zorlukla - Turco Inglés Diccionario
Historia

zorlukla



Significados de "zorlukla" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

Turco Inglés
General
zorlukla with difficulty adv.
zorlukla hardly adv.
zorlukla uneth adv.
zorlukla unhandily adv.
zorlukla unnethe [obsolete] adv.
zorlukla uphill adv.
zorlukla sternforemost adv.

Significados de "zorlukla" con otros términos en diccionario inglés turco: 76 resultado(s)

Turco Inglés
General
zorlukla soluma gasp n.
zorlukla yutulan, keskin tadı olan bir armut choke pear n.
zorlukla gerçekleşen hareket drag n.
zorlukla soluma pant n.
karşı karşıya gelmek (bir tehlike veya zorlukla) encounter v.
zorlukla solumak gasp v.
zorlukla karşılaşmak have difficulty v.
zorlukla karşılaşmak run into a difficulty v.
zorlukla soluk alabilmek gasp for breath v.
zorlukla sıyrılmak get across v.
zorlukla elde etmek wrest from v.
zorlukla karşılaşmak get into difficulty v.
yavaş ve zorlukla yürümek plod v.
kalabalıkta zorlukla hareket etmek fight one's way through the crowd v.
zorlukla karşılaşmak meet with difficulties v.
(bir sorunla/zorlukla) yüzleşmek contend v.
yavaşça ve zorlukla ilerleme kaydetmek work v.
zorlukla ilerlemek hobble v.
zorlukla ilerlemek drag v.
zorlukla ilerlemek climb (along) v.
zorlukla gerçekleştirmek contrive v.
yavaş ve zorlukla yürümek plough v.
yavaş ve zorlukla yürümek plow v.
zorlukla girmek scrape in v.
zorlukla girmek scrape into v.
zorlukla ilerlemek shave v.
(çamurda) zorlukla ilerlemek slog v.
yavaş ve zorlukla yürümek slug v.
zorlukla çamurda yürümek poach v.
büyük zorlukla fiendishly adv.
zorlukla anlamı veren ön ek dys- pref.
Phrasals
zorlukla oluşturmak hew out v.
zorlukla kazanmak scrape through v.
bir zorlukla yüzleşmek go up v.
bir zorlukla yüzleşmek go up against v.
zorlukla söylemek gasp out v.
zorlukla bir şey söylemek gasp something out v.
bir yerden güçlükle/zorlukla geçirmek work through v.
çamurun içinden yavaş ve zorlukla yürümek slop along v.
(tehlikeyle/zorlukla) yüzleşmek brazen out v.
(tehlikeyle/zorlukla) yüzleşme cesareti göstermek brazen out v.
kalabalıkta zorlukla hareket etmek crowd through v.
zorlukla hareket etmek fight (one's way) through v.
Phrases
zorluk üstüne zorlukla in travail upon travail expr.
Colloquial
tehlikeyle/zorlukla yüzleşmek brave it out v.
tehlikeyle/zorlukla yüzleşme cesareti göstermek brave it out v.
zorlukla geçinmek do it tough v.
zorlukla ayakta durmak do it tough v.
(tehlikeyle/zorlukla) yüzleşmek brazen it out v.
(tehlikeyle/zorlukla) yüzleşme cesareti göstermek brazen it out v.
(tehlikeyle/zorlukla) yüzleşmek brazen it out v.
(tehlikeyle/zorlukla) yüzleşme cesareti göstermek brazen it out v.
Idioms
beklenen zorlukla karşılaşmamak get off lightly v.
beklenen zorlukla karşılaşmamak get off easy v.
bir duyguyu zorlukla bastırmak/zapt etmek gulp something back v.
iki yakayı zorlukla bir araya getirmek eke out v.
kalabalıkta zorlukla hareket etmek crowd into v.
kalabalıkta zorlukla hareket etmek crowd in v.
sıkıntıyla/zorlukla karşılaşmamak have an easy time of it v.
beklenen zorlukla karşılaşmamak get off light v.
bin türlü zorlukla uğraşmak go through hell and high water [uk] v.
türlü zorlukla/sıkıntıyla baş etmek go through hell and high water [uk] v.
(bir zorlukla sıkıntıyla) baş etmeye çalışmak groan under (someone or something) v.
(bir zorlukla/sıkıntıyla) mücadele etmek groan under (someone or something) v.
(bir zorlukla/sıkıntıyla) boğuşmak groan under (someone or something) v.
çetin bir zorlukla/engelle karşılaşmak hit a stone wall v.
(bir tehlikeyle/zorlukla) burun buruna olmak teeter on the brink (or edge) v.
zorlukla çıkmak fight (one's) way out v.
birçok zorlukla/engelle mücadele ederek kazanmak win ugly v.
bir zorlukla yüzleşmek face a challenge v.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard put to do something adj.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard put to it to do something adj.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard pressed to do something adj.
bir şeyi zar zor/zorlukla yapan hard pushed to do something adj.
birçok zorlukla hell and high water expr.
Computer
zorlukla taşınabilir luggable adj.