well out - Turco Inglés Diccionario
Historia

well out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "well out" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
well out v. fışkırmak (sıvı bir yerden)
General
well out v. akmak
well out v. kaynamak

Significados de "well out" con otros términos en diccionario inglés turco: 56 resultado(s)

Inglés Turco
General
a well-thought-out phrase n. iyi düşünülmüş bir söz
think out well v. tedbirli olmak
pan out well v. başarmak
turn out well v. iyi şekilde sonuçlanmak
well thought out adj. üzerinde çok kafa yorularak meydana getirilmiş
well thought out adj. kılı kırk yararak oluşturulmuş
well-work-out adj. işe yaramış
Phrasals
well out of (something) v. (bir şeyden) fışkırmak
well out of (something) v. (bir şeyden) dışarı püskürmek
well out of (something) v. (bir şeyden) dışarı taşmak
well out of (something) v. (bir şeyden) akmak
Colloquial
do well out of (someone or something) v. (bir işten) iyi para yapmak
do well out of (someone or something) v. (bir işten) iyi kâr etmek
do well out of (someone or something) v. (birinden veya bir işten) iyi para kazanmak
be well out of something [uk] v. bir şeyden ayrılması isabet olmak
be well out of something [uk] v. iyi ki bir şeyden ayrılmış/çıkmış olmak
be well out of something [uk] v. bir şeyden ayrıldığı/çıktığı için şanslı olmak
be well out of something [uk] v. şansı varmış ki bir şeyden ayrılmış olmak
be well out of something [uk] v. artık bir şeyin içerisinde bulunmadığı için şanslı olmak
do well out of somebody/something v. birinden/bir işten iyi para kazanmak
do well out of somebody/something v. birinden/bir işten iyi kar etmek
well-turned-out adj. dış görünüşü iyi
well out of (something) adj. (bir şeyden) çıktığı iyi olmuş
well out of (something) adj. artık (bir şeyin) içerisinde olmadığı iyi olmuş
well out of (something) adj. (bir şeyden) kurtulduğu iyi olmuş
well out of (something) adj. (bir şeyden) iyi ki kurtulmuş
Idioms
be well out of (something) v. (bir şeyden veya kişiden) ayrılması isabet olmak
be well out of (something) v. iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak
be well out of (something) v. ayrıldığı için şanslı olmak
be well out of (something) v. şansı varmış ki ayrılmış olmak
be well out of (something) v. iyice (bir şey) dışına çıkmak/dışında olmak
be well out of v. (bir şeyden veya kişiden) ayrılması isabet olmak
be well out of v. iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak
be well out of v. ayrıldığı için şanslı olmak
be well out of v. şansı varmış ki ayrılmış olmak
be well out of v. iyice (bir şey) dışına çıkmak/dışında olmak
come out well v. iyi/olumlu sonuçlanmak
be well turned out v. iyi giyinmek
be well turned out v. üstüne başına dikkat etmek
be well turned out v. giydiklerine dikkat etmek
be well turned out v. görünüşüne dikkat etmek
be well turned out v. üstü başı/giydikleri/görünüşü iyi olmak
be well turned out v. iyi giyinmek
be well turned out v. üstüne başına dikkat etmek
be well turned out v. giydiklerine dikkat etmek
be well turned out v. giysilerine/görünüşüne dikkat etmek
be well turned out v. üstü başı/giydikleri/görünüşü iyi olmak
be well turned out v. iyi giyinmek
be well turned out v. üstüne başına dikkat etmek
be well turned out v. giydikleri iyi olmak
be well turned out v. üstü başı düzgün olmak
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. ağzıma biber sür bari
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. bir de ağzıma biber sür istersen
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. bir de ağzıma biber sürseydin
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. gel bir de ağzıma biber sür
Speaking
that worked out really well expr. bu çok işe yaramıştı