|
- Under the current Staff Regulations, social and family rights are provided only for couples who are married.
- Mevcut Personel Yönetmeliği kapsamında, sosyal ve ailevi haklar sadece evli çiftler için sağlanmaktadır.
- Secondly, neither partner may be married or in another non-marital partnership.
- İkinci olarak, eşlerden hiçbiri evli ya da evlilik dışı başka bir birliktelik içinde olamaz.
- A regulation like that advocated in the report would end up discriminating against married heterosexual couples.
- Raporda savunulduğu gibi bir düzenleme, evli heteroseksüel çiftlere karşı ayrımcılıkla sonuçlanacaktır.
- Two of their children are married and they also have one grandchild.
- Çocuklarından ikisi evli ve birer de torunları var.
- Sami and Layla were married at the time.
- Sami ve Layla o zamanlar evliydiler.
- They sound like a married couple.
- Evli bir çift gibi konuşuyorlar.
- How many years have you two been married?
- Siz ikiniz kaç yıldır evlisiniz?
- Are Tom and Mary still married?
- Tom ve Mary hala evli mi?
- Neither Tom nor Mary is married.
- Ne Tom ne de Mary evli.
- Tom is married, but he doesn't wear a wedding ring.
- Tom evli ama alyans takmıyor.
- I was married at that time.
- O zaman evliydim.
- I think Tom is still married.
- Sanırım Tom hala evli.
- Tom is married to someone else now.
- Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- I'm not married.
- Ben evli değilim.
- Tom and Mary were married for a very short time.
- Tom ve Mary çok kısa süredir evliydi.
- How long have you and Tom been married?
- Sen ve Tom ne kadar süredir evlisiniz?
- Tom and Mary told me they weren't married.
- Tom ve Mary bana evli olmadıklarını söylediler.
- I sometimes wish we were still married.
- Bazen keşke hala evli olsaydık diyorum.
- Perhaps Tom is married.
- Belki de Tom evlidir.
- Tom and Mary told me that they were already married.
- Tom ve Mary bana zaten evli olduklarını söyledi.
- Hundreds of years ago, married Japanese women would blacken their teeth to beautify themselves.
- Yüzlerce yıl önce, evli Japon kadınları kendilerini güzelleştirmek için dişlerini karartırlardı.
- Tom and Mary have been married for over thirty years.
- Tom ve Mary otuz yılı aşkın bir süredir evliler.
- I've been married for three years.
- Ben üç yıldır evliyim.
- I'm married now.
- Artık evliyim.
- Aren't you still married to Tom?
- Hâlâ Tom'la evli değil misin?
- I wasn't married at that time.
- O zamanlar evli değildim.
- I don't want to be married to you anymore.
- Artık seninle evli olmak istemiyorum.
- Tom has been married to Mary for just over three years.
- Tom, Mary ile üç yıldan biraz fazla bir süredir evli.
- Sami and Layla were married for sixty years.
- Sami ve Leyla altmış yıldır evliydiler.
- You're already married, aren't you?
- Sen zaten evlisin, değil mi?
- How many years have Tom and Mary been married?
- Tom ve Mary kaç yıldır evliler?
- Were you married a long time?
- Uzun zamandır mı evliydiniz?
- Tom and Mary aren't married to each other.
- Tom ve Mary birbiriyle evli değildir.
- We haven't been married long.
- Biz uzun süredir evli değiliz.
- Tom is married to a very beautiful woman.
- Tom çok güzel bir kadınla evli.
- I'm not married to her anymore.
- Ben artık onunla evli değilim.
- Tom was married when he returned.
- Tom döndüğünde evliydi.
- I am married to Hercules.
- Ben Herkül'le evliyim.
- We were disappointed to hear that she had married him.
- Onun evli olduğunu duymamız bizi hayal kırıklığına uğrattı.
- I'm still married to him.
- Hala onunla evliyim.
- Have you been married for a long time?
- Uzun zamandır mı evlisiniz?
- Tom and Mary have been married for three years.
- Tom ve Mary üç yıldır evliler.
- Tom and Mary are practically married.
- Tom ve Mary evli sayılırlar.
- Larry Ewing is married.
- Larry Ewing evli.
- I'm not married to her anymore.
- Artık onunla evli değilim.
- Tom is married to a teacher.
- Tom bir öğretmenle evli.
- She's married and settled down now.
- O şimdi evli ve yuvasını kurdu.
- Tom is still legally married.
- Tom hâlâ hukuken evli.
- Both of Tom's sisters are married.
- Tom'un ablalarının ikisi de evli.
- Both my brothers are married, but my sisters are all single.
- Erkek kardeşlerimin ikisi de evli ama kız kardeşlerimin hepsi bekar.
- They sound like a married couple.
- Onlar evli bir çift gibi görünüyor.
- I'm still married to Tom.
- Hâlâ Tom'la evliyim.
- We were married in 2013 in Boston.
- Boston'da 2013 yılında evliydik.
- Tom and Mary are married, but not to each other.
- Tom ve Mary evli ama birbirleriyle değil.
- Tom is married to my sister.
- Tom kız kardeşimle evli.
- Tom said that he was already married.
- Tom zaten evli olduğunu söyledi.
- Larry Ewing is married and the father of two children.
- Larry Ewing evli ve iki çocuk babası.
- I know that I don't want to be married to you.
- Seninle evli olmak istemediğimi biliyorum.
- Are Tom and Mary really married?
- Tom ve Mary gerçekten evli mi?
- They had been married for ten years by that time.
- O zamana kadar on yıldır evliydiler.
- The last I heard, Tom and Mary are still married.
- Son duyduğuma göre, Tom ve Mary hala evlilermiş.
- He is not married.
- O evli değil.
- She is married to a foreigner.
- Bir yabancıyla evli.
- His fiancee is already married.
- Nişanlısı zaten evli.
- I'm still not married.
- Ben hala evli değilim.
- I still can't believe you're married.
- Evli olduğuna hâlâ inanamıyorum.
- We've been married for five years.
- Beş yıldır evliyiz.
- You're married now.
- Artık evlisin.
- He's not married.
- Evli değil.
- Sami and Layla were islamically married already.
- Sami ve Layla zaten İslami olarak evliydiler.
- Mary got married to a German.
- Mary bir Alman'la evliydi.
- When did you find out that Tom was still married?
- Tom'un hala evli olduğunu ne zaman öğrendin?
- Tom hasn't been married long.
- Tom uzun süredir evli değil.
- Tom and Mary are still married.
- Tom ve Mary hâlâ evli.
- Tom and I are married to each other.
- Tom ve ben birbirimizle evliyiz.
- How long were you married?
- Ne kadar süredir evliydin?
- Tom used to be married.
- Tom eskiden evliydi.
- To tell the truth, that actor is married.
- Gerçeği söylemek gerekirse, o oyuncu evli.
- Married to an Italian, she lives in Rome now.
- Bir İtalyanla evli olduğu için, o şimdi Roma'da yaşıyor.
- Tom is married to a foreigner.
- Tom bir yabancıyla evli.
- Tom has been married a long time.
- Tom uzun zamandır evli.
- Tom and I used to be married.
- Tom ve ben eskiden evliydik.
- How long were you and Tom married?
- Tom'la ne kadar evli kaldınız?
- We've been married for nearly thirty years.
- Neredeyse otuz yıldır evliyiz.
- I have been married to her for ten years.
- Ben on yıldır onunla evliyim.
- Tom and Mary weren't married at that time.
- O sırada Tom ve Mary evli değildi.
- I was married once.
- Bir zamanlar evliydim.
- Tom is married to Mary's sister.
- Tom, Mary'nin kızkardeşiyle evlidir.
- We've been married for five years.
- Biz beş yıldır evliyiz.
- I'm still married.
- Ben hala evliyim.
- Tom is married now, isn't he?
- Tom şimdi evli, değil mi?
- Even though they're not still married, Tom and Mary still have dinner together once a week.
- Hala evli olmasalar da Tom ve Mary haftada bir kez birlikte akşam yemeği yiyorlar.
- She is married to a foreigner.
- Bir yabancıyla evlidir.
- I have two sisters and both are married.
- İki tane kız kardeşim var ve ikisi de evli.
- Aren't you married to Tom?
- Tom'la evli değil misin?
- Tom said that Mary wasn't married anymore.
- Tom, Mary'nin artık evli olmadığını söyledi.
- Tom and Mary have been married for years.
- Tom ve Mary yıllardır evliler.
- As far as I know, he is not married.
- Bildiğim kadarıyla evli değil.
- He is not married.
- Evli değil.
- Since when is Richard married?
- Richard ne zamandan beri evli?
- She and I have been married 30 years.
- O ve ben 30 yıldır evliyiz.
- Tom knows I'm married.
- Tom evli olduğumu biliyor.
- We're a married couple.
- Biz evli bir çiftiz.
- All three of my daughters are already married.
- Kızlarımın üçü de zaten evli.
- Tom had no idea that Mary was already married.
- Tom'un Mary'nin zaten evli olduğundan haberi yoktu.
- We're married to each other.
- Biz birbirimizle evliyiz.
- I doubt that Tom and Mary are still married.
- Tom ve Mary'nin hâlâ evli olduklarından şüpheliyim.
- Mary and Alice are a legally married same sex couple.
- Mary ve Alice yasal olarak evli aynı cinsten bir çift.
- Tom and I aren't married yet.
- Tom ve ben henüz evli değiliz.
- I thought Tom and Mary were already married.
- Tom ve Mary'nin zaten evli olduğunu sanıyordum.
- Tom is married and the father of a daughter.
- Tom evli ve bir kız babası.
- Tom and Mary have been married for over thirty years.
- Tom ve Mary otuz yılı aşkın süredir evliler.
- Tom and Mary were married at that time.
- Tom ve Mary o sırada evliydiler.
- Aren't you married?
- Evli değil misiniz?
- They have been married for ten years.
- Onlar on yıldır evliler.
- I'm not married to him anymore.
- Artık onunla evli değilim.
- Sami changed his Facebook status to married.
- Sami Facebook durumunu evli olarak değiştirdi.
- His oldest son is not married.
- En büyük oğlu evli değil.
- You know I'm married.
- Evli olduğumu biliyorsun.
- The book's weak-point is that it lacks credibility when a married writer recommends remaining unmarried.
- Kitabın zayıf noktası, evli bir yazarın bekar kalmayı önermesinin inandırıcılığının olmaması.
- Were you married a long time?
- Uzun süre evli miydin?
- Both of Tom's sisters are married.
- Tom'un iki kız kardeşi de evli.
- Dan and Linda were married from 1994 to 2002.
- Dan ve Linda 1994'ten 2002'ye kadar evliydiler.
- They're married now.
- Onlar artık evli.
- They're like a married couple.
- Onlar evli bir çift gibi.
- Tom and Mary have been married for three months.
- Tom ve Mary üç aydır evlidir.
- Sami and Layla have been Islamically married for six months now.
- Sami ve Leyla altı aydır imam nikâhıyla evliler.
- Tom and Mary used to be married.
- Tom ve Mary evliydi.
- Are you still married to her?
- Hala onunla evli misin?
- I've been married to Tom for three years.
- Tom ile üç yıldır evliyim.
- I think Tom and Mary are married.
- Bence Tom ve Mary evli.
- I'm married to a native French speaker.
- Ana dili Fransızca olan biriyle evliyim.
- Tom was married to a Canadian.
- Tom bir Kanadalıyla evliydi.
- Tom is married to a biologist.
- Tom bir biyologla evli.
- Tom has been married to Mary for twenty years.
- Tom, Mary ile yirmi yıldır evli.
- He has three daughters; one is married, but the others aren't.
- Üç kızı var; biri evli ama diğerleri evli değil.
- His oldest son is not married.
- Onun en yaşlı oğlu evli değil.
- I think that Tom is still married.
- Sanırım Tom hala evli.
- Tom's sisters are both married.
- Tom'un iki kız kardeşi de evli.
- Tom is already married.
- Tom zaten evli.
- I think you should tell your parents that we're married.
- Bence ailene evli olduğumuzu söylemelisin.
- I didn't know that Tom and Mary were already married.
- Tom ve Mary'nin zaten evli olduğunu bilmiyordum.
- They're not married.
- Evli değiller.
- My boss is married.
- Patronum evlidir.
- Are you now married?
- Şu anda evli misiniz?
- Tom is married with three children.
- Tom evli ve Tom'un üç çocuğu var.
- Tom was disappointed to hear that Mary was already married.
- Tom Mary'nin zaten evli olduğunu duyduğu için hayal kırıklığına uğradı.
- He's married and has three children.
- O evli ve üç çocuğu var.
- Tom is married and has three children.
- Tom evli ve üç çocuğu var.
- How long do you think they have been married?
- Sence ne kadar zamandır evliler?
- Have you told Tom that we're married?
- Evli olduğumuzu Tom'a söyledin mi?
- How long have we been married?
- Ne kadar süredir evliyiz?
- I'm quite certain I don't want to be married to you.
- Seninle evli olmak istemediğimden eminim.
- Mary isn't married to Tom, is she?
- Mary Tom'la evli değil, değil mi?
- Tom hasn't been married to Mary for very long.
- Tom, Mary ile çok uzun süredir evli değil.
- I wish I wasn't married.
- Keşke evli olmasam.
- We've been married thirty years.
- Otuz yıldır evliyiz.
- We're already married.
- Biz zaten evliyiz.
- We used to be married.
- Eskiden evliydik.
- When did you find out that Tom was still married?
- Tom'un hâlâ evli olduğunu ne zaman öğrendin?
- Tom is married to John's ex-wife.
- Tom, John'un eski eşiyle evli.
- She has been married to him for a decade now.
- Onunla on yıldır evliydi.
- They're married.
- Evliler.
- Tom is still wearing his wedding ring, even though he's not married anymore.
- Tom, artık evli olmasa bile, hâlâ evlilik yüzüğünü takıyor.
- Tom and John are married to twin sisters.
- Tom ve John ikiz kızkardeşlerle evlidirler.
- Tom and Mary are both married, but not to each other.
- Tom ve Mary'nin her ikisi de evlidir ama birbirleriyle değil.
- How long were you married to Tom?
- Tom'la ne kadar evli kaldın?
- Tom and Mary told me that they were already married.
- Tom ve Mary bana zaten evli olduklarını söylediler.
- You're married, aren't you?
- Sen evlisin, değil mi?
- Were you married to her?
- Onunla evli miydin?
- They're married now.
- Şimdi evliler.
- I've been married too long.
- Uzun zamandır evliyim.
- Tom and John are married to sisters.
- Tom ve John kız kardeşlerle evliler.
- He has two daughters, who are married.
- Evli iki kızı var.
- Both of my brothers are married.
- Erkek kardeşlerimin her ikisi de evlidir.
- Felicja is married to a handsome man called Lazarz.
- Felicja, Lazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
- Tom is married to a very pretty girl.
- Tom çok güzel bir kızla evli.
- Tom and Mary are already married.
- Tom ve Mary zaten evli.
- Tom and Mary were married at that time.
- Tom ve Mary o zaman evliydi.
- Tom and Mary have only been married three weeks.
- Tom ve Mary sadece üç haftadır evliler.
- Is Tom still married?
- Tom hâlâ evli mi?
- Tom told me he wasn't married.
- Tom bana evli olmadığını söyledi.
- We aren't married.
- Biz evli değiliz.
- How long were you and Tom married?
- Sen ve Tom ne kadar süredir evliydiniz?
- I'm not married anymore.
- Ben artık evli değilim.
- We've been married for three years now.
- Şimdi üç yıldır evliyiz.
- Tom and Mary are already married.
- Tom ve Mary zaten evliler.
- She was his married mistress.
- Onun evli metresiydi.
- I'm not married anymore.
- Artık evli değilim.
- Are you still married to him?
- Hâlâ onunla evli misin?
- Tom didn't know that Mary was already married.
- Tom Mary'nin zaten evli olduğunu bilmiyordu.
- He's married to an American woman.
- Amerikalı bir kadınla evli.
- I think Tom is married.
- Bence Tom evlidir.
- How long have you been married to Tom?
- Ne kadar süredir Tom'la evlisin?
- Tom was married at the time.
- Tom o zaman evliydi.
- I think Tom and Mary are still married.
- Bence Tom ve Mary hâlâ evli.
- We used to be married.
- Biz evliydik.
- Tom is married to a very pretty girl.
- Tom çok sevimli bir kızla evlidir.
- They sound like they're married.
- Sanki evlilermiş gibi konuşuyorlar.
- Tom isn't married.
- Tom evli değil.
- Sami and Layla were married at the time.
- Sami ve Leyla o zaman evliydiler.
- Hundreds of years ago, married Japanese women would blacken their teeth to beautify themselves.
- Yüzyıllar önce evli Japon kadınlar kendilerini güzelleştirmek için dişlerini karartırlardı.
- Aren't you married?
- Evli değil misin?
- How long have you two been married?
- Siz ikiniz ne kadar süredir evlisiniz?
- Are you still married to him?
- Hala onunla evli misin?
- I can't see myself ever getting married.
- Kendimi evli düşünemiyorum hiç.
- I don't think they're married.
- Onların evli olduğunu sanmıyorum.
- Tom and Mary are married.
- Tom ve Mary evli.
- Tom is married to a famous actress.
- Tom ünlü bir aktrisle evli.
- I don't think they're married.
- Evli olduklarını sanmıyorum.
- I think Tom and Mary are married to each other.
- Bence Tom ve Mary birbirleriyle evli.
- I wish that I weren't married.
- Keşke evli olmasam.
- They have been married for four years.
- Onlar dört yıldır evliler.
- Perhaps Tom and Mary are married.
- Belki de Tom ve Mary evlidir.
- Tom never said he wasn't married.
- Tom evli olmadığını hiç söylemedi.
- I'm still married to Mary.
- Ben hala Mary'yle evliyim.
- We were married for three years.
- Biz üç yıldır evliydik.
- I wasn't married to Tom at that time.
- O zaman Tom'la evli değildim.
- Felicja is married to a handsome man called Lazarz.
- Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
- I'm now married.
- Ben artık evliyim.
- Has Tom told you who he's married to?
- Tom sana kimle evli olduğunu söyledi mi?
- Is she single or married?
- Bekar mı, evli mi?
- Tom and Mary are no longer married to each other.
- Tom ve Mary artık birbirleriyle evli değiller.
- Tom is married with three children.
- Tom evli ve üç çocuğu var.
- How long have Tom and Mary been married?
- Tom ve Mary ne zamandır evliler?
- My boss is married.
- Patronum evli.
- Have you told Tom that we're married?
- Tom'a evli olduğumuzu söyledin mi?
- She and I have been married for ten years.
- O ve ben 10 yıldır evliyiz.
- Aren't you still married?
- Hâlâ evli değil misin?
- Tom told Mary he wasn't married.
- Tom, Mary'e evli olmadığını söyledi.
- He's already married.
- O zaten evli.
- He was married to her sister.
- Kız kardeşiyle evliydi.
- I have been married to her for ten years.
- Ben de onunla on yıldır evliyim.
- I wasn't married then.
- O zamanlar evli değildim.
- Tom and I are married.
- Tom ve ben evliyiz.
- I have two sisters and both are married.
- İki ablam var ve ikisi de evli.
- Tom is married and the father of a daughter.
- Tom evli ve bir kız babasıdır.
- She was married to a rich man.
- O, zengin bir adamla evliydi.
- Tom is currently married.
- Tom şu anda evli.
- Tom and Mary have been married for three months.
- Tom ve Mary üç aydır evliler.
- They pretended that they were married.
- Evliymiş gibi davrandılar.
- You haven't told Tom you're married, have you?
- Tom'a evli olduğunu söylemedin, değil mi?
- She is married and has children.
- Evli ve çocukları var.
- She's married to a dentist.
- O bir dişçiyle evli.
- Aren't you already married?
- Sen zaten evli değil misin?
- Mary is married to a German.
- Mary bir Alman'la evlidir.
- As far as I know, Tom and Mary are still married.
- Bildiğim kadarıyla, Tom ve Mary hâlâ evli.
- Both of my sisters are not married.
- Kız kardeşlerimin ikisi de evli değil.
- Are you still married?
- Hâlâ evli misin?
- Tom is married to Mary's aunt.
- Tom, Mary'nin teyzesiyle evli.
- Were you married to Tom?
- Tom'la evli miydin?
- How many years have you been married?
- Kaç yıldır evlisin?
- You're not married, are you?
- Evli değilsin, değil mi?
- Tom and Mary have been married for thirty years.
- Tom ve Mary otuz yıldır evliler.
- Tom and Mary are still not married.
- Tom ve Mary hala evli değiller.
- Please tell me you're not married.
- Lütfen bana evli olmadığınızı söyleyin.
- Tom and I were married to each other for three years.
- Tom ve ben üç yıldır birbirimizle evliyiz.
- We've only been married for three years.
- Sadece üç yıldır evliyiz.
- His younger daughter is married.
- Küçük kız kardeşi evli.
- Tom and Mary weren't married.
- Tom ve Mary evli değillerdi.
- Tom and Mary aren't married to each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle evli değiller.
- I'm married and I have children.
- Evliyim ve çocuklarım var.
- They pretended that they were married.
- Onlar evliymiş numarası yaptı.
- They have been married for decades.
- Onlarca yıldır evliler.
- Tom said that Mary wasn't married.
- Tom, Mary'nin evli olmadığını söyledi.
- We haven't been married long.
- Uzun süredir evli değiliz.
- Tom is still wearing his wedding ring, even though he's not married anymore.
- Tom artık evli olmamasına rağmen hâlâ alyansını takıyor.
- We've been married for thirty years.
- Biz otuz yıldır evliyiz.
- How long have we been married?
- Ne zamandır evliyiz?
- Are you already married?
- Zaten evli misin?
- How long have you and Jane been married?
- Sen ve Jane ne kadar süredir evlisiniz?
- Were you married to him?
- Onunla evli miydin?
- His brother is married but he hasn't any children.
- Onun erkek kardeşi evli, ama hiç çocuğu yok.
- She isn't married.
- O evli değil.
- I'm married to a lawyer.
- Bir avukatla evliyim.
- Tom and Mary have been married for more than thirty years.
- Tom ve Mary otuz yıldan daha fazla bir süre evlidirler.
- Tom and Mary were still married to each other in October, but I think they are divorced now.
- Tom ve Mary ekim ayında hâlâ birbirleriyle evliydiler, ancak sanırım şimdi boşandılar.
- Tom and Mary were married for a long time.
- Tom ve Mary uzun bir süre evli kaldılar.
- Let's not tell anybody that we're married.
- Evli olduğumuzu kimseye söylemeyelim.
- Tom is still married, isn't he?
- Tom hala evli, değil mi?
- We're married.
- Biz evliyiz.
- He's married to an American woman.
- O, Amerikalı bir kadınla evli.
- Tom has been married a long time.
- Tom uzun süredir evli.
- Fadil is married to a woman called Dania.
- Fadıl, Dania adlı bir kadınla evlidir.
- Tom was married at that time.
- Tom o zaman evliydi.
- How long have you and Jane been married?
- Jane ile ne zamandır evlisiniz?
- Tom and Mary split up after being married for three years.
- Tom ve Mary üç yıl evli kaldıktan sonra ayrıldılar.
- Do you think Tom is still married?
- Sence Tom hâlâ evli mi?
- Are you now married?
- Şimdi evli misin?
- Their oldest daughter isn't married yet.
- Onların en büyük kızı henüz evli değil.
- Tom was married to Mary's sister.
- Tom, Mary'nin kız kardeşiyle evliydi.
- Sami knew that his wife was having an affair with a married man.
- Sami, karısının evli bir erkekle ilişkisi olduğunu biliyordu.
- Sami was married.
- Sami evliydi.
- Tom said that he wasn't married anymore.
- Tom artık evli olmadığını söyledi.
- You're already married, aren't you?
- Zaten evlisiniz, değil mi?
- I think you should tell your parents that we're married.
- Sanırım evli olduğumuzu ailene söylemelisin.
- Tom is married to John's ex-wife.
- Tom, John'un eski karısıyla evli.
- Tom and I have been married for three years.
- Tom ve ben üç yıldır evliyiz.
- I can't believe we're really married.
- Gerçekten evli olduğumuza inanamıyorum.
- Are you still married to her?
- Hâlâ onunla evli misin?
- She's married to a misogynist.
- O bir kadın düşmanıyla evli.
- Were you married at that time?
- O zaman evli miydin?
- I take it you're not married.
- Sanırım evli değilsin.
- You were married, weren't you?
- Evliydin, değil mi?
- She's married to a misogynist.
- Kadın düşmanı biriyle evli.
- I wonder whether Tom is married.
- Acaba Tom evli mi?
- I'm married and I have children.
- Ben evliyim ve çocuklarım var.
- She's married to a cousin of mine.
- O benim bir kuzenimle evli.
- I think Tom and Mary are married.
- Sanırım Tom ve Mary evli.
- Tom and Mary have been married for almost three years.
- Tom ve Mary neredeyse üç yıldır evliler.
- Tom and Mary have been married for years.
- Tom ve Mary yıllardır evli.
- How long has Tom been married?
- Tom ne kadar süredir evli?
- I'm not married to Tom.
- Tom'la evli değilim.
- Her oldest son is not married.
- Onun en büyük oğlu evli değil.
- I'm not sure who Tom's married to.
- Tom'un kiminle evli olduğundan emin değilim.
- I think they have been married for five years.
- Sanırım onlar beş yıldır evli.
- I've been married for three years.
- Üç yıldır evliyim.
- They were married.
- Onlar evliydi.
- Tom and Mary used to be married to each other.
- Tom ve Mary eskiden birbirleriyle evliydiler.
- Tom hasn't been married to Mary very long.
- Tom, Mary ile çok uzun zamandır evli değil.
- My brothers are already married.
- Erkek kardeşlerim zaten evli.
- Tom wasn't married then.
- Tom o zaman evli değildi.
- I wish that I weren't married.
- Keşke evli olmasaydım.
- He's married to my cousin.
- O benim kuzenimle evli.
- Tom had no idea that Mary was already married.
- Tom'un Mary'nin zaten evli olduğu hususunda hiçbir fikri yoktu.
- Why aren't you married yet?
- Neden henüz evli değilsin?
- Tom was married at the time.
- Tom o sırada evliydi.
- We have been married for three years.
- Üç yıldır evliyiz.
- I am not married.
- Evli değilim.
- Tom is married and has a daughter named Mary.
- Tom evli ve Mary isimli bir kızı var.
- She and I have been married for ten years.
- O ve ben on yıldır evliyiz.
- Please tell me you're not married.
- Lütfen bana senin evli olmadığını söyle.
- Tom is married with three sons.
- Tom evli ve üç oğlu var.
- Tom and Mary have been married for about three years.
- Tom ve Mary yaklaşık üç yıldır evliler.
- Is she single or married?
- O bekar mı yoksa evli mi?
- When Mary and I were married, we used to go bowling with Tom and Alice.
- Mary ve ben evliyken, Tom ve Alice ile bowlinge giderdik.
- His fiancee is already married.
- Onun nişanlısı zaten evli.
- Tom is married to a dentist.
- Tom bir dişçiyle evli.
- He has two daughters, both married.
- İki kızı var, ikisi de evli.
- Are you really married?
- Gerçekten evli misin?
- I'm quite certain I don't want to be married to you.
- Ben seninle evli olmak istemediğimden oldukça eminim.
- Has Tom told Mary that he's married?
- Tom evli olduğunu Mary'ye söyledi mi?
- They're like a married couple.
- Evli bir çift gibiler.
- Tom is married to a cousin of mine.
- Tom benim bir kuzenimle evli.
- I take it you're not married.
- Sanırım evli değilsiniz.
- Tom was married before.
- Tom daha önce evliydi.
- Tom and Mary are married to each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle evliler.
- Were you married at that time?
- O zaman evli miydiniz?
- I'm still not married.
- Ben hâlâ evli değilim.
- He's married to my cousin.
- Kuzenimle evli.
- Tom is married and has a daughter named Mary.
- Tom evli ve Mary adında bir kızı var.
- Tom and I are still married.
- Tom ve ben hâlâ evliyiz.
- I don't want Tom to know that I got married.
- Evli olduğumu Tom'un bilmesini istemiyorum.
- Tom is married now.
- Tom artık evli.
- I thought Tom was already married.
- Tom'un zaten evli olduğunu sanıyordum.
- I thought Tom and Mary were already married.
- Tom ve Mary'nin zaten evli olduğunu düşündüm.
- I'm married to a nurse.
- Ben bir hemşireyle evliyim.
- I am not married.
- Ben evli değilim.
- Tom just found out that Mary is already married.
- Tom sadece Mary'nin zaten evli olduğunu öğrendi.
- Tom told Mary he wasn't married.
- Tom Mary'ye evli olmadığını söyledi.
- Even though they're not still married, Tom and Mary still have dinner together once a week.
- Evli olmasalar bile Tom ve Mary hâlâ haftada bir kez birlikte akşam yemeği yerler.
- I wasn't married when we first met.
- İlk tanıştığımızda evli değildim.
- I am married, you are married, let's get married!
- Ben evliyim, sen evlisin, hadi evlenelim!
- I wonder if that woman over there is married.
- Acaba şuradaki kadın evli mi?
- She is married to a foreigner.
- O, bir yabancıyla evli.
- Tom is married to my sister.
- Tom ablamla evli.
- Do you think Tom is married?
- Sence Tom evli mi?
- We've been married more than thirty years.
- Otuz yıldan daha fazla süredir evliyiz.
- Both my brothers are married, but my sisters are all single.
- Erkek kardeşlerimin her ikisi de evli ama kız kardeşlerimin hepsi bekâr.
- Tom said that Mary was already married.
- Tom, Mary'nin zaten evli olduğunu söyledi.
- I think Tom is married.
- Sanırım Tom evli.
- Tom is married to a woman who's young enough to be his daughter.
- Tom, kızı olabilecek kadar genç bir kadınla evli.
- Aren't you already married?
- Zaten evli değil misin?
- Tom and Mary pretend to be married.
- Tom ve Mary evliymiş gibi davranıyorlar.
- As far as I know, Tom and Mary are still married.
- Bildiğim kadarıyla, Tom ve Mary hala evli.
- Tom is now married.
- Tom artık evli.
- Am I still married?
- Hâlâ evli miyim?
- You're married and you have kids.
- Evlisiniz ve çocuklarınız var.
- She is already married.
- O, zaten evlidir.
- How did you know Tom and Mary weren't really married?
- Tom ve Mary'nin gerçekten evli olmadıklarını nereden bildiniz?
- We've been married three years.
- Üç yıldır evliyiz.
- We've been married for thirteen years.
- On üç yıldır evliyiz.
- We've been married thirty years.
- Biz otuz yıldır evliyiz.
- Why aren't you married?
- Neden evli değilsin?
- Even if you're married to a monster, murder is not the way to go.
- Bir canavarla evli olsanız bile, cinayet doğru bir yol değildir.
- Tom hasn't been married to Mary very long.
- Tom, Mary ile çok uzun süredir evli değil.
- I used to be married.
- Ben evliydim.
- Tom is still married.
- Tom hala evli.
- Tom didn't tell Mary he was already married.
- Tom, Mary'ye zaten evli biri olduğunu söylemedi.
- I am married.
- Ben evliyim.
- I'm still married to her.
- Hala onunla evliyim.
- Tom and Mary are as good as married.
- Tom ve Mary evli sayılırlar.
- How many years have you been married?
- Kaç yıldır evlisiniz?
- To tell the truth, that actor is married.
- Doğruyu söylemek gerekirse, o aktör evli.
- I think that Tom is still married.
- Bence Tom hâlâ evli.
- Tom and Mary were married for three years.
- Tom ve Mary üç yıl evli kaldılar.
- I'm still married to her.
- Hâlâ onunla evliyim.
- Tom is married to a woman who grew up in Boston.
- Tom Boston'da büyümüş bir kadınla evlidir.
- Tom was married and then he got divorced.
- Tom evliydi ve sonra boşandı.
- Sami and Jamal were married to stepsisters.
- Sami ve Jamal üvey kardeşlerle evliydiler.
- They sleep in separate bedrooms even though they're married.
- Onlar evli olsalar bile ayrı yatak odalarında uyuyorlar.
- Tom is already married, isn't he?
- Tom zaten evli, değil mi?
- How long do you think they have been married?
- Sence onlar ne kadar süredir evli?
- Tom and I used to be married.
- Tom ve ben evliydik.
- They have been married for four years.
- Dört yıldır evliler.
- They have only been married two months.
- Sadece iki aydır evliler.
- Tom and Mary were married for a very short time.
- Tom ve Mary çok kısa bir süre evli kaldılar.
- Tom and Mary didn't wish to remain married to each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle evli kalmak istemiyorlardı.
- I want to know who you're married to.
- Kimle evli olduğunu bilmek istiyorum.
- They sleep in separate bedrooms even though they're married.
- Evli olmalarına rağmen ayrı yatak odalarında uyuyorlar.
- They have been married for ten years.
- On yıldır evliler.
- She is married with a German.
- Bir Almanla evli.
- He's married and has three children.
- Evli ve üç çocuğu var.
- Are you already married?
- Zaten evli misiniz?
- I knew Tom wasn't married anymore.
- Tom'un artık evli olmadığını biliyordum.
- How long have you been married?
- Ne kadar süredir evlisin?
- Tom is married to a cousin of mine.
- Tom kuzenlerimden biriyle evli.
- Tom and Mary were married in October.
- Tom ve Mary ekim ayında evliydi.
- As far as I know, he is not married.
- Bildiğim kadarıyla, o evli değil.
- They have been married for decades.
- Yıllardır evliler.
- Tom is married to a biologist.
- Tom bir biyologla evlidir.
- Tom and Mary have been married for about three years.
- Tom ve Mary yaklaşık üç yıldır evlidir.
- Tom said that he wasn't married.
- Tom evli olmadığını söyledi.
- We've been married for three years now.
- Üç yıldır evliyiz.
- How long have you and Tom been married?
- Tom ve sen ne kadar zamandır evlisiniz?
- Tom is married to a famous actress.
- Tom ünlü bir aktrisle evlidir.
- We're really married.
- Gerçekten evliyiz.
- Larry Ewing is married.
- Larry Ewing evlidir.
- We're really married.
- Biz gerçekten evliyiz.
- Both of my sisters are married.
- Kız kardeşlerimin her ikisi evlidir.
- How long have you been married?
- Ne kadar zamandır evlisiniz?
- Are Tom and Mary still married?
- Tom ve Mary hâlâ evli mi?
- They haven't been married long.
- Uzun süredir evli değiller.
- How long have Tom and Mary been married?
- Tom ve Mary ne kadar süredir evli?
- Tom and Mary had been married for three years by then.
- Tom ve Mary o zamana kadar üç yıldır evliydiler.
- Tom and Mary used to be married.
- Tom ve Mary eskiden evliydiler.
- I think they have been married for five years.
- Sanırım beş yıldır evliler.
- Why aren't you married?
- Neden evli değilsiniz?
- Tom was married to Mary for a long time.
- Tom, Mary ile uzun süre evli kaldı.
- He has two daughters, both married.
- Onun ikisi de evli olan iki kızı vardır.
- My sister is married.
- Kız kardeşim evlidir.
- Is your sister married?
- Kız kardeşin evli mi?
- We've been married for 30 years.
- Biz 30 yıldır evliyiz.
- I am nearly forty and still not married.
- Ben yaklaşık kırk yaşındayım ve hâlâ evli değilim.
- My sister has been married for three years.
- Kız kardeşim üç yıldır evli.
- You're married now, aren't you?
- Artık evlisin, değil mi?
- Am I still married?
- Ben hala evli miyim?
- Tom and Mary weren't married.
- Tom ve Mary evli değildi.
- Tom and I are married now.
- Tom ve ben artık evliyiz.
- I'm not married, but my sister is.
- Ben evli değilim ama kız kardeşim evli.
- When your sister was your age, she was already married.
- Kız kardeşin senin yaşındayken çoktan evliydi.
- How long should a couple be married before having children?
- Bir çift çocuk sahibi olmadan önce ne kadar süre evli kalmalı?
- My parents have been married for thirty years.
- Anne ve babam otuz yıldır evliler.
- Tom and John are married to sisters.
- Tom ve John kız kardeşlerle evli.
- One of my cousins is married to a novelist.
- Kuzenlerimden biri bir roman yazarıyla evli.
- They are not married.
- Onlar evli değil.
- I think Tom is still married.
- Bence Tom hâlâ evli.
- I am married to a Polish woman.
- Ben Polonyalı bir kadınla evliyim.
- You're married now, aren't you?
- Şimdi evlisin, değil mi?
- Tom was married at that time.
- Tom o sırada evliydi.
- I wonder whether Tom is married.
- Tom evli mi, merak ediyorum.
- Tom and Mary are married now.
- Tom ve Mary artık evli.
- Tom and Mary are married now.
- Tom ve Mary şu an evli.
- I have a daughter who's married to a Frenchman.
- Bir Fransız'la evli bir kızım var.
- I want to know who you're married to.
- Kiminle evli olduğunu bilmek istiyorum.
- She's married to a dentist.
- O bir diş hekimiyle evli.
- We're still married.
- Hâlâ evliyiz.
- We've been married for thirty years.
- Otuz yıldır evliyiz.
- We've been married for three years.
- Üç yıldır evliyiz.
- Has Tom been married for a long time?
- Tom uzun zamandır mı evli?
- They have been married for twenty years.
- Yirmi yıldır evliler.
- They're married.
- Onlar evli.
- Tom is married and has a son.
- Tom evli ve bir oğlu var.
- Both of my brothers are married.
- Erkek kardeşlerimin ikisi de evli.
- Tom and Mary are still married.
- Tom ve Mary hala evli.
- Tom and Mary didn't wish to remain married to each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle evli kalmak istemediler.
- Sami and Layla have been married for six years.
- Sami ve Layla altı yıldır evliler.
- Tom is married to a Canadian woman.
- Tom Kanadalı bir kadınla evli.
- I'm still married.
- Hâlâ evliyim.
- Tom didn't tell Mary he was already married.
- Tom Mary'ye zaten evli olduğunu söylemedi.
- Tom is married to a woman named Mary.
- Tom, Mary isminde bir kadınla evlidir.
- Tom and Mary were married for a few years.
- Tom ve Mary birkaç yıl evli kaldılar.
- I was married at that time.
- O zamanlar evliydim.
- When Mary and I were married, we used to go bowling with Tom and Alice.
- Mary ve ben evliyken Tom ve Alice ile bowling oynamaya giderdik.
- Do you think Tom and Mary are still married?
- Sence Tom ve Mary hala evli mi?
- I wish I wasn't married.
- Keşke evli olmasaydım.
- I'm not married yet.
- Henüz evli değilim.
- Tom's sisters are both married.
- Tom'un kız kardeşlerinin ikisi de evli.
- I used to be married to a woman who looked a lot like you.
- Eskiden sana çok benzeyen bir kadınla evliydim.
- Perhaps Tom is married.
- Belki Tom evlidir.
- Tom told me that he was already married.
- Tom bana zaten evli olduğunu söyledi.
- Tom and Mary are both married, but not to each other.
- Tom ve Mary evli ama birbirleriyle değil.
- I sometimes wish we were still married.
- Bazen hâlâ evli olmamızı diliyorum.
- Tom and Mary were still married back then.
- Tom ve Mary hâlâ o zamanlar evliydi.
- How long have you two been married?
- Siz ikiniz ne zamandır evlisiniz?
- I simply don't want to be married to a drunk.
- Bir sarhoşla evli olmak istemiyorum işte.
- You're the married one.
- Evli olan sensin.
- We have a daughter who is married to a Frenchman.
- Fransız bir adamla evli bir kızımız var.
- Tom and John are married to twin sisters.
- Tom ve John ikiz kız kardeşlerle evliler.
- I wish that I wasn't married.
- Keşke evli olmasaydım.
- Tom is married to Mary's sister.
- Tom, Mary'nin kız kardeşiyle evli.
- The lack of credibility of a married writer’s recommendation to remain unmarried is the weak point of the book.
- Evli bir yazarın bekâr kalma tavsiyesinin inandırıcılığının olmaması kitabın zayıf noktası.
- Tom is married to a doctor.
- Tom bir doktorla evlidir.
- Tom is married to a very beautiful woman.
- Tom çok güzel bir kadınla evlidir.
- We've been married more than thirty years.
- Otuz yıldan fazladır evliyiz.
- Tom isn't still married to Mary.
- Tom Mary ile hala evli değil.
- I am married and have two children.
- Evliyim ve iki çocuğum var.
- I'm married to her.
- Onunla evliyim.
- How long have your parents been married?
- Annenle baban ne zamandır evli?
- I used to be married.
- Eskiden evliydim.
- Is Tom still married?
- Tom hala evli mi?
- Tom is no longer married.
- Tom artık evli değil.
- I'm married to a Canadian.
- Ben bir Kanadalıyla evliyim.
- Tom has been married to Mary a very long time.
- Tom, Mary ile çok uzun zamandır evli.
- I am married and I have a daughter.
- Ben evliyim ve bir kızım var.
- Their oldest sister still hasn't gotten married.
- Onların en büyük kız kardeşi henüz evli değil.
- No, I am not married.
- Hayır, evli değilim.
- I wonder if she is married.
- Acaba evli mi?
- Tom's oldest daughter isn't married yet.
- Tom'un en büyük kızı henüz evli değil.
- Tom is now married to John's ex-wife.
- Tom şimdi John'un eski karısıyla evli.
- Tom and Mary have only been married for a few years.
- Tom ve Mary sadece birkaç yıldır evliler.
- How long were you married?
- Ne kadar evli kaldınız?
- I'm married to Tom.
- Tom'la evliyim.
- Tom was married.
- Tom evliydi.
- Tom isn't married yet.
- Tom henüz evli değil.
- You never told me whether you're married or not.
- Evli olup olmadığını bana hiç söylemedin?
- When I was your age, I was already married.
- Ben senin yaşındayken zaten evliydim.
- How long has Tom been married?
- Tom ne kadar zamandır evli?
- I'm married to Tom.
- Ben Tom'la evliyim.
- His brother is married but he hasn't any children.
- Kardeşi evli ama çocuğu yok.
- I'm not married to Tom anymore.
- Artık Tom'la evli değilim.
- She isn't married.
- Evli değil.
- I'm not married, either.
- Ben de evli değilim.
- Tom and Mary were still married to each other in October, but I think they are divorced now.
- Tom ve Mary Ekim ayında hâlâ evliydiler ama sanırım artık boşandılar.
- They were married.
- Evliydiler.
- Tom is married, has three kids, and lives in Boston.
- Tom evli, üç çocuğu var ve Boston'da yaşıyor.
- I'm married to a lawyer.
- Ben bir avukatla evliyim.
- I'm no longer married to Tom.
- Artık Tom'la evli değilim.
- She's married to a cousin of mine.
- Kuzenlerimden biriyle evli.
- Both of my sisters are not married.
- Kardeşlerimin her ikisi de evli değildir.
- One of Tom's sons is married to one of Mary's daughters.
- Tom'un oğullarından biri Mary'nin kızlarından biriyle evli.
- Tom is married to a doctor.
- Tom bir doktorla evli.
- I was married for three years.
- Üç yıl evli kaldım.
- Tom isn't married anymore.
- Tom artık evli değil.
- He isn't married.
- O evli değil.
- Dan and Linda had been married for twenty years.
- Dan ve Linda yirmi yıldır evliydiler.
- Tom told me later that he wasn't really married.
- Tom bana daha sonra gerçekten evli olmadığını söyledi.
- They have been married two years.
- Onlar iki yıllık evliler.
- Tom is married to a high school teacher.
- Tom bir lise öğretmeniyle evli.
- Do you think Tom and Mary are married?
- Sence Tom ve Mary evli mi?
- Tom and Mary are practically married.
- Tom ve Mary neredeyse evlidir.
- The Murais have been married for ten years.
- Murailer on yıldır evliymiş.
- I was married.
- Ben evliydim.
- Do you think Tom and Mary are still married?
- Sence Tom ve Mary hâlâ evli mi?
- Tom is now married, isn't he?
- Tom şimdi evli, değil mi?
- Tom was disappointed to hear that Mary was already married.
- Tom, Mary'nin zaten evli olduğunu duyunca hayal kırıklığına uğradı.
- We're married now.
- Artık evliyiz.
- Do you think Tom is married?
- Sence Tom evli midir?
- Tom is married to a French teacher.
- Tom bir Fransızca öğretmeniyle evli.
- Tom is still married, isn't he?
- Tom hâlâ evli, değil mi?
- I'm not married to Tom.
- Ben Tom'la evli değilim.
- Are Tom and Mary married?
- Tom ve Mary evli mi?
- Tom knows that I'm married.
- Tom evli olduğumu biliyor.
- I think they have been married for five years.
- Galiba beş senedir evliler.
- Tom and I aren't married.
- Tom ve ben evli değiliz.
- Tom and Mary have been married for three years.
- Tom ve Mary üç yıldır evli.
- Tom is married to one of my cousins.
- Tom kuzenlerimden biriyle evli.
- Tom and Mary weren't married at that time.
- Tom ve Mary o sırada evli değillerdi.
- You weren't married for long, were you?
- Uzun süredir evli değildin, değil mi?
- You were married, weren't you?
- Sen evliydin, değil mi?
- Tom and Mary were only married for a few months.
- Tom ve Mary sadece birkaç aylık evliydiler.
- Tom was married, but he didn't wear a ring.
- Tom evliydi ama yüzük takmıyordu.
- The Murais have been married for ten years.
- Murai çifti on yıldır evli.
- Tom is married and even has a son.
- Tom evli ve hatta bir oğlu var.
- We were married for three years.
- Üç yıl evli kaldık.
- Tom isn't married.
- Tom evli değildir.
- Is Tom already married?
- Tom zaten evli mi?
- Tom and Mary have only been married for a few years.
- Tom ve Mary sadece birkaç yıldır evli.
- I've been married too long.
- Çok uzun süredir evliyim.
- Tom and Mary were married.
- Tom ve Mary evliydi.
- He is married with two children.
- Evli ve iki çocuğu var.
- I wasn't married at that time.
- O zaman evli değildim.
- Tom is married and has three children.
- Tom evlidir ve üç çocuğu vardır.
- I haven't been married long.
- Uzun süredir evli değilim.
- His brother is married, but he doesn't have children.
- Kardeşi evli ama çocuğu yok.
- I wish you a happy married life!
- Sana mutlu bir evli yaşam diliyorum!
- Tom wasn't married then.
- Tom o zamanlar evli değildi.
- Tom and I were married to each other for three years.
- Tom ve ben üç yıl evli kaldık.
- I doubt that Tom is still married.
- Tom'un hâlâ evli olduğundan şüpheliyim.
- Has Tom been married for a long time?
- Tom uzun zamandır evli mi?
- His brother is married, but he doesn't have children.
- Onun erkek kardeşi evli ama çocuğu yok.
- My brother is twenty one years old and is married.
- Erkek kardeşim yirmi bir yaşındadır ve evlidir.
- He asked me how long my parents had been married before they separated.
- Bana annemle babamın ayrılmadan önce ne kadar süre evli kaldıklarını sordu.
- My parents have been married for thirty years.
- Annem ve babam otuz yıldır evliler.
- Tom and Mary are married to each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle evlidirler.
- Tom and Mary have been married three years.
- Tom ve Mary üç yıldır evliler.
- I wonder if she is married.
- Acaba o evli midir?
- Do you think Tom is still married?
- Sence Tom hala evli mi?
- Tom is married.
- Tom evli.
- Tom and Mary never said they weren't married.
- Tom ve Mary evli olmadıklarını hiç söylemediler.
- Tom and Mary were married for a few years.
- Tom ve Mary birkaç yıl boyunca evliydiler.
- She has been married to him for two years.
- Onunla iki yıldır evli.
- Neither Tom nor Mary is married.
- Ne Tom ne de Mary evlidir.
- We're married now.
- Şimdi evliyiz.
- I'm married to him.
- Onunla evliyim.
- Sami and Layla married and lived in a large home in Cairo.
- Sami ve Leyla evliydiler ve Kahire'deki büyük bir evde yaşıyorlardı.
- He is married to a high school teacher.
- Bir lise öğretmeniyle evli.
- Mary and Alice are a legally married same sex couple.
- Mary ve Alice yasal olarak aynı cinsiyetten evli bir çift.
- Tom is still legally married.
- Tom hâlâ yasal olarak evli.
- I am married and I have two sons.
- Evliyim ve iki oğlum var.
- You've been married a long time.
- Uzun zamandır evlisiniz.
- Her brother is married, but he doesn't have children.
- Kardeşi evli ama çocuğu yok.
- Tom is married to a Canadian citizen.
- Tom bir Kanada vatandaşıyla evli.
- I wasn't married to Tom in 2013.
- 2013'te Tom'la evli değildim.
- I wasn't married then.
- O zaman evli değildim.
- They have been married for twenty years.
- 20 yıldır evliler.
- As far as I know, Tom is still married.
- Bildiğim kadarıyla, Tom hala evli.
- My friends are all married.
- Arkadaşlarımın hepsi evli.
- I heard she is married with two children.
- Evli ve iki çocuklu olduğunu duydum.
- Tom and Mary haven't been married long.
- Tom ve Mary uzun süredir evli değiller.
- Tom and Mary were still married back then.
- Tom ve Mary o zamanlar hâlâ evliydiler.
- Are you still married to Tom?
- Hala Tom'la evli misin?
- Has Tom told you who he's married to?
- Tom sana kiminle evli olduğunu söyledi mi?
- I'm still married to Tom.
- Hala Tom'la evliyim.
- His younger sister is married.
- Küçük kız kardeşi evli.
- Tom is married, isn't he?
- Tom evli, değil mi?
- I'm no longer married.
- Ben artık evli değilim.
- We're not even married yet.
- Henüz evli bile değiliz.
- Fadil is married to a woman called Dania.
- Fadıl, Dania adında bir kadınla evli.
- Tom and Mary are as good as married.
- Tom ve Mary hemen hemen evlidir.
- Larry Ewing is married and the father of two children.
- Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
- My sister is married.
- Kız kardeşim evli.
- I wasn't married to Tom at that time.
- O zamanlar Tom'la evli değildim.
- Tom was married to Mary for three years.
- Tom, Mary ile üç yıl evli kaldı.
- Tom and Mary have been married for more than thirty years.
- Tom ve Mary otuz yıldan uzun bir süredir evliler.
- He has three daughters; one is married, but the others aren't.
- Onun üç kızı var; biri evli, ama diğerleri değil.
- Tom is still married.
- Tom hâlâ evli.
- Is he married or single?
- Evli mi, bekar mı?
- I'm already married.
- Ben zaten evliyim.
- Dan and Linda were married from 1994 to 2002.
- Dan ve Linda 1994'ten 2002'ye kadar evliydi.
- Tom and Mary are still not married.
- Tom ve Mary hâlâ evli değiller.
- You never told me whether you're married or not.
- Bana evli olup olmadığını hiç söylemedin.
- Sami and Jamal were married to sisters.
- Sami ve Jamal kız kardeşlerle evliydiler.
- Tom has been married for some time now.
- Tom bir süredir evli.
- Since when is Ricardo married?
- Ricardo ne zamandan beri evli?
- They have been married two years.
- İki yıldır evliler.
- I doubt that Tom knew that Mary was already married.
- Tom'un Mary'nin zaten evli olduğunu bildiğinden şüpheliyim.
- You're married, aren't you?
- Evlisin, değil mi?
- We have a daughter who is married to a Frenchman.
- Bir Fransız'la evli bir kızımız var.
- I was married for three years.
- Ben üç yıldır evliydim.
- They sound like they've been married for a long time.
- Sanki uzun zamandır evlilermiş gibi konuşuyorlar.
- I'm still married to him.
- Hâlâ onunla evliyim.
- Tom is married to a dentist, isn't he?
- Tom bir dişçiyle evli, değil mi?
- She is married with a German.
- O bir Almanla evlidir.
- How long have you been married to Tom?
- Tom'la ne zamandır evlisin?
- I've been married to Tom for three years.
- Tom'la üç yıldır evliyiz.
- Tom told me later that he wasn't really married.
- Tom bana daha sonra aslında evli olmadığını söyledi.
- I've been married for thirty years.
- Otuz yıldır evliyim.
- I'm no longer married.
- Artık evli değilim.
- Tom is married to a woman who grew up in Boston.
- Tom, Boston'da büyümüş bir kadınla evli.
- We have a daughter who is married to a Frenchman.
- Kızımız bir Fransız'la evli.
- Tom and Mary were married for a long time.
- Tom ve Mary uzun süredir evliydi.
- Tom was married then.
- Tom o zaman evliydi.
- Tom is married to a woman named Mary.
- Tom Mary adında bir kadınla evli.
- Both of my sisters are married.
- İki kız kardeşim de evli.
- Tom and Mary aren't married.
- Tom ve Mary evli değiller.
- Tom just found out that Mary is already married.
- Tom, Mary'nin zaten evli olduğunu yeni öğrendi.
- You're married and you have kids.
- Evlisin ve çocukların var.
- Tom wasn't married.
- Tom evli değildi.
- Tom and John are married to sisters.
- Tom ve John kızkardeşlerle evlidir.
- How did you know Tom and Mary weren't really married?
- Tom ve Mary'nin gerçekten evli olmadıklarını nasıl bildin?
- Is Tom married?
- Tom evli mi?
- I'm now married.
- Artık evliyim.
- Tom and Mary have been married for almost three years.
- Tom ve Mary neredeyse üç yıldır evlidir.
- Her oldest son is not married.
- En büyük oğlu evli değil.
- Tom and Mary have been married for thirty years.
- Tom ve Mary otuz yıldır evli.
- Tom and Mary have been married for over 30 years.
- Tom ve Mary 30 yılı aşkın süredir evliler.
- Tyro was married to Cretheus but loved Enipeus.
- Tyro, Cretheus'la evliydi ama Enipeus'u seviyordu.
- My brother is twenty one years old and is married.
- Kardeşim 21 yaşında ve evli.
- He's not married.
- O evli değil.
- How long have your parents been married?
- Ebeveynlerin ne kadar süredir evli?
- He's a married man.
- O, evli bir erkektir.
- I think Tom and Mary are still married.
- Bence Tom ve Mary hala evli.
- Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
- Tom bana annemle babamın ayrılmadan önce ne kadar süre evli kaldıklarını sordu.
- Sami and Layla were married for sixty years.
- Sami ve Layla 60 yıldır evliydiler.
- Tom didn't know that Mary was already married.
- Tom, Mary'nin zaten evli olduğunu bilmiyordu.
- Tom and Mary were only married for a few months.
- Tom ve Mary sadece birkaç aydır evliydiler.
- Her brother is married, but he doesn't have children.
- Onun erkek kardeşi evli ama çocukları yok.
- He has two daughters, who are married.
- Onun evli iki kızı var.
- Tom's sisters are both married.
- Tom'un ablalarının ikisi de evli.
- Have you forgotten that I'm married?
- Evli olduğumu unuttun mu?
Show More (692)
|