|
- It is not clear whether it was an explosion or whether the aeroplane was accidentally shot down by the Ukrainian army.
- Bunun bir patlama mı olduğu yoksa uçağın Ukrayna ordusu tarafından yanlışlıkla mı düşürüldüğü net değil.
- It is, therefore, literally an explosion.
- Bu nedenle kelimenin tam anlamıyla bir patlamadır.
- On 1 August David Caldwell was killed in an explosion in Derry in Northern Ireland.
- 1 Ağustos'ta David Caldwell Kuzey İrlanda'nın Derry kentinde meydana gelen bir patlamada hayatını kaybetti.
- The Americans, like ourselves, are suffering an explosion in farm gate prices.
- Amerikalılar da bizim gibi çiftlik kapısı fiyatlarında bir patlama yaşıyorlar.
- We must not wait to be rocked by violent explosions in the world.
- Dünyadaki şiddetli patlamalarla sarsılmayı beklememeliyiz.
- There is also an inquiry underway into the causes of the explosion.
- Ayrıca patlamanın nedenlerine ilişkin bir soruşturma da yürütülmektedir.
- On 1 August David Caldwell was killed in an explosion in Derry in Northern Ireland.
- 1 Ağustos tarihinde David Caldwell Kuzey İrlanda'nın Derry kentinde meydana gelen bir patlamada hayatını kaybetmiştir.
- Like other Members from the region, I was in Toulouse at the time of the explosion.
- Bölgedeki diğer Üyeler gibi ben de patlama sırasında Toulouse'daydım.
- My kid cousin Joey was killed in that explosion.
- Benim küçük kuzenim Joey o patlamada öldü.
- My kid cousin Joey was killed in that explosion.
- O patlamada küçük kuzenim Joey öldürüldü.
- My kid cousin Joey was killed in that explosion.
- Küçük kuzenim Joey o patlamada öldü.
- The explosion was so powerful that the hull almost broke in two.
- Patlama öylesine güçlüydü ki, tekne neredeyse ikiye ayrılıyordu.
- The explosion was so powerful that the hull almost broke in two.
- Patlama o kadar güçlüydü ki gövde neredeyse ikiye ayrılıyordu.
- The explosion was so powerful that the hull almost broke in two.
- Patlama o kadar güçlüydü ki gövde neredeyse ikiye bölünüyordu.
- What was the cause of the explosion?
- Patlamanın sebebi neydi?
- I am sure you heard about the explosion that happened in Istanbul.
- İstanbul'da meydana gelen patlamayı kesin duymuşsundur.
- These are the people who saw the explosion.
- Bunlar patlamayı gören insanlar.
- A man was seen acting suspiciously shortly before the explosion.
- Patlamadan kısa bir süre önce şüpheli hareketlerde bulunan bir adam görüldü.
- It was a big explosion.
- O büyük bir patlamaydı.
- Tom heard a big explosion and ran outside to see what had happened.
- Tom büyük bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarı koştu.
- When was the last explosion?
- En son patlama ne zaman oldu?
- A man was seen acting suspiciously shortly before the explosion.
- Patlamadan hemen önce, şüpheli bir biçimde davranan bir adam görüldü.
- It was a huge explosion.
- Büyük bir patlamaydı.
- We had a narrow escape from the explosion.
- Patlamadan kıl payı kurtulduk.
- What was the cause of the explosion?
- Patlamanın nedeni neydi?
- Was it an explosion?
- O bir patlama mıydı?
- There was no explosion.
- Patlama falan olmadı.
- Tom said that he heard an explosion.
- Tom bir patlama duyduğunu söyledi.
- She came back ten minutes after the explosion.
- Patlamadan on dakika sonra geri geldi.
- There was a huge explosion.
- Büyük bir patlama vardı.
- All at once there was an explosion.
- Aniden bir patlama oldu.
- Tom said he heard an explosion.
- Tom bir patlama duyduğunu söyledi.
- Tom was injured by a manhole cover explosion.
- Tom bir rögar kapağı patlaması sonucu yaralandı.
- We heard the explosion and saw the house burst into flames.
- Patlamayı duyduk ve evin alevler içinde kaldığını gördük.
- Where were you when the explosion occurred?
- Patlama olduğunda neredeydin?
- Tom was killed by an explosion.
- Tom bir patlamada öldü.
- They carried out several bodies after the explosion.
- Onlar patlamadan sonra birkaç cesedi dışarıya taşıdı.
- The explosion of the space shuttle is still fresh in my memory.
- Uzay mekiğinin patlaması benim hafızamda hala tazedir.
- Three people got hurt by the explosion.
- Patlamayla üç kişi yaralandı.
- We were startled by the explosion.
- Patlama bizi korkuttu.
- Tom heard a huge explosion and ran outside to see what had happened.
- Tom büyük bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarı koştu.
- It was a big explosion.
- Büyük bir patlamaydı.
- Tom heard an explosion and ran outside to see what had happened.
- Tom bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarıya koştu.
- There was an explosion.
- Bir patlama oldu.
- He was startled by the explosion.
- Patlamadan irkildi.
- There was an explosion in the lab.
- Laboratuvarda bir patlama oldu.
- The explosion did a lot of damage to the building.
- Patlama binaya çok zarar verdi.
- I am sure you heard the explosion that happened in Istanbul.
- Eminim İstanbul'da meydana gelen patlamayı duymuşsunuzdur.
- There's just been another explosion.
- Az önce bir patlama daha oldu.
- The whole sky lit up and there was an explosion.
- Bütün gökyüzü aydınlanmıştı ve bir patlama vardı.
- He was alarmed by the explosion.
- O, patlamayla paniğe kapılmıştı.
- Tom heard a big explosion and ran outside to see what had happened.
- Tom büyük bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarıya koştu.
- Tom heard a loud explosion.
- Tom büyük bir patlama duydu.
- I am sure you heard about the explosion that happened in Istanbul.
- Eminim İstanbul'da meydana gelen patlamayı duymuşsunuzdur.
- The workman died from the explosion.
- İşçi, patlamada öldü.
- I heard a loud explosion.
- Yüksek sesli bir patlama duydum.
- Tom was killed in an explosion.
- Tom bir patlamada öldü.
- Such was the explosion that the roof was blown off.
- Öyle bir patlama oldu ki çatı havaya uçtu.
- She came back ten minutes after the explosion.
- O, patlamadan on dakika sonra geri geldi.
- The explosion took place because of his carelessness.
- Patlama onun dikkatsizliği yüzünden gerçekleşti.
- I just heard what sounded like an explosion.
- Patlama sesi gibi bir şey duydum.
- He was killed in the explosion.
- O, patlamada öldü.
- Dan was killed in an explosion in Baghdad.
- Dan Bağdat'ta bir patlamada öldü.
- I heard the explosions.
- Patlamaları duydum.
- Tom said he heard an explosion.
- Tom bir patlama sesi duyduğunu söyledi.
- What caused the explosion?
- Patlamaya ne neden oldu?
- Do you remember what time it was when you heard the explosion?
- Patlamayı duyduğunuzda saatin kaç olduğunu hatırlıyor musunuz?
- They carried out several bodies after the explosion.
- Patlamadan sonra birkaç ceset taşıdılar.
- A huge explosion occurred in Tianjin.
- Tianjin'de büyük bir patlama meydana geldi.
- I want to know what caused the explosion.
- Patlamaya neyin neden olduğunu bilmek istiyorum.
- I heard three explosions.
- Üç patlama duydum.
- The tube was shattered by the explosion.
- Boru, patlamayla paramparça oldu.
- Last night an explosion took place at a fireworks factory.
- Dün gece havai fişek fabrikasında bir patlama meydana geldi.
- There was a loud explosion.
- Büyük bir patlama oldu.
- There was a loud explosion.
- Gürültülü bir patlama vardı.
- The workman died from the explosion.
- İşçi, patlamadan dolayı öldü.
- The explosion shook the whole building.
- Patlama tüm binayı sarstı.
- We heard a loud explosion.
- Büyük bir patlama duyduk.
- I just heard another explosion.
- Ben az önce başka bir patlama duydum.
- Tom wasn't hurt in the explosion.
- Tom patlamada yaralanmadı.
- The explosion of the space shuttle is still fresh in my memory.
- Uzay mekiğinin patlaması hala hafızamda taze.
- I just heard another explosion.
- Az önce bir patlama sesi daha duydum.
- The explosion that followed killed many people.
- Ardından gelen patlamada birçok insan öldü.
- The explosion did a lot of damage to the building.
- Patlama binaya büyük bir hasar verdi.
- He was alarmed by the explosion.
- Patlama onu telaşlandırdı.
- I am sure you heard the explosion that happened in Istanbul.
- İstanbul'da meydana gelen patlamayı kesin duymuşsundur.
- I want to know what caused the explosion.
- Patlamaya neyin sebep olduğunu bilmek istiyorum.
- The explosion came about by accident.
- Patlama kazara oldu.
- Tom was injured in the explosion.
- Tom patlamada yaralandı.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Mermi mühimmat deposuna düştü ve bu da bir patlamalar dizisine neden oldu.
- The explosion took place because of his carelessness.
- Onun dikkatsizliği yüzünden patlama gerçekleşti.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
- I am sure you heard about the explosion that happened in Istanbul.
- Eminim İstanbul'da olan patlamayı duymuşsunuzdur.
- We heard a loud explosion.
- Biz gürültülü bir patlama duyduk.
- The explosion frightened the villagers.
- Patlama köylüleri korkuttu.
- Tom heard a huge explosion and ran outside to see what had happened.
- Tom büyük bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarıya koştu.
- The explosion shook the ground.
- Patlama yeri sarstı.
- Sami heard a huge explosion.
- Sami büyük bir patlama duydu.
- Experts have failed to come up with an explanation of why the explosion happened.
- Uzmanlar patlamanın neden olduğuna dair bir açıklama getiremedi.
- I still have vivid memories of the explosion of the space shuttle.
- Uzay mekiğinin patlamasıyla ilgili anılarım hâlâ çok canlı.
- What caused the explosion?
- Patlamaya ne sebep oldu?
- There was a huge explosion.
- Büyük bir patlama oldu.
- These are the people who saw the explosion.
- Bunlar patlamayı gören kişiler.
- I didn't cause the explosion.
- Patlamaya ben sebep olmadım.
- At least four were killed in the explosion of a car bomb outside a police station in the capital, Nairobi.
- Başkent Nairobi'de bir polis karakolunun dışında bomba yüklü bir aracın patlaması sonucu en az dört kişi öldü.
- He was killed in the explosion.
- Patlamada öldü.
- Cool guys don't look at explosions.
- İyi çocuklar patlamalara bakmaz.
- Experts have failed to come up with an explanation of why the explosion happened.
- Uzmanlar patlamanın neden olduğuna dair bir açıklama yapmayı başaramadı.
- Suddenly, the silence was broken by a loud explosion.
- Aniden, sessizlik gürültülü bir patlamayla bozuldu.
- I heard explosions.
- Patlamalar duydum.
- It was such a powerful explosion that the roof was blown off.
- O kadar güçlü bir patlamaydı ki çatı havaya uçtu.
- Cool guys don't look at explosions.
- Havalı adamlar patlamalara bakmaz.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Mermi mühimmat deposuna düştü ve bu da bir dizi patlamaya yol açtı.
- Where were you when the explosion occurred?
- Patlama olduğunda sen neredeydin?
- Dan was killed in an explosion in Baghdad.
- Dan, Bağdat'taki bir patlamada öldü.
- Three people got hurt by the explosion.
- Patlamada üç kişi yaralandı.
- Tom wasn't killed in the explosion.
- Tom patlamada ölmedi.
- The explosion that followed killed many people.
- Akabindeki patlama birçok insanı öldürdü.
- That sounded like an explosion.
- Patlama sesi gibiydi.
- The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.
- Nükleer reaktörün kalkanının beton tabakası kontrollü patlamalarla yok edilecek.
- Tom heard an explosion and ran outside to see what had happened.
- Tom bir patlama duydu ve ne olduğunu görmek için dışarı koştu.
- Tom was killed by an explosion.
- Tom bir patlama sonucu öldü.
- I heard an explosion.
- Bir patlama duydum.
- The explosion came about by accident.
- Patlama kazara gerçekleşti.
- The whole sky lit up and there was an explosion.
- Tüm gökyüzü aydınlandı ve bir patlama oldu.
- Was it an explosion?
- Patlama mıydı?
- The Grand Bazaar in Istanbul is an explosion of colors.
- İstanbul'daki Kapalıçarşı bir renk patlamasıdır.
- Tom was killed in the explosion.
- Tom patlamada öldü.
- The explosion was cause by a car accident.
- Patlamaya bir araba kazası neden oldu.
- He was startled by the explosion.
- Patlama onu korkuttu.
- The tube was shattered by the explosion.
- Tüp, patlama sonucu paramparça oldu.
- I thought I heard an explosion.
- Bir patlama duyduğumu sandım.
- When was the last explosion?
- En son patlama ne zamandı?
- Tom said that he heard an explosion.
- Tom bir patlama sesi duyduğunu söyledi.
- Tom died in the explosion.
- Tom patlamada öldü.
- I heard three explosions.
- Üç tane patlama duydum.
- A bunch of people died in the explosion.
- Patlamada bir sürü insan öldü.
- Tom apologized to the families of the victims for the explosion at the factory.
- Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerinden özür diledi.
- Tom was injured by a manhole cover explosion.
- Tom rögar kapağı patlamasından yaralandı.
- Yesterday, an explosion occurred at the fireworks factory.
- Dün havai fişek fabrikasında bir patlama oldu.
- Suddenly, the silence was broken by a loud explosion.
- Aniden, sessizlik büyük bir patlamayla bozuldu.
- It was a huge explosion.
- Çok büyük bir patlamaydı.
- I saw an explosion.
- Bir patlama gördüm.
- All at once there was an explosion.
- Bir anda bir patlama oldu.
- The explosion shook the whole building.
- Patlama bütün binayı salladı.
- We were startled by the explosion.
- Patlamadan dolayı ürktük.
- I heard a loud explosion.
- Büyük bir patlama duydum.
Show More (144)
|
