| 1 |
portion |
porsiyon |
n. |
|
- She served small portions of sandwiches.
- Küçük porsiyonlarda sandviçler servis etti.
- The portions are huge at this restaurant.
- Bu restoranda porsiyonlar çok büyük.
- The portions at this restaurant are generous.
- Bu restoranın porsiyonları çok cömert.
- Tom got a small portion of pie.
- Tom küçük bir porsiyon turta aldı.
- He finished the steak, then ordered another portion.
- Bifteği bitirdi sonra bir porsiyon daha söyledi.
- He got a small portion of pie.
- Küçük bir porsiyon turta aldı.
- Reduce the size of your portions.
- Porsiyonlarınızın boyutunu küçültün.
- I want a pitcher of beer and a portion of chips.
- Bir sürahi bira ve bir porsiyon cips istiyorum.
- He finished the steak, then ordered another portion.
- Bifteği bitirdi, sonra bir porsiyon daha sipariş etti.
- Reduce the size of your portions.
- Porsiyonlarınızı küçültün.
- A small portion of ham, please, and a draught beer.
- Küçük bir porsiyon jambon ve bir fıçı bira lütfen.
- I'd like a large portion, please.
- Büyük bir porsiyon istiyorum, lütfen.
- The portions at this restaurant are generous.
- Bu restoranda porsiyonlar boldur.
- The portions at that restaurant are generous.
- O restoranın porsiyonları çok cömert.
- I want a pitcher of beer and a portion of chips.
- Bir sürahi bira ve bir porsiyon patates kızartması istiyorum.
- Tom divided the dough into two portions.
- Tom hamuru iki porsiyona böldü.
Show More (13)
|
| 2 |
portion |
kısım |
n. |
|
- The back portion of the car was burning.
- Arabanın arka kısmı yanıyordu.
- We have taken a portion of the power from those in power.'
- Gücün bir kısmını iktidardakilerden aldık.
- A large portion of projects receiving foreign assistance are not included in the budget.
- Dış yardım alan projelerin büyük bir kısmı bütçeye dahil edilmez.
- I am talking about the female portion of the population.
- Ben nüfusun kadın olan kısmından bahsediyorum.
- This portion of the library is off-limits to the public.
- Kütüphanenin bu kısmı halka kapalı.
- A portion of the island was destroyed by the massive waves.
- Adanın bir kısmı dev dalgalar tarafından yok edildi.
- Do you have a technical diagram for this portion?
- Bu kısım için teknik bir şemanız var mı?
Show More (4)
|
| 3 |
portion |
bölüm |
n. |
|
- You would assist us greatly if you were to support this portion of our amendments.
- Değişikliklerimizin bu bölümünü desteklerseniz bize çok yardımcı olursunuz.
- Moreover, it is regional and local authorities that implement a large portion of EU decisions.
- Ayrıca AB kararlarının büyük bir bölümünü uygulayanlar bölgesel ve yerel yönetimlerdir.
- The Community wants to bring a portion of the system under supranational control.
- Topluluk, sistemin bir bölümünü uluslarüstü kontrol altına almak istemektedir.
- You would assist us greatly if you were to support this portion of our amendments.
- Değişiklik teklifimizin bu bölümünü desteklerseniz bize çok yardımcı olursunuz.
- Do you have a technical diagram for this portion?
- Bu bölüm için teknik bir şemanız var mı?
Show More (2)
|
| 4 |
portion |
pay |
n. |
|
- I did my portion of the job.
- İşin benim payım olan kısmını yaptım.
- Give me my portion.
- Bana payımı ver.
- He has not paid his portion of the rent.
- Kiranın kendi payına düşen kısmını ödemedi.
- He has not paid his portion of the rent.
- O, kira payını ödemedi.
Show More (1)
|
| 5 |
portion |
hisse |
n. |
|
- Give me my portion.
- Bana hissemi ver.
Show More (-2)
|
| 6 |
portion |
parça |
n. |
|
- Tom divided the dough into two portions.
- Tom hamuru iki parçaya ayırdı.
Show More (-2)
|
