fun - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
fun eğlenceli adj.
  • It is really a fun game to spend your evening on.
  • Akşamınızı geçirmek için gerçekten eğlenceli bir oyun.
  • John is a fun person to hang out with.
  • John birlikte takılınması eğlenceli bir insan.
  • This was the fun part of what I wanted to say.
  • Söylemek istediğim şeyin eğlenceli kısmı buydu.
Show More (900)
fun eğlence n.
  • There is plenty of fun around the city.
  • Şehirde çok fazla eğlence var.
  • His sense of fun may not suit everyone.
  • Eğlence anlayışı herkese uymayabilir.
  • Our Hotel is a green paradise, designed for comfort and fun.
  • Otelimiz konfor ve eğlence için tasarlanmış yeşil bir cennettir.
Show More (55)
fun eğlenme n.
  • Tell me about what you do for fun.
  • Bana eğlenmek için ne yaptığından bahset.
  • I did that for fun.
  • Bunu eğlenmek için yaptım.
  • We did that just for fun.
  • Bunu sadece eğlenmek için yaptık.
Show More (39)
fun zevkli adj.
  • Basketball is a lot of fun to play.
  • Basket oynamak çok zevklidir.
  • Basketball is very fun to play.
  • Basket oynamak çok zevklidir.
  • It's a lot of fun to play basketball.
  • Basket oynamak çok zevklidir.
Show More (6)
fun zevk n.
  • Why should Tom have all the fun?
  • Neden tüm zevki Tom çıkarsın ki?
Show More (-2)
fun keyif n.
  • It wasn't fun anymore.
  • Artık keyif vermiyordu.
Show More (-2)
fun alay n.
  • Are you making fun of me?
  • Benimle alay mı ediyorsunuz?
Show More (-2)