adaletsiz - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

adaletsiz



Sens de "adaletsiz" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
adaletsiz unjust adj.
adaletsiz unfair adj.
General
adaletsiz iniquitous adj.
adaletsiz inequitable adj.
adaletsiz unrighteous adj.
adaletsiz unequitable adj.
adaletsiz unlevel adj.
adaletsiz unrighteous adj.
adaletsiz unrightful adj.
adaletsiz unrightwise [obsolete] adj.
adaletsiz lowdown adj.
adaletsiz low-down adj.
adaletsiz giveaway adj.
adaletsiz devious adj.
adaletsiz iniquous [obsolete] adj.
adaletsiz skewed adj.
adaletsiz stacked adj.
adaletsiz unjustifiable adj.
Colloquial
adaletsiz over the fence (austral and nz informal) expr.
Trade/Economic
adaletsiz unjust adj.
Law
adaletsiz wrongous adj.
Politics
adaletsiz unfair adj.
Archaic
adaletsiz unright adj.
Slang
adaletsiz bogus adj.

Sens de "adaletsiz" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir taraf için açıkça adaletsiz teklif highway robbery n.
adaletsiz dağılım misdistribution n.
bir zümreye fayda sağlarken diğerlerinin hakkını yiyen adaletsiz anlaşma giveaway n.
adaletsiz davranış roughie n.
adaletsiz uygulama injustice n.
adaletsiz muamele shaft n.
adaletsiz davranmak victimize v.
adaletsiz davranmak victimise v.
adaletsiz bir şekilde aşırı eleştirmek hypercriticize v.
adaletsiz bir şekilde aşırı eleştirmek hypercriticise v.
adaletsiz bir biçimde unfairly adv.
adaletsiz olarak unrighteously adv.
adaletsiz bir biçimde unrighteously adv.
adaletsiz bir şekilde unrightfully adv.
adaletsiz bir şekilde wrong adv.
adaletsiz bir şekilde wrongously adv.
adaletsiz bir şekilde foul adv.
Idioms
adaletsiz/haksız davranış dirty pool n.
adaletsiz bi durum karşısında tepki göstermek cry foul v.
adaletsiz bir durum karşısında tepki göstermek cry foul v.
(birine) haksızca/adaletsiz davranmak give (one) the shaft v.
birine haksızca/adaletsiz davranmak give somebody the shaft [us] v.
Speaking
hayat adaletsiz life is unfair expr.
Trade/Economic
adaletsiz fiyat unjust price n.
adaletsiz geliri ve üretimi azaltan vergi repressive tax n.
Law
adaletsiz istimlak excess condemnation n.
adaletsiz karar false verdict n.
adaletsiz bir şekilde wrongly adv.
Marine
adaletsiz bir biçimde uğraşmak horse v.
History
(özellikle 17. yüzyıl ingiltere'sinde) verilen emirler adaletsiz olsa bile kraliyet otoritesine kayıtsızca itaat eden nonresistant adj.
Latin
adaletsiz hukuk, hukuk değildir lex iniusta non est lex (unjust law is not law) expr.
Slang
adaletsiz muamele shafting n.
(birine/bir şeye) çok adaletsiz davranmak shit all over (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çok adaletsiz davranmak shit on (someone or something) v.