Historique

çevrelenmiş

Sens de "çevrelenmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	çevrelenmiş	enclosed adj.
2	General	çevrelenmiş	circled adj.
3	General	çevrelenmiş	ingirt [obsolete] adj.
4	General	çevrelenmiş	fenced adj.
5	General	çevrelenmiş	inside adj.
6	General	çevrelenmiş	selvaged adj.
7	General	çevrelenmiş	selvedged adj.
8	General	çevrelenmiş	shut-in adj.
9	General	çevrelenmiş	squeezy adj.
Geology
10	Geology	çevrelenmiş	confined adj.

Sens de "çevrelenmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı	zariba n.
2	General	kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı	zareba n.
3	General	kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı	zareeba n.
4	General	çevrelenmiş bir yerin etrafına veya içine yerleştirme	circumposition n.
5	General	çevrelenmiş alan	inlier n.
6	General	çevrelenmiş oluşum	inlier n.
7	General	çevrelenmiş bir alanın sınırlarını çizen paravan, trabzan bölme	sept n.
8	General	(çevrelenmiş bir şeyi) çözmek	unwreathe v.
9	General	çevrelenmiş bir yerin etrafına veya içine yerleştirmek	circumpose v.
10	General	toprak setle çevrelenmiş	embanked adj.
11	General	toprak setle çevrelenmiş	bunded adj.
12	General	mağara ile çevrelenmiş	grottoed adj.
13	General	fundalıklar ile çevrelenmiş	shrubberied adj.
Technical
14	Technical	çevrelenmiş bir alandaki tüm yanıcı malzemelerin neredeyse aynı anda tutuşması	flashover n.
Architecture
15	Architecture	beş yaprakla çevrelenmiş şekil	cinqfoil n.
Construction
16	Construction	yükseltilmiş yapılarla çevrelenmiş	circumvallate adj.
Petrol
17	Petrol	setle çevrelenmiş alanlar	bunded areas n.
Geometry
18	Geometry	45 derecelik açılı iki yarıçap ve kesişen yayla çevrelenmiş alan	octant n.
Chemistry
19	Chemistry	çevrelenmiş alan	enclosed area n.
Biology
20	Biology	çekirdek zarı ile çevrelenmiş bir çeşit protoplazma	kytoplasma n.
Botanic
21	Botanic	belirli renkteki kısmı başka renkle çevrelenmiş	limbate adj.
History
22	History	(eskiden ingiltere'de) kale veya kaleyle çevrelenmiş yerleşim yeri	burh n.
Geography
23	Geography	havza ile çevrelenmiş	basined adj.
Military
24	Military	dik kayalarla çevrelenmiş tahkimat	escarpment n.
Archaic
25	Archaic	özel bir amacı olan çevrelenmiş alan	sept n.
26	Archaic	tepelerle çevrelenmiş	close adj.
27	Archaic	kemer/kuşak ile çevrelenmiş	succinct adj.