monetary - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
monetary para adj.
  • The outcome of pursuing monetary policy in the manner of a frightened old man is clear.
  • Para politikasını korkmuş yaşlı bir adam gibi sürdürmenin sonucu açıktır.
  • In addition, the statute does not quarantee the independent conduct of monetary policy.
  • Ayrıca, kanun, para politikasının bağımsız yürütülmesini de garanti etmemektedir.
  • The year 2001 provided a particularly challenging environment for the monetary policy of the European Central Bank.
  • 2001 yılı Avrupa Merkez Bankası'nın para politikası için özellikle zorlu bir ortam sağlamıştır.
Show More (31)
monetary parasal adj.
  • Price stability is the basis of the Union’s entire monetary constitution.
  • Fiyat istikrarı Birliğin tüm parasal anayasasının temelidir.
  • Economic and monetary dependency might lead to the 'Argentinisation' of the country.
  • Ekonomik ve parasal bağımlılık ülkenin 'Arjantinleşmesine' yol açabilir.
  • Parliament's dialogue with the European Central Bank on monetary affairs has made a real contribution to this.
  • Parlamento'nun Avrupa Merkez Bankası ile parasal konulardaki diyaloğu bu konuda gerçek bir katkı sağlamıştır.
Show More (14)
monetary mali adj.
  • They have monetary problems.
  • Onların mali sorunları var.
Show More (-2)