a blow - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

a blow

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "a blow" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

Anglais Turc
Modern Slang
a blow n. ara
a blow n. mola

Sens de "a blow" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 215 résultat(s)

Anglais Turc
General
deal a blow to v. darbe indirmek
(a bugle) to blow v. boru çalmak
deal somebody a blow v. oturtmak
blow a raspberry v. yuhalamak
give a blow with a whip v. kamçı vurmak
blow a whistle v. düdük çalmak
blow a fuse v. sigortayı attırmak
blow a horn v. korna çalmak
blow a trumpet v. borazan çalmak
strike someone a blow v. birine bir yumruk indirmek
deal a blow v. geçirmek
deal a blow at somebody v. yumruk atmak
deal somebody a blow v. yumruk atmak
have a blow dry v. fön çektirmek
blow a kiss v. öpücük atmak
blow a kiss v. öpücük yollamak
receive a nasty blow v. acı bir darbe yemek
get a severe blow v. acı bir darbe yemek
receive a nasty blow v. ağır bir darbe yemek
get a severe blow v. ağır bir darbe yemek
blow a fuse v. çılgına dönmek
blow up a balloon v. balon şişirmek
take a major blow v. büyük darbe almak
receive a blow v. darbe almak
blow up a bomb v. bomba patlatmak
blow a gasket v. contası atmak
blow a gasket v. contadan sızdırmak
at a blow adv. aniden
at a blow adv. birden
a blow was struck expr. ilerleme kaydedildi
Phrases
with a sharp blow expr. küt diye
Colloquial
a severe blow n. ağır bir darbe
a big blow n. büyük bir darbe
fetch a blow v. tokat aşketmek
blow someone a kiss v. öpücük göndermek
blow someone a kiss v. öpücük yollamak
there has been a blow-out v. sigorta atmak
Idioms
a body blow n. ciddi/kötü bir darbe
a death blow n. son darbe
a blow-by-blow account n. ayrıntılı tarif/tanım/hesap
a blow-by-blow account n. tüm ayrıntılarıyla anlatım
a blow-by-blow account n. harfi harfine anlatım
a blow-by-blow account n. en ince ayrıntısına kadar anlatım/betimleme/açıklama
a blow-by-blow account n. oluş sırasına göre tüm detaylarıyla yapılan anlatım
a blow-by-blow account n. bir olayın her anının en ince ayrıntısına kadar anlatımı
a blow-by-blow account n. bir olayla ilgili ayrıntılı olarak verilen hesap
a death blow n. öldürücü darbe
a death blow n. öldüren darbe
a death blow n. bitirici darbe
a death blow n. yıkıcı darbe
blow a hype v. gereksiz yere heyecanlı davranmak
blow a hype v. havalara girmek
blow a hype v. aşırı tepki göstermek
blow a hype v. kendini kaybetmek
strike a blow v. ağır bir darbe indirmek
strike a blow v. atak yapmak
blow a gasket v. balatayı sıyırmak
deal something a death blow v. bitirici darbeyi vurmak
blow a bundle on v. bir servet ödemek
land a blow v. bir yumruk oturtmak
deal something a death blow v. büyük darbe indirmek
blow a gasket v. balatayı yakmak
strike a blow against v. bir darbe indirmek
blow a gasket v. deliye dönmek
blow a gasket v. çılgına dönmek
blow a gasket v. çileden çıkmak
blow a gasket v. dinden imandan çıkmak
blow a fuse v. dinden imandan çıkmak
get a blow in v. darbe vurmak
strike a blow for v. destek olmak/vermek
blow a bundle on v. çok para ödemek
strike a blow v. hücum etmek
blow a whistle v. ihbar etmek
blow a whistle v. ispiyonlamak
blow a gasket v. itidalini kaybetmek
blow a gasket v. kızmak
blow a gasket v. öfkeye kapılmak
blow a gasket v. öfkelenmek
blow a gasket v. küplere binmek
blow a fuse v. öfkelenmek
blow a gasket v. şalterleri atmak
blow a gasket v. şalteri atmak
blow a gasket v. sinirlenmek
blow a gasket v. sigortası atmak (öfkeden)
deal something a death blow v. son darbeyi vurmak
strike a blow v. saldırı yapmak
land a blow v. taşı gediğine oturtmak
blow a gasket v. tepesi atmak
land a blow v. taşı gediğine koymak
blow a fuse v. tepesi atmak
blow a hole in something v. (bütçede) delik açmak
get a blow in v. yumruk patlatmak
blow a hole in something v. (fikirlerini/iddialarını) çürütmek
get a blow in v. yumruk oturtmak
deal a final blow v. son darbeyi indirmek
blow a buffer v. söyleyeceği şeyi unutmak
blow a hole in v. -i çürütmek
blow a hole in v. -in etkisini azaltmak
blow a hole in something v. sistemde delik açmak
blow a hole in something v. sistemi bozmak
blow a hole in something v. bir şeyin etkinliğini azaltmak
blow a hole in something v. bir şeyi sömürmek
blow a hole in something v. bir şeyi azaltmak
blow a hole in something v. bir şeyde sızıntı yaratmak
blow a deal v. anlaşmayı bozmak
blow a deal v. anlaşmayı mahvetmek
blow a deal v. anlaşmayı berbat etmek
blow a deal v. anlaşmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
deal (someone or something) a blow v. (birine/bir şeye) büyük zarar vermek
deal (someone or something) a blow v. (birine/bir şeye) zarar vermek
deal (someone or something) a blow v. (birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek
deal (someone or something) a blow v. (birini/bir şeyi) kötü etkilemek
deal (someone or something) a blow v. (birini/bir şeyi) yerle bir etmek
deal (someone or something) a blow v. (birine/bir şeye) büyük bir darbe vurmak
deal a death blow v. ölümcül bir darbe vurmak
deal a death blow v. öldürücü bir darbe vurmak
deal a death blow v. öldüren bir darbe vurmak
deal a death blow v. öldüren darbeyi vurmak
deal a death blow v. büyük darbe indirmek
deal a death blow v. bitirici darbeyi vurmak
deal a death blow v. son darbeyi vurmak
deal somebody/something a blow v. birine/bir şeye büyük zarar vermek
deal somebody/something a blow v. birine/bir şeye zarar vermek
deal somebody/something a blow v. birini/bir şeyi olumsuz etkilemek
deal somebody/something a blow v. birini/bir şeyi kötü etkilemek
deal somebody/something a blow v. birini/bir şeyi yerle bir etmek
deal somebody/something a blow v. birine/bir şeye büyük bir darbe vurmak
deal a blow to somebody/something v. birine/bir şeye büyük zarar vermek
deal a blow to somebody/something v. birine/bir şeye zarar vermek
deal a blow to somebody/something v. birini/bir şeyi olumsuz etkilemek
deal a blow to somebody/something v. birini/bir şeyi kötü etkilemek
deal a blow to somebody/something v. birini/bir şeyi yerle bir etmek
deal a blow to somebody/something v. birine/bir şeye büyük bir darbe vurmak
strike a blow against (something) v. (bir şeye) bir darbe indirmek
strike a blow against (something) v. (bir şeye) karşı mücadeleye destek olmak
strike a blow at (something) v. (bir şeye) bir darbe indirmek
strike a blow at (something) v. (bir şeye) karşı mücadeleye destek olmak
strike a blow for (something) v. (bir şeye) destek olmak/vermek
at a (single) blow expr. aniden
at a (single) blow expr. bir anda
at a (single) blow expr. bir çırpıda
at a (single) blow expr. birdenbire
at a (single) blow expr. birden
at a (single) blow expr. ansızın
Technical
test method for the integrity of a valve after an external blow n. dış darbeye maruz kalma sonrası vana bütünlüğünün kontrolu deneyi
Military
inflict a heavy blow v. ağır darbe vurmak
Slang
blow a snot rocket v. bir parmak burnun bir deliğini kaparken diğerinden sümkürmek
blow a snot rocket v. sümük roketi yollamak
blow up a storm v. bir üflemeli aleti hünerli bir biçimde çalmak
blow up a storm v. (müzik aletini) öttürmek
blow up a storm v. (bir enstrümanı iyi çalarak) ağlatmak
give a blow job v. ağıza almak
give a blow job v. ağzına almak
blow a load v. boşalmak/attırmak
blow a gasket v. çılgına dönmek
blow a fuse v. deliye dönmek
blow a gasket v. conta yakmak
blow a bronx cheer v. dil çıkarmak
blow a gasket v. deliye dönmek
blow a fuse v. çılgına dönmek
blow a fuse v. şalterleri atmak
blow a fuse v. şalteri atmak
give a blow-job v. sakso çekmek
blow a gasket v. şalteri atmak
blow a gasket v. şalterleri atmak
blow a raspberry v. yuh çekmek
blow a raspberry v. yuhalamak
blow a raspberry v. zort çekmek
blow a strawberry v. zort çekmek
give a blow-job v. sakso çekmek
blow that for a lark [uk] expr. salla
blow that for a lark [uk] expr. salla gitsin
blow that for a lark [uk] expr. yetti artık
blow that for a lark [uk] expr. yetti gari
blow that for a lark [uk] expr. bırak
blow that for a lark [uk] expr. bırak ya
blow that for a lark [uk] expr. siktir et
blow this for a game of soldiers expr. salla
blow this for a game of soldiers expr. salla gitsin
blow this for a game of soldiers expr. yetti artık
blow this for a game of soldiers expr. yetti gari
blow this for a game of soldiers expr. bırak!
blow this for a game of soldiers expr. bırak ya
blow this for a game of soldiers expr. siktir et
blow that for a game of soldiers expr. salla
blow that for a game of soldiers expr. salla gitsin
blow that for a game of soldiers expr. yetti artık
blow that for a game of soldiers expr. yetti gari
blow that for a game of soldiers expr. bırak!
blow that for a game of soldiers expr. bırak ya
blow that for a game of soldiers expr. siktir et
blow that for a lark [uk] expr. benden bu kadar
blow that for a lark [uk] expr. pes
blow that for a lark [uk] expr. bırak
blow that for a lark [uk] expr. yetti artık
blow that for a lark [uk] expr. buraya kadar
blow that for a lark [uk] expr. salla
blow that for a lark [uk] expr. salla gitsin
blow that for a lark [uk] expr. siktir et
blow this for a game of soldiers expr. salla
blow this for a game of soldiers expr. salla gitsin
blow this for a game of soldiers expr. siktir et
blow this for a game of soldiers expr. bırak ya
blow this for a game of soldiers expr. yetti artık
blow this for a game of soldiers expr. benden bu kadar
blow that for a game of soldiers expr. salla
blow that for a game of soldiers expr. salla gitsin
blow that for a game of soldiers expr. siktir et
blow that for a game of soldiers expr. bırak ya
blow that for a game of soldiers expr. yetti artık
blow that for a game of soldiers expr. benden bu kadar
blow this/that for a game of soldiers exclam. salla
blow this/that for a game of soldiers exclam. salla gitsin
blow this/that for a game of soldiers exclam. siktir et
blow this/that for a game of soldiers exclam. bırak ya