timid - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
timid çekingen adj.
  • James was too timid for such an adventurous trip.
  • James böyle maceralı bir yolculuk için fazla çekingendi.
  • The response from the Committee on Women's Rights has been somewhat timid.
  • Kadın Hakları Komitesi'nden gelen yanıt biraz çekingen olmuştur.
  • Furthermore, the Council's proposals on 'black-list' flags are still too timid.
  • Ayrıca, Konsey'in 'kara liste' bayraklarına ilişkin önerileri hala çok çekingendir.
Show More (28)
timid ürkek adj.
  • The timid man trembled with fear.
  • Ürkek adam korkudan titredi.
  • Tom is timid, isn't he?
  • Tom çok ürkek, değil mi?
  • The rabbits are timid.
  • Tavşanlar ürkektir.
Show More (15)
timid korkak adj.
  • Tom is quite timid, isn't he?
  • Tom oldukça korkak, değil mi?
Show More (-2)