türe - Turco Inglés Diccionario
Historia

türe



Significados de "türe" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
Law
ture mütareke

Significados de "türe" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
türe justice n.

Significados de "türe" con otros términos en diccionario inglés turco: 75 resultado(s)

Turco Inglés
General
türe özgü olma typicality n.
iki ayrı türe ait canlının özelliklerini kendinde toplayan canlı dimorphic n.
türden türe değişiklik göstermek vary from species to species v.
başka türe dönüştürmek transpeciate [obsolete] v.
başka türe dönüşmek transpeciate [obsolete] v.
türe özgü type-specific adj.
türe özgü species-typical adj.
üç türe ait trigeneric adj.
türe ait genre adj.
sıradan bir türe uymayan off-beam adj.
baskın türe ait dominant adj.
(biyolojik adlandırmalarda) başka bir türe verilmiş olan preoccupied adj.
farklı türe hetero- pref.
daha ileri türe ait anlamı veren ön ek met- pref.
(özellikle hastalık adlarında) gerçek türe yakından benzeyen anlamına gelen ön ek par- pref.
Colloquial
belirli bir türe özgü özelliklere sahip kimse looker n.
belirli bir türe özgü görünümde kimse looker n.
Technical
yayımlardan bilinen bir türe ait numune autotype n.
yayımlardan bilinen bir türe ait numune hypotype n.
Computer
bilinmeyen türe bağlama bound to unknown type n.
türe göre aygıtlar devices by type n.
üst türden alt türe doğru olan bir çevirim downcast n.
üst türden alt türe çevirmek downcast v.
türe göre sırala sort by type expr.
türe göre by type expr.
Medical
aynı türe mensup kimseler arasında kan nakli homohemotherapy n.
yarısı anneden yarısı babadan gelen o türe has kromozom hücresi diploid n.
bulaşıcı hastalığın bir hayvan türünden başka bir türe, özellikle de insanlara geçmesi spillover n.
Anatomy
(belirli bir türe ait) yapı -id suf.
(belirli bir türe ait) gövde -id suf.
(belirli bir türe ait) partikül -id suf.
(belirli bir türe ait) bölüm -id suf.
Psychology
türe özgü davranış species-specific behavior n.
türe özgü kalıplaşmış eylem behavior n.
türe özgü kalıplaşmış eylem behaviour n.
türe özgü species-specific adj.
Pathology
(bulaşıcı hastalık) bir hayvan türünden başka bir türe, özellikle de insanlara geçmek spill over v.
Physics
fotonun absorbe edilmesiyle enerjisi artan türe elektron eklenmesi photoreduction n.
Biology
embriyonik gelişim sırasında türe özgü evrim aşamalarının tekrarlanması recapitulation n.
embriyonik gelişimin türe özgü evrim aşamalarının tekrarı olduğu teorisi recapitulation n.
gelişiminin türe özgü özellikleri kazanma aşamasındaki embriyo typembryo n.
bir türe bağlı yapılan taksonomik sınıflandırma type method n.
türe özgü davranış species-typical behavior n.
tek bir türe özgü bir özellik autapomorphy n.
bir türe ait belirli çevresel koşullara uyum sağlayarak davranışsal, yapısal ve psikolojik farklılıklar gösteren bir grup organizma ecotype n.
bir türün iki farklı türe evrildiği süreç cladogenesis n.
(minerallerin, bitkilerin) özel yapılarını göstererek numunelerin hangi türe ait olduklarının saptanmasına yardımcı olan tablolar determinative tables n.
bir türe veya gruba ait, araştırma ve koruma amaçlı kullanılan genetik malzeme germ plasm n.
bir türe ait bireylerin belirli bir alandaki sayısı frequency n.
daha ilkel bir türe dönmek throw back v.
türe ait özeliklerini göstermeyen embriyonik gelişim ile ilgili cenogenetic adj.
bir türe uymayan etypical adj.
başka bir türe ait extrageneous adj.
farklı türe ait heterologous adj.
farklı türe ait heterospecific adj.
bir türün iki farklı türe evrildiği süreç ile ilgili cladogenetic adj.
iki ayrı türe ait canlının özelliklerini bir canlıda birleştiren dimorphic adj.
birden fazla türe ilişkin multispecies adj.
birden fazla türe ilişkin multi-species adj.
hayvan veya bitkinin ait olduğu türe, gruba özgü diagnostic adj.
birden fazla türe ait polyphyletic adj.
Zoology
belli bir türe ait hayvanların tümü zoa n.
belirli bir türe mensup hayvanların çiftleşme gösterisi için toplandıkları bölge court n.
belli bir türe ait hayvanların tümünü ifade eden son ek -zoa suf.
Botanic
fundagiller familyasından, tek türe sahip çok yıllık kısa boylu bir cins chamaedaphne n.
gecesefasıgiller familyasının sadece bir türe sahip cinsi nyctaginia n.
asya'nın bazı bölgelerinde yetiştirilen ve yapraklarından güçlü lifler elde edilen sansevieria cinsi iki türe verilen ad murva n.
eskiden göğüs hastalıklarının tedavisinde kullanılan drosera cinsi iki türe verilen ad drosera n.
daha iyi kabul edilen diğer bir türe benzeyen bitki she n.
Literature
fantastik türe bağlılık fantasticism n.
pikaresk türe ait picaresque adj.
Philosophy
bir türe ait sortal adj.
Environment
bir alanın bozulmaya uğramadan besleyebileceği, belirli bir türe ait maksimum birey sayısı carrying capacity n.
türe ait bireylerin gruplar halinde yaşama veya diğer türlerin bireyleri arasına dağılma eğilimi sociability n.
Entomology
(sosyal arı ve karıncalar) çok sayıda kraliçesi olan türe ait veya ilgili polygynous adj.