stranded - Turco Inglés Diccionario
Historia

stranded

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "stranded" en diccionario turco inglés : 15 resultado(s)

Inglés Turco
General
stranded adj. sahile vurmuş
stranded adj. yolda kalmış
stranded adj. zincirli
stranded adj. kollu
stranded adj. telli
stranded adj. (masraf veya maliyet) çok fazla
stranded adj. ödenemez
stranded adj. ödenmesi zor
stranded adj. yüklü miktarda olan
Colloquial
stranded adj. çıkmaza düşmüş
Insurance
stranded adj. karaya oturmuş
Technical
stranded adj. (tel parçası) birden fazla ince telin bükülmesi ile oluşan
Automotive
stranded adj. yolda kalmış
Marine
stranded adj. karaya oturmuş
stranded adj. karaya oturan

Significados de "stranded" con otros términos en diccionario inglés turco: 58 resultado(s)

Inglés Turco
General
stranded cable n. damarlı kablo
stranded wire n. bükülü tel
be stranded v. mahsur kalmak
be stranded v. karaya oturmuş olmak (gemi)
be stranded v. yaya kalmak
be stranded v. sahile vurmak
be stranded v. karaya oturmak
be stranded v. yolda kalmak
be stranded after a shipwreck v. deniz kazasından kurtulup karaya çıkmak
be stranded after a shipwreck v. kazazede olmak
be stranded in traffic v. trafiğe takılmak
get/be stranded in traffic v. trafiğe takılmak
become stranded on a deserted island v. ıssız adaya düşmek
become stranded on a desert island v. ıssız adaya düşmek
be stranded in the desert v. çölde mahsur kalmak
get stranded v. mahsur kalmak
be stranded in the sea v. denizde mahsur kalmak
be stranded in the ocean v. okyanusta mahsur kalmak
finely stranded adj. karaya iyi bir şekilde oturtulmuş
left stranded adj. yüzüstü/çaresiz bırakılmış/kalmış
multi-stranded adj. çok bükümlü
multi-stranded adj. çok telli
multi-stranded adj. çatallanan
multi-stranded adj. çok yönlü
Speaking
if you were stranded on a deserted island what three things would you bring? expr. ıssız adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?
if you were stranded on a deserted island name three things you would bring? expr. ıssız adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?
if you were stranded on a deserted island what three things would you take? expr. ıssız adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?
Politics
stranded refugee n. sıkışıp kalmış mülteci
war stranded refugee n. savaş nedeniyle sıkışıp kalmış mülteciler
Insurance
stranded, sunk or burnt adj. karaya oturmuş, batmış veya yanmış
Technical
stranded wire n. bükülü tel
bare stranded copper conductor n. çıplak örgülü bakır iletken
stranded cable n. damarlı kablo
stranded caisson n. karaya oturmuş keson
stranded conductors n. örgülü iletkenler
stranded wire ropes n. örgülü tel halatlar
stranded conductor n. örgülü iletken
stranded copper n. örgülü bakır
stranded copper conductor n. örgülü bakır iletken
stranded wire rope n. örgülü halat
aluminium stranded conductor n. örgülü alüminyum iletken
three-stranded rope n. üç iplikli halat
three-stranded rope n. üç iplikli urgan
round wire concentric lay stranded conductor n. yuvarlak telli eşmerkez tabakalı örgülü iletken
round wire concentric stranded conductor n. yuvarlak telli eş merkez tabakalı örgülü iletken
Informatics
stranded conductor n. halat iletken
Telecom
stranded cost n. yükümlenilen maliyet
Automotive
stranded wire n. kablo demeti
Mining
stranded rope for mine shaft n. maden kuyusu için demetli halat
Medical
single-stranded adj. monokataner
Biology
single stranded binding protein n. tek zincirli dna bağlayıcı protein
double stranded adj. çift sarmal
single-stranded adj. tek zincirli
dscdna (double-stranded cdna) abrev. çift sarmal cdna
Biochemistry
double stranded adj. çift dizgili
Marine Biology
single stranded adj. tek dizili
Astronomy
be stranded in the space v. uzayda mahsur kalmak
Environment
stranded natural gas n. (ücra bir yerde olduğu için) çıkarılması zor doğalgaz