yaralı - Turco Inglés Diccionario
Historia

yaralı



Significados de "yaralı" en diccionario inglés turco : 26 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yaralı injured adj.
yaralı wounded adj.
General
yaralı casualty n.
yaralı gashed adj.
yaralı sore adj.
yaralı galled adj.
yaralı stricken adj.
yaralı hurt adj.
yaralı scarred adj.
yaralı maimed adj.
yaralı hurting adj.
yaralı afflictive adj.
yaralı vulnerose adj.
yaralı vulnose adj.
yaralı woundy adj.
yaralı spreathed [dialect] adj.
Colloquial
yaralı hurtin v.
yaralı bunged up adj.
Idioms
yaralı black and blue adj.
yaralı black-and-blue adj.
yaralı worse for wear adj.
Law
yaralı wounded adj.
Medical
yaralı ulcerative adj.
yaralı ulcerous adj.
Military
yaralı wounded adj.
Slang
yaralı damaged adj.

Significados de "yaralı" con otros términos en diccionario inglés turco: 121 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yaralı/ölü casualty n.
General
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi medevac n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi medical evacuation n.
yaralı tahliyesi medical evacuation n.
hasta ve yaralı kişilerin nakli transport of sick or injured persons n.
yaralı ve ölü sayısı number of casualties n.
yaralı adam the wounded man n.
yaralı kuş injured bird n.
hasta ya da yaralı taşımak için katıra yerleştirilmiş oturma alanı ya da yatak cacolet [french dialect] n.
ağır yaralı olma maimedness n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların hastaneye tahliye edilmesi için kullanılan helikopter medevac n.
yaralı kimse wounded n.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericord n.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericorde n.
vücudun eğitim amacı ile kullanılan hastalıklı veya yaralı bölümü moulage n.
hasta veya yaralı kimseleri hastaneye götürmek için kullanılan uçak flying ambulance n.
yaralı hale gelmek scar v.
yaralı hale gelmek scart v.
ağır yaralı seriously wounded adj.
kalbinden yaralı heart-stricken adj.
ağır yaralı badly hurt adj.
ölümcül/ciddi yaralı fatally wounded adj.
ölümcül/ciddi yaralı mortally wounded adj.
ağır yaralı badly wounded adj.
ağzı yaralı cankery adj.
sürtünme nedeniyle yaralı chafed adj.
yüreği yaralı heart-wounded adj.
yaralı olmayan unmaimed adj.
yaralı olmayan unmutilated adj.
oldukça ağır hasta veya yaralı olan very seriously ill or injured adj.
ağrılı yaralı botched adj.
ağrılı yaralı botchy [obsolete] adj.
yaralı bir şekilde woundedly adv.
yaralı bir halde injuredly adv.
yaralı gibi hareket ederek maimedly adv.
Phrasals
yaralı birini/bir hayvanı öldürmek finish (someone or an animal) off v.
yaralı halde seyahat etmek travel with (something) v.
Colloquial
ağır yaralı kimse hamburger n.
ağır yaralı hayvan hamburger n.
gönlü yaralı sick at heart adj.
kurşun yaralı bullet-scarred adj.
Idioms
yaralı hayvan gibi böğürmek/bağırmak bellow like a (wounded) bull v.
(yaralı) hayvan gibi böğürmek bellow like a (wounded) bull v.
(yaralı) hayvan gibi bağırmak bellow like a (wounded) bull v.
savaştan çıkmış gibi yaralı, çökmüş görünmek have been to the wars v.
yaralı hayvan gibi böğürmek/bağırmak bellow like a (wounded) bull v.
bedenen ya da ruhen yaralı/incinmiş black and blue adj.
bedenen ya da ruhen yaralı/incinmiş black-and-blue adj.
Speaking
kim yaralı? who is injured? expr.
yaralı mısın? are you injured? expr.
yaralı bir hayvan gördüğümüzde ne yapmalıyız? what to do when we see an injured animal? expr.
yaralı bir hayvan gördüğümüzde ne yapmalı? what to do when we see an injured animal? expr.
Law
mahkemenin yaralı tarafı normaldekinin üç katı haklı bulması treble damages n.
Institutes
yaralı bakımını ve yaralanmaları araştıran savunma bakanlığına bağlı merkez casualty care research center n.
amerikan iç savaşı döneminde hasta ve yaralı askerlerin bakımını üstlenmesi için kurulan özel bir sağlık örgütü sanitary commission n.
Computer
(video oyununda) yaralı karakteri iyileştirmek heal up v.
Medical
yaralı parmağı koruyan kılıf thumbstall n.
farklı metallerden yapılmış iki çubuğunun uçlarının vücudun yaralı kısmı üzerinde çekilmesini içeren eski bir tedavi tekniği tractoration n.
yaralı bölge ekibi casualty site team n.
yaralı kabul bölgesi casualty-receiving area n.
yaralı ulaşma noktası casualty arrival point n.
yaralı nakli casualty evacuation n.
yaralı kabul bölgesi casualty receiving area n.
yürüyebilen hasta ve yaralı ambulant case n.
yürüyebilen hasta ve yaralı ambulatory case n.
yürüyebilen hasta ve yaralı ambulatory patient n.
yürüyebilen hasta ve yaralı ambulant patient n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi için kullanılan helikopter medivac n.
yatak örtüsünün yaralı bölgeye temas etmesini önleyen çerçeve cradle n.
yaralı yüzeye sürülen iyileştirici malzeme plastic exudation n.
güçsüz, inefektif, deforme olmuş veya yaralı kasları, eklemleri veya iskelet parçalarını destekleme, hareketsizleştirme veya tedavi etmede kullanılan bir cihaz orthotic n.
(acil hasta) ağır hasta veya yaralı seriously ill or injured n.
yaralı kimsenin stabilizasyonu stabilisation [uk] n.
yaralı kimsenin sabitlenmesi stabilisation [uk] n.
yaralı kimsenin omurga tahtasına alınması stabilisation [uk] n.
yaralı kimsenin stabilizasyonu stabilization [us] n.
yaralı kimsenin sabitlenmesi stabilization [us] n.
yaralı kimsenin omurga tahtasına alınması stabilization [us] n.
helikopterle ağır yaralı hastaları başka bir yere tahliye etmek medivac v.
engelli, hasta veya yaralı bakımı ile ilgilenen hastane hemşiresi lvn (licensed vocational nurse) abrev.
(acil hasta) ağır hasta veya yaralı sii (seriously ill or injured) abrev.
Pathology
yaralı bölge exulceration n.
Botanic
yaralı bir bitki yüzeyinde veya çevresinde gelişen farklılaşmamış doku callus n.
(yaralı bitki yüzeyinde veya çevresinde) koruyucu doku oluşmak callus v.
Agriculture
yaralı koyunun et sineği veya kurtçuk istilasına uğraması flystrike n.
History
yaralı diz katliamı wounded knee massacre n.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama miserere n.
Military
yaralı askerlerin hava aracıyla hastaneye taşınması medevac n.
ölü ve yaralı durum raporu casualty status n.
muvazzaf ordu için elverişli olmayan (yaralı, hasta vb.) asker/denizci noneffective n.
hafif hasta ve yaralı troop class patient n.
hasta ve yaralı ayırma bölüğü clearing company n.
hasta ve yaralı tasnifi sorting of casualties n.
hasta ve yaralı teslim alma ve sevk istasyonu holding station n.
hasta ve yaralı hayvan ayırma istasyonu veterinary clearing station n.
hasta ve yaralı toplama yeri collection station n.
hasta ve yaralı toplanma noktası patient collecting point n.
hasta ve yaralı ayırma clearing n.
hasta ve yaralı ayırma istasyonu clearing station n.
hasta ve yaralı ayırma istasyonu hospital station n.
hasta ve yaralı ayırma birliği clearing unit n.
hasta ve yaralı kontrol yeri casualty evacuation control berth n.
hasta ve yaralı teslim alma ve sevk taburu holding battalion n.
hasta ve yaralı tahliyesi casualty evacuation n.
hasta/yaralı taşıma sanitary transport n.
mekik usulü yaralı tahliyesi advanced shuttle n.
nekahette bulunan hasta veya yaralı convalescent patient n.
yaralı tahliye harekatı casualty evacuation operation n.
yürüyüşte hasta ve yaralı toplanma yeri march collecting post n.
yürüyebilen yaralı ambulant case n.
yürüyebilen yaralı walking wounded n.
ağır yaralı seriously wounded adj.
ağır yaralı critically wounded adj.
hafif yaralı slightly wounded adj.
muharebe dışı hasta ve yaralı nonbattle sick and injured adj.
yaralı askerde kan kaybını veya kırıkları tedavi etmekte kullanılan (pantolon) antishock adj.
Archaic
yaralı bölgeyi metal çubuklarla iyileştirme yönteminde kullanılan çubukların her biri tractor n.
Ornithology
yaralı av kuşunun yukarı doğru uçuşu tower n.
(uçamayıp yürüyen) yaralı kuş runner n.
Slang
sarhoş ve yaralı olan kimse pfo (pissed, fell over) abrev.
British Slang
yüzü yaralı kimse pizzaface n.