Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | aracılık yapan | transmitter n. |
Technical | ||
Technical | aracılık yapan | transmitter n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | aracılık yapan kimse | contact n. |
General | bir işte aracılık yapan kimseye bırakılan yüzdelik (simsariye) | commission n. |
General | muhtemel alıcılar ile satıcılar arasında aracılık yapan sanat tüccarı | art runner n. |
General | aracılık yapan kimse | disceptator [obsolete] n. |
Idioms | ||
Idioms | aradaki anlaşmazlıkları gidermek, barıştırmak için aracılık yapan kimse/şey | ice breaker n. |
Idioms | tanıştırmak için aracılık yapan | ice breaker n. |
Idioms | aracılık yapan/elçilik yapan kişiye kızmak | shoot the messenger v. |
Idioms | aracılık yapan/elçilik yapan kişiyi cezalandırmak | shoot the messenger v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | şirkete ait hisse senetlerinin alım ve satımına aracılık yapan kurum | transfer agent n. |
Psychology | ||
Psychology | aracılık yapan nörotransmitterler | mediating neurotransmitters n. |
Mythology | ||
Mythology | insanlarla bazı hayvan türleri arasında aracılık yapan, sayısı azalan canlıları türeten ve hayvanları avlamayı hak eden avcılara yollayan doğaüstü bir yaratık | master n. |