n.
çeşitli phaëthon cinsi perde ayaklı kuşlara verilen ad
121
Ornithology
marline spike (stercorarius parasiticus)
n.
korsanmartı
122
Ornithology
marline spike (stercorarius parasiticus)
n.
kutup korsan martısı
123
Ornithology
marline spike (stercorarius parasiticus)
n.
kuzey denizlerine özgü büyük ve yırtıcı bir kuş
124
Ornithology
marling spike
n.
çeşitli phaëthon cinsi perde ayaklı kuşlara verilen ad
125
Ornithology
marline-spike bird
n.
korsanmartı
126
Ornithology
marline-spike bird
n.
kuzey denizlerine özgü büyük ve yırtıcı bir kuş
127
Ornithology
marling spike
n.
korsanmartı
128
Ornithology
marling spike
n.
kutup korsan martısı
129
Ornithology
marling spike
n.
kuzey denizlerine özgü büyük ve yırtıcı bir kuş
Star Wars
130
Star Wars
carrion spike (konum)
n.
leş doruğu
131
Star Wars
corellian spike
n.
corellia ekseri
132
Star Wars
spike (shu-torun)
n.
doruk (shu-torun)
133
Star Wars
spike (wreckage)
n.
doruk (enkaz)
134
Star Wars
spike in the crackle
n.
kumdikeni
135
Star Wars
the spike
n.
doruk (serenno)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of spike
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy