grind - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
grind öğütmek v.
  • I grind my own coffee beans every morning.
  • Her sabah kendi kahve çekirdeğimi öğütürüm.
  • Mame uses a coffee mill to grind coffee beans.
  • Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır.
  • Do you know how to grind beef?
  • Sığır eti nasıl öğütülür biliyor musun?
Show More (4)
grind gıcırdamak v.
  • Tom grinds his teeth in his sleep.
  • Tom uykusunda dişlerini gıcırdatır.
  • What causes teeth grinding?
  • Diş gıcırdatmaya ne sebep olur?
  • This decision was accepted with grinding teeth.
  • Bu karar diş gıcırdatarak kabul edildi.
Show More (2)
grind ezilmek v.
  • Our farmers have been ground down, and we must help them.
  • Çiftçilerimiz ezilmiş durumda ve onlara yardım etmeliyiz.
Show More (-2)
grind eti kıymak v.
  • The butcher ground the meat.
  • Kasap eti kıydı.
Show More (-2)