acquaintance - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

acquaintance

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "acquaintance" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 15 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
acquaintance n. tanışıklık
acquaintance n. tanıdık
General
acquaintance n. tanışma
acquaintance n. eş dost
acquaintance n. bilgi
acquaintance n. ahbaplık
acquaintance n. haber
acquaintance n. tanışık
acquaintance n. tanıdık
acquaintance n. aşinalık
acquaintance n. bildik
acquaintance n. tanıma
acquaintance n. tanış
Trade/Economic
acquaintance n. tanıdık
Ottoman Turkish
acquaintance n. malumat

Sens de "acquaintance" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 105 résultat(s)

Anglais Turc
General
bowing acquaintance n. göz aşinalığı
acquaintance meeting n. tanışma toplantısı
acquaintance phase n. tanışma faslı
mutual acquaintance n. karşılıklı tanışıklık
mutual acquaintance n. karşılıklı tanışma
post-acquaintance friend request n. biriyle tanıştıktan hemen sonra gönderilen arkadaşlık isteği/talebi
post-acquaintance friend request n. tanışma sonrası arkadaşlık isteği
acquaintance anniversary n. tanışma yıl dönümü
acquaintance violence n. tanıdık şiddeti
self-acquaintance n. kendini tanıma
self-acquaintance n. kendini tanıtma
a speaking acquaintance n. selamdan öteye geçmeyen tanışıklık
a speaking acquaintance n. tanışıklığı olma
be acquaintance v. aşina olmak
make someone's acquaintance v. biriyle tanışmak
make acquaintance v. tanışmak
have an acquaintance with v. -e aşina olmak
scrape acquaintance v. yakınlık kurmaya çalışmak
take acquaintance of v. tanışmak
Colloquial
delighted to make your acquaintance expr. tanıştığımızda çok memnun oldum
Idioms
close acquaintance causes lack of respect n. aşırı yakınlık saygısızlık doğurur
a nodding acquaintance n. az tanıma
a nodding acquaintance n. çok az tanıma
a nodding acquaintance n. pek tanımama
a nodding acquaintance n. sadece merhabası olma
a nodding acquaintance n. uzaktan tanıma
a nodding acquaintance n. uzaktan aşina olma
a nodding acquaintance n. pek bilmeme
a nodding acquaintance n. pek bilgisi olmama
a nodding acquaintance n. çok az bilgisi olma
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) az tanıma
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) çok az tanıma
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) pek tanımama
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (biri/bir şey) hakkında pek bir şey bilmeme
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (biriyle/bir şeyle) sadece merhabası olma
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) uzaktan tanıma
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (birine/bir şeye) uzaktan aşina olma
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) pek bilmeme
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (biriyle/bir şeyle) ilgili pek bilgisi olmama
a nodding acquaintance with (someone or something) n. (biriyle/bir şeyle) ilgili çok az bilgisi olma
a passing acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) az tanıma
a passing acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) çok az tanıma
a passing acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) pek tanımama
a passing acquaintance with (someone or something) n. (biri/bir şey) hakkında pek bir şey bilmeme
a passing acquaintance with (someone or something) n. (biriyle/bir şeyle) sadece merhabası olma
a passing acquaintance with (someone or something) n. (birini/bir şeyi) uzaktan tanıma
a passing acquaintance with (someone or something) n. (birine/bir şeye) uzaktan aşina olma
a passing acquaintance with someone n. birini az tanıma
a passing acquaintance with someone n. birini çok az tanıma
a passing acquaintance with someone n. birini pek tanımama
a passing acquaintance with someone n. biriyle sadece merhabası olma
a passing acquaintance with someone n. birini uzaktan tanıma
a passing acquaintance with someone n. birine uzaktan aşina olma
a passing acquaintance with someone n. birini pek bilmeme
a passing acquaintance with someone n. biriyle ilgili pek bilgisi olmama
a passing acquaintance with someone n. biriyle ilgili çok az bilgisi olma
a passing acquaintance with something n. bir şeyi az tanıma
a passing acquaintance with something n. bir şeyi çok az tanıma
a passing acquaintance with something n. bir şeyi pek tanımama
a passing acquaintance with something n. bir şeye uzaktan aşina olma
a passing acquaintance with something n. bir şeyi pek bilmeme
a passing acquaintance with something n. bir şeyle ilgili pek bilgisi olmama
a passing acquaintance with something n. bir şeyle ilgili çok az bilgisi olma
have a passing acquaintance with someone v. az biraz tanımak
have a passing acquaintance with something v. çok az bilgi sahibi olmak
have a passing acquaintance with someone v. uzaktan tanışıklığı olmak
have a passing acquaintance with something v. konuya pek hakim olmamak
have a passing acquaintance with someone v. merhabası olmak
have a passing acquaintance with someone v. göz aşinalığı olmak
be of acquaintance v. samimi olmak
have a nodding acquaintance with v. birini çok az tanımak
scrape an acquaintance with v. birine yakınlık gösterip arkasından vurmaya hazırlanmak
have a nodding acquaintance with v. çok az bilgili olmak
scrape an acquaintance with v. iki yüzlüce yaklaşmak
have a nodding acquaintance v. merhabası olmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) tanışmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. tanışmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance v. biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
have a nodding acquaintance v. az tanımak
make somebody’s acquaintance v. biriyle tanışmak
make somebody’s acquaintance v. biriyle ilk kez karşılaşmak
make the acquaintance of somebody v. biriyle tanışmak
make the acquaintance of somebody v. biriyle ilk kez karşılaşmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle tanışmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody v. biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
have a nodding acquaintance with someone or something v. birini/bir şeyi çok az tanımak
have a nodding acquaintance with someone or something v. biri/bir şey hakkında biraz bilgi sahibi olmak
have a nodding acquaintance with someone or something v. birini/bir şeyi pek tanımamak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v. (biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
Speaking
I'm delighted to make your acquaintance expr. tanıştığımızda çok memnun oldum
Law
acquaintance violence n. tanıdık şiddeti
Psychology
knowledge by acquaintance n. tanıdıklık yoluyla bilgi
acquaintance rape n. tanıdık tecavüzü